Lou Andreas-Salomé - Volga
1
Küçük yolcu vapurları Volga'nın engin sularında…
"Nijni Novgorod, Nijegorod da denir, Oka ve Volga'nın
buluştuğu yerde kurulmuştur…
Gerçek anlamda hareketsiz kalırsanız diğer her şeyin size
geleceğini, size doğru kayacağını sanıyorsunuz. Yeter ki telaşlanmayın.
"İnsan yürüyerek dolaştığında ve bütün güzel yerleri
önce araması gerektiğinde hiç böyle olmuyor. O zaman tüm dünya kıpırtısız,
insan kendisi hareket ediyor, kendisi canlanıyor. O zaman konuk kabul
etmiyorsunuz, kendiniz konuk oluyorsunuz," diye mırıldandı Lyubov.
2
Yani Tatar step köylerine kadar gittiniz demek pek muhterem
dostum?
Lyubov Vasilyevna'yı yanımda gören ve bizi tanımayan herkes
onun kızım olduğunu düşünüyor.
Annesiz bir çocuk, Alman kökenli Rus bir aile.
Rahatlıkla on yedi-on sekiz var, diye düşünmüştüm. Böyle bir
şeye bakmak şifa gibi doğrusu. Gençlik, güzellik ve sağlığın böyle bir uyum
içinde buluşması ne kadar da enderdir.
Lyubov'un ricası üzerine, uzak Tatar köylerine kadar
gittiler,
(Lyubov Kazan’da bir camiye giriyor, s. 30-32)
Artık büyümek ve her şeyi yapabilmek istiyorum.
"Büyüdüğünüzde dünyadan ve diğer şeylerden payınıza
düşenler artmayacak, bilakis daha da azalacak," diye uyardı Valdevenen.
İnsanın onlarca yıl boyunca dünyanın güzelliğini tümüyle
unuttuğu ve içinden bir daha ancak gücü tükenmiş, saçları ağarmış halde
-yeniden sevinç duyabilmek, yeniden başlayabilmek için çok geç olduğunda-
çıkabildiği o daracık çukura atacaksınız kendinizi.
3
"Kader kötü, kader uğursuz... "
Kendini karanlık, dar bir deliğe atmalarına savunmasızca
izin vereceğini kim söylemişti -daracık bir yere, bir hapishaneye-, bunu kim
öngörmüştü?
…
"Ah!" diyor usulca. "Rüya gördüm herhalde...
"
"Evet, rüyaydı çocuğum," diyor Valdevenen.
"Kuyu senin içinde. Bir başkasının sana yapacağı her
şeye sen kendi içinde hazır olmalısın - onu uzaklaştırıp kendin içine
dalmalısın ve ne yaptığını sormamalısın. Batmalısın, ancak o zaman yeniden
doğarsın."
Kız titreyerek geniş paltoya sarınıyor, kumaşa sımsıkı
tutunuyor.
Acı kadar güçlü büyük bir sevinçle doluyor içi.
"Bu gece ve sonra bir gece daha... uzun sayılmaz, öyle
değil mi? Ve sonrasında nasıl olduğunuzu bile bilemeyeceğim."
"Sizi o kadar aradım ki... hem de her yerde! Kesinlikle
geleceğinizi ve birlikte biraz daha zaman geçireceğimizi düşünmüştüm.
Gelmediğinize göre çok önemli bir maniniz vardı herhalde?"
"Evet, uyuyordum," diye yanıtladı kız şaşkınlıkla.
4
Bunu niçin yaptınız, niçin sessizce ortadan kayboldunuz,
niçin, niçin?
…Valdevenen aniden ona doğru eğildiğinde -bundan niçin
korktuğunu kendisi de bilmiyordu- keskin bir çığlık attı.
Adam şaşkınlıkla irkildi, sonra çok yavaş hareket ederek
doğrulup karşısında durdu; bir an için kıza bir şey söyleyecekmiş gibi oldu,
fakat sonra tek bir söz etmeksizin salonu terk edip güvertede hızla uzaklaştı.
Lyubov yerinden kıpırdamadan arkasından bakıp kaldı.
Gitmişti
Siste iki adım ötesi görülmüyordu. Oysa iki adım ötede
Matuşka'nın şalına sarınmış titreyen Lyubov duruyordu
Sis ikisini de bembeyaz kucağına aldığında bir an yeryüzünde
baş başa kalmış gibi oldular.
"Şuraya bak!"
"bak! Dünya bir daha böyle göründüğünde –sen geri
dönerken yine bu noktada- tekrar beraber olacağız. O zaman gemiye bineceğim ve
babanla ikinizin yanına geleceğim. Ve sonra daima birlikte kalacağız."
Belki bu küçük kız buraya bir kez daha geldi, yalnızca
haftalar sonra değil, belki yıllardan sonra da geldi, saçları ağarmış, görüşü
berraklaşmış olarak; o zaman çevresine bakıp bugün kaçırmış olduklarını telafi
etti belki de. Çünkü burada hiçbir şey değişmez, aynı kayalıklara, ormanlara
veya steplere kavuşan aynı kıyılarda aynı dalgalar yuvarlanır, yalnızca
taşıdıkları gemiler değişir yaşanan aşklar ve acılar silinip gittiğinde.
…
Türkçeleştiren: İlknur İgan
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Temmuz 2021
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder