18 Aralık 2016 Pazar

Heidegger & Eugen Fink - Heraclitus Üzerine Dersler

Heidegger & Eugen Fink - Heraclitus Üzerine Dersler

1966/1967 öğretim yılının kış döneminde, Freiburg/Breisgau Üniversitesinde bir (dizi) Heraklitus semineri gerçekleştirilmiştir. Bu seminer Martin Heidegger ve Eugen Fink’in ortak çalışmasıyla organize edilmiştir.


(Kitap bu seminerlerin notlarından oluşmuştur)

Bölüm 1
64. Fragman: Yıldırım/şimşek, her şeyi yönetir.

…Heraklitus’un ruhani varlığı karşısında durması gereken meseleye ağırlık vereceğiz… (bu alıntıyı yaptım ki, kitabın çevirisi hakkında fikrimiz olsun).

(Heidegger diyor) …bu fragmanı gerçek anlamda anlayabilmemiz için 41 fragmanın da ona eklenmesini teklif ediyorum: “Hikmet/bilgelik, yalnızca tek bir şeydir; her şeyi her şey aracılığıyla yöneten düşünceleri bilmektir.”

(H) Görevimizi bir kez daha gözden geçirelim. Sorumuz şudur: 64. Fragmanda “her şey;” 41. Fragmanda her şeyi her şeyler ve 1. Fragmanda her şeyin oluşu ne anlama gelmektedir?
1. fragmanda Logos’a göre
41. fragmandaki hikmet/bilgelik yalnızca tek bir şeydir ve 64. Fragmandaki yıldırım/şimşek/ışık’a karşılık gelmektedir. (s. 25)

Yaratılış, oluşa gelme, mevcutta kendisini açığa çıkarma anlamındadır.
50. Fragman: bana değil de Logos’a kulak vermek gerekir ki hikmet/bilgelik, her şeyin bir olduğunu söylemektir.

47. fragman: en yüce şeylerle ilgili olarak, kelimelerimizi maviden dışarı, yani dikkatsizce toplamayalım.

Bölüm 2
(Eugen Fink) Bütünlük, hiçbir şeyi dışarıda bırakmayan bir tamlığı ifade eder.

(Heidegger, Wittgenstein’dan aktarıyor) düşüncenin karşılaştığı zorluk, bir odadan çıkmaya çalışan adama benzer.
…arkasına dönse, kapının tüm bu işler boyunca açık olduğunu görecekti…

(F) İnsanlar, hareket ettiren logosun hareket ettirilen her şey ile bağlantısını anlayamazlar…

Tek/biri her şey ile, her şeyi tek/bir ile, ikisini de logos ile, 1 ve 80. Fragmanlardaki mücadeleyi de her şeyle ilişkili olarak düşünmek gerekir.

41. fragman: Hikmet/bilgelik yalnızca tek bir şeydir, her şeyi her şey aracılığı ile yöneten düşünceleri bilmektir.

Bölüm 3
Her şey / bütün – her şey / varlık

Kavram hakkında konuşmak Yunan’a ait bir şey değildir.

(Fink, Hölderlin’den aktarıyor: “Tıpkı kartalın yavrusunu iterek topraklarda av araması için yuvadan aşağıya atması gibi, insanoğlu da bizzat Tanrı’nın merhametinden dışarı süzülüp uzaklaştırılmıştır.”

Bölüm 4
Güneş, gün ışığı-gece, ölçü

Bölüm 5

(H) Tür, form eidos kelimesinin Latince çevirisidir.
Hegel, sonsuzluğa ulaşmak için sonludan hareket etmez, aksine o sonsuzluktan başlar. (s. 90)

(F) Ateş, ortaya çıkarmanın üretici gücünü temsil eder.

(H) Pindaros ve Sophokles’teki eski zaman fikrini araştırmamda ortaya çıkan şey, hiçbir yerde zamandan bir seri olarak bahsedilmemesi idi. Aksine orada zaman, seriyi de sağlayan ilk şey olarak ele alınmaktadır.
Zaman nerede?

Bölüm 6
Ateş ve her şey

(H) …zaman kaybediyoruz dediğimizde neyi kastederiz?
Bir şeyi kaybedebilmek için öncelikle ona sahip olmamız gerekir.
Zamanım yok dersem, bu takdirde zaman nasıl vasıflanmış olur? (s. 106)

Bölüm 7

(H) Heraklitus söz konusu olunca zaman hiç ortaya çıkmamaktadır.

Logos / bir araya getirme süreci…

Gerçeği sadece bir öz olarak değil aynı zamanda özne olarak düşünmeli…

İvedi olanı düşünme…
İvedi olan, arasına hiçbir engelin girmediği şeydir.
Hegel, tüm Yunan düşüncesini ivediliğin bir safhası olarak vasıflamaktadır. Ona göre felsefe, sert bir zemine Descartes’te ben ile başlayarak ulaşmıştır. (s. 129)

Bölüm 8

Bölüm 9
Göksel olanlar güç yetiremez her şeyi yapmaya (mesela cehenneme giremezler)

Bölüm 10

Hyperion
(H) Kendisini kendisine ayıran kişi. Hölderlin bunu güzelliğin temeli olarak ele almaktadır.

Heraklitus, Hegel tarafından (…) reddedilmektedir.

Spekülatif, mantıksal bir anı ifade eder.

An / moment, hareket koymak, hareket kelimesinden türer.

(H) Hegel, spekülatifin bir an olduğunu söylediğinde safhayı değil anı kastetmektedir. (s. 179)

(F) Tek/bir ve her şeyin ilişkisi kendisini tanrılarla insanlar arasındaki ilişkide göstermektedir. Tek/bir gerçeğe değil, logosa dayanan bir birlik olduğuna göre; tanrılar ve insanlar, logosun ışığı ile çarpılmış olan kişilerdir. Onlar birlikte logos-olayına aittirler.

(H) Tanrılar ve insanlar iç içe geçmiş olan ilişkilerinde tek/bir ve her şeye atıfla bir yansıtma fonksiyonuna sahiptirler. (s. 184)

Bölüm 11
(H) Varlık ve Zaman’da Dasein şöyle tanımlanmaktadır: Da-sein. Da, aöık ve seçik olan şeydir. Buna göre insan göze çarpmaktadır.

Dil, bizim olduğumuzdan daha anlamlı ve açıktır. Ama belki de bu, gelecek asırlarda unutulmuş olacaktır.

26. fragman: “bir kişi uyku hakkında söylenen şeyin aynısını ölüm hakkında duymalıdır.”

…bir mum yakarım. Bunun sebebi mumun bana bir şey göstermesidir.

(Uykuyu –uykuda- uyku olarak tecrübe etmek… Bunun bir yolu var mı?)

Bölüm 12

(F) Görmek ve duymak her ikisi de uzaklık duyularıdır.

Bölüm 13
Bana göre tüm Heraklitus yorumundaki sıkıntı, bizim fragmanları fragman olarak değil de kendilerinin ait olmadıkları bir metinden alıntılar olarak görmemizden kaynaklanmaktadır.

27. fragman: “Onlar ölü olunca, insanları bekleyen şey onların ne umdukları ne de hayal ettikleridir.”

(H) Ümitte hep bir şeye dayanma olgusu var. Beklemede ise –kelimenin doğru anlamıyla- gelecek olan şeye katılma tavrı bulunmaktadır.

28. fragman: “…en güvenilir şahidin bildiği, tuttuğu şey ancak inanılabilen şeydir. Ama Dike, şahitleri ve yalan uyduranları kesinlikle bilecek ve kavrayacaktır.”

48. fragman: “Yayın adı hayattır ama onun işi ölümdür.”

Yunan felsefesinde aletheianın, gizli olmamak olarak alındığına dair hiçbir bilgi yoktur. (s. 246)

Gizli olmamak olarak düşünülen aletheia kavramının “hakikat” ile hiçbir alakası yoktur. Aksine o gizlenmemeyi ifade eder.
Gizlenmemek olarak aletheia, açıklık denilen şeye doğru yön tutmaktadır.
Açıklık, açık olmak, demir almak, boşaltmak anlamına gelir. Bu kavram açıklığın olduğu yerde aydınlığın olacağı anlamını taşımaz. Açık hale getirilmiş olan serbest ve açıktır. Aynı zamanda açık olan şey kendisini gizleyen şeydir.

İlgi ile bütünü, bütün olarak al…
İşaret etmek, doğayı görünür hale getirmektir.
---
Türkçeleştiren: İbrahim Görener
Kesit Yayınları

Ekim, 2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder