Trabzon Vilayeti Salnamesi 1904
Sancak merkezleri liva olarak kayıtlı,
Kadimen Pontus Dağları idi ismi güneydeki
dağların (s. 78/175)
Başlıca ağaçları meşe, karaağaç, dişbudak,
çam ve kavaktır.
Fatsa ve Atina kaplıcaları meşhur (s.
81/181)
Hamsi bu havalide o kadar bol olurdu ki,
sahile serilen hamsiyi tarlalara gübre olarak dahi sererler
Sanayi: kuyumculuk, bakırcılık, marangozluk
ve çilingirlik ileridir.
İki sabun fabrikası ve debbağhanesi var
Bu havalide pek zarif sandal ve kayık
yapılır, Sürmene ve Ünye’de gemi inşa edilir,
Her tarafta kiremit imal edilir (s. 81/181)
Polathane/Akçaabat başlıca mahsulü
tütündür.
Kazada Salı günleri kurulan pazarda tarla
bitkileri, tereyağı, peynir, hayvan derisi, mısır, fasulye, kereste vb eşya
satılır.
Büyüklimanın batısından itibaren fındık
meşhur,
Şarlı ve Görelenin siyah üzümü meşhur, buna
keçi memesi de diyorlar (83/185)
Bundan şarap, nardek ve pekmez yapılır.
Tirebolu: ziraatı üzüm, ceviz, fındık vs.
taze meyvedir,
Giresun: Tombul ve sivri diye tabir edilen
iki tür fındığı var, bunlardan başka pirinç, mısır ve iç taraflarda arpa,
buğday, fasulye, nohut ve bakla yetişir
Kulakkaya civarında epeyi kereste imal
edilir,
Maden yatakları mevcut olup faal
değildirler (s. 85/189),
Ordu: Şehrin rutubetinde dolayı ahalisi
yazları Çambaşına çıkar,
Mısır, kendir, pirinç, zeytin, fasulye,
fındık, ceviz yetişir (s. 86/191)
Fatsa: buğday, arpa, çavdar, mısır,
fasulye, kenevir, keten vs. Bunlardan başka ceviz ve fındık yetişir, kaplıcası
ve dağsuları meşhur (s. 86/191)
Ünye: keten, kendir, sebze, meyve yetişir.
Mermer madeni ve değerli taşları var (s. 86/191)
Demir madeni de külliyetli,
Canik: Mahsulü arpa, buğday, çavdar, mısır,
fasulye ve çok çeşitli sebze-meyvedir,
Manda ve kara sığırı kesretli, güzel at ve
kısraklar yetiştirilir, kaza dahilindeki ormanlardan külliyetli miktarda
kereste imal edilir,
Göllerinde kefal ve morina balığı bulunur,
morina balığından yumurta/havyar imal edilir (s. 87/193)
Samsun ve Bafra: Başlıca mahsulatı
tütündür.
Sürmene: ahalisi gemicilik, kayıkçılık,
balıkçılık, katırcılık eder,
Balıktan külliyetli yağ elde ederler.
Arazisinde fındık ve fasulye yetişir (s.
89/197).
Of: Mısır ve fasulye yetişir fakat halkın
ihtiyacına kafi değildir. Of sözcüğü yılan gibi kıvrımlı yol manasındaki ofis
sözcüğünden gelir.
Kazanın doğusundaki Kalapotamos deresi
Lazistan sancağı hudududur.
Rize kazasında limon, portakal yetişir.
Mahsulü mısır, fasulye ve böğrülcedir.
Gemicilik ve kayıkçılık sanatı ileridir.
Salarha’da kömür var fakat işletilmiyor,
Mapavri’de madencilik ileridir.
Kemer burnu açıklarında petrol gaz damarı
var, açıktan denize akıyor ve bu bölgedeki balıkları kokutuyor.
Rize’nin gayet ince keten ipliğinden imal
edilen mensucatı çok meşhur,
Kurayıseba’da kaplıca ve beş ayrı yerde madeni
suları var (s. 90/199),
Hemşin, kaplıcaları pek meşhur,
Geneli itibariyle vilayetin mahsulatı
mısır, tütün ve fasulyedir. Arpa ve buğday bunlardan sonra gelir (s. 101/221).
Giresun, Tirebolu ve Ordu’da fındık bol,
Gümüşhane köyleri halkı kış gelir gelmez
sahil şeritlerine ve bilhassa Trabzon’da toplanıp hamallık, rençberlik,
katırcılık yaparlar.
Lazistan ve Trabzon ahalisinin sürat-ı
meşyi ve reftarlarına cüret ve cesaretlerine zekayı fıtrilerine karşı Gümüşhane
sancağı halkının bataet-i hal ve hareketleri pek büyük bir tezat teşkil eder.
Çerkesler Canik sancağının Bafra, Terme ve
Çarşamba taraflarında iskan etmişlerdir.
Bunlar tarımdan ziyade hayvancılık ve ayak
işleriyle meşguldürler (s. 103/225).
Yayla
hayatı Trabzon ahalisinde nesilden nesile bir itiyad-ı örfi halini almıştır.
Köylüler yaz sıcağından kaçmak ve geniş otlaklar nedeniyle yaylaya çıkar,
sahile yakın yerlerde ikamet eden ve çoğunluğu ticaretle meşgul olanlar ise
göçebe kültüre mensup oldukları için işlerini bırakıp yaz aylarında yaylaya
çıkarlar (s. 104/227).
Bazı
kimseler rutubetten dolayı bölge ahalisinin sesinin güzel olmadığını söylüyor,
Trabzon
şehrinde güzel sesli adama tesadüf edilememesi neticesinde sada musikisi mevcut
olmamış ve dolayısıyla da saz musikisi de görülmemiştir (s. 113/243).
Lazut ekmeği, fasulye, karalahana ve hamsi yerler.
Maçka (Merkezi Cevizlik): Elbiseleri
ekseriyetle yünden yaptıkları ve şal tabir ettikleri bir nevi kaba şayaktan
zıpka ve mintan ve kısmen dahi karavana şalvardır.
Bölge ahalisi gurbette kazandığı parayla bu
havalide her yere kilise yapar. Maçka’ya tabi köylerde beş-altı yüz kilise
bulunduğunu söylemek abartı olmaz (s. 122/259).
Yomra (Merkezi Dirona): Ahalisi çiftçi, pek
çoğu gurbetçi, gurbetçiler Rusya tarafına gider, yörenin zenginleri çuha şalvar
giyer,
Mahsulatı fındık ve mısırdır. Bunlardan
gayrısı da yetişir fakat ehemmiyetsizdir. Yörede yetişen elma pazarlarda
satılır.
Bu nahiye odun ve kömür ihraç eder (s.
126/265).
Şarlı: Kendir yetişir bu civarda. Tüfek,
bıçak yapan zanaatkârı vardır. Fındık, fasulye, tereyağı, bal, balmumu, deri, yün
ve yumurta ihraç ederler (s. 128/269).
Tonya:
Dasdar dokumaları meşhur,
Giresun: Belediye Reisi İzzetlu Kapudan
Yorgi Paşa’nın 18 senelik idaresi müddetinde şehir inkişaf etmiş, Karadeniz’in
en güzel ve latif bir şehri halini almıştır (s. 129-130/271-273).
Fındıktan başka mısır ve fasulye yetişir.
Dülgerlik, marangozluk, kayıkçılık, balıkçılık, bakırcılık, demircilik ve
taşçılık bu havalide geçerli mesleklerdir. Köylülerin ekserisi gurbetçilik
yapar. Çakşır, zıpka ve mintan giyerler.
O tarihte şehirde 12 gazino, 3 hotel ve 24
meyhane mevcut.
Bulancak şarabı Karadeniz sahilinde pek
meşhurdur (s. 131/275).
Ordu: Ticaret, marangozluk, bakırcılık,
kuyumculuk, çilingirlik, terzilik, kunduracılık, haffaflık, balıkçılık,
saraçlık, kayıkçılık, kalaycılık geçerli meslekler. Gurbetçi de çoktur bu
havalide.
Fındık ve mısır bolca, arpa, buğday,
çavdar, yulaf, fasulye yeterince yetişir.
Çokça yumurta ihraç ederler.
İplik ve pamuktan dokunan peşkir ve
peştamal dahilde kullanılır (s. 133/279).
Kazada 143 cami, 9 kilise, 1 hastane, 2
hamam, 431 değirmen, 50 gazino, 2 de hotel mevcut (s. 135/283).
Tirebolu: Ahalisi ticaret ve ziraatla
meşgul, marangoz, kayıkçı ve balıkçısı da mevcut.
Arazisi olmayanlar amelelik yapar yahut
gurbete gider (s. 135/283).
Of’un fasulye ve kestane kabağı pek meşhur.
Sürmene: Burada denizcilik epey inkişaf
etmiştir. Kayıkçılık, marangozluk, dülgerlik, katırcılık, demircilik,
bakırcılık geçerli mesleklerdir.
Çimşir ağacından kaşık, çatal ve bıçak
işlemek sanatı yalnız buraya mahsustur (s. 144/301).
Fındık, mısır ve fasulye bu havalinin
başlıca mahsulatıdır.
Kendirden
gömlek bezi, peşkir, döşek çarşafı imal edilir.
Cicim, çorap ve zıpka için şal dokunur.
Yunus balığından külliyetli miktarda yağ
imal edilir (s. 145/303).
Samsun: Şehrin rutubeti fazla, dolayısıyla
soğuk alma, romatizma, göz-boğaz ağrıları, nezle, boğmaca gibi hastalıklar
burada çok görülür (s. 151/315).
Samsun ahalisi Trabzon, Kayseri, Sivas,
Ankara ahalisinden olup içlerinde çokça Çerkes ve Gürcü de vardır.
Tütün ziraatı şehirde yaygın (s. 152/317).
Alaçam: …Sinop sancağıyla hudut olduğundan
burada pek çoktan beri frengi hastalığı görülüyor.
Kasabada 2 cami 3 kilise mevcut (s. 164/339).
Rize Hakkında Malumat (s. 171/353)
Hazırlayan: Kudret Emiroğlu
Trabzon İli ve İlçeleri Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder