Kemal
İbrahimzade - Semaverin Öyküsü
Rus semaverleri metalin bir sanat yapıtına
dönüşmesi açısından önemli bir örnek olarak değerlendirilebilir.
18. yüzyılda sadece soylu ailelerde
kullanılan semaver, 19. yüzyılda geniş rağbet görerek halk arasında yayılmış,
evlerin vazgeçilmez eşyası haline gelmiştir (s. 89).
Semaver ısı enerjisini ekonomik ve hesaplı
kullanmak için insanlığın yüzyıllarca biriken pratik deneyimini bir araya
getiren bir araçtır.
Tarihsel süreç içerisinde semaver yapımında
kullanılan başlıca malzemeler yeşil bakır (pirinç), kırmızı bakır, tombaktır.
Daha pahalı, güzel ve lüks olduğundan
tombak semaverler soylular ve varlıklı tabaka arasında rağbet görmekteydi.
Semaverin yaygın hale gelmesi çay
kültürüyle ilgilidir.
18. yüzyılda önce şarap ardından şampanya
sarabı moda oldu.
...vazo şeklinde yapılan çok sayıda
fıskiyeler şarap ve şampanya modasını bir dereceye kadar yansıtmaktadır. Bunlar
biçim açısından vazoya benziyorlardı ve sonraları semaverin gövdesine de
(deposuna) vazo denmeye başlandı.
19. yüzyılın ortalarına doğru çay Rusya’da
milli bir içecek haline geldi (s. 94).
Rusya’da semaver 20. yüzyılın başlarına
kadar zenginliğin bir göstergesiydi. Zengin evlerinde genellikle iki semaver
olurdu ve biri günlük olarak kullanılırken diğeri misafir geldiğinde, özel
günlerde veya bayramlarda kullanılırdı.
1880’lerden itibaren semaverlerin üzeri
nikelle kaplanmaya başlandı ve böylece biçim, estetik ve dayanıklılık
bakımından önemli avantajlar sağlanmış oldu (s. 95).
Semaver üretiminin simgesi olan Tula
şehrinde 1808’de sekiz imalathane vardı.
Semaverler sadece evlerde değil trenlerde
de bulunmaktaydı.
Semavere benzer objelerden biri de,
Fransızca çaydanlık, ısıtıcı anlamındaki boulotte sözcüğünden gelen bulyotka
idi. Dış görünüş açısından semavere benzeyen bulyotkalar, masalarda semaver
yerine kullanılırdı.
19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın
başlarında gazyağıyla çalışan yeni tip semaverler üretilmeye başlanmıştır.
Pariçko denen bu semaverler yangın tehlikesi açısından güvenliydi (s. 97).
Rusya’da çay içme ayini masa başındaki
insanların manevi kaynaşmasına yöneliktir.
...
İbrahimzade, Kemal. (2005), Semaverin Öyküsü, Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji Dergisi, Sayı: 21, (s. 89-103)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder