20 Şubat 2017 Pazartesi

Suç Sosyolojisi: Kamu Düzeni ve Güvenliği: Polislik

Kamu Düzeni ve Güvenliği: Polislik
Abraham Maslow’un ihtiyaçlar piramidi:
1. Fizyolojik ihtiyaçlar,
2. Güvenlik ihtiyacı,
3. Ait olma ve sevgi ihtiyacı,
4. Takdir ve saygı ihtiyacı,
5. Kendini ispatlama ihtiyacı.

Güvenlik kavramı ve hizmetlerinin evrimi hukuktan bağımsız düşünülemez. Güvenlik hizmetleri ile adalet hizmetleri birbirine paralel sunulan ve birbirini tamamlayan iki hizmet türü olarak değerlendirilmektedir.
Güvenlikle ilgili iki temel anlayıştan söz edilmektedir. Bunlardan birincisi asayiş olarak da ifade edilen sert güvenlik, ikincisi ise insani güvenlik olarak da tanımlanan yumuşak (esnek) güvenliktir. Asayiş, kargaşanın, karmaşıklığın olmaması, sükûn ve istikrarın var olmasıdır. Yumuşak güvenlik konsepti, ekonomik refah, sağlık, eğitim, siyasal özgürlük ve demokrasi yoluyla sorunlarla ve tehditlerle başa çıkma kapasitesini öne çıkarır.

Devlet Güvenliği (Milli Güvenlik)
Devlet güvenliği topyekûn bir savaş sırasında, devletin varlığının dış düşmanlara karşı korunması anlamında kullanılmıştır. Milli güvenlik genelde devletin iç ve dış güvenliğine ilişkin geniş bir alanı içine almaktadır. Küreselleşme ile birlikte iç ve dış tehdit algıları artık değişmiş ve iç içe geçmiştir.
Türkiye’de devletin iç ve dış olmak üzere genel güvenlik politikalarının ve stratejilerinin belirlendiği en üst organlar Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Bakanlar Kuruludur. MGK’nın kararları, Bakanlar Kurulu için sadece tavsiye niteliklidir. Bu konulardaki asıl sorumluluk ve yetki, Bakanlar Kuruluna aittir.

Kamu Güvenliği (İç Güvenlik)
Kamu güvenliği (iç Güvenlik); bir ülkenin coğrafi sınırları içerisinde vatandaşların, toplumun, özel ve kamuya ait bina ve tesislerin her türlü tehdit ve tehlikelerden uzak olması, olası tehditlere karşı korunmasıdır.
Kamu; bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme ve toplum; Düzen ise; huzur, tertip ve her şeyin yerli yerinde olması anlamına gelmektedir.
Gelişmiş demokrasilere baktığımızda polisin, kamu düzenini ve huzurunu sağlayan bir kurum olduğu görülmektedir.

Güvenlik Hizmeti
Güvenlik konsepti ve hizmetleri toplumsal değişime paralel olarak belirli bir evrim geçirmiştir. Toplumsal yapının ihtiyaçları ve özelliklerine uygun olarak her zaman belirli ölçüler içinde bu ihtiyaçları karşılayacak yapılanmalar olmuştur.
Göçebe toplumlar ile avcı ve toplayıcı toplumlarda aile ve kabilenin güvenliği ailenin erkek üyeleri tarafından sağlanırdı.
Tarım toplumuna geçiş ile birlikte sosyal normlar ve buna paralel olarak hukuk nosyonu da oluşmaya başlamıştır. Mal mülk sahibi olmaya başladıktan sonra ortaya çıkmaya başlayan sorunların çözümü için “arabuluculuk kurumu” oluşmuştur. Bu yöntem “ilkel polislik” ve “informal polislik” olarak adlandırılmaktadır.
Mal ve servet arttıkça güvenlik sorunları da artmıştır. İlk küçük askeri yapılanmalar tarım toplumlarında görülmeye başlanır.
Batıda sanayi devrimi ile başlayan modernleşme sürecinde polis teşkilatı ortaya çıkmıştır. Osmanlı da bundan etkilenmiştir. Polislik hizmetlerinin askeri yapıdan ayrılarak tamamen sivilleşmesi Osmanlı’dan başlayarak günümüze kadar gelmiş, ancak halen tam olarak tamamlanamamıştır.
Paris polis teşkilatı örnek alınmak suretiyle İstanbul’da 1845 yılında yeni bir polis teşkilatı kurulmuştur. 1909 yılında İçişleri Bakanlığına (Dâhiliye Nezareti) bağlı olmak üzere bütün ülkeyi kapsayan Emniyet Genel Müdürlüğü (Emniyet-i Umumiye Müdürlüğü) kurulmuştur.

POLİS
Türkiye’de ilk önceleri genelde ‘zabıta, kolluk, kolluk faaliyeti’ kavramlarının ‘polis ve polis faaliyetleri’ yerine kullanıldığı görülmektedir.
Polis ve Jandarma Türkiye’de genel kolluk olarak tanımlanmaktadır. Özel kolluk ise özel yasalara göre kurulan, güvenlik kuruluşlarını ve personelini ifade etmektedir.
Polis deyimi Yunanca “politeia”, Latince “politia” kelimelerinden türemiştir. Eski Yunan’da ‘kent’ veya ‘şehir’ Latince’de ‘kamusal yönetim’, ‘siyasi teşkilat’ karşılığı kullanılan ‘polis’, daha sonraları anlamını genişleterek ‘kent teşkilatı’ ve ‘devlet yönetimi’ gibi manalarda da kullanılmaya başlandı.
“Polis” kavramı, Avrupa’da ilk defa 18.yüzyılın ortalarında, suç önleme ve düzeni sağlama gibi özel fonksiyonlar anlamında kullanılmaya başlanmıştır.
Polis kelimesi bugünkü anlamda İngiltere’de ilk olarak (police) 1758 yılında John Fielding tarafından kullanılmış, yasal zeminini de 1800 yılında kurulan “Thames River Police” adlı polis teşkilatıyla ilgili olarak kullanılmak suretiyle bulmuştur.
Kamu düzenini sağlamakla görevlendirilen “icra ve inzibat kuvvetlerinin” başında polis gelmektedir.

Türkiye’de polis, toplumda düzeni sağlamak, yardım isteyenler ile yardıma ihtiyaç duyanlara yardım etmek, suç işlenmesini önlemek ve suç işlendikten sonra gerekli adli soruşturmayı yaparak failleri adalete teslim etmekle görevli ve yetkili silahlı icra ve inzibat kuvvetidir.

DEMOKRATİK POLİS SİSTEMLERİ
Üç temel kategoriye ayrılır:
1. Dağınık (Parçalanmış) Polis Sistemleri,
2. Merkeziyetçi Polis Sistemleri,
3. Bütünleşmiş Polis Sistemleri.

Dağınık (Parçalanmış) Polis Sistemleri
Bu model; suiistimal ve görevi kötüye kullanma uygulamalarının organize olmuş, bürokratik ve güçlü bir polis yapısı içerisinde yüksek seviyede olacağı endişesiyle ortaya çıkmıştır. Bu sistem içerisinde suç doğal bir olgu, yaşamın bir parçası ve birlikte yaşanılması ve kabullenilmesi gereken bir realite olarak görülmektedir. Belçika, Kanada, Hollanda, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri, bu polis modelini uygulayan ülkelere örnek olarak verilebilir.

Amerikan Polisi
1998 verilerine göre Amerika’da 20.000’den fazla kanun uygulayıcı güvenlik kuruluşu bulunmaktadır. Bunlardan sadece 50’si federal ve 200’ü eyalet düzeyinde görev ve yetki sahibi iken, geriye kalan büyük bir çoğunluk ise yerel güçlerden oluşmaktadır. Yerel polis birimleri kasaba, ilçe ve şehirlerde örgütlenmiştir. Her eyalet sınırları içerisinde, suçlarla mücadelede birinci derecede sorumlu olan yerel polis teşkilatlarıdır. Federal güvenlik birimlerinin içinde en fazla tanınan ve aynı zamanda en büyük örgütlenmesi olan kurum Federal Soruşturma Bürosudur (FBI).

Merkeziyetçi Polis Sistemleri
Merkeziyetçi polis sistemleri, polisin ulusal hükümetin doğrudan idaresi ve kontrolü altında olduğu ülkelerde görülmektedir. Ülke genelindeki polis politikaları ve personel görevlendirmesi merkezden yapılmaktadır. Günümüzde Fransa, İtalya, Finlandiya, Türkiye, İsrail, Tayland, Tayvan, İrlanda, Danimarka ve İsveç gibi ülkeler bu sistemi uygulamaya devam etmektedir. Bu sistem içerisinde, toplumsal menfaatler için, bireylerin menfaatleri göz ardı edilebilmektedir.

Türk İç Güvenlik Sistemi
Türkiye’de iç güvenlik hizmetleri genel anlamda kamu ve özel olmak üzere iki temel kategoride yerine getirilir. Kamu kesiminin iç güvenlik hizmetlerinin yürütülmesinden birinci derecede sorumlu makam İçişleri Bakanlığı’dır. Bu hizmetler Türkiye’de “genel kolluk” olarak tanımlanan “polis, jandarma ve sahil güvenlik” teşkilatları tarafından yürütülmektedir. Bunların yanı sıra bir de genel kolluğun dışında kalan ve yasal yetkileri sadece belirli alanlar, belirli konular ve hukuki adımlarla sınırlı olan “orman muhafaza, gümrük muhafaza ve belediye zabıtası” gibi diğer kamu kurumları bulunmaktadır. Bu birimler “özel kolluk” olarak adlandırılmaktadır.
Türkiye’de halen uygulanmakta olan ve özü itibariyle şehirlerde polis, kırsal alanlarda ise askeri bir kurum olan jandarmanın iç güvenlik hizmetlerinden sorumlu olması şeklindeki ikili iç güvenlik modelinin asıl kaynağı Fransa’dır.

Polis
Polisin teşkilat, kadro ve yönetim yapılanmasını düzenleyen 3201 sayılı Emniyet
Teşkilatı Kanunu (ETK), 4 Haziran 1937 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.
Merkezde, İçişleri Bakanlığına bağlı bir Genel Müdürlük olarak örgütlenen polis teşkilatı; merkez, taşra ve yurt dışı birimleri olan ve ülke içerisinde silahlı kuvvetlerden sonra en belirgin ve katı hiyerarşik yapıya sahip bulunan, üniformalı bir kuruluştur.
Türk polisi idari polis, siyasi polis ve adli polis, olmak üzere üç ana kısma ayrılmaktadır. İdari polis, sosyal ve genel kamu düzenini sağlamakla; siyâsi polis, devletin genel emniyeti ile anayasal düzenini ilgilendiren hususlarda çalışmakla; adli polis ise, suç sonrası araştırma ve soruşturma işiyle görevli olan kısımlardır.

Jandarma
Jandarma Teşkilatı 14 Haziran 1839 tarihinde kurulmuş, 10 Haziran 1930 tarihinde çıkarılan 1706 Sayılı Kanun ile günümüzdeki hukuki statüsünü elde etmiştir. Jandarma, Türkiye’ye has bir yapı içerisinde hem İçişleri Bakanlığına hem de Genelkurmay Başkanlığına bağlı olarak varlığını ve faaliyetlerini yürütmektedir.
Jandarma’nın görevleri mülki, adli, askeri ve diğer görevler olmak üzere dört temel başlık altında toplanmıştır.
Polis ve jandarmanın görev ve yetkileri farklı kanunlarla düzenlenmiş olmasına rağmen aynıdır.

Bütünleşmiş Polis Sistemleri
Bu model, yerel ve merkezi yönetimlerin kontrolü paylaşabileceği bir yapı sunmaktadır. Japonya, Avustralya, Brezilya, Birleşik Krallık ve Almanya bu sistemi uygulamaktadır.

İngiliz Polisi
Avrupa’nın en eski ve etkili teşkilatlarından olan İngiliz polisi, dünyanın da en eski ve gelişmiş güvenlik kuruluşlarından biridir.
İngiliz polisinin geçmişi 1285 yılındaki Winchester yasasıyla oluşturulan orta çağ kasaba polisliğine dayanır.
Demokratik özgürlükleri tehlikeye sokmadan suçla mücadele modelleri geliştirmek İngilizlerin en önemli ilgi, çalışma ve tartışma noktası olmuştur. Bu açıdan merkezi bir polis teşkilatının kurulmasına ve polisin tek bir merkeze veya kişiye bağlanmasına öteden beri şiddetle karşı çıkmışlardır.
İngiliz polisi ulusaldır, ancak, bu ülkede tek bir ulusal polis gücü bulunmamaktadır. İngiliz polis sistemi 43 ayrı polis teşkilatından oluşmaktadır.

POLİS SİYASET İLİŞKİSİ
Ülkemizde yönetimde siyasallaşma, kayırmacılık ve aracılık bürokrasinin her kademesinde olduğu gibi polis teşkilatında kendini göstermektedir. Personel atamaları görev odaklı değil siyasi iktidarın menfaatleri doğrultusunda yapılır. Terfi konusunda kıdem liyakate atıf yapıldığı halde hiçbir dönemde bu kavramlarla ilgili bir açıklama getirilememiştir. Terfi hevesi olan memur, mesleki birikimine değil siyasi ilişkilerinin niteliği ve niceliğine göre bu hevesini tatmin edebilir.

GÜVENLİK HİZMETLERİNDE AÇIKLIK VE GİZLİLİK
Polisin yerine getirmiş olduğu suçla mücadele faaliyetleri üniformalı (resmi) ve sivil, açık ve gizli, önleyici ve adli olmak üzere kategorize edilmektedir.

Açık ve Hilesiz Suçla Mücadele Faaliyetleri
Standart polis-vatandaş iletişimidir.

Açık ve Taktiksel Suçla Mücadele Faaliyetleri
Dedektif faaliyetlerini içerir.

Gizli ve Hilesiz Suçla Mücadele Faaliyetleri
Fiili ve teknik takip, görsel veya işitsel ses kayıtlarını alınması gibi faaliyetleri içerir.

Gizli ve Taktiksel Suçla Mücadele Faaliyetleri
Casusluk ve muhbir edinme faaliyetlerini içerir.

DEMOKRASİLERDE GÜVENLİK VE ÖZGÜRLÜK

Anti-demokratik, otoriter sistemlere bakıldığında polisin, iktidarı elinde bulunduranların en önemli güç kaynağı ve silahı olduğu görülür (polis devleti). Demokratik rejimlerde çok geniş otoritesi olan bir polis sisteminin varlığı kabul edilemez bir durumdur.
---
Suç Sosyolojisi
Editör: Prof. Dr. Aytekin Geleri
Anadolu Üniversitesi Yayını, Yayın no: 2886
Ocak 2013, Eskişehir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder