21 Ocak 2019 Pazartesi


Trabzon Vilayeti Salnamesi 1904

Özet, not vs.
---

Sancak merkezleri liva olarak kayıtlı,

Kadimen Pontus Dağları idi ismi güneydeki dağların (s. 78/175)

Başlıca ağaçları meşe, karaağaç, dişbudak, çam ve kavaktır.

Fatsa ve Atina kaplıcaları meşhur (s. 81/181)

Hamsi bu havalide o kadar bol olurdu ki, sahile serilen hamsiyi tarlalara gübre olarak dahi sererler
Sanayi: kuyumculuk, bakırcılık, marangozluk ve çilingirlik ileridir.
İki sabun fabrikası ve debbağhanesi var
Bu havalide pek zarif sandal ve kayık yapılır, Sürmene ve Ünye’de gemi inşa edilir,
Her tarafta kiremit imal edilir (s. 81/181)

Polathane/Akçaabat başlıca mahsulü tütündür.
Kazada Salı günleri kurulan pazarda tarla bitkileri, tereyağı, peynir, hayvan derisi, mısır, fasulye, kereste vb eşya satılır.

Büyüklimanın batısından itibaren fındık meşhur,
Şarlı ve Görelenin siyah üzümü meşhur, buna keçi memesi de diyorlar (83/185)

Bundan şarap, nardek ve pekmez yapılır.

Tirebolu: ziraatı üzüm, ceviz, fındık vs. taze meyvedir,

Giresun: Tombul ve sivri diye tabir edilen iki tür fındığı var, bunlardan başka pirinç, mısır ve iç taraflarda arpa, buğday, fasulye, nohut ve bakla yetişir
Kulakkaya civarında epeyi kereste imal edilir,
Maden yatakları mevcut olup faal değildirler (s. 85/189),

Ordu: Şehrin rutubetinde dolayı ahalisi yazları Çambaşına çıkar,
Mısır, kendir, pirinç, zeytin, fasulye, fındık, ceviz yetişir (s. 86/191)

Fatsa: buğday, arpa, çavdar, mısır, fasulye, kenevir, keten vs. Bunlardan başka ceviz ve fındık yetişir, kaplıcası ve dağsuları meşhur (s. 86/191)

Ünye: keten, kendir, sebze, meyve yetişir. Mermer madeni ve değerli taşları var (s. 86/191)

Demir madeni de külliyetli,

Canik: Mahsulü arpa, buğday, çavdar, mısır, fasulye ve çok çeşitli sebze-meyvedir,
Manda ve kara sığırı kesretli, güzel at ve kısraklar yetiştirilir, kaza dahilindeki ormanlardan külliyetli miktarda kereste imal edilir,
Göllerinde kefal ve morina balığı bulunur, morina balığından yumurta/havyar imal edilir (s. 87/193)

Samsun ve Bafra: Başlıca mahsulatı tütündür.

Sürmene: ahalisi gemicilik, kayıkçılık, balıkçılık, katırcılık eder,
Balıktan külliyetli yağ elde ederler.
Arazisinde fındık ve fasulye yetişir (s. 89/197).

Of: Mısır ve fasulye yetişir fakat halkın ihtiyacına kafi değildir. Of sözcüğü yılan gibi kıvrımlı yol manasındaki ofis sözcüğünden gelir.
Kazanın doğusundaki Kalapotamos deresi Lazistan sancağı hudududur.

Rize kazasında limon, portakal yetişir.
Mahsulü mısır, fasulye ve böğrülcedir.
Gemicilik ve kayıkçılık sanatı ileridir.
Salarha’da kömür var fakat işletilmiyor,
Mapavri’de madencilik ileridir.
Kemer burnu açıklarında petrol gaz damarı var, açıktan denize akıyor ve bu bölgedeki balıkları kokutuyor.
Rize’nin gayet ince keten ipliğinden imal edilen mensucatı çok meşhur,
Kurayıseba’da kaplıca ve beş ayrı yerde madeni suları var (s. 90/199),


Hemşin, kaplıcaları pek meşhur,

Geneli itibariyle vilayetin mahsulatı mısır, tütün ve fasulyedir. Arpa ve buğday bunlardan sonra gelir (s. 101/221).

Giresun, Tirebolu ve Ordu’da fındık bol,

Gümüşhane köyleri halkı kış gelir gelmez sahil şeritlerine ve bilhassa Trabzon’da toplanıp hamallık, rençberlik, katırcılık yaparlar.
Lazistan ve Trabzon ahalisinin sürat-ı meşyi ve reftarlarına cüret ve cesaretlerine zekayı fıtrilerine karşı Gümüşhane sancağı halkının bataet-i hal ve hareketleri pek büyük bir tezat teşkil eder.

Çerkesler Canik sancağının Bafra, Terme ve Çarşamba taraflarında iskan etmişlerdir.
Bunlar tarımdan ziyade hayvancılık ve ayak işleriyle meşguldürler (s. 103/225).

Yayla hayatı Trabzon ahalisinde nesilden nesile bir itiyad-ı örfi halini almıştır. Köylüler yaz sıcağından kaçmak ve geniş otlaklar nedeniyle yaylaya çıkar, sahile yakın yerlerde ikamet eden ve çoğunluğu ticaretle meşgul olanlar ise göçebe kültüre mensup oldukları için işlerini bırakıp yaz aylarında yaylaya çıkarlar (s. 104/227).

Bazı kimseler rutubetten dolayı bölge ahalisinin sesinin güzel olmadığını söylüyor,
Trabzon şehrinde güzel sesli adama tesadüf edilememesi neticesinde sada musikisi mevcut olmamış ve dolayısıyla da saz musikisi de görülmemiştir (s. 113/243).

Lazut ekmeği, fasulye, karalahana ve hamsi yerler.

Maçka (Merkezi Cevizlik): Elbiseleri ekseriyetle yünden yaptıkları ve şal tabir ettikleri bir nevi kaba şayaktan zıpka ve mintan ve kısmen dahi karavana şalvardır.
Bölge ahalisi gurbette kazandığı parayla bu havalide her yere kilise yapar. Maçka’ya tabi köylerde beş-altı yüz kilise bulunduğunu söylemek abartı olmaz (s. 122/259).

Yomra (Merkezi Dirona): Ahalisi çiftçi, pek çoğu gurbetçi, gurbetçiler Rusya tarafına gider, yörenin zenginleri çuha şalvar giyer,
Mahsulatı fındık ve mısırdır. Bunlardan gayrısı da yetişir fakat ehemmiyetsizdir. Yörede yetişen elma pazarlarda satılır.
Bu nahiye odun ve kömür ihraç eder (s. 126/265). 

Şarlı: Kendir yetişir bu civarda. Tüfek, bıçak yapan zanaatkârı vardır. Fındık, fasulye, tereyağı, bal, balmumu, deri, yün ve yumurta ihraç ederler (s. 128/269).

Tonya: Dasdar dokumaları meşhur,
Giresun: Belediye Reisi İzzetlu Kapudan Yorgi Paşa’nın 18 senelik idaresi müddetinde şehir inkişaf etmiş, Karadeniz’in en güzel ve latif bir şehri halini almıştır (s. 129-130/271-273).

Fındıktan başka mısır ve fasulye yetişir. Dülgerlik, marangozluk, kayıkçılık, balıkçılık, bakırcılık, demircilik ve taşçılık bu havalide geçerli mesleklerdir. Köylülerin ekserisi gurbetçilik yapar. Çakşır, zıpka ve mintan giyerler.
O tarihte şehirde 12 gazino, 3 hotel ve 24 meyhane mevcut.
Bulancak şarabı Karadeniz sahilinde pek meşhurdur (s. 131/275).

Ordu: Ticaret, marangozluk, bakırcılık, kuyumculuk, çilingirlik, terzilik, kunduracılık, haffaflık, balıkçılık, saraçlık, kayıkçılık, kalaycılık geçerli meslekler. Gurbetçi de çoktur bu havalide.
Fındık ve mısır bolca, arpa, buğday, çavdar, yulaf, fasulye yeterince yetişir.
Çokça yumurta ihraç ederler.
İplik ve pamuktan dokunan peşkir ve peştamal dahilde kullanılır (s. 133/279).

Kazada 143 cami, 9 kilise, 1 hastane, 2 hamam, 431 değirmen, 50 gazino, 2 de hotel mevcut (s. 135/283).

Tirebolu: Ahalisi ticaret ve ziraatla meşgul, marangoz, kayıkçı ve balıkçısı da mevcut.
Arazisi olmayanlar amelelik yapar yahut gurbete gider (s. 135/283).

Of’un fasulye ve kestane kabağı pek meşhur.

Sürmene: Burada denizcilik epey inkişaf etmiştir. Kayıkçılık, marangozluk, dülgerlik, katırcılık, demircilik, bakırcılık geçerli mesleklerdir.
Çimşir ağacından kaşık, çatal ve bıçak işlemek sanatı yalnız buraya mahsustur (s. 144/301).

Fındık, mısır ve fasulye bu havalinin başlıca mahsulatıdır.
Kendirden gömlek bezi, peşkir, döşek çarşafı imal edilir.
Cicim, çorap ve zıpka için şal dokunur.
Yunus balığından külliyetli miktarda yağ imal edilir (s. 145/303).

Samsun: Şehrin rutubeti fazla, dolayısıyla soğuk alma, romatizma, göz-boğaz ağrıları, nezle, boğmaca gibi hastalıklar burada çok görülür (s. 151/315).

Samsun ahalisi Trabzon, Kayseri, Sivas, Ankara ahalisinden olup içlerinde çokça Çerkes ve Gürcü de vardır.
Tütün ziraatı şehirde yaygın (s. 152/317).

Alaçam: …Sinop sancağıyla hudut olduğundan burada pek çoktan beri frengi hastalığı görülüyor.
Kasabada 2 cami 3 kilise mevcut  (s. 164/339).

Rize Hakkında Malumat (s. 171/353)

 ---
Hazırlayan: Kudret Emiroğlu 

Trabzon İli ve İlçeleri Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder