Sayfalar

18 Eylül 2023 Pazartesi

Haçlı Seferlerinde Silah Ambargoları

 

Haçlı Seferlerinde Silah Ambargoları

Nadir Karakuş

 

Yedinci yüzyıl başlarında Bizans ve Sâsânî devletleri arasında yapılan uzun savaşlar, silah ambargoları ile de devam etmiş

 

Eskiden beri Bari, Amalfi, Cenova, Venedik ve Pisa gibi İtalyan şehir cumhuriyetleri harp sanayisi için Müslümanlara demir, zift ve kereste gibi hayatî öneme haiz hammaddeleri satmışlardır.

Amalfili tüccarlar, sünnî halifelerin yaşadığı Bağdat tarafından ambargo uygulanan Şiî Fâtımîlere yüksek fiyattan silah ve kereste satarak yüksek kazançlar elde etmişlerdir.

 

Silah ambargoları için asıl çağrılar Selâhaddîn’in yükselişi, Mısır ve Suriye’de bütünlüğü sağlaması ile başlamış

 

Papa III. Aleksander tarafından 1179 ve sonrasında, Papa III. Innocentius’un emriyle 1215 ve Papa IV. Innocentius’un kesin talimatıyla 1245 yıllarında Venedik, Ceneviz ve Pisalı tacirlere Müslümanlara silah hammaddesi ve satışı yasaklanmıştır.

 

…ambargonun başarılı olmamasında İtalyan tüccar devletlerinin maddiyata olan düşkünlükleri önemli rol oynamıştır.

 

Kâğıt konusunda konulan bir ambargoya MÖ. 170’li yıllar gibi çok eski bir dönemde rastlıyoruz. Selefki Kralı IV. Epiphanes (MÖ. 174-165), Ege medeniyetinin önemli duraklarından Bergama’ya kâğıt ambargosu uygulayınca, onlar da deriyi özel şekilde terbiye ederek parşömen diye bilinen Bergama işi kâğıdı üretip bir çözüm bulmuşlardır.

 

VI. yüzyılda Sasanîlerin Bizans’a uyguladığı ipek ambargosu, iki devleti savaşın eşiğine getirmiş, ipek ithal edemeyen Bizans, bu işi Çin’in Yunnan bölgesinden casusları vasıtası ile ipek böceği kozası getirterek çözüme kavuşturmuştur.

 

Haçlılar, Excalibur adlı efsanevî kılıçlarının demirinin paslanmaz ve bükülmez olduğunu söylerken Müslümanlar da Zülfikâr adlı Şam çeliğinden yapılan yarı mukaddes kılıcı ön plana çıkarmışlardı.

 

Sonraki Haçlılar olarak kabul edilen Ruslar

 

Karakuş, Nadir (2023), Haçlı Seferlerinde Silah Ambargoları, Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 21, s. 125-144

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder