Sayfalar

12 Ağustos 2023 Cumartesi

Önder Küçükerman - Kendi Mekânının Arayışı İçinde Türk Evi

 Kendi Mekânının Arayışı İçinde Türk Evi

Önder Küçükerman

 


bu çalışmada, Anadolu'nun geleneksel Türk Evinin ve onun temel birimi olan "odalarının" incelenmesinden daha değişik bir yaklaşım amaçlanmıştır. / s. 16

 

Anadolu'daki geleneksel Türk evinin yapımında kullanılan malzeme daha çok ahşaptır. Bu da oldukça dirençsizdir. Buna bağlı olarak evlerin ömrü de oldukça kısıtlıdır.

 

Türk evi kavramının kökenlerinin göçebelik dönemine kadar uzadığı önerisi vardır.

Asya stepleri, yaşamaya, yerleşmeye elverişsizdir. Bu durum sürekli olarak yer değiştirmeyi gerektirmiştir.

Böylece «yer kavramı» ve «vatan duygusu» bir anlamda topraktan çözülmüştür.

Göçebelik, aile toplumunu getirir. / s. 27

Anadolu'da / Çevre çeşitli iklimlerin etkisi altındadır. Tek bir mevsim içinde çok değişik doğal değişimler olabilir. Tüm bu değişimler, yapının araç ve gereç düzeninde kendisini göstermiştir. / s. 32

 

Araklı. Trabzon / Bu bölgenin doğal verileri, ahşabın kullanılışını öne çıkartmıştır. Bunun sonucu olarak, tüm çevrenin kuruluşunda ileri düzeyde ahşap işleme ustalığı görülür. / s. 33

 

Pek çok iklim bölgesinde, önemli ısı değişimleri görülür. İşte bu nedenle, çoğu kez aynı yapının içinde hem "kışlık", hem de "yazlık" odaların ve kesimlerin düzenlenmesi çok yaygın bir çözüm olmuştur. / s. 39

 

Türk evi bir anlamda kadın içindir. Böylece evler çoğunlukla kadınların çalışması, dinlenmesi ve toplumsal ilişkiler kurabilmesini sağlayacak biçime girmiştir, Zemin katın duvarları bu nedenle içerisiyle dışarıyı kesin olarak ayırır. Kimi durumlarda bu duvarlar bir kale gibidir. / s. 42

 

Erkek, evin en önemli kişisiydi, Buna bağlı olarak en önemli ve özenli oda onundur. Baş oda, selamlık gibi isimler almış olan oda, «efendi, konuk, hizmetçi» ilişkilerinin düzenlenmesi sonucunda biçimini almıştır.

 

Türk evi genellikle az katlıdır. Buna bağlı olarak «temel düzen» tek kat için uygulanmıştır.

 

Türk evindeki en önemli yanlardan birisi de, içi ile dışı arasındaki kesin çelişkidir. Zengin evi ile yoksul evi arasında, gerek dış görünüş, gerekse temel ilkeler açısından bir ayırım yapmak çok zordur. / s. 47

 

Anadolu'daki Türk evinde "sofa", odalararası ilişkilerin gerçekleştirildiği bir "ortak" alandır. Odaları birbirine bağlayan bu ortak alanın, dolaşım dışında kalan kesimleri genellikle çeşitli amaçlarla kullanılır. En yaygın kullanma ise, çeşitli oturma çevreleri kurmak biçiminde görülür.

Sofa, / "Sergah, sergi, seyvan, çardak, divanhane, hayat" vb. isimler almıştır.»

 

Zamanla bu kesimler daha da özelleşmiş ve eyvan, sekilik, taht, köşk gibi kavramlar ortaya çıkmıştır. Böylece Türk evinin kuruluş düzeni içinde sofanın en önemli öge olduğu görülür. / s. 53

 

Odalar:

Türk Evindeki odaların en önemli özellikleri kendi başlarına, yapı içinde belirli eylemleri karşılayan birimler olmalarıdır. Göçebelik dönemindeki çadırlar gibi, her oda: oturma, yemek yeme, çalışma, yatma gibi eylemlerin gerçekleştiği bir ortamdır / s. 63

 

Türk evi, açıklıkla görüldüğü gibi, odaları ve iç düzeni ile «göçebeliğin, kurulup kaldırılan, taşınan çadırların» önemli izlerini taşır. / s. 73

 

(Isınma)

Anadolu'daki Türk evinde /  Çevre ısıtılmaz, kalın giysiler giyilir. Diğer deyişle "kişi ısıtılır".

Evin belirli kesimleri ve odaları kolay ısıtılacak ve sıcak kalacak biçim ve özellikle tasarlanmıştır. Gerektiği zaman bu odalara geçilir.

Geçmişten beri Anadolu'nun birçok bölgesinde sıcak ve soğuk aylarda değişik evlerde yaşanmıştır. Böylece gerektiğinde yeterince ısıtılamayan yazlık evden, kolay ısıtılan kışlık eve geçilmiştir. / s. 84

 

Isparta çevresinde bir yörük çadırının iç düzeni. Anadolu'da göçebelik döneminden bugüne kadar yaşantılarını değiştirmeden sürdüren topluluklarla belirli bölgelerde sık sık karşılaşılabilir. Buradaki yörük çadırında olduğu gibi, tüm çevre "taşınabilen" araç ve gereçlerle oluşturulmaktadır. / s. 87

 

Anadolu' da toprağa bağlı, toprağı işleyen köylülerin içinde bulunduğu koşullar ilkeldir. Bu koşullara bağlı olarak, kendi evini, yalın düzende, gerekli eylemleri karşılamak üzere kurabilir. / s. 90

 

Anadolu'da köyevinin gerek yapısal kuruluşu, gerekse çevre düzeni bütünüyle "yalınlık, tutumluluk ve kişisellik" özelliği taşır. / s. 91

 

Yönetici evleri /  bütün dış etkilere açıktırlar. İşte bu nedenlerle bir süre sonra Türk evi özelliklerini önemli ölçüde yitirmişlerdir. / s. 100

 

İç sofa / Daha çok, dış etkilere karşı korunmuş bir orta alan kurmayı gerektiren durumlarda uygulanmıştır.

Orta sofa / Belirli sıkışık yerleşmelerde ve soğuk iklim bölgelerinde uygulanmıştır. / s. 103

 

Alt katlardaki, dışa açılan odaların pencereleri elden geldiğince küçültülmüş ve örtülmüştür. "İlişkiler kısıtlanmıştır". Buna karşılık üst kattakiler büyük boyutta ve çok sayıda düzenlenerek odaların ışığı ve görüşü arttırılmıştır: "İlişkiler yaygınlaştırılmıştır".

Alt kat pencerelerine, hem güvenlik, hem de gizlilik açısından özel çözümler getirilmiştir. Güvenlik açısından madeni kafesler, ahşap kapaklar, gizlilik açısından ahşap kafesler gibi. / s. 104

 

Kapı / Kanatların odaya bakan iç yüzleri çok özenle düzenlenmiştir. Dış yüzler daha yalındır / s. 129

 

Odaların kapılan evin içine, sofaya açılır.

 

Genellikle Türk evinde döşemenin kuruluşu çok yalın tutulmuştur. Neredeyse "toprağa oturulur gibi" çözümlemeye önem verilmiştir.

 

Yer döşemesi ne denli yalın bir biçim almışsa, tavan ise tersine o denli özenle düzenlenmiştir. / s. 139

 

Türk evindeki odanın en önemli özelliği, yirmidört saat içinde, değişik amaçlara göre yeniden düzenlenmesidir. Bütün bu değişik işler için oda içine yalnız yapılacak işlerle ilgili nesneler getirilir, yerleştirilir. İşi biten kaldırılır. / s. 140

 

…yalın bir alt örtüsü…

Odanın alt örtüsünün bu türde oluşmasındaki diğer önemli etken, Türklerin bağdaş kurarak, diz çökerek oturmaları ve yerde namaz kılmalarıdır. Bu davranışların tümünde doğayla kişi arasında pek az ayrım vardır. Doğruca yere oturulduğu, yerde namaz kılındığı, çoğunlukla yere serilen yataklara yatıldığı göz önüne alınırsa, İnsanla döşeme arasında yalnızca çok ince, ya da simgesel bir ayırıcı bulunmaktadır. / s. 140-141

 

Türk evinde, odanın kullanılır duruma gelmesinde dokuma'nın büyük katkısı görülür. Böylelikle üzerinde yaşanılan her türlü çevre "yumuşatılmış" ve "bütünleştirilmiş" olur. / s. 147

 

…sıcak bölgelerde sedir dizisi, çıkma üzerine yerleştirilmiştir. …yazlık evlerde sedir, alttan havalandırılmıştır.

 

Dolaplar

Ana işlevleri, odada bulunması gereken günlük araç ve gerecin korunmasıdır. Yüklük çubukluk, kavukluk, testilik, peşkirlik, lambalık, cezvelik, fincanlık, çiçeklik, feslik, değneklik" tembel deliği gibi, işlevlerine göre isimlendirilmişlerdir, İsimlendirmedeki bu yalınlık biçimlendirmede de görülür. / s. 165

 

Dolabın üst sınırı, insan elinin uzanabileceği yüksekliğin üzerine kesinlikle çıkmaz.

 

Odalar, içinde bulunan kişilerin, bütün günlük gereksinmelerini karşılarlar. Bu arada yıkanma ve arınma işlevine de oda içinde çeşitli çözümler aranmıştır. Genellikle bu iş için dolabın yapısı içinde, gusulhane adıyla, özel bir bölümün kurulduğu görülür. Bu özel bölüm çoğunlukla yalnız, oturmaya ve su kaplarını koymaya elverişli olacak kadar küçük ve yalındır.

Gusulhane kavramı, çoğunlukla eski örneklerde görülür. / s. 181

 

Sonsöz

içten dışa vuran yaşama çevreleri

 

Türk evinin oluşumunda ana ilkelerden birisi «yapıyı doğadan ayırma» eğilimidir

 

Odaların düzeni, çevredeki iklim koşuluyla uyumlu biçimdedir.

Küçükerman, Önder (1985), Kendi Mekânının Arayışı İçinde Türk Evi, 2. Basım, Turing Yayını, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder