Jacques Attali – Uyanmışlar Tarikatı
Romanın kahramanları
Muhammed İbn Rüşd, (Averroes)
Musa bin Meymun, (Maimonide)
Her ikisi de terk ettikleri Kurtuba ve Fas arasında yaşadılar (1149 – 1165)
…hayattaki ve kahramanlarımızın eserindekilerin hepsi bize, onların halihazırdabin yılı aşan bir tarikatın, olağanüstü bir sırrını bildiklerini düşündürmektedir.
Şehir (Kurtuba) … Lizbon’u ele geçiren Portekiz Kralı I. Alfonso’nun Hıristiyan orduları tarafından kuşatıldı. Emir, Muvahidler’den yardım istedi.
İlk şüpheler, boğazı geçen muvahid ordularının Lisane limanını ele geçirip, onları çiçeklerle karşılayan Yahudileri ve Hıristiyanları zorla Müslümanlaştırmalarıyla ortaya çıktı. (s. 14)
Lisane’nın alınmasından birkaç hafta ve ilkbaharın başlangıcına işaret eden büyük eğlencelerden üç gün sonra, Kurtuba etrafındaki kuşatma halen devam ederken, şehir korkunç bir sarsıntı ile sallandı.
Sarsıntı, dünyanın en büyük camiisini temelleri üzerinde sallanmıştı. Bin on üç tane direğin elli yedi tanesi çatlamış, on dokuz sahanlıktan üçü kısmen çökmüş, minarelerinden birinin merdiveni yıkılmıştı.
…bir araya gelen şehrin ileri gelen din adamları (büyük kadı İbn Rüşd, baş papaz Diego de Santa Maria ve büyük haham Moşe ibn İshak ibn Meymun), kurbanların Tanrı’nın Cennetine gitmeleri için hep birlikte dua etmelerini istemişlerdi.
…bazı rahipler ve birkaç imam, birlikte yapılan bu anma törenlerinin yerinde olmadığına dair dedikoduyu yaymışlardı: Onlara göre, sarsıntıya, yaptıkları büyülerle Yahudiler neden olmuşlardı. Büyük En Hor Sinagogu’nun felaketten hiçbir şekilde zarar görmemesini ve Yahudi mahallesinde hiçbir evin yıkılmamış olmasını bunun delili olarak görüyorlardı.
…sinagogun hahamı Bar Koçba’nın felaketten önceki gün cemaatinden geceyi dışarıda geçirmelerini istediğini söylüyordu. (s. 15/16)
(Meymun) Biz sadece zihnen Tanrı’yla birlikte olduğumuz zaman kendi evimizdeyiz. Bu yeryüzünde hiçbir yerde barış içinde olamayacağız. Bunu ne zaman unutsak, felaket geliyor ve onu bize hatırlatıyor. (s. 26/27)
Hıristiyanların yanında yaşamak, putperestlikle ve sihirle lekelenmiş bir dünyaya yerleşmeyi de beraberinde getirecektir. O halde biz, İslam topraklarında kalmalıyız. (s. 48)
…en büyük kötülüğü yapacağız: Mezarlarımızı bırakarak çekip gideceğiz. (s. 52)
Şehir (Tuleytula) Avrupa demircilerinin başkenti haline geldi (11 ve 12. Yüzyıl).
…demircilerin büyücü için gelmelerinden sonra şehir de her çeşit büyücülüğün merkezine dönüştü. (s. 60)
Keşfetmeden önce öğrenmek gerekir.
İnsan olmanın amacı Yunanlılar için, zihnen olgunlaşmak, sonsuzluğa geçebilmek. (s. 67)
Hindistan’dan gelen fikirlerden şüphesiz onlar da esinlendiler. Onlar buna “Kabbale” diyorlar. (s. 73)
Tanrı’ya en iyi yol /sağduyu
“Her halükarda o (Aristoteles), İncil’i tanımıştı, bundan eminim! Yaratılış kesinlikle onun Fizik’ine ilham kaynağı oldu. Ezekhiel’in ilahi arabası, bir ihtimal onun Metafizik’inin merkezinde bulunuyor. (s. 104)
Aristo gibi düşünüyorum; dokunmak, duyguların en utanç verici olanı. (s. 125)
Sadece alçak gönüllülükle hayatta kalabilirsin; alçak gönüllülük, kibirin kaderini; insanoğlunun korkunç kibirini yenmeyi sağlayacak tek şey. (s. 137)
Bilesin ki arkadaşın olduğunu söyleyenlerin hepsi arkadaşın değil, onlar sen onlara yararlı olduğun sürece arkadaşın olacaklar. (s. 183)
İlk soru: Size göre, tek Tanrılı üç dini birbirine muhalif eden nedir?
İkinci soru: Kâinatı ne yok edebilir?
-Eğer Tanrı, onu düşünmeyi bırakırsa kainat kaybolur.
İbn Rüşd, Seville’deki hakimlik görevine başladı. İbn Tufeyl’in yardımcısı oldu.
Birkaç yıl sonra ansızın Kurtuba’ya geldi.
Çeviren: İlhan Güllü
Truva Yayınları, Aralık 2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder