1461 “Turabuzon” Fethi sırasında Fatih Sultan Mehmed’in yaya aştığı
“Bulgar-Dağı” neresidir
VI. Türk Tarih Kongresi (Ankara, 20-26 Ekim 1961) Tebliğleri,
Türk Tarih Kurumu yayınları, Ankara (1967), s. 322-332
İstanbul fethinden sonra Karadeniz’i bir “Osmanlı Gölü”
yapma siyaseti güden Fâtih Sultan Mehmed’in karşısına, (…)Akkoyunlu hükümdarı
Bayındurlu Uzun Hasan (…) rakip olarak çıkmıştı.
(Uzun Hasan bu dönemde Trabzon Rum Krallığıyla müttefik
idi, naib olarak tahtta oturan David Komnenos’un kardeşi Kirya Katerina’yı eş
olarak almıştı. Uzun Hasan bugünkü Sivas ve çevresini ele geçirdikten sonra Fatih’e
elçi göndererek daha çok toprak ve Trabzon Rum Krallığı üzerindeki nüfuzunun
tanınmasını istedi)
(Fatih) 1461 yazında Akkoyunlu toprağına girdi. Fatih’in
ordusu Erzincan yakınlarında Yassıçemen yaylasında dinlenirken Uzun - Haşan,
anası Sârâ-Hatun ile Çemişgezek Beği Kürt Şeyh Hasan bir “darâ’at-nâme”yle
birlikte elçi gönderip, barış teklifinde bulundu.
Padişah, dileklerinin kabul edildiği ve Elçilerin Osmanlı
ordusuyla birlikte Tırabuzon’a yürümelerini buyurdu.
Âşıkpaşaoğlu, Bayburt’tan sonra aşılan sarp dağ için şunları
anlatıyor :
“Bulgar-Dağı’na kim çıkdılar, Durabtızon tarafına iner
oldular. Pâdişâh, bu Dağ’un ekserin yayak yörüdü”
Gümüşhane’den geçen şimdiki şose, yüzyılımızın başlarında
yapılarak, Fâtih ordusunun aştığı o güçlüklerle dolu dağın kestirme dağ yolu
terkedilmiştir.
…bugün de Bayburtluların “ Turabuzon’un Kese Dağ-Yolu”
dedikleri yol da kasabanın kuzeyine düşer. Bu yolun aştığı dağdan yani eski
Burkar/Bulgar’dan Bayburd’a esen kuzey yeline bugün bile “Parkhar” adı
verilmesi bu yüzdendir.
Fâtih’in ordusu ile güçlükle aştığı sarp “ Bulgar Dağı,
şimdiki Kemer Dağı…
MÖ. 130 yıllarında Kafkaslar kuzeyinden gelen ve şimdi de
Kafkasların en yüce tepesi “Mengütağ” (Alburuz)ın batı ve kuzeyinde torunları
“Balkar - Malkar” adıyla ve “Karaçay”lara komşu olarak yaşayan “Bulgar”
Türklerinin Kars yaylasına yerleşen bir kolu buraya, “ Vanand” (Balang) ve
merkezdeki kaleyi sahiplenen “Karsak” boyları da şehre “Kars” adını
vermişlerdir. Esas “Balkar” adı ile anılan büyük kalabalık da, Çoruk soluna
geçerek, buradaki sıradağlara “Balkar” ve bundan bozma “Barkal” millî adının
verilmesine sebep olmuşlardır.
Barkal dağlarının kuzeyindeki “Hemşenli” adlı koyuncu ve
eski bir ermeni lehçesiyle konuşan yerli ahalinin gerçek menşei de, buralara
adını veren Bulgar
Türkleriyle alâkalı olsa gerektir.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder