Lou Andreas-Salomé - Feniçka
Aylardan eylüldü, Paris’te yaşamın en dingin dönemiydi.
Max Werner, ilk kez gördüğü genç bir Rus kızının yanına
düştü
…kıza kısaca “Fenya” veya “Feniçka” diye sesleniyorlardı.
…böyle kızların bütün erkeklere güvensizlikle yaklaşacağını
varsayıyorum. Erkeklerin kendilerinden güvenden çok daha başka şeyler
beklediğini düşünmekte haklı değiller mi?”
“Vay canına!” diye düşünen Max Werner, Fenya’ya daha
dikkatlice baktı.
…küçük bir yosma için, bir erkeğin insani yakınlığı
çoğunlukla ender, bir anlamda olmayacak bir şeydir…
…geceleri kitapların başında oturmayı tercih ederim.
“Genç bir kızın böyle bir şey söylediğini duymak kulağa
çılgınca geliyor,” dedi Max Werner
“Sanırım otelime daha epey yol var,” dedi Fenya
Bu erken saatte bile istediğiniz kahveyi içebileceğiniz bir
yer biliyorum.
…kızın hiç tanımadığı bir delikanlının önerisine bu denli
açık olması, ona bu kadar iyi niyetle güvenmesi mümkün müydü?
Onu buraya getirirken genç adamın belirgin bir niyeti yoktu.
Fenya şimdi başını kaldırdığında, heyecanla titreyerek
üzerine eğilmiş, iki koluyla birden kendisine sarılmaya hazırlanan delikanlıyı
yüzünün çok yakınında gördü.
Bağırmadı. Sadece irkilerek geri çekildi, köpeğe doğru
eğilirken elinden kaymış olan şemsiyesini çabucak yerden aldı ve kapıya
yöneldi.
Bu arada, “Ne kadar yazık!” dedi sadece.
Fenya’nın yanından geçip kapıya atıldı, kapıyı kilitleyerek
anahtarı cebine attı.
…
Anahtarı aldı ve hiçbir şey söylemeden büyük bir hızla
odadan çıktı.
Max Werner kızın peşinden gitti.
…peşinizden gelmekle ben de sizin kadar budalalık ettim.
Kader ancak ikisi de bu olayı unuttuktan çok sonra tekrar
bir araya gelmelerini istemişti anlaşılan.
Bir yıl geçti.
Max Werner, kara kışta, ocak ortasında, kız kardeşinin
düğünü için Rus taşrasına bir yolculuk yaptı.
Fenya’yla tekrar karşılaştı.
Her şeyi bıraktığınız yerde bulma konusunda bütün ülkeler
arasında öncelik Rusya’nındır.
(Evliliğe dair) Dıştaki kabuğu sıyırdığınızda derindeki
anlam nedir? Şudur: İki insan muhtemelen birbirlerini sevdiklerinden dolayı her
zaman için birlikte olmak ister, fakat sadece aşık olmak gibi kişisel
nedenlerle değil, çözülmez bir şekilde bağlanış ancak ortak bir görev
temelinde, adeta daha yüce üçüncü bir makamın hizmetine girdiklerinde
gerçekleşir. Yoksa bütün bu çözülmez bağların bir anlamı yoktur.
“Aşkı nasıl mı hayal ederdim? Ah, çok basit. Son derece sade
ve sağlıklı. Sanırım hiç de şeytani ve romantik sayılamayacak şeylerle
karşılaştırırdım aşkı. Her gün açlığımızı giderdiğimiz kutsal, doyuran ekmekle;
her gün evimizi açtığımız hayat veren temiz havayla. Sonuç olarak her şeyi
borçlu olduğumuz, ama haklarında pek öyle tumturaklı laflar etmediğimiz en
önemli, en doğal, en güzel şeylerle.”
(Fenya’nın eniştesi, Baron) Birisi seni akşamın erken
saatlerinde ıssız bir sokakta gördüğünü iddia ediyor, yanında bir erkekle.”
“Bunu iddia eden kim?” diye söze karıştı Fenya.
“Olayın belki de talihsiz bir yanlış anlama olduğu ortaya
çıkar,” dedi Max Werner.
Ailenin himayesinden hoşlanmıyordu ve ansızın kırılacak eşya
muamelesi görmek kıza herhalde hem rahatsız edici hem de gülünç gelmişti.
Kadınları salt insani zenginlikleri içinde kavramanın, hep
cinsiyetleri açısından bakmaktan, hep yarı şematize ederek görmekten kaçınmanın
bu kadar zor olması ne tuhaftı. İnsan kadınları ister idealize etsin ister
şeytanileştirsin, her durumda erkeğe bağlı değerlendirip basitleştiriyordu.
Böyle eziyet içinde daha fazla yaşayamam. Kaygısızca
yaşamalıyım ya da hiç. Bu yüzden gizlilik benim doğama öylesine aykırı.
Max Werner’in Petersburg ziyareti on beş günden fazla
sürmedi, fakat sonraları hatırladığında çok daha uzun bir zaman geçirmiş gibi
hissetti
“Söylesene, sizlerden biri bunu ister miydi acaba, bütün
gençliğini özgür ve bağımsız olmaya adamış genç bir insan, tam amacına varmak
üzereyken, eşikte dururken, hayata sadece bu yüzden değer verirken; meslek
aşkına, sorumluluk aşkına, bağımsızlık aşkına yaşarken! Hayır! Bunu kesinlikle
bir yaşam amacı olarak hayal edemiyorum; bir yuva, aile, ev kadınlığı,
çocuklar, bu bana çok yabancı, çok, çok! Belki sadece şu anda böyle, belki
sadece yaşamın bu kesitinde. Nereden bileyim? Belki ben böyle bir şey için hiç
uygun değilim. Aşk ve evlilik aynı şey değil zaten.”
Eğer aşkından eminsen evlilik hayatının zorluklarından da
korkmamalısın,
Aslında siz kadınlar süreklilik ve tam bir aidiyet
istiyorsunuz, inan bana; bunları beni seven kadından biliyorum, Fenya.
“Beni yalnız bırak, lütfen, beni yalnız bırak.”
O zaman Max odadan çıktı…
Fenya’nın ondan peşinen istemiş olduğu gibi, kızı hiç
dikkate almadan ve herhangi bir şey söylemeden yanından geçerek odadan çıkıp
gitti.
İki gün sonra da Feniçka’yı bir daha görmeden Rusya’dan
ayrıldı.
…
Türkçeleştiren: İlknur İgan
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Haziran 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder