28 Haziran 2011 Salı

Michelangelo Antonioni - Professione reporter (1975)

Kör bir adam tanıyordum. 40 yaşına geldiğinde
bir ameliyat oldu... ve yeniden görmeye başladı.
Önce çok sevindi.
Aşırı sevindi.
Yüzler...
renkler...
manzaralar.
Fakat sonra her şey
değişmeye başladı.
Dünya onun düşlediğinden
çok daha zavallıydı.
Ortalıkta ne kadar pislik
olduğunu kimse söylememişti ona.
Ne kadar çirkinlik olduğunu.
Her yerde çirkinlikleri fark etti.
Gözleri görmezken...
karşıdan karşıya bastonuyla yalnız geçiyordu.
Görmeye başladıktan sonra...
korkmaya başladı.
Karanlıkta yaşamaya başladı.
Odasından hiç çıkmadı.
… sonra da kendini öldürdü.

22 Haziran 2011 Çarşamba

F ilm

"Derin bir kuyunun içine uzun süre bakarsanız,
o da sizin içinize bakar" –Nietzsche

Hepimiz görmek istediğimizi görürüz.

İnsan yeterince beklerse, bir süre sonra şans yüzüne güler.



Derdik ki "Kendisi yapamayan öğretir...
öğretmenlik bile yapamayan, spor öğretmeni olur...
Spor öğretmeni bile olamayan da gelir bize öğretmen olur."

Adam, bir doktoruna gider ve "Doktor, kardeşim fıttırdı.
Kendini tavuk sanıyor." der.
Doktor da: "Getirseydiniz ya, tedavi ederdim." der.
Adam da şöyle der: "Evet ama doktor, yumurtaları çok işime yarıyor."
Galiba ben de insan ilişkilerinde aynı şeyi hissediyorum.
Akıldışı, mantıksız, hatta saçma olduklarını bilseniz de...
...sürdürmeye çalışıyorsunuz.
Çünkü hepimizin yumurtalara ihtiyacı var. - Annie Hall

Alacakaranlığı göresiniz diye perdeyi daha sonra kapatacağım.
Var olmayı boş yere hayal etmek.
Öyleymiş gibi görünmemek, gerçekten olmak.
Başkalarına karşı sen ile yalnızken ki sen arasındaki uçurum.

...her gülümseme aslında yüz ekşitme.
Ama gerçek inatçıdır.
Saklandığın yer su geçirmez değildir.
Yaşam dışarıdan sızar içeri.
tüm yaşamını bir şeye adamak!
Hayatın tek bir anlamı olduğunu düşünmek.
Aslında böyle yaşamalı.

Bunu nasıl anlatayım, bilemiyorum.
Onun için hiç yoktum sanki.
Önemli olan çabalamaktır, başarmak değil.

Hayallerini kontrol altına al... yoksa deli damgası yersin,
Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi. Kendimi görüyorum.
İçim korku ve tiksintiyle doluyor.
Kendimize inancımız yoksa başkasına nasıl inanç duyabiliriz?
Her şeyin bir hiç olduğunu bilen biri ölüm karşısında yaşayamaz.
İnanç taşıması zor bir yüktür. Hiç gelmeyen birini sevmek gibi. - Persona


sözcükler uyuşuktur. Sadece simgedirler. Ölüdürler, anlıyor musun?
Platon ya da Nietzsche İle ortalama insan arasındaki uçurum...
Şempanze ile ortalama insan arasındaki uçurumdan daha büyüktür.
Gerçek bir ruhun, gerçek bir sanatçının, azizin, filozofun, krallığı... Seyrek olarak ulaşılan bir şeydir. Neden bu kadar azdır? Neden dünya tarihi ve evrimi bir ilerleme öyküsü değildir de, Sıfırların sonsuz ve boşuna bir toplamıdır? Daha büyük bir değer hiç oluşmadı. Kahrolsun, Yunanlılar bundan 3000 yıl önce bizden daha ileriydiler. Nedir o halde insanları
gerçek potansiyellerine Ulaşmalarını engelleyen şey? Korku mu yoksa tembellik mi?
düşler sadece sürdükleri sürece gerçekmiş. Aynı şey hayat için de söylenemez mi?
Seni görmek istiyorum. Senin de beni görmeni istiyorum. - Waking Life