Sayfalar

3 Ocak 2024 Çarşamba

Serkan Çakmak - Türkistan Meslek Risalelerinde Alet Pirleri, Kullanım Adabı ve Duaları

Serkan Çakmak - Türkistan Meslek Risalelerinde Alet Pirleri, Kullanım Adabı ve Duaları

arı” sözcüğü yaba, dirgen anlamlarıyla çağdaş Uygur ağızlarında kullanılmaktadır.

“ara” kelimesi “beş dişli çatal” anlamına gelir.

 

Baluk Demircilik risalesinde (Risâle-i Temürçilik) “baluk” biçiminde yazılan kelime bağlam gereği çekiç olmalıdır. Uygur yazı dilinde çekiç anlamına gelen bolka / balka… / demirci çekici karşılığında kullanılan Farsça “palok” sözcüğünden gelişmiştir.

 

Demircilik risalesinde “baluk” adlı demirci çekicinin Allah’ın emriyle Cebrail tarafından cennetten getirildiği, Allah’ın onu Davud peygambere körük ve örsle birlikte ikram ettiği, Allah’ın bu çekici tuba ağacından yarattığı ve söz konusu çekicin sapının ona uygun biçimde yapılmasını Allah’ın Cebrail’e bildirdiği bunun üzerine Mikail’in bu sapı öd ağacından yaptığı bildirilir.

 

Bürende Farsça kökenli bir sözcüktür. Kelimenin aslı “keskin” anlamındaki burende sıfatıdır.

 

Ayakkabıcılık risalesinde (Risâle-i Mûzedûzluk) ayakkabıcının demir aletleri arasında anılan bürendenin Cebrail’den kaldığı bildirilir.

 

Çangak Çağdaş Uygur yazı ağızlarında çaŋgak biçimi de kullanılan çok uçlu çengel anlamındaki sözcük, Kaşgar-Yarkent ağızlarında “çangak” olarak telaffuz edilmekte ve “kasapların etlerini asmak için kullandıkları bir grup çengel”i ifade etmektedir.

 

Çarh Farsçadan Türkçeye alıntı bir sözcük olan çarh, Doğu Türkçesinde kadınların iplik eğirdiği çıkrık anlamıyla da kullanılmıştır.

…risalede söz konusu aletin Şit peygamber tarafından dua edilerek cennetten getirildiği ve Şit peygamberin kırk bir kızı ile her gün bir makara ip eğirdiği ve bu suretle kırk yıl eğirilen iplerle Şit peygamberin giysi dokuyup Âdem peygambere giymek üzere verdiği ifade edilir.

 

Deftin / aletin adı çağdaş Uygur edebî dilinde ve ağızlarında “deptin”dir.

“Yerli dokumacılıkta örülen iplere mekik ile geçirilen çözgü iplerini sıkılaştırıp sağlamlaştıran dişli çift alet”.

Tarif edilen alet geleneksel Türk dokuma tezgahlarında kullanılan kirkittir.

 

Derefş Kelimesinin aslı Farsça direfş olup bu kelime Farsçada kunduracı bizi, neşter; sembol, sancak, bayrak, âlem; ışık, parıltı ve savaşa giderken başlık üzerine sarılan kuşak gibi anlamlara sahiptir.

…Saraçlık risalesinde (Risâle-i Ahkâm-ı Serraclık) ise derefş adlı aletin cennetin tuba ağacından yapıldığı / belirtilir.

 

Dûzende Farsça dikmek anlamındaki /dûz/ fiilinden fail simleri türeten /-ende/ ekiyle türetilen; diken, dikici anlamlarındaki “dûzende” kelimesinin ayakkabıcılık risalesinde (Risâle-i Mûze-dûzluk) ayakkabı dikmek için kullanılan iğne veya çuvaldız benzeri ahşap bir aracın adı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

 

Elgek Çağdaş Uygur yazı dilinde elgek biçiminde yaşayan elek kelimesinin elemek anlamındaki / elge-/ fiilinden alet isimleri de türetmek için kullanılan /-k/ yapım ekiyle türetilmiş bir isim olduğu açıktır.

 

Erre Çağdaş Uygur ağızlarında erreh, herre, hari versiyonlarıyla da karşılaşılan bu kelimenin aslı Farsçadır. Sözcüğün anlamı orijinal dilinde olduğu gibi testeredir.

 

Ferme Tahta ve ağaç gibi ahşap malzemeleri döndürülmek suretiyle delen burgu delici anlamındaki ferme sözcüğünün aslı Farsça perme kelimesidir.

 

Fıçak Tespit edilebildiği en eski yazılı ürünlerde biçek/piçek şekliyle kaydedilen bıçak sözcüğü, Harezm ve Çağatay Türkçesi dönemi yazılı ürünlerinde ünlülerin kalınlaşması ve kelime sonundaki ön damak sesinin artlaşmasıyla bıçak şekline dönüşmüştür.

Kasaplık risalesinde (Risâle-i Kassâblık) bıçağı keskin saklanması ve hayvan boğazlandıktan sonra canı çıkıncaya kadar hiçbir uzvuna bıçak değdirilmemesi gerektiği ifade edilir.

 

Gücek /  kürek anlamındadır.

 

İskine Tornacı keskisi, torna kalemi, oyma bıçağı anlamındaki iskine sözcüğü Farsça eskene kelimesinden gelişmiştir.

 

Kalak / “Ağaç kaşık”,

 

Karmal / ke’men kelimesiyle fonetik ilgisi dikkate alındığında kasaplar tarafından kullanılan bir tür çengel adı olduğu düşünülmektedir.

 

Kenâre Koyun asılan demir çengel, kasap çengeli

 

Kerki Çağdaş Uygur ağızlarında kerke, keke biçimleri de kullanılan kerki kelimesi marangoz keseri anlamındadır.

 

Ketmen / çapa anlamındadır.

 

Kulâb / kanca, çengel anlamlarındadır.

 

Mikrâz Arapça makas anlamında

 

Moka/Maku Farsça dokuma mekiği anlamındaki mâkû sözcüğü aynı anlamla

 

Ötkürme/Ötkeme / “Buğday, mısır gibi şeyleri eleyen yuvarlak hazneli tel ağları bulunan alet.”

 

Rezende / “hasıra yün koymak için ahşaptan yapılan yedi dişli alet, keçeci dirgeni”

 

Rîsmân-tâb / kıvrılmış tel, ip kıvrımı anlamlarına gelir.

 

Saykal-mâl / cila sürmek için kullanılan alet

 

Şang Sözcüğün “çizmenin ayak bileklerinden baldıra kadar olan kısmına (koncuna) yerleştirilen ağaç kalıp” anlamıyla çağdaş Uygurcanın Turfan ağzında kullanıldığı tespit edilmiştir.

 

Şâne-çûb / Kelimenin Farsça tarak anlamına gelen şâne ile çubuk, değnek, sopa anlamlarındaki çûb sözcüklerinden oluştuğu açıktır.

 

Şoşang / koyun kırkmak için kullanılan nispeten uzun makas

 

Tîşe / kazma

 

Tütük / Dokumacıların ip sardığı küçük tahta olup mısır dalı, ayçiçeği sapı, kamış gibi şeylerden yapılır

 

Yingne / “iğne” kelimesinin en arkaik biçimidir.

Alet İşler, Ed. Akif Kuruçay, Kanca El Aletleri AŞ Yayını, 2022

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder