Jose Saramago – Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Adamın biri kralın kapısını çalmış ve demiş ki, bana bir tekne ver. (s. 7)
Belki de bu ada, bilinmeye yanaşmaz, öyleyse ben de vermem sana tekneyi. (s. 17)
İşte kader hep böyle muamele eder bizlere, hemen arkamızdadır, iyice sokulmuştur, hatta biz kendi kendimize söylenirken, her şey bitti, hepsi bu kadar… (s. 22)
Sevmek sahiplenmenin en güzel biçimidir herhalde, sahiplenmek ise, sevmenin en kötü biçimi. (s. 28)
Bilmiyor musun kim olduğunu, Eğer kendinden çıkmazsan, asla bilemezsin kim olduğunu. (s. 34/35)
Adayı görmen için adayı terk etmen gerekir diyorum, kendimizden kurtulamadığımız sürece kendimizi göremeyiz diyorum… (s. 35)
Sonra yine susmuşlar, ay yükselmiş de yükselmiş… (s. 39)
Ben bu tarafa gidiyorum, demiş kadın ve adam cevap vermiş, ben de şu tarafa gidiyorum… (s. 39)
Onun gözleri bilinmeyen adadan başka bir şey görmek istemiyor… (s. 40)
Uyku yaman bir sihirbazdır, şeylerin dengesini altüst eder, uzaklık yakınlık diye bir şey kalmaz artık, yan yana yatan insanları birbirinden ayırır, sonra onları bir araya getirir. (s. 41/42)
Halbuki ne kadar kolaydır iskele tarafından sancak tarafına gitmek… (s. 42)
Çeviren: E. Efe Çakmak
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ocak, 2001
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder