11 Şubat 2013 Pazartesi

Aristoteles, Augustinus, Heidegger - Zaman Kavramı

Aristoteles, Augustinus, Heidegger - Zaman Kavramı


Aristoteles: Fizik
…Ya hepten var olmadığı ya da kaygan, ele avuca gelmez bir şey olduğu şunlardan çıkartılabilir: Zamanın bir parçası varolmuştur, /artık/ yoktur; öteki parçası ise olacaktır, henüz yoktur. Hem sınırsız zaman hem de ele alınan her zaman bu parçalardan bileşiktir.
…Zaman parçalanabilir olmasına karşın parçalarının biri olup bitmiş, biri olacak, hiçbiri yok; “şimdiki an” ise zamanın bir parçası değil, çünkü parçanın bir ölçüsü vardır, bütünün parçalarından kurtulması gerekir, oysa zaman “şimdiki an”lardan bir araya gelmiş gibi görünmüyor. Kaldı ki geçmiş ile geleceği ayırır gibi görünen “şimdiki an” acaba hep bir ve aynı mı kalıyor, yoksa hep başka, hep değişik bir şey mi, bunu görmek kolay değil. Hep değişik bir şey ise ve zamanın içinde hep değişik olan hiçbir parça bir başka parçayla zamandaş olarak varolmazsa “an” daha önce varolmayan ve bir zaman zorunlu olarak ortadan kalkacak bir şey ise “an”lar birbiriyle zamandaş olmayacaktır, daha önceki “an”ların hep ortadan kalkmış olmasıysa zorunludur. (s. 11)

…çok sayıda gök çember olsaydı onların her birinin devinimi zaman olur dolayısıyla zamandaş birçok zaman olurdu.
…hızlı ile yavaş aslında zaman ile belirleniyor, kısa zaman içinde çok devinen nesne hızlı, uzun zaman içinde az devinen nesne yavaştır. (s. 13)

…devinme ve değişmeden bağımsız zaman yok, bu açık. Öyleyse yine açık ki, zaman hem bir devinim değil, hem de devinimden bağımsız değil. (s. 15)

…İmdi biz “an”ı devinimdeki önce ile sonra olarak ya da öncenin sonu, sonranın başı olan şey olarak değil de tek şey olarak algıladığımızda hiçbir zaman geçmemiş görünüyor, çünkü devinim de yok. Ama önce ile sonrayı algıladığımızda “zaman geçti” diyoruz. Aslında zaman şu: Önce ile sonraya göre devinim sayısı. (s. 17)

…Zaman olmazsa “an”da olamaz; “an” olmazsa zaman da olamaz. (s. 19)

…zamanla devinimi, devinimle zamanı ölçüyoruz. (s. 23)

…devinim olan durumu ortadan kaldırır. Dolayısıyla şu açık: Hep varolanlar, hep varolduklarından ötürü zaman içinde değiller. (s. 27)

Zaman kendi başına oluştan çok yokoluş nedeni.
…“daha önce” terimi “zaman içinde”dir, çünkü “şimdiki an”a uzaklığına göre “daha önce”, “daha sonra” deriz; “şimdiki an” ise geçmiş zaman ile gelecek zamanın sınırı. Mademki “an”lar zaman içinde, “daha önce” ile “daha sonra” da zaman içinde olacaktır, çünkü “şimdiki an”ın uzaklığı da o şeye aittir.
…her değişme ve her devinim zaman içindedir. (s. 33-35)

Augustinus: İtiraflar
Yeri göğü yaratmadan önce ne yapıyordu Tanrı?
Yukarıda olup bitenleri araştıranlar için cehennemi hazırlıyordu.
Bir yaratılan olmadan önce hiçbir yaratılan şey yoktu.
…sen yokken sürüp giden hangi zamanlar vardı? Ya da eğer hiçbir zaman olmamışlarsa ne şekilde geçmiş olabilirlerdi?
…o zamanı sen yaratmıştın demektir; sen zamanları yapmadan önce zamanlar geçmemiştir. Öte yandan gök ile yerden önce hiçbir zaman yok idiyse, o zaman ne yaptığın nasıl sorulabilir? Çünkü zamanın olmadığı yerde “o zaman” diye bir şey de yoktu. (s. 45)

Hiçbir şey olmamış olsaydı, geçmiş zaman olmazdı
Hiçbir şey olacak olmasaydı gelecek zaman olmazdı
Hiçbir şey olmasa şimdiki zaman olmazdı
O halde şu iki zaman; geçmiş ve gelecek, geçmiş artık olmadığına göre, gelecek de henüz olmadığına göre, ne biçimde vardır?
Yine şimdiki zaman eğer hep şimdi olsaydı, geçmişte kaybolmasaydı, artık “zaman” olmazdı, bengilik olurdu.
O halde “şimdi”nin “ne zaman” olması için geçmişte kaybolması gerekiyorsa, hangi anlamda ona “vardır” diyebiliriz?
Mademki varolmasının nedeni varolmayı bırakması oluyor, bu durumda varolmamaya gittikçe “zaman” olduğunu söylememiz doğru oluyor. (s. 47)

Üç zaman vardır: Geçmiştekilere ilişkin şimdiki zaman, şimdikilere ilişkin şimdiki zaman ve gelecektekilere ilişkin şimdiki zaman. (s. 55)

Martin Heidegger: Zaman Kavramı
Tanrıya gidiş yolu inanç ise ve bengiliğe kendini katmak bu inançtan başka bir şey değilse, felsefe bengiliği asla elde edemez, dolayısıyla zaman tartışması için bengilik asla yöntemsel kullanım açısından olanaklı bir bakış açısı diye alınamaz. Felsefe bu çıkmazdan hiçbir zaman kurtulamaz. (s. 59)

Filozof zaman üzerine soru sorduğunda zamanı, zamandan yola çıkarak anlamaya karar vermiştir. (s. 61)

Uzay kendi başına hiçbir şey değildir; mutlak uzay yoktur. O yalnızca içinde yer alan cisimler ve enerjilerle varolur.
Zaman da hiçbir şey değildir. Yalnızca içinde geçen olaylar sonucu vardır. Mutlak zaman yoktur, mutlak eşzamanlılık da yoktur.
Zaman, içinde olayların geçtiği şeydir.
Mademki kendisi devinim değil, devinimle bir biçimde ilgisi olsa gerek. (s. 63)

…zamanı ölçtüğümde, kendi bulunduğum durumu ölçüyorum. (s. 69)

Varolma, varolan olarak gösterilmemeli, gösterilmeye bile çalışılmamalı. Varolma ile önde gelen ilişki gözlem değil, ‘o olmak’tır. (s. 75)

…kendi ölümüne sahip olmak ne? Bu, varolanın kesinlik ve toptan belirsizlik içinde öncelik taşıyan en son olanağı olarak kendi geçmişine bir koşusudur. (s. 81)

Zamanın temel görünüşü gelecek zamandır. (s. 85)

…Varolma, şimdiki zamanıdır. Dünyada karşılaştığı her şey, şimdi de duran şey olarak onun karşısına çıkar. (s. 89)

Geri döndürülemezlik
Bu bakış gelecekten şimdiki zamana doğru bakmaktadır ve gözlem şimdiki zamandan geçmiş zamana kayan zamanın arkasından koşmaktadır.
Bağdaşıklık, zamanın uzaman, kendinde/salt şimdiliğe bir ayarlanmasıdır; her zamanı kendiliğinden bir şimdiki zamana sıkıştırma eğilimidir.
Zaman geri döndürülemez. (s. 93)

Ortadan kalkmış olan şeye bakışın sonu gelmez, o kendisi içinde kendini yitirir.
Varolma, gelecek zaman içindeki geçmiş zamandır; o yeniden “nasıl”a döner. Geri dönme tarzı, başka şeylerle birlikte vicdandır. (s. 95)

Zaman, varolmadır. (s. 97)

Varolma, sorgu konusu varlık olacaktır. (s. 101)


Türkçeleştiren: Saffet Babür
İmge Kitabevi
Ankara, Mayıs 1996

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder