İskender Pala –
Kudemanın Kırk Atlısı
Dilmesti-i Cenab-ı Pir / Mevlâna Celaleddin
Babası Bahaeddin Veled, Belh şehrinde 30 Eylül 1207 doğan bu
çocuğa, keramet izhar edercesine “efendimiz, büyüğümüz” anlamına gelen Mevlâna
adını verir. (s. 1)
Muhiddin Arabî’nin, çocuk Celaleddin’i babasının arkasından
giderken görünce, “Allah, Allah! Bir nehrin arkasından koskoca bir umman
gidiyor,” dediği meşhurdur. (s. 3)
Süleyman Paşa Konya’ya gidip hayır duasını istediği vakit
hazret, başındaki gümüş işlemeli serpuşunu çıkararak paşanın başına koymuş ve
ardından dualar okumuştu. O günden sonra Yıldırım’a kadar bütün Osmanoğulları
Mevlâna’nın bu gümüş işlemeli serpuşunu sarmış. (s. 3)
Kim Ölürse Bu Gün Diri Ola / Sultan Veled (s. 6)
Sultan Veled’in Mevlevilik yolcularına ilk tavsiyesi de,
“ölmeden önce ölünüz” (mûtû kable en temûtû) hadisinden ibaret olur.
Mevlâna hazretlerinin büyük oğludur. 1226 yılında Larende’de
doğmuş… (s. 7)
1285 tarihinde Mevlevilik tarikatının şeyhi olmuş ve böylece
Mevlevilik onun sayesinde bir tarikat haline gelebilmiştir. (s. 8)
İbranice Okuyan Şeyh / Âşık Paşa (s. 11)
Hükümdar Ona Denir Ki Fatih Sultan Mehmet (s. 16)
Murat Efendimiz / Murat Hüdavendigâr (s. 22)
Sultanın Ruhaniyeti / Yıldırım Bayezid (s. 28)
Bu Gece Ol Gicedür Kim / Süleyman Çelebi (s. 33)
Menakıpname Geleneğimiz / Emir Sultan (s. 38)
Küffar Elinde Zebun Ettirme İlahi! / Sultan II. Murat (s.
43)
Vücudi Fani İtmekdür Adı Aşk / Eşrefoğlu Rumi (s. 47)
Yolda Bir Şehzade / Cem Sultan (s. 52)
Bülbül Figan İçinde / Necati Bey (s. 57)
Bu Yangın Cafer’in Nefes-i Ateşinidir / Tacizade Cafer
Çelebi (s. 62)
Hakikat Oldu Mecaz / Yavuz Sultan Selim (s. 66)
Mısır Sultanı Kansu Gavri Yavuz’a bir elçi gönderdi. Elçi
Yavuz’a: “Hutbelerde sultanımızın adı okunan memleketleri iade ediniz,” dedi.
Yavuz: “Var sultanına söyle, Hutbe ve sikkede adının
muhafazasını Anadolu’da değil, Mısır’da düşünsün.
Elçi: “Ben bunları kendi sultanıma nasıl söylerim…”
Yavuz: “Elçiye lüzum yok. Mısır’a ben geliyorum.” (s. 69-70)
Ya Hazret-i Âşık-ı Sadık / Fuzuli (s. 71)
Sevdiğim kim kurtarır zincir-i zülfünden beni
Görmemek yeğdir görüp divâne olmaktan seni
Beni candan usandırdı, cefadan yâr usanmaz mı
Sadrazamın Son Günü / Sokullu Mehmet Paşa (s. 76)
Ufak Tefek Bir Büyük Adam / Ruhi (s. 81)
Allah Bes, Baki Heves / Sultan I. Ahmet (s. 87)
Bulan Bilen Huda’yı / Aziz Mahmut Hüdayi (s. 93)
Sözün Efendisi Olan Şeyhülislam / Şeyhulislam Yahya Efendi
(s. 97)
Hele Âlemde Bir Adem Yoğ İmiş / Nef’i (s. 102)
Mustafaların Hikâyesi / Alemdar Mustafa Paşa (s. 107)
Halep Kumaşı / Nabi (s. 113)
Kenarın Nazik Dilberi / İsmail Beliğ (s. 119)
Beliğ’in asıl adı İsmail, künyesi Şahin Emirzade’dir.
Nesli Hz. Peygamber sülalesine dayanır.
Ey Bülbül-i Şeydâ / Nedim (s. 124)
Bizim Hissemize Sabr-ı Arifane Düşer / Koca Ragıp Paşa (s.
130)
Şecaat arz ederken merd-i kıbti sirkatin söyler.
Sherlock Holmes’ün Piri Kimdir? / Koca Ragıp Paşa (s. 138)
İlm-i Kıyafet Biliriz / Erzurumlu İbrahim Hakkı (s. 148)
Deha Hazretleri / Şeyh Galip (s. 154)
Öylesine Bir Hoca / Hoca Neş’et (s. 159)
Salben İdamına! / Beylikçi İzzet (s. 165)
Bir Mevsim Baharına Geldik ki Âlemin / İzzet Molla (s. 171)
Kuğu / Dede Efendi (s. 178)
Hâlâ Çekilen Derd ü Meşakkat / Leyla Hanım (s. 183)
Azab-ı Aşkı Kim Anlar Kiminle Söyleşelim / Leskofçalı Galip
Bey (s. 187)
Tarih Müellifi Bir Şair / Namık Kemal (s. 192)
Adli Kızı Adile / Adile Sultan (s. 197)
Ne Esir-i Lütfunam Ne Talib-i İhsanınam / Hersekli Arif
Hikmet Bey (s. 205)
Dünyadan Bir Heccav Geçti / Şair Eşref (s. 210)
Ezan Sesine Hasret / İhsan Raif Hanım (s. 216)
Sana Dar Gelmeyecek Makberi Kimler Kazsın / Mehmet Akif (s.
221)
Bir Bilen / Ali Nihat Tarlan (s. 226)
Kapı Yayınları
5. Baskı, Haziran, 2004
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder