10 Mart 2023 Cuma

Romanın Kısa Öyküsü

Henry Russell - Romanın Kısa Öyküsü



…romanın öyküsünü anlatırken öykü anlatımının tarihine ilişkin de bir öykü anlatıyoruz

 

Kitap, dünyayı değiştiren yaratıcılığın 67 eserine dikkatimizi çekiyor,

 

…ilk romanlar diye ele alınanlar, çoğunlukla Lucius Apuleius'un (MS yaklaşık 124-yaklaşık 170) Altın Eşek eseri ve 11. yüzyıla ait Japonca bir eser olan Genji'nin Hikayesi'dir.

 

Janrlar

Tarihsel

Avrupa'da ilk tarihsel romanlardan biri Walter Scott (1771-1832) tarafından yazılan Waverley'dir (1814), konusu 1745'teki Jakoben Ayaklanması'dır.

 

(Giuseppe Tomasi di Lampedusa) Leopar, Sicilya'nın İtalyan Birliği'ne katıldığı dönemi anlatır.

 

Mizahi

…büyük ölçüde kültüre bağlıdır ve dile üzgüdür. Kelime oyunları ve çift anlamlı özler asıl metinlerinde çok eğlendirici olabilir

 

Rabelais'nin eserinde, kahkahalar kısmen yazarın açık bir şekilde dilden çok zevk almasından -özellikle müstehcen olan çeşitli kavramlar ve nesneler için uzun sözcük listelerinden kaynaklanır.

…mizah, yazarın insan zaaflarıyla eğlenmesiyle ortaya çıkar ve bunu yansıtır.

 

Pikaresk

İspanyada ortaya çıkan pikaresk roman türü, adını İspanyolca picaro [serseri] sözcüğünden almıştır. Don Quijote, pikaresk türün en ünlü örneği olarak kabul edilir.

…en iyi bilineni Mateo Aleman'ın (1547-yaklaşık 1614) yazdığı Guzman de Alfarache'dir

 

Macera

Başkahramanlar genellikle tehlikededir ve buna fiziksel aksiyonla karşı koyarlar.

…öykünün temposu genelde sıkışık olay örgüsünün önüne geçer.

 

Antiroman

…yazarın alışılagelen roman kurallarını olabildiğince bozduğu bir roman türüdür.

 

Otobiyografik

…gerçek ve hayali bölümleri ayırmak zordur.

 

Mektup roman

18. yüzyılda çok popülerdi.

İngiltere'de mektup türü Samuel Richardson'ın (1689-1761) Pamela (1740) romanıyla popülerlik kazandı.

Bu türün öne çıkan örnekleri arasında (Frances Burney) Evelina ve Genç Werther'in Acıları da yer alır.

 

 

Bildungsroman

…büyümeyi ele alan bir roman türüdür.

Bu romanlar genellikle eğitim kurumlarında geçer

Bu türün ilk eserlerinden biri -ve daha sonra bu jarudaki çoğu esere model olan- Goethe'nin Wilhelm Meister'in Çıraklık Yılları’dır (1796).

 

Fantastik

…kurgusal düzyazılarda başka bir dünyada ya da dünyalarda ve/veya başka bir zamanda ya da zamanlarda geçen eserlerdir. Genellikle süper güçleri olan karakterler ön plana çıkar.

 

Korku

…kısmen 18. yüzyılın rasyonalizmine tepki olarak doğmuştur.

Herkes, her şeyi anlamaya çalışmayı istememiştir

 

Gerilim

…heyecanlı olması gerekir.

Bu türün klasik eseri, uğradığı haksızlığın öcünü almaya çalışan bir adamla ilgili olan Monte Cristo Kontu'dur.

 

Doğa

İki tür doğa romanı vardır. Birinde, kırsal yerler sessiz sakindir, çoğunlukla kayıp bir cennettir. Ötekisinde, doğa alt edilmesi gereken haşin bir düşmandır.

 

Gerçekçilik

…hem klasisizmi hem de romantizmi aşırı derecede yapay oldukları için reddetmiştir

…iki ana türü vardır: toplumsal ve dinsel. Toplumsal gerçekçilik sıradan insanların yaşamlarını ve kaygılarını anlatmayı amaçlar; orta sınıftan insanların sorunlu evlilikleri bu alt türün başlıca konusudur.

Dinsel gerçekçilik dikkatleri taşradaki yaşam üzerinde yoğunlaştırır.

 

Çocuk

Bu janrda, büyü önemli bir konudur. Doğaüstü güçleri ya da deneyimleri olmayan, "normal" başkahramanlar çok azdır.

 

Novella

Novella, kısa bir öyküden daha uzun olmalıdır, ancak romandan daha az sözcük içermelidir.

Eserlerin çoğunda şiddet, felaket ve gizem yer alır; ancak bu içeriklerin hiçbiri, novellanın esasını oluşturmaz.

 

Psikolojik

…karakterlerin yaptıklarından ziyade; isteklerine, en içerideki duygularına ve düşünsel süreçlerine odaklanır

…istek ve arzuları kesin olarak ifade etmek yerine ince ayrıntılarla ortaya çıkarır

 

Anahtarlı Roman

…gerçek kişilere dayanan, ancak asıl kimliklerini saklamak için farklı isimler verilen karakterlerin yer aldığı kurgusal düzyazılardır.

Anahtarlı romanlar genellikle intikam eylemleridir.

 

Yasaklı Roman

Yasaklanan romanlar, genellikle şu gerekçelerden biri ya da birkaçı yüzünden yasalarla çelişir: müstehcen içerik, siyasi yıkıcılık ya da değerlere hakaret.

 

Aşk Romanı

Jane Austen'da aşk, toplumsal kurallarla sınırlı tutulmuş ve ironiyle anlatılırken, pek çok aşk romanı yazarı, yoğun istekle canlanan ihtirası hissettirme çabasına girer. Jane Eyre, tam yerinde bir örnektir.

Aşk romanlarında genelde yer almayan konular, aşkta sadakatsizlik ve evlilikte eşini aldatmadır.

 

Nehir Roman

…bir ailenin ya da toplumsal grubun nesiller boyu süren öyküsünü bağımsız anlatılar dizisiyle anlatan metinlerdir.

 

Bilinç Akışı

Bilinç akışı terimi, düşünceleri ve duyguları tam olarak karakterin aklına geldiği şekliyle anlatmaya çalışan bir anlatı ya da anlatının bir bölümü için kullanılır.

Düşünceler aklımıza belirli bir sırayla gelmez; bir arada yer alan, alakasız fikirler şeklindedir, bir an için konudan sapılabilir ve çoğunlukla kelime oyunları ön plana çıkar. Bilinç akışıyla yazılan yazılar, bu sürecin sayfa üzerindeki temsilidir

 

Savaş

Savaş romanları, silahlı çatışma sırasında savaş alanındaki olayları ve/veya cephenin gerisindeki yaşamı anlatır

 

Mistisizm

Romanlarda mistisizm. ' gerçekliğin temsilinden uzaklaşma olarak görülebilir

Çoğunlukla mistisizm, tipik olarak uyuşturucuların neden olduğu değiştirilmiş bilinç durumlarıyla ilişkilendirilir.

 

Felsefi

…eylemlerden ziyade fikirlerle ilgilenen kurgusal düzyazılardır.

 

Modernizm

Romanda modernizm tüm insan deneyiminin mutlaka öznel olduğu anlayışından doğdu

 

Alegori

…soyut fikirleri ve ilkeleri; karakterler, nesneler ve olaylar olarak sunan bir çalışmadır.

 

Postmodernizm

…en önemli tekniklerinden biri, okuyucuların ne yaptıklarının sürekli farkında olmalarını sağlamaktır


Kuir

…açık bir şekilde lezbiyen, eşcinsel, biseksüel ve/veya trans bireylerin (LGBT) yönelimleriyle ilgilenir.

 

Detektif

bir gizemin bir hafiye tarafından çözüldüğü kurgu metindir.

Daha sonra, detektifin karakteri, gizem · kadar önemli olmaya başladı.

 

Erotik

…cinsel eylemlerin fazlasıyla ayrıntılı anlatıldığı kurgusal düzyazılardır, ancak burada asıl amaç, okuyucuyu cinsel anlamda heyecanlandırmak değildir.

 

Saga

Sagalar birkaç neslin tarihini yazan kurgusal düzyazılardır

…nehir romanlardan daha popülist ve daha az edebi olurlar

 

Büyülü Gerçeklik

Doğaüstü olaylar gerçekmiş gibi adeta sıradan olaylarmışçasına anlatılır.

Büyülü gerçeklik, 20. yüzyılın ortasında Güney Amerika'nın Kolomb sonrası tarihini anlatmanın bir aracı olarak ortaya çıktı.

 

lsabel Allende'nin (d. 1942) Ruhlar Evi (1982), büyük ölçüde Şili'de 1973 ile 1990 arasında iktidardaki askeri diktatörlüğün eleştirisiydi.

 

Feminist

…cinsiyetlerin ekonomik, toplumsal ve siyasi eşitliğine eğilim gösteren kurgusal düzyazılardır.

 

Bilim kurgu

…bilimsel ilerlemelerin birey ve toplum üzerindeki sonuçlarını anlatır.

…ortaya çıkışı, 19. yüzyıldaki Sanayi Devrimi'yle aynı zamana rastlar. Bu süreçte yaşanan hızlı teknolojik ilerlemeler, insanları hem umutlandırmış hem de korkutmuştur.

 

Diyaloglu

…temelde karakterler arasındaki diyaloğa dayanan romanlardır.

 

Politik

Politik etkisi olan diğer romanlarda, yazarların romanlarında eylem çağrısı yapma niyetinde olup olmadığı açık değildir.

 

Romanlar

 

Murasaki Shikibu - Genji'nin Hikiyesi

Dünyanın en eski romanlarından biri

bir prensin yaşamını ve sevdiklerini ayrıntılarıyla anlatır. Heian döneminin (794-1185) zirvesinde yazılmıştır.

(Shikibu) Kitabında Çin edebiyatına yaptığı çok sayıda gönderme, eserin her zaman ilginç olmasını sağlamıştır

…anlatıya katılan 800 waka (kısa lirik şiirler) vardır. Şiirlerin konuları çok çeşitlidir ama sürekli tekrarlayan tema geçiciliktir: Aşk ve iyiliğin kısa süreli ve sonlu olması kavramı.

…hikayesi cinsellikle doludur, ama bunu hiçbir zaman açıktan yapmaz ve dünyada cinselliği en çok çağrıştıran edebiyat eserlerinden biridir.

 

Françoıs Rabelais - Gargantua ve Pantagruel

Mizahın büyük bölümü Gargantua ve Pantagruel'in fiziksel boyutlarından türetilir.

İlk ciltte, oğul Pantagruel, Paris Üniversitesi'nde öğrencidir

Bu ciltte, François Rabelais'nin taşlamalarının hedefi, ilerlemeyi ve aydınlanmayı durdurduğunu düşündüğü eski batıl inançlardır.

"Rabelais tarzı" belden aşağı esprileri ifade eden bir deyim haline gelmiştir.

 

Miguel de Cervantes Saavedra - Don Quijote

pikaresktir ama başkahraman bir serseri değildir; şövalye öykülerine kendini kaptırmış, hayalci bir kişidir

İlk başta, ortaçağın şövalye destanlarının komik bir hicvi olarak ele alındı ama 18. yüzyıl sonundaki romantik akım, "mahzun yüzlü şövalye"nin trajik tarafını gördü. Freudyen eleştirmenler, Don Quijote'ye orta yaş krizinde bir adam teşhisi koydular

 

Madame de La Fayette - Prenses de Cleves

Romanın başkarakteri olan Cleves prensinin fedakar ve sadık karısı, gösterişli Nemours düküne aşık olur. Aralarında karşılıklı bir çekim oluşur ancak ikisi de Fransız kralı II. Henri'nin sarayının saygıdeğer üyeleri olarak bu konuda hiçbir şey yapmazlar.

 

Daniel Defoe – Robinson Crusoe

…başkarakter, bir Karayip adasında kıyıya çıkar ve kendisine güçlükle bir hayat kurmaya çalışır

Crusoe, yaklaşık 30 yıl sonra memleketi İngiltere'ye döner ama içinde hissettiği huzursuzluk yeniden adaya gelmesine neden olur.

 

Laurence Sterne - Tristram Shandy

Eser, başkarakterin "hayatı ve görüşleri" olduğunu belirtse de biyografık bir anlatı değildir, daha uygun bir şekilde "kendi ekseni etrafındaki bir dizi ruhsal ve sözlü dönme hareketi" olarak nitelendirilir.

…ana akım kurgusal düzyazılarda çoğunlukla atlanan gerçek zaman ve algılanan zaman arasındaki bazı farklılıkları vurgular. Eser, bir antiromandır

 

Johann Wolfgang von Goethe - Genç Werther'in Acıları

Eser, romantizmin entelektüel ortamının oluşmasına yardım eden Sturm und Drang (fırtına ve gerilim) - 18. yüzyılın rasyonalizmine tepki- akımının ilk romanıdır.

Genç Werther, bir sanatçıdır.

Kent yaşamını rahatsız edici bulur, bu nedenle gidip bir köye yerleşir.

Köyde, Charlotte'la tanışıp ona aşık olur. Charlotte / yaşlı bir adam olan Albert'le evlenir.

Werther karasevdaya tutulmuştur / kendisini / Albert'ten ödünç aldığı bir tabancayla kafasından vurur.

Goethe / ileriki dönemlerinde / açık sözlülüğünden pişman olmuş, kurucusu olduğu akımı kınamıştır. "Romantizm bir hastalıktır. Klasisizm ise sağlıktır" diye yazmıştır.

 

Frances Burney – Evelina

…erdemli bir genç kızın, saf bir kızdan zeki bir yetişkine dönüşmesi hakkında çığır açıcı bir romandır.

Romanın özgünlüğü, duygusal zekası yüksek, bağımsız bir kadının perspektifinden sunulmasından gelir.

Burney burada İngiliz aristokrasisinin kalbinde yer aldığını düşündüğü bir çelişkiyi -kibarlık ve kabalık- zarif ama isabetli bir ironiyle ve dokunaklı diyaloglarla ortaya çıkarır.

 

Jane Austen - Gurur ve Önyargı

18. yüzyıl sonu İngiltere’sinin toplumsal adetlerinin tasviriyle popülerlik kazanmıştır.

"Komşularımızla dalga geçmek ve sıramız geldiğinde onlara gülmekten başka ne için yaşıyoruz?"

Austen, görgü kuralları ve kur yapma gibi dünyevi konuların da çok heyecanlı olaylar kadar ilginç olabileceğini gösterdi.

 

Mary Shelley - Frankenstein

Frankenstein / cinayet işlediğinde, gerçek suçlu kimdir; katil mi, onu yaratan mı?

 

Honoré de Balzac - Sönmüş Hayaller

Fransız toplumuna kapsamlı bir bakış

Gerçekleşen ve gerçekleşmeyen ihtirasların, ilkeli ahlakın, pragmatik tavizin, hayal kırıklığının, üçkağıtçılığın ve ihanetin öyküsüdür

 

Alexandre Dumas - Monte Cristo Kontu

Kahraman Edmond Dantes görevden alınan Fransız imparatoruna yardım etmekle itham edilir ama bu doğru değildir. Vatan hainliğiyle suçlanarak, Marsilya açıklarındaki bir adada yer alan kalede, kötülüğüyle ün salmış Chateau d'If 'de ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. 14 yıl sonra, yakın zaman önce ölen hapishane arkadaşının ağır ceset torbasına saklanarak kaçar.

…ölen adamın bahsettiği hazineyi ele geçirir, yeni bir kimliğe bürünür -gizemli Monte Cristo kontu- ve çektiği acılara neden olanlardan öç almaya koyulur.

 

Charlotte Bronte - jane Eyre

Jane Eyre yetimdir. Sert yetimler okulu Lowood'da öğrenim görür, sonra esrarengiz bir çekiciliği olan Edward Rochester'ın sahibi olduğu Thornfield Hall’da mürebbiye olarak çalışır. Patronuna aşık olur ve bir süre sonra, duygularına karşılık bulur.

…adamın zaten evli olduğu ortaya çıkar.

Başka bir yerde iş bulur ve çok geçmeden yeni patronu ona evlenme teklifi eder.

Thornfield'e geri döner.

 

Herman Melville - Moby Dick

Romanın özelliklerinden biri / İncil'e yaptığı sayısız göndermedir.

Ahab'ın çıldırmış gibi deniz canavarını kovalaması felaketle sonuçlanır. Balina, teknesi Pequod'u mahveder, tekne tamamen batar, yalnızca üstü açık bir tabutta yüzen İsmail kurtulur.

 

Gustave Flaubert - Madame Bovary

Avrupa'nın en büyük zina romanlarından biri kabul edilir.

Taşrada bir manastırda eğitim görmüş olan Emma Bovary, köy doktoru Charles ile evlenir.

Hayali gerçekleşmeyince önce Rodolphe diye bir sevgili edinir, sonra Leon diye bir başkasını. Bu sırada, eş ve anne olarak görevlerini ihmal eder.

Sonuçta, umutsuzluğa kapılır, arsenik yutar ve şiddetli acılar içinde ölür.

 

Charles Dickens - Büyük Umutlar

Bu Bildungsroman'da Charles Dickens / başkahraman genç Philip Pirrip'in ("Pip") gelişim sürecinin izini sürer

Pip'in mezarlıkta kaçak bir mahkumla karşılaştığı etkileyici açılış…

 

Lewis Carroll - Alice Harikalar Diyarında

Kitap ilk kez (yazarın kendi imkanlarıyla) yayımlandığında, yetişkinler şaşkına dönmüştü ama çocuklar kitabın çekiciliğini hemen fark etmişlerdi.

 

Fyodor Dostoyevski - Suç ve Ceza

Raskolnikov / kurbanını baltayla öldürür / vicdan azabı çeker. Sonra, soruşturmayı yürüten savcı Porfıriy Petroviç tarafından rahatsız edilmeye başlar. Porfıriy Petroviç, Raskolnikov'un suçlu olduğundan emindir ama elinde kanıt yoktur. Sonunda Raskolnikov'a sorumluluğun yükü çok ağır gelir ve itiraf eder. Sibirya

 

Lev Tolstoy - Savaş ve Barış

Rusya'nın 1812'deki Fransız işgalinden önceki durumunu, çatışma sırasında olanları ve sonrasını / çatışmanın St. Petersburg ve Moskova'nın beş aristokrat ailesi üzerindeki etkilerini / anlatır

İnsan hayatının tamamı buradadır: talihsiz aşıklar, düellocular, kumarbazlar, serseriler, sosyeteye girmeye çalışanlar, ölüm, doğum, kahramanlık, korkaklık, intihar teşebbüsü ...

 

George Eliot - Middlemarch

Middlemarch, kitaba adını veren kurgusal İngiliz kasabasında bütün toplumsal sınıfları inceler: toprak sahipleri, meslek sahipleri ve tüccarlar, çiftçiler ve işçiler.

Middlemarch, uzun süreli ilişkilere derinlemesine bir bakıştır ama bundan daha fazlası da vardır. Dorothea / Olgun, mantıklı ve özgür iradeli bir proto-feminist.

 

Mark Twain - Huckleberry Finn'in  Maceraları

Tom Sawyer'ın Maceraları'nın devamıdır.

komik ve ironik yönlerin ötesine geçerek, pikaresk ve Bildungsroman unsurlarını birleştirdiği olgun bir eserdir.

Huck ve arkadaşı Jim, Mississippi Nehri'nde bir sandalla yolculuk ederler. İkisi de kaçaktır: Beyaz çocuk Huck, mutsuz evinden kaçmıştır, Jim ise zulümden kaçan firari bir köledir.

 

Emile Zola - Germinal

Eserin adı, Fransız Devrimi takviminde mart sonuyla nisan sonu arasına denk gelen yedinci aya verilen addır; bu bir iyimserlik ve yeniden büyüme dönemidir.

Başkahraman Etienne Lantier / Maheu Ailesi'nin evinde kiracı olarak kalır ve kızları Catherine'e aşık olur. Catherine'in diğer taliplisi Chaval’dır.

 

Joseph Conrad - Karanlığın Yüreği

…bir denizcinin Afrika'nın iç kesimlerine yolculuğunu anlatır. Ama bu bir gezi günlüğü değildir; ruhun derinliklerini anlamaya çalışan psikolojik bir eserdir.

…yolculuk sırasında, beyaz tüccarların siyah yerlilere yaptığı eziyete tanık olur.

 

Edith Wharton - Masumiyet Çağı

1870'lerdeki New York toplumunun ahlak kurallarına ironik yorumlar getirdiği etkileyici anlatımı…

Roman, klasik bir aşk üçgenini tasvir eder

 

James Joyce - Ulysses

Romandaki tüm olaylar, 1904 yılında Dublin'de tek bir günde geçer / 16 Haziran.

…üç ana karakter -Stephen Dedalus, Leopold Bloom ve karısı Molly- Odysseia örnek alınarak şekillendirilmiştir.

 

Thomas Mann - Büyülü Dağ

1914 öncesi Avrupası'nın bir alegorisidir.

Hans Castorp, İsviçre Alpleri'ndeki bir verem sanatoryumunda kuzenini ziyaret eder.

…kalma süresi uzadıkça, diğer hastalarla aynı belirtileri göstermeye başlar. Yedi yıl boyunca orada kalır

 

Franz Kafka - Dava

bireyin mantıksız ve meçhul otoriteye karşı beyhude mücadelesinin öyküsünü anlatarak insanın anlaşılamayan bir dünyadaki soyutlanmışlığını, unutulmaz bir açıklıkla tasvir etti.

 

F. Scott Fitzgerald - Muhteşem Gatsby

Bu kısa romantik trajedide yazar ülkeyi, görünüşü havalı ve temeli çürük bir fırsatlar ülkesi olarak tasvir eder.

Hikaye 1920'lerde geçer. Ana karakter Jay Gatsby, New York'ta Long Island'da en zengin malikanelerden birinin sahibidir. Cömerttir ve sık sık pahalıya mal olan ev partileri verir.

Gatsby'nin James Gatz adıyla Kuzey Dakota'da doğduğu ve içki kaçakçılığı yaparak / zengin olduğu yavaş yavaş ortaya çıkar.

 

Marcel Proust - Kayıp Zamanın İzinde

…esin kaynağı, Ocak 1909'da çaya batırılan bir bisküvinin tadının, yazarın aklına bir çocukluk anısını getirmesidir. Romanın ünlü açılış bölümü, bu aydınlanma anının bir tasviridir,

…eserin asıl niyeti, deneyim ve hafıza arasındaki ilişkiyi keşfetmektir.

Yalnızca küçük bir sosyal çevreyi tasvir ediyor olsa da insan yaşantısının her yönünü kuşatmayı başarır. Zaman algısının zamanı ölçme tarzımızdan tamamen farklı olması ve geçmişin hatırladığımız anda bugüne geri dönmesi, esere hakim olan en önemli kavramdır.

 

William Faulkner - Ses ve Öfke

Roman, üç farklı karakterin peş peşe gelen monologlarından ve her şeyi bildiği anlaşılan bir anlatıcının final bölümünden oluşur.

Ses ve Öfke, her şeyden önce, bilinç akışı tekniğini geliştirerek karakterlerin derinliklerini ortaya çıkardığı için ünlüdür.

 

Ernest Hemingway - Silahlara Veda

…en çarpıcı özellikleri; sert silahlı çatışma tasvirleri, aşk sahnelerindeki duygusallık ve yalın bir dildir.

 

Erich Maria Remarque - Batı Cephesinde  Yeni Bir Şey Yok

Çatışma öncesinde Paul, şiir yazan sevecen bir gençtir. Ordudaki yaşamın dehşeti karşısında akıl sağlığını koruyabilmek için duygularından uzaklaşmak zorunda kalır.

 

Virginia Woolf - Dalgalar

Eser, okuyucuya dönüşümlü olarak hitap eden altı kişinin dramatik monologlarından oluşur.

Zamanına göre oldukça gözü pek bir eser olan Dalgalar'ın, şimdi LGBT romanın gelişimindeki ilk çıkışlardan biri olduğu belirtilir.

 

Mihail Bulgakov - Usta ile Margarita

…eserde, iyi ve kötünün ezeli mücadelesini incelemek için paralel ilerleyen iki hikayeyi değişimli olarak anlatır.

Anlatılardan birinin konusu, 1930'lar Moskova’sında geçer, diğeri ise İsa döneminin ilk yıllarında Kudüs'te.

Usta ile Margarita hem dindardır, hem de dine saygısızlık eder; hem komik, hem de korkutucudur; hem mantıklıdır hem de absürd.

 

Albert Camus - Yabancı

Roman, o zamanlar Fransız sömürgesi olan Cezayir'de geçer. Merkezdeki karakter Meursault, duygusal açıdan yalnızdır

 

Robert Musil - Niteliksiz Adam

Başkarakter Ulrich, yaşamın anlamını arar ama hiçbir zaman bulamaz.

…odak noktası Ulrich'in içsel yaşamı, özellikle de karakterinin ve kişiliğinin başka insanlar ve dışsal olaylar tarafından nasıl şekillendiğidir.

 

George Orwell - Hayvan Çiftliği

"Bütün hayvanlar eşittir" "ama bazıları daha eşittir"

 

Hans Fallada - Herkes Tek Başına Ölür

Ana karakterlerin hepsi, Berlin'de bir apartmanda­ yaşamaktadır.

Fallada'nın eseri, yıllar boyunca ihmal edildi ve çok az tanındı. Ancak, 2009'da İngilizce çevirisinin yayımlanmasıyla birlikte, işçi sınıfının Hitler'e karşı direnişinin somut bir göstergesi olarak kabul edildi.

 

Samuel Beckett - Molloy

Beckett'ın amaçladığı şeylerden biri, ölmüş dostu James Joyce'un üzerindeki etkisini en aza indirgemekti,

Ulysses ile Molloy arasındaki benzerliklere ve farklılıklara bakıldığında, modernizm ve postmodernizm arasındaki temel ayrım ortaya çıkar. Örneğin, Ulysses kesin bir şekilde Dublin’de geçerken Molloy isimsiz bir çorak alanda geçer.

 

J. D. Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar

…hikayenin başkahramanı olan genç büyümektedir ama bunu istemez.

On altı yaşındaki Holden Caulfield, derslerinin çoğundan kalınca okuldan atılır. Anne ve babasıyla yüzleşmekten korkup Manhattan'a gitmek üzere yola çıkar.

 

James Baldwin - Git Onu Dağda Anlat

John Grimes'ın yaşamındaki bir günü anlatır. John; New York Harlem'de yaşayan on dört yaşındaki siyahi bir çocuktur, ateşli bir vaiz olan üvey babası tarafından büyütülen John, Pentikostal kilisenin değerlerini sorgulamaya başlar. Kitabın başlığı, 19. yüzyıl ortalarında İsa'nın doğumunu kutlayan bir zenci ruhani şarkısındaki dizeden gelir.

 

J. R. R. Tolkien - Yüzüklerin Efendisi

J.R.R. Tolkien (1892-1973) Oxford'da Anglosakson dili profesörüydü ve Yüzüklerin Efendisi'nde, bu eski dilin edebiyatından, özellikle de Beowulf destanından yararlanmıştı. Yararlandığı diğer kaynaklar arasında en önemlileri Gal dili, Nordik ve Germanik masallar ve Finlandiya’nın ulusal destanı Kalevala'dır. Tolkien aynı zamanda, dindar bir Roma Katoliğidir ve yazıları bariz şekilde Hıristiyan inancından beslenmiştir.

 

Vladimir Nabokov - Lolita

Roman, yalnızca 9-14 yaşlarındaki kızlara karşı cinsel istek duyan bir adam hakkındadır. İlk yayımlandığında yol açtığı tartışmalar, günümüzde de devam ediyor.

Georges Simenon - Maigret ve Başsız Ceset

Georges Simenon (1903-1989), dört yüzden fazla roman yazdı, bunlardan yetmiş beşinde başkahraman Parisli polis detektifi Jules Maigret'ti

Detektif, daha ilk sayfalarda gizemi çözdüğü için bu bir polisiye roman değildir.

Eseri ilginç kılan, olaya karışanların başlarına daha önce gelenlerin yavaş yavaş ortaya çıkarılması, özellikle de insanları kurbanlarından ziyade kendilerinden nefret ettikleri için öldürmeye iten şeyin ne olduğunu anlamaya çalışmasıdır.

 

Necib Mahfuz - Kahire Üçlemesi

Eser, 1919 Mısır Devrimi'yle 1952'de Kral Faruk'u tahttan indiren askeri darbe arasındaki dönemde Abdülcevat Ailesi'nin yaşadıklarını anlatır.

 

Giuseppe Tomasi Di Lampedusa - Leopar

…aristokrat aile Salinaların yükselişini ve çöküşünü anlattığı bu romanda, 19. yüzyıl Sicilya’sını akıllara getirir ve özellikle İtalya’daki çağdaş politikanın içyüzünü gözler önüne serer.

Roman, Giuseppe Garibaldi'nin İtalya yarımadasındaki bağımsız devletleri tek bir ulus haline getirdiği 1860 yılında başlar. Ancak, takma adı "Leopar" olan Don Fabrizio'nun Sicilya eyaletindeki malikanesinde çok fazla değişiklik yoktur; akşam yemeği yenir, tavşan avına çıkılır, balo gerçekleşir ve kibar konuşmalardan başka bir şey olmaz.

Sicilya'ya uzun zamandan beri hükmeden Bourbon'ların elindeki politik gücün engellenemeyen bir şekilde, yeni oluşmaya başlayan burjuvaziye geçişini gösterir.

"Hiçbir şeyin değişmemesi için bazı şeylerin değişmesi gerekir"

 

Chinua Achebe - Parçalanma

Parçalanma, 1 9. yüzyılın sonunda Avrupalı sömürgecilerin Batı Afrika'daki Igbo halkı üzerindeki etkisini anlatır. Achebe, titizlikle ele aldığı tarafsız bir anlatımla, birdenbire ve güçlü bir şekilde ortaya çıkan ilerleme ve modernliğin gelenekçi bir toplum üzerinde yarattığı kaçınılmaz gibi görünen yıkıcı etkiyi tasvir eder.

Kabile köyünün reisi Okonkwo, babasından mümkün olduğunca farklı olmayı saplantı haline getirmiştir. Babası zalimlik pek çok insani zaaf gösterir, böylece oğlu maçoluğu bazen noktasına vardırır. Okonkwo, kendi klanından birini yanlışlıkla öldürünce yedi yıl boyunca sürgüne gönderilir. Döndüğünde, onun yokluğunda gelen beyaz Hıristiyan misyonerlerin halkını ve çevresindekileri zorlayıcı bir şekilde değiştirdiğini görür. Avrupalılar, farkında olmadan Igbo tanrılarını aşağıladığında, iki grup arasındaki gerilim artar. Okonkwo, silahlı direniş çağrısı yapar, fakat halkı ona karşı çıkar; uzlaşmak isterler, çatışma değil. Gururu kırılan Okonkwo, kendisini asar

 

Günter Grass - Teneke Trampet

…düz bir kronoloji değildir. Akıl hastanesine kaldırılan cüce Oskar Matzerath'ın geçmişe dönüp yaşamına baktığı sözde otobiyografisidir. Oskar, kitabın başlığında geçen müzik aletine şiddetle vurarak anılarını çağırır.

Teneke Trampet'te büyülü gerçeklik ve pikaresk unsurlar bulunur

 

Harper Lee - Bülbülü Öldürmek

ABD'nin Derin Güney'inde küçük bir kasabada siyah bir adam, haksız yere tecavüzle suçlanır. Mahkemede onu beyaz avukat Atticus Finch savunur ancak tamamı beyazlardan oluşan jüriyi ikna etmeyi başaramaz. Hikaye, Finch'in kızı Scout'ın bakış açısından anlatılır.

 

Doris Lessing - Altın Defter

Başkahraman Anna Wulf, farklı kapak renkleri olan beş ayrı defter tutan bir yazardır. Siyah defter gerçekleri anlatan bir günlüktür; mavi defter düşüncelerinin, duygularının ve düşlerinin gündelik kaydıdır; kırmızı defter politik düşüncelerine yer verir; sarı kitap ise yazmakta olduğu romanın taslağıdır. Beşinci cilt olan altın defterde, yaşamında birbirinden apayrı duran bu parçaları tek bir bütün haline getirmeye çalışır.

 

Gabriel García Márquez - Yüzyıllık Yalnızlık

Hikayenin geçtiği yer temelde Macondo'dur

Macondo şehrinin insanları, bir şeyin havaya yükseldiğini ya da sıvı bir şeyin bayırdan yukarı aktığını gördüklerinde hiç şaşırmazken demiryollarına ve sinemalara hayretle bakarlar. Yazar açısından bu iki işe yarar: Bu sayede sıradanlığı acayip bir şey gibi betimleyebilir ve onu yeni bir ışıkla aydınlatmış olur. İkinci olarak bu, garip ve mucizevi olayları gündelik vakalara dönüştürür. Bu etki, özellikle politik kötülüklerin anlatımında kullanışlıdır. Grevdeki binlerce işçinin hükümet güçleri tarafından vurularak öldürüldüğü bir olay (1918'deki Kolombiya Muz Katliamı) Marquez'in anlatımında, gerçek hayatta yaşanmış, üstü örtülen bir olayın dehşetini vurgulamak için absürd bir şekilde abartılmıştır.

 

Ursula K. Le Guin - Yerdeniz Büyücüsü

Bir demirci ustasının oğlu olan kahraman Ged'in (Çevik Atmaca diye de adlandırılır), küçük yaşlarda büyü gücü olduğu fark edilince büyücüler okuluna gönderilir. Burada, kurtulamadığı bir canavarı çağırmak için büyü yaptığı sırada bir sınıf arkadaşıyla kavgaya tutuşur. Şekil değiştiren birbirine denk iki rakibin üstünlük mücadelesinde, Ged'in kötücül gölgesinden kurtulma çabası, ustalıkla işlenmiş akıcı bir öyküdür.

(Romanın sonunda) Ged gölgesiyle birleşir

 

Philip Roth - Portnoy'un Feryadı

…psikanalizi ve geleneksel ahlak kurallarını alaya alır. Aynı zamanda, cinselliği daha önceki kurgusal düzyazı eserlerde hiç olmadığı şekilde açık açık anlatır.

Eser; annesi tarafından baskı gören, seks düşkünü ve hüsran dolu genç bir Amerikalı Yahudi erkek olan Alex Portnoy'un psikanalistine hitap ettiği bir monologdan oluşur.

 

Thomas Pynchon - Yerçekiminin Gökkuşağı

başkahramanı, Amerikan ordusunda teğmen Tyrone Slothrop, Londra'da Müttefik İstihbarat için çalışır. Naziler hakkında daha fazla şey öğrendikçe, onlar ve kendi tarafındaki bilim insanları arasında pek çok bağlantı olduğunu fark eder. Ancak bulduklarının gerçek mi yoksa paranoya belirtisi mi olduğu hiçbir zaman anlaşılmaz. Gravitys Rainbow'da metinlerarasılık çok görülür.

 

Manuel Puig - Örümcek Kadının Öpücüğü

Eserin büyük bir bölümü, Güney Amerika'da bir hapishanedeki iki mahkum arasında geçen diyalogdan oluşur.

Biri, vitrin düzenleyicisi Molina'dır, kendisini kadın olarak tanımlayan bir erkek eşcinseldir. Diğeri Marksist devrimci Valentin'dir.

Romanın son bölümü, polis raporu formundadır. Burada, Molina'nın hapishane yetkilileri tarafından Valentin hakkında muhbirlik yapmak üzere oraya yerleştirildiği ortaya çıkar.

 

Stephen King – Medyum

…alkol sorunlarından kurtulmaya çalışan, edebiyata hevesli Jack Torrance'ın, Colorado'da Rocky Dağları'ndaki bir tatil otelinde sezon dışında bekçilik yapmaya başladıktan sonra yaşadıklarını anlatır. Otele karısı Wendey ve beş yaşındaki oğulları Danny ile birlikte yerleşir.

217 numaralı odada gizemli bir kadın ve asansörde maskeli konuklar vardır. Bunların otelin geçmişinden gelen hayaletler olduğu ortaya çıkar. Bunu "ışıltılı" (psişik güçlere sahip) olan Danny, anlar.

 

Umberto Eco - Gülün Adı

tarihsel ve detektif türlerini birleştirir.

Roman, Kuzey İtalya'da 14. yüzyılda geçer. Yaşlı bir Benedikten rahibi olan Melk'li Adso, geçmişe dönüp dine ters düşen rahipleri barındıran bir manastırda Fransisken rahibi Baskerville'li William'ın himayesinde rahip adayı olduğu günleri anlatır. Rahiplerden biri, gizemli bir şekilde öldüğünde William, Adso'nun yardımıyla soruşturmaya öncülük eder.

 

Marguerite Duras - Sevgili

Sevgili, Vietnam'da fakir bir aileden gelen on beş yaşındaki bir kızın, kendisinden yaşça çok büyük, zengin bir Çinli iş adamıyla yaşadığı aşk ilişkisinin öyküsüdür.

 

Margaret Atwood - Damızlık Kızın Öyküsü

Birleşik Devletler'de yönetim; aşırı tutucu, Hristiyan bir askeri rejim tarafından ele geçirilmiş ve adı Gilead Cumhuriyeti olarak değiştirilmiştir.

…taşıyıcı anneler "damızlık kız" diye tanımlanır ve isimlerini hizmet ettikleri erkeklerin adlarından alırlar: Nitekim, anlatıcı Offred, Fred adlı bir adamın mülkiyetindedir.

Atwood'un vizyonunun en güçlü taraflarından biri, kadınların haklarından ve bağımsızlıklarından yoksun bırakılmasının ne kadar kolay olduğudur. Hükümetin tek yapması gereken, kadınların banka hesaplarını kapatmak ve bütün paralarını kocalarına ya da diğer erkek akrabalarına aktarmak olmuştur.

 

Toni Morrison - Sevilen

Sevilen hem siyahi Amerikalılara yapılan kötü muameleye yönelik etkileyici bir suçlama hem de ışıltılı bir düzyazı olduğu için övülür.

 

Park Kyong-ni -  Memleket

19. yüzyılın son yıllarını ve 20. yüzyılın hemen hemen yarısını kapsar. Yazarın memleketi Kore, bu çalkantılı dönem sırasında monarşiyi kaybetti, Japonya tarafından işgal edildi, sonra müttefikler tarafından hürriyetine kavuşturuldu ve en sonunda, Kuzey ve Güney olmak üzere bölünerek birbirine düşman iki ayrı devlet kuruldu.

Eserde, makro evrende geçen olaylar varlıklı Choi Ailesi'nin beş neslinin değişken talihiyle yansıtılır.

 

Haruki Murakami - Zemberekkuşu'nun  Güncesi

Murakami / eserinde, Japonya'nın İkinci Dünya Savaşı'ndaki rolü yüzünden, günümüzde yaşadığı suçluluğun üzerine gider.

Kitabın süslü başlığı, geçmişin zembereğinin bugünü etkilemeye hazır oluşunu sembolize eder.

Murakami'nin düş gücü çoğunlukla gizemlidir, sanki direkt ruhundan sayfaya akar. Bu bakımdan yazar, gerçeklikle fantezinin ayırt edilemez hale geldiği postmodern bir dünya yaratır.

 

J. M. Coetzee - Utanç

Üniversitede öğretim görevlisi, ellili yaşlarında, boşanmış bir beyaz olan David Lurie, 20 yaşındaki kız öğrencisiyle uygunsuz bir ilişkiye girmekle suçlanır. Bu suça karşı kendisini savunmak yerine, görevinden istifa eder ve yetişkin lezbiyen kızı Lucy'nin yanında yaşamak üzere Doğu Cape'e gider.

Romanın dönüm noktasına, üç adamın çiftliğe zorla girip Lucy'ye tecavüz ettiği ve David'i ateşe verdikleri anda ulaşılır. İşlenen suçun ardından kimse tutuklanmaz. Baba ve kızı, yaşadıkları travmanın psikolojik ve fiziksel etkisiyle farklı şekillerde baş ederek zamanla birbirlerinden uzaklaşırlar.

 

Roberto Bolaño – 2666

…geleneksel olarak yazarlık derslerinde önerilmeyen hemen hemen bütün işleyiş şekillerini, anlatım kalıplarını ve durumları -örneğin, arka arkaya gelen rüyalar- kullanır ve hepsini yepyeni bir yaratıcılıkla devreye sokar.

İlk ve son bölümlerde, dört edebiyat eleştirmeni en sevdikleri yazar hakkında tartışırlar ve onu bulmaya çalışırlar

 

Chimamanda Ngozi Adichie - Yükselen Güneşin Ülkesinde

1960'ların başında Nijerya'nın üç ana etnik grubunun -Hausa-Fulani, Igbo ve Yoruba- görece uyum içinde yaşadığı zamanlarda başlar. Bu dönemdeki huzurlu sükûnet, daha sonra dizginlerinden boşalan felaketle tam bir karşıtlık oluşturur, her iki tarafta da vahşet yaşanır, iki milyon Biafralı açlıktan ölür.

 

Karl Ove Knausgaard – Kavgam

Norveç'le Naziler arasındaki bağlantıların inkar edilemeyeceğini ileri sürer

 

Elena Ferrante - Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım

Elena ("Leniı") Greco ve Lila Cerullo adındaki iki arkadaşın yaşamlarının ve kariyerlerinin izini süren dört ciltlik Napoli Romanları serisinin ilk bölümüdür.

 

Temalar

Aşk

Macera romanlarının çoğunda, kahramanlar aşık oldukları ya da olacakları zor durumdaki genç kızları kurtarmaya teşvik edilir

aşk çoğunlukla engellenir

 

Zina

Zinanın bir tema olarak göze çarpmaya başlaması, gerçekçiliğin gelişimiyle aynı zamana rastlar. Burjuvazinin yaşamını ve ahlak anlayışını ele alan gerçekçilik…

 

İnanç

…dini baltalamak değildir. Usta ile Margarita'da, Yeni Ahit Bulgakov'un sanatsal amaçlarına hizmet etmek için yeniden yorumlanmıştır. Nikos Kazancakis (1883-1957) Günaha Son Çağrı’da (1955), İsa'nın kutsallığı yerine insana vurgu yaparak tartışmalara neden olmuştur.

 

Aile

Ailelerle ilgili pek çok roman, kan bağlarının neden olabileceği hasarla ilgilidir.

 

Toplum Karşısında Birey

Hiçbir zaman ne olduğu belirtilmeyen bir suçtaki masumiyetini kanıtlama mücadelesinde Joseph K'nın yanında kimse yoktur.

 

Tarih

Tarihsel bir arka plana sahip olan romanlar / okuyucuya geniş kapsamlı, yarı gerçekçi bir bağlam sunar.

tarihsel bir zamanın ve mekanın yer aldığı romanlar / Savaş ve Barış / Tolstoy, Austerlitz Muharebesi (1 805) gibi gerçek olayları anlatır ve hayali karakterinin arasında Napolyon Bonaparte gibi gerçek insanlar vardır.

 

Çatışma

Bütün dramatik olayların temelini çatışma oluşturur.

Psikolojik romanlarda çatışma hiç kimseyle olmasa bile başkahramanın kafasında gerçekleşir.

 

Büyüme

Bir karakterin gençlikten yetişkinliğe geçişini anlatmanın bellti de en iyi yolu, tanrısal bir yükseklikten ve bütün karakterlerin perspektifinden her şeyi açık bir şekilde görebilen bilge bir anlatıcının olmasıdır.

…yazar bir çocuğun düşünme şeklini, söz dağarcığını ve dilini yakalamaya çalıştığında bu durum sorunlu olabilir.

 

Cinsellik

İlk cinsel deneyimlerin anlatımı, Bildungs romanlarda bol bol karşımıza çıkar;, ancak bu, yalnızca Bildungs romanlara özgü değildir. Konunun ele alınışı Silahlara Veda'daki gibi tamamen romantik de olabilir, Portnoy'un Feryadı’ndaki gibi komiklik de içerebilir, Plath'in Sırça Fanusunda ve Stephen King'in Carrie'sindeki (1974) gibi rahatsız edici de olabilir.

 

Para

Romanda para, bir motivasyon kaynağıdır.

Dickens'ta paragözler ön plandadır.

 

Sonradan Olma Zenginler

(Britanya-ABD kaynaklı) yüzden fazla romanda, çok çalışılırsa başarılamayacak hiçbir şey yoktur düşüncesini savunan Amerikan rüyasının yaygınlaşmasını sağladı. Avrupa anakarasından çıkan kurgusal düzyazılar daha karamsar bir hayat görüşüne meyletti.

 

Kaçış

 

Doğa Karşısında İnsan

İnsanların denizle ve deniz yaratıklarıyla mücadelesi, edebiyatta öteden beri süregelen bir gelenektir.

 

Toplumda Sanatçılar

Toplumda kadın sanatçıların yaşadığı kötü deneyimler, 21. yüzyılın başında kurgusal yazıda öne çıktı.

 

Fikirler

Fikir romanları iki ayrı kategoriye ayrılır: yerleşik kavramları kabullenenler ya da sorgulayanlar ve kendilerine özgü spekülasyonlar içerenler.

 

Psikoloji

Psikolojik romanların çoğunda yazar, karakterlerin düşüncelerini açık bir şekilde okura sunar.

 

Sınıf

Sınıf ve dil çok yakın ilişki içindedir. Savaş ve Barış'ta, eğitimli ve kültürlü Ruslar, kendi anadillerinde konuşmak yerine Fransızca konuşurlar.

 

Eğitim

 

Ölüm

Genelde, bir son oluşturur

Pek çok romanda ölüm, beklenmedik bir dönüm noktası olarak yer alır.

Ölüm, detektif öyküleri için tipik bir başlangıç noktasıdır

 

Kader

Bu tema üzerine yazılan roman spektrumunun bir ucunda, ana karakterler kendi kaderlerinin kontrolünü ellerine alırlar.

 

Makineler Karşısında insan

Teknoloji insana kendisinden daha güçlü makineler yaratma olanağı verdiğinde, insanlar bunun ahlaki boyutları ve pratikteki olası olumsuz sonuçları hakkında kaygılanmaya başladılar.

 

Suç ve Ceza

…detektif ve gerilim romanı, tamamen olmasa bile büyük ölçüde suçla ilgilenir

Pek çok romanda, suçlanan kişiler aslında masumdur

 

Taşra

Hardy'nin Yuvaya Dönüş'ünde (1878), Egdon Heath'teki kır manzarası o kadar etkileyici bir şekilde betimlenmiştir ki bazı yorumcular, bunun romanın asıl kahramanı olduğunu ifade etmişlerdir.

 

Ütopya

Kurgusal yazında ütopyalar ilk başlarda, mevcut toplumları geliştiren birtakım düzenler ortaya koymak yerine, toplumsal hiciv niteliğindeydi.

 

Teknikler

Başlangıçlar

…açılışların çoğu ilk iş olarak okurun ilgisini çekmeye ve şu üçünden en az birini oturtmaya çalışır

"Nisan ayında parlak, soğuk bir gündü ve saatler on üçü vuruyordu"

Orwell, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört

 

Sonlar

…bazıları kasıtlı olarak bir sonuca varmaz, bunun bir nedeni yaşamdaki belirsizlik duygusunu aktarmaktır,

 

Gönderme

Bazı modernist ve postmodernist romancılar, kasıtlı olarak çok az okurun anlayacağı göndermeler yaparlar

Bazı romancılar, okurlarının kendileri kadar yoğun bir kültürel birikime sahip olmasını bekler gibidir

 

Diyalog

Diyalog, romancıların eserleriyle kendi aralarına mesafe koymalarını sağlar, çünkü böylece kurgusal karakterler kendi adlarına konuşuyor gibi görünür. Bu tabii ki bir yanılsamadır ama konuşma inandırıcı olduğu müddetçe etkilidir. Yaygın rastlanan iki gizli tehlike vardır. Biri, açıklama maksadıyla, karakterlerin birbirlerine zaten bildikleri şeyleri arılattığı zaman ortaya çıkar. Öteki ise yöresel konuşma tarzıdır: Açıkça görülen bir şeyi abartılı, yapmacık, dayatmacı ya da anlaşılmaz hale getirebilir

 

Çoklu Bakış Açısı

Birden fazla bakış açısıyla sunulan anlatının en önemli yararı, okurlara tasvir edilen olayları kolaycı (ya da inandırıcı bir şekilde) tek bir kaynaktan anlatılanlardan daha geniş çerçeveli · bir görüntüyle vermesidir. Bu tekniğin potansiyel sorunlarından biri tekrarcı bir hale gelebilmesidir.

 

Zaman Yolculuğu/Alternatif Tarih

 

Trajik Kusur

-başkahramanların karakter bozuklukları nedeniyle yıkıma sürüklenmesi- fikri, Aristo'dan (MÖ 384-322) gelir

Aristocu yaklaşımda, bir trajedinin doruk noktası tam anlamıyla başkarakterin ölümüdür

 

Yüksek Stil/ Alt Stil

 

Öykü mü Olay Örgüsü mü

…fikir ve düşüncelerin olay örgüsü ya da öyküden daha önemli olduğu romanlar, avangard olarak görülme eğilimindedir ve daha dar bir okur kitlesinin ilgi alanındadır.

 

Hiciv

Hicvin asıl amacı güldürmek değildir; hiciv bir öfke ifadesidir.

 

İsimler

 

Anlatıcının Sesi

Romanda anlatıcının sesi genelde Uane Eyre'da olduğu gibi) birinci tekil şahıs ya da (Büyük Umutlar'daki gibi) üçüncü tekil şahıstır. Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu'da, alışılmadık bir şekilde ikinci tekil şahıs "sen" kullanılmıştır.

 

Niyet

 

Sempati ve Empati

Psikologlar, karakterlerin bambaşka bir çıkmaz içinde olmasının okurların normal kuşkuculuklarından uzaklaşıp, kendi duygularını serbest bırakmasına izin verdiğini tahmin ederler.

Yazarlar karakterlerinin içsel yaşamını ne kadar çok ortaya çıkarırlarsa okurların romanın içinde kendilerinin yansımasını görme olasılığı o ölçüde artar.

 

Sembolizm

Eco, gülün pek çok sembolik anlamı bulunduğundan hemen hemen her şeyi işaret edebileceği ya da hiçbir şey ifade etmeyeceği için ilk romanına Gülün Adı adını verdiğini söylemiştir.

Parodi

Parodilerin çoğu, modası geçmiş üsluplarla ve anlatım biçimleriyle alay etmek için kullanılan bir tür edebiyat eleştirisidir.

 

Dönem Dili

 

Dönüm Noktası

 

Patetik Yanılgı

Patetik yanılgı, nesnelere ve herhangi bir duyguya sahip olmayan varlıklara insani duygular atfedilmesidir.

 

Önceden ima Etme

Önceden ima etme okura daha sonraki olaylar hakkında bir ipucu verir; beklenti oluşturmayı ve heyecanı artırmayı amaçlar.

 

Çerçeveleme

Romanların çoğunda, asıl olayların gelişimi dışta kalan bir öykünün ya da çerçevenin içine alınır, böylece anlatılan olaylara daha geniş bir bağlam ve perspektif kazandırılır.

 

Zaman ve Mekân

 

Geriye Dönüş

 

Betimsel Dil

 

Mor Parçalar

Gösterişçilik

 

Düzeltme

 

The Short Story of Novel

Türkçeleştiren: Deniz Öztok

Hep Kitap Yayını, Şubat 2022


Gecelerin Kıyısında

Jean-Bertrand Pontalis - Gecelerin Kıyısında

 


Kapalıyken daha iyi görür gözlerim

Hiçbir değeri yoktur gün boyunca gördüklerinin

Shakespeare

 

Psikanalist olduğumda hastalarımdan başka hocam olmadı.

 

gecenin unutulmuş düşlerinin etkisi…

 

Bir şikâyetin taşıyıcıları; beni aşk dilencisi konumuna yerleştiriyorlar. Bu tam da bahsi geçen kadının (düşte kim olduğu belirsiz kalan) katlanamadığı ve kaçmasına sebep olan şey.

 

Yaşam tasalıdır.

 

Otografi, hatıra defteri, Hatıralar, otobiyografi, otoportre gibi bir edebi tür değil. O, benim gözümde yazma ediminin hem kaynağı hem de ereği.

 

"Gün gelecek, yok olmanın kendisi yok olacak."

Pascal Quignard

 

Sessizlik sesin yokluğu değildir. Aksine o, her şeyin tınlamasına izin veren boşluktur

 

Günün esas işlevi geceyi uzak tutmak mıdır?

 

Yazıyorum çünkü bilmediğim bir şeyler söylemeye ihtiyacım var.

Pascal Quignard

 

ölüm-için-varlık

Ölümün bizdeki silinmez damgası, sadece sonluluğunun bilincinde olanları yaşama tutkulu varlıklar haline getirebilirdi.

 

En marge des nuits

Türkçeleştiren: Kıvılcım İlbaşı

Bağlam Yayınları

Kasım 2022

O Kadınlar

J. B. Pontalis - O Kadınlar

 


Pontalis, kadınlardan söz ediyor bu kitabında; çocukluğunun, gençliğinin, erişkinliğinin ve nihayet yaşlılığının kadınlarından.

Kadın her zaman merak edilen, düşünülen ve düşlenendir.

 

Piknik (Picnic) filmindeki Kim Novak, nedendir bilmem onun yüzünü sevdiğim ve yitirdiğim L.'de bulmuştum.

 

…gözümün erişebileceği ama ellerimin erişemeyeceği bu kadınlar. Onları kucaklamak istiyorum, bazen beni korkutuyorlar ve onlardan kaçıyorum.

 

Aşklarımızdan geriye ne kaldı?

 

Onu seviyordu. O ise aşıklı, şehvetle şefkatin birlikte olabileceklerini keşfetmekten çok mutluydu.

Macera aniden bitti.

 

Sonra şunu anlıyor ve yıkıyor bu onu, bu kadınlar hazzın ötesinde bir şeyleri tanıyorlar. Ötekinin hem benzeyen, hem de göğüslerin biçimi, kalçaların yuvarlaklığı ile farklı olan bedeninin tüm yüzeyinde ve derinliklerinde kendi bedenlerini keşfediyorlar; bedenlerinin gizemini. Adam işte bu gizeme hiçbir zaman ulaşamayacağım anlıyor.

 

“Atılmış, bırakılmış, ekilmiş, gönderilmiş, fırlatılmış" Françoise ile olan ilişkisinin sonunu tanımlamak için yeterince sert bir sözcük bulamıyordu.

 

"Zihni giydiren güzellik, müzik ve biçimdir. Be hey krallığım! Be hey tek krallığım! Kalbim ve benim sonum .... ".

 

Onlar iki kişiydiler. Bir olmak olanaksızdı.

 

Düş bizim canlı belleğimizdir; yitirilen zaman, yeniden bulunan zaman.

 

Tamam, yeter

Türkçeleştiren: Talat Parman

Bağlam Yayınları, Ekim 2014