Eğitim Tartışmaları / Necdet Sakaoğlu
(Âlî, Fuad ve Cevdet Paşalar) İlk
ikisi Batı modelini tercih ediyorlardı. Cevdet Paşa ise medresenin
kurtulamayacağını gördüğünden, biraz ondan biraz Batı’dan bir sentez düşünmekteydi.
1856 Islahat Fermanı, temel
siyasetine eğitimi de koydu: “Her okul herkese açık olacak, cemaatler kendi
kültür ve yazılarına uygun okullar açabilecekler, fakat bütün okulların
programları ile öğretmenleri Meclis-i Maarifin denetiminde tutulacak”tı. İlk
kız rüştiyesinin açılmasından sonra Takvim-i Vakâyi 1862’de “Devleti mâmûr
kılacak biricik yol genel eğitimin yaygınlaştırılmasıdır... Eğitim nimetinden
kız erkek herkes yararlanmalıdır. Ailesini mutlu edecek kadın, din ve dünyasını
bilmelidir. Kızların eğitimi, ana ve babanın borcudur" diye, yazdı (s.
479).
Namık Kemal’in eğitime ilişkin
görüşlerinin özü ise şunlardı: “Yetişenlere vatan ve millet sevgisinin
aşılanacağı tek yer okuldur. Medreseler bunu yapamaz. Her çocuk aynı tip okulda
okursa Osmanlılık bilinci de eşit biçimde kökleşir. Öğretmenlerin
yetiştirilmesi asıl önemli iştir.
1869 yılı, eğitim tarihimizin
başlıca dönemeçlerinden oldu. Maarif Nâzırı Saffet Paşa (1814-1883), Maarif-
Umumiye Nizamnâmesi’ni yürürlüğe koydu (s. 480).
(Hülasa) Tanzimat yenilikleriyle
gündeme gelen, giderek yoğunlaşan ve ciddiyet kazanan tartışmaların özünde ise,
iki zıt odağa karşı açılan bilinçli bir savaş vardı: Her şeyi Avrupa
taklitçiliğinde gören Batı hayranlarının ve “onlara dünya bize ahiret”
felsefesine yatmış gözüken medrese mutaassıplarının eğitimdeki etkinliklerini
yenmek... / s. 484
...
Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi
2. Cilt (1985)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder