2 Eylül 2013 Pazartesi

Italo Calvino – Karga Sona Kaldı

Italo Calvino – Karga Sona Kaldı


Bir Gün Öğleden Sonra, Adem
Sanki fincana sütlü kahve koyarmış gibi…
Bahçıvanlık güzel bir meslek olmalıydı, çünkü bütün işler tatlı bir yavaşlıkla yapılabilirdi. (s. 9)

Yazık oldu; ben sana bir armağan vermek istemiştim, sen almadın. (s. 15)

Çıplak Dallar Üstünde Şafak
…herkes onu duysun diye dalı güçlüce yere vurarak yürümeye başladı. (s. 34)

Patronun Gözü
…patronun gözü atı şişmanlatır. (s. 51)

Uyuntu Oğullar
…gücünü boş yere harcamaya, yararsızca çabalamaya dayalı bir yaşantıydı onunki… (s. 58)

Kardeşim bencil ve duyarsız bir oğlandı.
Ben de onun gibi davranıyordum.
Her şey bize sıkıcı geliyordu. (s. 59)

Bir Çobanla Öğle Yemeği
Babamızın her zamanki yanlışlarından biriydi.
(çocuğu) soframıza oturtmak istedi.
…ama ben insanoğlullarının aralarında konuşmalarının ne denli güç olduğunu bilirim, sınıflar arasındaki mesafeyi her an hissederim… (s. 64)

Bagnasco Kardeşler
Ah, der geldiğimde,
Hey, derim ben ve ilk karşılaşma sözcüklerimizin bunlar oluşunun nedenini de bilemem. Oysa bir başka kentte burun buruna gelsek, bayram eder, birbirimizin omzuna vurur, “bak hele!” deriz, ama evimizde durum değişiktir ve hep böyle olagelmiştir. (s. 72)

Kovanlı Ev
Uzaktan görmek güçtür.
Yediğimden fazla çalışmam gerekmiyor, çünkü kimseyle paylaşacak hiçbir şeyim yok. (s. 78)

Sadece keçilere katlanabilirim, çünkü onlar insanlarla sıkı fıkı olmayı bilmezler. (s. 79)

…kadınsız olmak bir alışkanlıktan başka bir şey değil ki. (s. 81)

Kanla Aynı Şey
Şimdi çocukların çevresini kan ve öfkeyle şişmiş olan bir sessizlik sarmalamış ve sözcükler bu sessizliğin içinde boğulmuştu. (s. 86)

Kışlada Yazgı
…bir şeyler bitiyordu; savaş mı, yaşam mı?
…orada umulan ya da korkulan bir şeyler gizliydi; bu barış ya da ölüm olabilirdi, ama belki de daha gizli ve düşmanca bir durum söz konusuydu ve bunu şimdiden anlamak olanaksızdı. (s. 99)

Üçünden Biri Hâlâ Yaşıyor
“Ölüm” diye düşünüyordu üç çıplağın uzunu, “bu sözcüğü daha önce de duymuştum. Acaba ne demekti? Ölüm.” (s. 139)

Yaşam, diye düşündü çıplak adam, kadim ve mutlu cennetlerin ender olarak anımsanabildiği bir cehennemdir. (s. 145)

Mayın Tarlası
Adam onu saçlarında, ensesinden yakalayan demir bir el hissetti.

Dolarlar ve Kadınlar
Dolarla iş görseler de saygın insanlardı. (s. 174)

Bir Yargıcın İdamı
Yargıç Onofrio Clerici uzun zamandan bu yana İtalyanların kim olduklarını çözmüştü.

Neyse ki başkaları da vardı; düzgün insanlardı onlar. (s. 212)

İtalyan halkı onun ölümünü görmeye bile gelmemişti. (s. 218)

Türkçeleştiren: Eren Cendey
Can Yayınları, 2000



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder