2 Mart 2013 Cumartesi

Henry de Montherlant – Kadınlara Acıyın


Henry de Montherlant – Kadınlara Acıyın

…on iki yaşında bir küçük kız vardı, evdekiler “sessiz kız” derlerdi. (s. 5)

…ne herhangi bir zevk vardı ne de herhangi bir yeteneği. (s. 6)

On beş yaşını üç ay geçtikten sonra evlenebilirlik çağına girdi. (s. 8)

Hep maviler giyer, hiçbir zaman maviden vazgeçmek istemezdi. (s. 9)

…annesi onu görmek için görüşme yerine gelince, küçük kız ağzını bile açmadan yanında oturup dururdu: Onun sevmesi de böyleydi işte. (s. 11)

…ne denli çok görüp çok yaşamış olurlarsa olsunlar, insanlar bir kişiliğin hep tek parça kaldığına inanmakta dayatırlar. Oysa kişilik birliğini yapay yaratıklarda buluruz; doğal kılan her şey tutarsızdır. (s. 12)

Matmazel Dandillot işte böyle durgun bir yaşam sürüyordu. (s. 14)

Bir insanın kendi kabullendiği acı, başkasının kabul ettirdiği acının yanında bir hazdır.

…benim aşkım, aşktan çok, bir kendi kişiliğimde coşma isteğiydi gibime geliyor; sizi zevkimle mutluluğumun bir aracı gibi görüyordum. Gerçek aşk kendi hoşuma gideni değil, sizin hoşunuza gideni aramak, dolayısıyla kendi istediğim şeylerden gönül rahatlığıyla vazgeçmek olurdu. Bu özveriyi göze alamadığıma göre sizi sevmiyorumdur kuşkusuz. (s. 17)

İşte şimdi çırılçıplak, alabildiğine arı, sanki bir gülümsemeden doğmuş. (s. 20)

…karanlıkta bir kadın sevmek, karanlıkta sigara içmek gibiydi. (s. 21)

…kadın ‘bir şeyden dolayı’ dostlukla sevilir, ‘bir şeye karşın’ aşkla sevilir.

Beni sevmediğinizi gösteren büyük bir belirti var: Bana yaşamım konusunda hiçbir soru sormuyorsunuz. (s. 25)

Melekleri bile günaha sokar.

Mutluluk bir insanın razı olduğu andır. (s. 39)

Islak bir kaya üzerinde bir yosun demeti gibi, yorgun yorgun, dostunun omzuna yaslanmştı Solange. (s. 52)

Uzun zamandan beri,
Fransa’yı azıcık iç değeri olan, temiz bir insanın kendini sürgünde bulacağı bir ülkeye dönüştürmeye çalışıyorlar. (s. 54)

…yaşam, yaşamanın ne olduğunu bilmez. (s. 73)

Ahlak yücelikleri ara sıra çukur yerlerin çamurlarına battıkça güzelleşir. (s. 79)

Yazın adamlarının yapmacıklığı mutsuz, dertli geçinmektir. Pascal suratı takınır hepsi de. (s. 88)

…kadınların acı çekmemek için sağlam bir yolları vardır.
Üzgün oldukları zaman aynaya bakmak. Hemen değişiverecektir suratları. (s. 95)

…birbirine benzeyen üç gülümseme vardır: Ölülerin gülümsemesi, mutlu kadınların gülümsemesi, boynu vurulmuş hayvanların gülümsemesi. (s. 106)

Gençlik ancak iyi elde edilemeyen yaratıkları sevmekle, olgunluk çağı da ancak iyi sevilemeyen yaratıkları elde atmakla geçer. (s. 107)

Lambaların petrole gereksinimi olduğu gibi insanların da biraz hayranlığa gereksinimleri vardır, onunla beslenirler. (s. 130)

Mektuplarım bir “görünüş”e yazıldı. Geri verin onları bana. (s. 145)

İnsanlar aldatır. (s. 147)

Erkeğin kininden çok, kadının aşkından korkun. (s. 148)

Bir kadın yosmalıktan uzak olursa büyüler sizi.
Çok geçmeden yosmalaşmaya, oyun oynamaya başlar. Bütün kadınlar durmadan para isteyerek kendilerine verdiğiniz değeri yitirirler. (s. 151)

…bir kediyi öptüğünüzü sanıyorsunuz, ama şöyle biraz daha yakından bakınca bir pireyi öptüğünüzü görüyorsunuz. (s. 152/153)

…sevmediklerimize iyilik etmeye çalışmamalıyız. İyilik etmek kadar doğallık, kendiliğinden gerektiren hiçbir şey yoktur. (s. 167)

Yaralı da olsa birkaç güzel saat yaşayabilirdi. (s. 168)

Yaşadınız, başka türlü yapamadınız da ondan yaşadınız.
Hemen her erkeğin yaşamı varlığını haklı çıkarma gereksinimiyle bozulur. Kadınlar bu yoksunluğu daha az duyarlar. (s. 169)

Başka bir gün…
Belki de ‘başka bir gün’ olmaz. (s. 172)

Birini gerçekten sevdik mi bunu kendisine söylememize gerek yoktur. (s. 189)


Pitié Pour Les Femmes
Türkçeleştiren: Tahsin Yücel
Alkım Yayınları, Nisan 2005

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder