31 Aralık 2016 Cumartesi

Gaston Bachelard - Sürenin Diyalektiği

Gaston Bachelard - Sürenin Diyalektiği


…geçmişten kalan nedir, süren nedir…

Ruh her zaman, dünyadaki tüm mutlu insanlar gibi, elindeki şey tarafından ele geçirilmiş durumdadır.
Hareketsizleşmek ölmektir.

Saf düşünce, yaşamı reddederek başlamalıdır. İlk açık düşünce, yokluğun düşüncesidir.

Kavramlarımızın temelinde sezgiler vardır.
Kavramlarımızın birbiriyle ilişkiye sokulmasında sezgiler rol oynar…

Varlık, oluşun bir unsuru olmalıdır.

Madde hayal kırıklıklarımızın, yanlış hesaplarımızın tözüdür. Maddeyle başarısızlıktan sonra karşılaşırız, asla önce değil. Madde, gerçek bir denge üzerine kurulu incelikli bir durmayı değil, yorgunluktan sonraki durmayı tözselleştirir.

Bergson’a göre ancak eşyayı düşünmek için kendimizi düşünmeyi bırakırız ve aynı şekilde eşyayı bırakmak kaçınılmaz olarak kendimize dönmek demektir.

Zaman bilgisi dolaysız ve sezgisel olamaz, aksi takdirde kendini yoksul ve kısır kalmaya mahkûm etmekten başka bir şey yapamaz. Zenginleşmek için, bu bilgi de, diğerleri gibi, kendini sergilemelidir. 

Beklenti, geçmişi hissetmek için bize bir bahanedir. Elbette beklenti boşa çıkmış bir arzudur, öfke ve güçsüzlük duygusudur, fakat yitip giden zamandan daha acıdır. Beklentiyle geçen anların her biri üzüntü kaynağıdır. Yaşayan geçmişle gelecek arasında ölü bir yaşam bölgesi uzanır ve tamir edilemez olanın üzüntüsü ve hissi hiçbir yerde daha güçlü değildir. Böylece zaman bizim için hissedilir hale gelir.

…karanlıklar görülemediği gibi, cahillik de yaşanamaz.

Eylem (…) süreyi de beraberinde getirir.

Beklenti, öngörülenden öngörülemez olanı yaratır. Randevunun sarhoş eden neşesi ne güzeldir! Geç kalanın birdenbire daha güzel, daha kesin, daha sevecen görünmesi için, yeterince sevmek, her şeyden kaygılanmak ve çılgın bir endişe içinde beklemek yeterlidir. Beklenti, zamanı oyarak aşkı daha derin kılar.

İnsanlığı yaratan şey, ezberden okuma değil, anlatmadır.

Filozof, aletlerin zamanının fenomenlerin zamanının yerini bu kadar kolay alması üstüne uzun uzun düşünmelidir.

Bir fenomenin zamanla ilgili özellikleri ile mekânla ilgili özelliklerini birleştirmeyi biliyorsak, maddi aracılar üstünden, bir şekilde zaman fenomenlerini çerçevelemeyi başarırız.

Zamanı düşünmek, yaşamı çerçeveye almaktır.

…her gerçeklik, tek bir sıranın düzenli terimleri olarak algılanan ve aralarında her zaman rastgele olayların doldurduğu boşluklar olan, birbirini izleyen ya da beraber bulunan bir olaylar dizisi olarak gerçekliktir.

…sürekli bir değişim asla deneyimlenemez.

Zaman ancak belirli bir derinlikte, birbirinden bağımsız birçok zamanın üst üste konmasıyla sürekliymiş gibi görünür.

Pragmatist (…) eylemi fayda kategorisine tabi kılar, ya da daha ziyade ki bu da aslında aynı şeydir, kişiyi basitçe canlılığa indirger. Bu açıdan, insan ve hayvan arasında özünde hiçbir ayrım konulamaz.

Duyumlar birbirine bağlı değildir, onları bağlayan bizim ruhumuzdur.

Eğer bir parçacık, titreşmeyi bırakırsa, varolmayı da bırakacaktı…
O halde, titreşim enerjisinin, varoluş enerjisi olduğunu söyleyebiliriz.

---
La dialectique de la durée
Türkçeleştiren: Emine Sarıkartal
İthaki Yayınları

Ekim 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder