Karadeniz’in Doğu Kıyıları, Gürcistan Eski Trabzon Vilayetimiz bölgesinde
Osmanlı Fethine Kadar Yerleşen Türkler ve Coğrafyada Yaşayan Hatıraları
II. Tarih Boyunca Karadeniz Kongresi (Haziran 1988)
Bildirileri, 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fak. Yay., Samsun (s.83-91), 1990
Ziya Gökalp’ın telkiniyle ilk defa 1916-1917 ders yılında
İstanbul Dârülfünûnu Edebiyat Fakültesi'nde üç yıllık "Tarih
Enstitüsü" kurulmuştu.
Umumi Türk tarihiyle ilgili çığır açıcı ilk yayınlar Zeki
Velidi Togan tarafından 1940’lı yıllarda gerçekleştirildi.
Gürcistan" ve "Armenya” kroniklerini özden geçirip
(…) önasva-Sakalan ve halefleri “Arşakunik" de denilen
“Küçük-Arşaklılar" (52-428) çağının tarih- destanları sayılan “Dede Korkut
Oğuznamelerini (inceleyerek bunlarla ilgili bilgiler derledi)
(Karadeniz bölgesinin tarihiyle ilgili olarak) Sakalar ile
birlikte Oguz/Türkmen Boylarından - Kırım'dan Rize’ye kadar - sıra ile: Karkın
Apşar/Afşar (ikisi de Yıldız-Han-oğlu), Askur (Yazgur / Yazır, Ay-Han-oğlu) ve
"Tokar / Döğer (ikisi de Ay-Han-oğlu) ile Kaşgarlı Mahmud’un adlarını
vermediği Ay-Han-oğlu Kızık ile Karkın birliğinden kurulan “İki-Bov Khalaç”
dediği Kalaçların, eski adıyla (arslan/aslan, kurşak/kuşak-varşak / vaşak gibi
Türkçe sözlerde “R”nin düşmemiş biçimiyle) Kalarçları tespit etmek umulmadık
müspet sonuçlar veriyor.
Bu bilgiler MÖ. VII. asırda Saka/Skyth göçleri sonucunda
Oğuzların Üç-Ok kolundan Ay-Han oğlu Askur / Yazgur, Tokar / Döger; Yıldız-Han
oğlu Apsar / Afşar, Karkın ve bunlardan başka yine Karkın boyuna mensup olan
Kalarç / Kalaç / Khalaçların Kırım’dan Rize’ye kadar olan bölgeye gelip
yerleştiğini ortaya koymaktadır.
Saka / İskit ismi hakkında
Saka / İskit ismi Eski Yunan ve Latin kaynaklarında “Skyth”
şeklinde gösterilir.
Her iki dilde de c, ç, ş gibi diş sesleri bulunmaz.
Orkun Yazıtlarında Köğmen ormanları ve Kem-Suyu boyunda
yaşadıkları belirtilen Çik ve Karahanlı hakanlığını oluşturan üç büyük Türk
kolundan Çik-İl denilen kavmin ilk ataları MÖ. 720 yıllarında Sakalar ile
birlikte Karadeniz’in kuzey kıyılarına geldiler.
Çik denilen bu kavim İslam kaynaklarında, Türkçe çokluk
belirten “t” son-ekiyle, Çik-it (Çikler diye tanımlanırlar. Ceneviz-Venedik
kaynaklarında Zyg, Zygi, Zikh, Sikha adlarıyla anılan bu kavim Gürcü
kaynaklarında “Cik” ve yaşadıkları topraklar Cik-et (Çik yurdu) diye
anılmıştır.
Karadeniz kuzeyinde ve Kuban boylarında
"Bozkır-Kültürünü yaşayan atlı göçebe Kimmerler, MÖ. 720’lerde Orta
Asya’dan gelen çok kalabalık Saka/Skyth adlı soydaşlarının baskısıyla,
dağılmağa başlamışlardı.
Kimmer kolu 713 yılında ilk defa Kafkas-Geçitlerini (Derbent
ve Daryal’ı) aşarak Kür, Aras, Karasu ve Çoruk boylarına yayıldılar.
Kimmerlerden: Kars doğusunda Gümürü / Gümrü, Bayburt-Trabzon
arasındaki "Kemer-Dağı" ve Rize doğusunda “Kemer" köyü, kayası
ve burnu ile, Sivas-Kayseri arasında ve Kızılırmak boyunda “Gemerek" bölge
adı hâtıra kalmıştır.
Kimmerler’i kovalayarak MÖ. 680 yılında Kafkasları aşıp
Asurlu hududuna varan Sakalar (Skythler), Kimmerleri Kızılırmak ve Kilikva
kesimine sürdüler. Asurlu hükümdarı Asarhaddon, Sakaların baskısından korunmak
için kızlarından birini Saka hükümdarı Bartatua (Heredotos’da Protothyas) ile
evlendirdi.
Sakalardan kaçan Kimmerler MÖ. 676’da, önlerindeki Frigya
devletini yıkıp Sakarya nehri boylarına ulaştılar.
İlk Gürcü kroniği olan Kartlis Çkhovreba, MÖ. 680 ve
sonrasında Sakaları “Türkler” diye anar. Bu tarihlerde Sakalar Gürcü başkenti
Mtiskheta yakınlarında bir şehir kurdular. Bir asır sonra MÖ. 586’da
Nebukadnazar’ın bölgeye sürgün ettiği bir grup Yahudi, suları Kür’e akan Aragwi
çayı boyunu yurt tuttuğu ve haraca bağlandıklarını belirtir.
Bölgedeki Türkler asırlar sonra Makedonyalı İskender’in
bölgeye yönelik saldırılarına karşı koydular. Kartlis Çkhovreba’da söz konusu
Türk boyları Bun-Türki ve Kıpçaklar olarak belirtilir.
MÖ. 656-628 yılları arasında Sakalar, Karpatlardan Çin’a
kadar ki topraklara hakimdiler. Kuzey Asya’ya hakim bu devletin hükümdarı
Bartatua’nın oğlu Madyas, İran kaynaklarında Afrasyab, Türk kaynaklarında
Alp-Er Tonga diye anılır. Sakalar bu dönemde Sina’ya da inmiş ve bu bölgede
Mısır Firavunu III. Psammetik’ten haraç almışlar. Med hükümdarı Keyaksar / Key-Husrev
düzenlediği şölene davet ettiği Madyas ve adamlarını zehirleyip/sarhoş edip
öldürttü. Med/İranlılar bu olayı milli bayram haline getirmiş asırlar boyunca
her yıl 7 Temmuz’da kutlama yapmışlar.
Birliği bozulan Sakalardan geriye çeşitli boylar kaldı:
Urartu topraklarında yaşayan Sakalar, Aşkuzay
Aşkuzaylara komşu olarak Dicle’nin doğusunda yaşayanlara
Karduklar
Kuzeyde Aras başlarında yaşayanlara Phasiyan / Pasinler,
Çoruk boyunda yaşayanlara Tavok / Tavlar (Tav-eli),
Erzurum-Erzincan hattında yaşayanlara Hhaybler,
Çoruk’un yukarılarında yaşayanlara Hesperitler (bunlar
İspirlilerin atalarıdır),
Bayburt-Trabzon arasında yaşayanlara Skythenler,
Trabzon’un doğusunda yaşayanlara Makron (Makro-safal = koca
başlı),
Trabzon-Giresun arasında Driller,
Rize ve daha doğuda Çan / Lazlar…
MÖ. 120 ve sonrasında Sakaların Horasan’daki boylarından
Parthlan da denilen Arşaklılar, batıya seferler yaparak Roma İmparatorluğu ile
çatıştılar. Bu çatışmalar sonucunda Fırat’ın doğusuna hakim oldular.
1071’den önce Karadeniz kıyılarına yerleşen Türk boy ve
urukları
Karkıntı: Karkın’ın yeri, Kırım yarımadasının batısında.
Kimmerikum: Kefe ile Kerç boğazı arasındaki liman.
Kemurgoy: Taman yarımadasının güneyi ve Çerkes boyunun adı.
Aspurglani: Kuban ırmağı deltası.
Küçük Khazret ırmağı: Kuban ırmağı.
Kuban/kuman: Kuban ırmağı.
Zyge / Zikhia: Abazalar’ın kuzeybatısında yaşıyorlardı.
Onogurya: Faş ve Ryon ırmakları boyundaki bölgeye V. asırda
yerleştirilen Bulgar – On-Ogur birliğinin hatırası olarak bu yer adı
yaşamaktadır.
Apsarus: Hopa’nın 8 mil batısındaki ırmak, ismini burayı
yurt edinmiş olan Afşar / Avşar boyundan alır.
Askuros: Rize’nin 4 mil doğusundaki ırmak, ismini Yazgur /
Askur boyundan almış.
Kalarzen: Borçka-Artvin-Şavşat-Ardanuç kesimlerini içine
alan kesim idi. "Kalaç" adlı büyük Uruğun, Sakalar ile buraya gelmiş
bir topluluğunun yeridir.
Çorokh/çoruk: Çoruk nehri boyuna verilen addır.
“Çor/Çol-Kapısı" dedirten Çor/Çol adlı Kıpçak kolundan Türklerin bir
uruğunun bu ırmak boyuna yerleşmesine göre adlanmıştır. Kartlis Çkhovreba’da bu
ırmağa eskiden Seper (İspir) ırmağı dendiği belirtiliyor. Bugün Sibirya olarak
adlandırılan geniş coğrafyaya adını veren Kıpçak boyundan bir kol zamanında bu
ırmak boyarını yurt tutmuştu.
Tukharis: (=Tukharlı) Bugün Şavşat’ta bulunan kale ve
ahalisini işaret eder. Strabon ve Pilinius’un eserlerinde bunlar Çinlilerin
"Yue-çi dedikleri Türk uruğunun adı olarak gösteriliyor. 24 Oğuz Boyundan
"Tokar/Döger"lerin bunların bir kolu olduğu anlaşılıyor.
Kamak: Bu adla anılan kalenin Penek/Banak suyu üzerinde
olduğu sanılıyor.
Saspeir: Bugünkü İspir. Sibirya’ya adını veren Kıpçak
kolundandır.
Barkar / Parkhar / Balkar: Bayburt çevresini yurt tutmuş
olan Kıpçak kolundan Türk uruğu.
Sanni: Trabzon’dan itibaren Hopa’ya kadar olan kesimde
yaşamış bir halkı işaret eder. Yunan ve Latin kaynaklarında “ç” sesi yoktur ve
bu nedenle asıl adları Çan olan bu halk “San” diye anılmıştır. Şimdiki Lazların
atalarıdır; Çanar/Alazan/Lazlar… Bu bölge Can-et / Çan-et şeklinde Kartlis
Çkhovreba’da geçer.
Paçan: Çaykara
Dril: Trabzon-Giresun arasındaki bölge.
Kotyora: Ordu
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder