Sayfalar

4 Ekim 2024 Cuma

Zeynep Öztürk - Gülün Adı Romanında Zaman-Mekan Anlatısı (Özet)

Zeynep Öztürk - Gülün Adı Romanında Zaman-Mekan Anlatısı

Edebi anlatılardaki betimlemelerin zenginliği algımızın farklı katmanlarını tetikler ve mekan üretim taktiklerimizi zenginleştirebilir.

Çalışma sonucunda edebi anlatının mekanla ilgili betimlemeler kadar zamana dair de bilgi içerdiği anlaşılmış

Çalışma “Gülün Adı” romanının metinsel performansını mekânsal performansa dönüştürme çabasıdır.

 

…mimari tasarım disiplini sonuç ürün yerine süreç odaklı araştırmalara odaklanmaktadır.

 

Sürecin ön plana çıkması / temsilin ötesindeki fenomenlere odaklanmamızı ve fenomenler arasındaki ilişkileri anlamaya dayalı bir düşünce yaklaşımını beraberinde getirir.

 

Fenomenoloji insana, mekana, yaşantıya dair betimlemeleri inceleyerek onların özünü anlamayı ve genele dair ortak sonuçlar çıkarmayı amaçlar. Mekana içkin olan zaman bilgisi bu fenomenlerden birisidir. Bu çalışmada zamana ait bilginin mimari tasarımda nasıl bir varoluşa sahip olduğu sorgulanmakta…

…eserin zaman- mekânsal betimlemeleri tezin ana omurgasını kurar

 

Çalışmada / kronotoplar bir gösterge olarak düşünülerek, kavramsal gösterilenlerine ulaşma amacı güdülür. Her bir kronotopun işaret ettiği zaman-mekânsal anlam yeni bir mekan stratejisinin basamaklarını oluşturmada kullanılır.

 

Temsil-Anlatı-Zaman-Mekan Teorisi

Temsil (ing:representation); 1. Genel olarak, bir nesnenin (söz gelimi bir kavram, kişi ya da zamanın) yerine bir başkasını koyma, geçirme veya ikame etme.

 

Özne olarak insanın ön plana çıktığı 19. yüzyıldan sonra temsilin, nesnelliği ve evrenselliği bozulmuştur

 

Temsil ötesi teori, coğrafi bilginin kavranması, pratiği ve üretimine alternatif bir yaklaşım olarak İngiltere’de 1990'ların ortalarından sonlarına kadar ortaya çıkan çeşitli çalışmalara atıfta bulunur.

Bu yaklaşım yürümek, alış veriş yapmak, bisiklete binmek, dans etmek gibi gündelik hayatın pratiklerine karşı post-fenomenolojik bir duyarlılık geliştirmek ile ilgilidir.

 

Hümanist fenomenologlar / teknolojinin yabancılaştırıcı doğasından sık sık şikayet ederler ve yerle daha özgün ilişki kurma çağrısında bulunurlar

Post fenomenoloji ise / yargılamak yerine anlamaya çalışır.

 

Toplumsal ilişkiler sisteminde anlam olayların akışı ve dönüşümü ile paralel olarak sürekli değişendir, mimari göstergelerin anlamları statikse gösterge hızla anlam kaybeder ve işlev kaybına uğrar.

 

Bu çalışmada zamanın mimarlık disiplininde nasıl ele alınabileceği üzerine odaklanılır. “Zaman bilgisi kodlanabilir mi?”, “Zaman mimari tasarımda stratejik bir araç olarak nasıl kullanılabilir?”, “Zaman ve mekan bağımlı bir ilişkiyle anlamlıysa deneyimi betimleyen zaman modeli bize mekanın modelini verir mi?” vb. sorulara yanıt aranır.

 

Newton’a göre gerçek zaman evrende var olan herhangi bir somut nesneden bağımsızdır. Zaman, evrenin içindekilerden, mekandan ve algılayanlardan bağımsızdır ve mutlak olarak akar

Anın bilgisini ilişkisel bütünlük içinde anlamaya çalışmak ve ‘an’a ilişkin keşfetme çabası içerisinde olmak tasarım sürecinde bizi daha duyarlı ilişkiler kurmaya yaklaştırabilir. Einstein da zamanın mutlak olduğu fikrine karşı çıkmış ve bunu izafiyet (görelilik) teorisiyle 1905 yılında açıklamıştır.

 

Mimari mekanın algılanabilmesi için zamana ihtiyaç duyarız. Zaman ve mekan ayrı olarak düşünülemezler.

 

Geçmişin büyük binaları, çağdaş dünyanın gerginliklerinden etkilenmeyen zamanın müzeleridir. Modern mimaride zamanın kademeli olarak hızlandığını bugünün yapı bozumcu ve dikkat çeken binalarında ise daha da hızlandığını tespit edebiliriz.

 

Bergson’un üzerinde durduğu zaman; kişinin ruhunda duyduğu, sezgi yoluyla duyumsanan, ölçülemeyen ve kişiden kişiye değişen süre kavramıyla ilişkilidir.

Ona göre gerçek zaman süredir ve süre kişinin şuuru ile şekillenen ve o an yeniden yaratılan oluş hâlidir. Mekanda algılanan ise olayları yine mekanda anlamlandıran kronolojik nesnel zamandır

Temelde insanlar nesnel zaman algısının yanında biyolojik ve psikolojik zaman algılarını da kapsayan heterojen bir zaman anlayışına sahiptir.

 

…zaman kavramı ancak geçmiş ve gelecek arasında hikayesel bir örüntünün kazandırdığı anlam ile var olabilir. Post modern insan ise bu hikayesel bütünlüğü kaybetmiştir. Elinde sadece birbiri ardına gelen kopuk, atomize olmuş, parçalanarak birbirinden kopmuş an parçaları vardır. Herşey şimdi ve buradadan ibarettir, geçmişin bir önemi yoktur, gelecek ise belirsiz bir boşluktur. İnsan şimdiyi anlamlandırmak için sürekli deneyim peşinde koşar, deneyime tapar adeta, fakat yaşanan deneyimin derinliği ve anlamı kaybolur ve bu hız çağı ve anlamsızlık bir varoluş krizine yol açar

 

Mekan temel olarak çeşitli fenomenlerin etkileşimi ile üretilir ve dönüşür

 

Görelilik kuramı ile gerçekliğin gözlemciye göre değişmesi ile madde ve özne düşüncesi ayrışmaya başlar.

Mimari temsil günümüzde sonsuz ifade biçimleri üretebilmektedir.

Anlamsal çokluk ve bu çoklukların ilişkisi, sonsuz yorumu performansı açığa çıkartır. Edebi metinler her okuyucuyla yeniden yorumlanıp farklı anlamlandırma ilişkilerine açık yapıtlardır,

 

Mekan tanımına yönelik her girişim zamanı da anlama çabasıdır.

…bilim ve teknolojideki gelişmeler ve evrensel bilinç düzeyinin artmasıyla zamana dair algı ve kavrayışımızda değişmektedir.

Mekan zamanla birlikte kurulmakta zaman içinde var olmaktadır.

 

Sanal, fiziksellik olmadan hareket olanağı sunan bir potansiyeldir.

…dijitalleşme ile hayatlarımız hızlıca sanallaşmaktadır. Hatta fiziksel ve dijital deneyimi bir arada içeren fi-jital terimi hayatımıza girmek üzeredir. Fijital kelimesi (İng:Phygital), ‘physical’ ve ‘digital’ kelimelerinin birleşiminden oluşur. Fiziksel uzay ve sanal uzayın ortak yaşamını tanımlar.

 

Gülün Adı Romanında Zaman-Mekan Anlatısı, Yüksek Lisans Tezi, Gebze Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021

… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder