1 Temmuz 2021 Perşembe

Delilikten Kurtar Bizi / Bulutlar Canavarı Agu

Kenzaburo Oe - Delilikten Kurtar Bizi

 


Delilikten Kurtar Bizi

Çam yarması gibi bir adam 196- yılı kışında öylesine korkunç bir serüven yaşadı ki aklını kaçırayazdı.

(annesinden gelen telefona bakıyor)

Şişko, öfkesinden, korkusundan, korkunç yalnızlığından ötürü ağlıyordu…

 

…yaklaşık yirmi yıldır, ana-oğul arasında durmak bilmeyen bir gerginlik sürüp gidiyordu…

 

Çocukları her zaman sevmişti.

 

(çocuğu olacak fakat ya ölü doğacak ya da geri zekâlı… Geri zekâlı doğuyor)

(çocuğun (Eeyore) hastane süreçleri…)

 

Eeyore = ben-düş kırıklığı

(Hayvanat bahçesine gidiyorlar, yolunu şaşırınca bir grup haydut çıkar karşılarına, çocuğu kaybeder ve sonra karakoldan gelen haber üzerine çocuğu bulur)

 

Canım isteseydi, günün birinde pekâlâ babamla ilgili, delilik ve intiharından söz eden uydurma bir yaşamöyküsü kaleme alıp bunu yayımlatırdım!

 

"Ne olur, bize deliliğimizden kurtulmayı öğret"—‘öteki’nin sesiyse, diyordu şişko, ‘bizim deliliğimiz’ aynı zamanda onun ve benim deliliğimdi (s. 59).

 

…İnsanların yaşamı, karanlıklardan çıkarak bir süre bir mum ışığı çevresinde toplandıktan sonra, herkesin kendi karanlıklarına dönüp yok olmasından ibarettir… (s. 64)

 

Bulutlar Canavarı Agu

Odamda tekbaşıma olduğum zamanlar sağ gözümün üstüne siyah bir korsan bandı takıyor ve dikkat buyurun, oradan da görüyorum; ama gerçekten doğru dürüst gördüğüm söylenemezdi; başka bir deyişle, sağ gözüm tam anlamıyla körelmiyor.

 

…dünyamıza iki gözümle bakmak istersem, tam olarak üst üste iki dünya görüyorum: Biri parlak ve aydınlık, adamakıllı net bir dünya; öteki bulanık, hafifçe karanlık, birincisinin birazcık üstünde bir dünya.

 

On yıl önce her iki gözümün de görme gücü tamdı.

…üniversiteye yeni girmiştim, geçinmek için bir ek iş arıyordum.

 

Harvey adlı o filmde James Stewart ayı kadar büyük, gerçekdışı bir tavşanla birlikte yaşayan bir adam rolünü oynuyordu. Filmi izlerken katıla katıla gülmüştüm!

(bankacı) Bir süredir oğlum bu türden bir canavarla boğuşup duruyor. Çalışmayı bıraktı; odasına kapanarak hiçbir iş yapmıyor. Arasıra dışarı çıkmasını istiyorum, ama elbette kendisine eşlik edecek biri gerek. Bana böyle bir hizmette bulunabilir misin?

 

(D… gökyüzünden birtakım şeylerin yanına gelip kendisiyle konuştuğundan söz ediyor)

…kanguru büyüklüğünde, beyaz pamuklara sarılmış, kocaman bir bebek. Adı Agu’ymuş. Hastabakıcı kadın söyledi. Genellikle gökyüzünde dolaşıyor, arasıra da Bay D***’nin yanına iniyormuş.

 

D*** ansızın, sanki birinin yardımına koşuyormuşçasına, iki elini öne uzatarak bağırmaya başlayıp kendini kamyonların ortasına attı. Çarpan bir kamyon onu yere fırlatmıştı.

 

Ardından, geçen ilkyaz, o acımasız olay oldu. Bir yol boyunca yürüyordum; bu sırada, ansızın, korkuya kapılan bir çocuk topluluğu, durup dururken bana taş atmaya başladı.

…sağ gözüme yumruk büyüklüğünde bir taş yedim

 

 

Türkçeleştiren: Yaşar Avunç

Can Yayınları, 1995