1936 MONTREUX BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ
Türk Boğazlarından geçiş rejimini ve Boğazlar bölgesinin
güvenliği işini düzenleyen bu Sözleşme 1923'de Lozan Andlaşmasıyla birlikte
imzalanan Boğazlar Sözleşmesinin yerine geçmiştir.
Konuyu ilk kez 1933 Mayısında Londra Silahsızlanma
konferansında ortaya atan Türkiye, daha sonra katıldığı uluslararası
toplantılarda da, Boğazlar Sözleşmesinin değişmesi gerektiğini ileri sürmekten
geri kalmamıştı.
İtalya 1935 Habeşistan'a saldırmış, bu arada Oniki Adayı
silahlandırmağa başlamıştı. Arkasından, Almanya Ren Bölgesini yeniden asker
yerleştirmiş ve Lokarno Güvenlik Anlaşmalarına son vermişti. Böylece
Avrupa’daki siyasal konjoktür gergin bir duruma girince Türkiye, Boğazlar
Sözleşmesinin değiştirilmesine uygun zamanın geldiğine inanmıştı. Atatürk
"Avrupa durumu böyle bir girişim için elverişlidir. Bu işi kesinlikle
başaracağız" demiştir.
Türk Hükumeti, İngiltere'ye haber verdikten ve Sovyetler
Birliği ile sıkı danışmalarda bulunduktan sonra, 11 Nisan 1936 günü Lozan
Boğazlar Sözleşmesinin imzacısı İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya,
Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya ile, Lozan'da görüşmelere katılmakla
birlikte onu onaylamayan Sovyetler Birliği ve Yugoslavya'ya özdeş birer Muhtıra
vererek, yeni bir Boğazlar Rejimini ortaya koymak üzere bir Konferans
toplanmasını istemişti.
Konferansta Türkiye Delegasyonu, Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik
Rüştü Aras başkanlığında, Londra Büyükelçisi Fethi Okyar, Paris Büyükelçisi
Suad Davaz, Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Büyükelçi Numan Menemencioğlu,
Genel Kurmay İkinci Başkanı Korg. Asım Gündüz, Türkiye'nin Milletler Cemiyeti
katındaki Sürekli Delegesi ve Sivas Milletvekili Necmettin Sadak'tan
oluşuyordu. Ayrıca on biri diplomat, yedisi yüksek rütbeli asker, ikisi uzman
yüksek memur, dördü enformasyon işleriyle görevli olmak üzere, 24 yardımcı
bulunuyordu.
Montreux Konferansı, İtalya dışında, ilgili 9 Devletin
katılmasıyla, 22 Hazirandan 22 Temmuza dek bir ay sürmüş ve yeni Sözleşmenin
imzalanmasıyla sona ermiştir.
9 Kasım 1936 günü yürürlüğe girmiştir.
İtalya da Sözleşmeye 2 Mayıs 1938 günü katılınca, Bağıtlı
Devletlerin sayısı 10 olmuştur.
Sözleşme, 1. Maddesiyle, Boğazlarda denizden geçiş ve
gidiş-geliş serbestliği ilkesini ortaya koyup bunun öbür hükümlerle
düzenlendiğini belirttikten sonra, I. Kesimde Ticaret gemilerinin geçiş rejimi
düzenlenmektedir.
II. Kesimde, savaş gemilerinin barışta ve savaşta geçiş
rejimi, Karadeniz’de kıyısı bulunan Devletler ile bulunmayanlara göre
değişiklik göstermek üzere, düzenlenmiştir.
Türkiye'nin katılmadığı bir savaşta, savaşanların savaş
gemilerinin geçişi ise yasaklanmıştır.
Eğer savaş zamanında Türkiye de savaşan ise ya da Türkiye
kendisini yakın bir savaş tehdidi altında görüyorsa, yabancı savaş gemilerinin
geçişini Türk Hükumeti istediği gibi düzenleyecektir.
III. Kesim uçakların geçişine ilişkin tek Maddeden (Me. 23)
oluşmaktadır.
IV. Kesim "Genel Hükümler" başlığı ile,
Türkiye'nin 1923 Lozan Sözleşmesiyle kurulan Uluslararası Boğazlar Komisyonunun
yetki ve görevlerini üstlenmesine ilişkindir.
V. Kesimdeki "Son Hükümler" ile Sözleşmenin
onaylanması, yürürlüğe girişi, ona katılma ve ortadan kaldırma koşullan,
süresi, değişiklik getirme hiçim ve koşulları düzenlenmiştir.
Boğazlar Bölgesinin yeniden askerselleştirilmesine ilişkin
hüküm Sözleşmeye ekli Protokol'e konulmuştur. Protokol'ün 1. Fıkrası uyarınca
Türkiye, Sözleşme imzalanır imzalanmaz Boğazlan askerselleştirmiştir.
Türkiye Montreux Sözleşmesini özenle uygulamıştır.
Sovyetler Birliği (…) İkinci Dünya Savaşı sona erince,
önemli kimi istemlerde bulunmuştur.
Montreux Sözleşmesinin ilk 20 yıllık süresi sonunda (9 Kasım
1946) ona son vermiş de değildir. Bağıtlı bir başka Devlet de ona son
vermediğinden, Sözleşme böylece 20 yıllık sürenin sonunda, 28. Madde uyarınca,
ona son verilinceye değin, kendiliğinden yürürlükte kalmakta bulunmuştur.
…Sözleşmenin üzerinden 45 yılı aşan bir zaman geçtiğinden,
onun kimi hükümleri (Milletler Cemiyeti ile ilintili Maddeler, savaş
gemilerinin tanımı, Japonya'nın üyelik durumu vb.) bugün varoluş nedenini
yitirmiştir. Ayrıca, 2. Dünya Savaşından sonra Boğazlar konusuna yakın ilgi
gösteren Amerika Birleşik Devletleri Sözleşleşmenin imzacıları içinde değildir.
Öte yandan, Boğazlardan geçişlerde kılavuz almanın isteğe
bağlı kalması (Md. 2), 2. Dünya Savaşından beri büyük oranda artan trafik
sonucu durmadan kazalara, yangınlara neden olmaktadır. Bunun yanı sıra
Boğazlarda kirlenme artmış, balıkçılık olanakları azalmıştır. Kılavuz ve
remorkör için saptanan harçlar da (Ek. 1) günümüzün koşullarına uymamaktadır.
Montrö Sözleşmesinin 60 yıllık uygulanması dolarken yeni
sorunlar ortaya çıkmıştır. Bunların en önemlisi ticaret gemileri trafiğinin
artması pek çok kazalara neden olmuş, özellikle tankerlerin geçişi İstanbul'u
yangınlarla karşı karşıya bırakmıştır. 1994 yılında bir yabancı tankerin
yanması üzerine hükümet, Montrö 'nün verdiği yetkiye dayanarak daha güvenli
(safcty passage) bir geçiş için ilk kez bir Tüzük (Regulation) çıkarmak zorunda
kalmıştır (s. 508).
Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşme
Montreux, 20 Temmuz 1936
İşbu Sözleşmenin 24 Temmuz 1923 günü Lozan'da imza edilmiş
olan Sözleşmenin yerine geçmesine karar vermişler…
Madde 1. Bağıtlı Yüksek Taraflar Boğazlarda denizden geçiş
ve gidişgeliş serbestliği ilkesini kabul eder ve doğrularlar.
Kesim 1
Ticaret Gemileri
Madde 2. Barış zamanında, ticaret gemileri, bayrak ve yükü
ne olursa olsun, gündüz ve gece, aşağıda 3. Maddenin hükümleri saklı kalmak
üzere, hiç bir işleme [formalite] bağlı olmadan Boğazlardan geçiş ve geliş
gidiş tam serbestliğinden yararlanacaklardır. Bu gemiler Boğazların hiçbir
limanında durmaksızın transit olarak geçerlerse, Türk Makamlarınca alınması
işbu Sözleşmenin 1. Ekinde öngörülen resim ya da harçlardan [charges] başka hiç
bir resim ve harca bağlı tutulmayacaklardır.
Kılavuzluk ve römorkaj isteğe bağlı kalır.
Madde 3. Ege Denizinden ya da Karadeniz’den Boğazlara
girecek her gemi, uluslararası sağlık hükümleri çerçevesinde Türk yasalarıyla
[Reglements] konulmuş sağlık denetiminden geçmek için, Boğazların girişine
yakın bir sağlık Merkezinde duracaktır.
Madde 4. Savaş zamanında Türkiye savaşan değilse, ticaret
gemileri, bayrak ve yük ne olursa olsun, 2. ve 3. Maddelerde öngörülen koşullar
içinde, Boğazlardan geçiş ve gidişgeliş serbestliğinden yararlanacaktır.
Kılavuzluk ve römorkaj isteğe bağlıdır.
Madde 5. Savaş zamanında, Türkiye savaşan ise, Türkiye ile
savaş durumundaki bir ülkeye ilintili olmayan ticaret gemileri, düşmana hiç bir
biçimde yardım etmemek koşulu ile, Boğazlarda geçiş ve gidişgeliş
serbestliğinden yararlanacaktır.
Madde 6. Türkiye, kendisinin pek yakın bir savaş tehlikesi
tehdidiyle karşılaştığı kanısında bulunduğu zamanda da 2. Madde hükümlerinin
uygulanması sürdürülecektir.
Kılavuzluk, hu durumda, zorunlu kılınabilecek, ancak ücret
alınmayacaktır.
Madde 7. "Ticaret Gemileri" deyimi işbu
Sözleşmenin II. Kesiminde yazılı olanların dışındaki tüm gemileri kapsamı içine
alır.
Kesim II
Savaş Gemileri
Madde 8. İşbu Sözleşme uyarınca savaş gemileri ve onların
nitelikleri [specifications] ile tonajlarının hesabı için geçerli olacak tanım
Sözleşmenin II. Ekinde gösterilen tanımdır.
Madde 9. Savaş donanmasının, sıvı olsun olmasın, yakıt
taşıma için yapılmış olan yardımcı gemileri [Batiments auxiliaires] 13. Maddede
öngörülen önbildirime bağlı tutulmayacak ve, Boğazlan ayrı ayrı geçmek koşulu
ile, 14. ve 18. Maddeler gereğince sınırlandırılmış tonajların hesabına
girmeyecektir. Bununla birlikte, öbür geçiş koşulları konusunda savaş gemileri
gibi işlem görecektir.
Madde 10. Barış zamanında hafif su üstü gemileri [batiments
Iegers de surface] küçük savaş gemileri [petits navires de combat] ve yardımcı
gemiler Karadeniz’de kıyısı olan Devletlere ilintili bulunsunlar ya da
bulunmasınlar, bayrakları ne olursa olsun, hiç bir resim ve yükleme bağlı
tutulmadan Boğazlardan geçiş serbestliğinden yararlanacaklardır.
Madde 11. Karadeniz’de kıyısı olan Devletler 14. Maddenin 1.
Fıkrasında yazılı tonajdan yüksek bir tonajda bulunan savaş hattı gemilerini
[batiments de ligne ], Boğazlardan, birer birer ve yanlarında en çok iki
torpito [torpilleur] olmak koşulu ile, geçirmek iznine sahiptirler.
Madde 12. Karadeniz’de kıyısı bulunan Devletler, bu Deniz
dışında yaptırdıkları ya da satın aldıkları denizaltı gemilerini, eğer tezgâha
konulma ya da satın alma işinden Türkiye'ye zamanında haber verilmişse,
üslerine katılmak üzere, Boğazlardan geçirmek hakkına sahip olacaklardır.
Gerek birinci, gerek ikinci durumda denizaltı gemileri
Boğazlardan birer birer, gündüz ve su üzerinden geçecektir.
Madde 13. Savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi için Türkiye
Hükümetine diplomasi yolu ile bir ön bildirim yapılması gerekir. Bu ön
bildirimin normal süresi 8 gün olacaktır; ancak Karadeniz’de kıyısı bulunmayan
Devletler için hu sürenin 15 güne çıkarılması umut edilir.
Madde 14. İşbu Sözleşmenin 11. Maddesinde ve III. Ekinde
öngörülen durumlar kapsam dışı kalmak üzere, Boğazlarda transit olarak
bulunabilecek tüm yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek tonaj toplamı 15.000
tonu geçmeyecektir.
Madde 15. Boğazlarda transit olarak bulunan savaş gemileri,
taşımakta bulunabilecekleri hava ulaşım araçlarını [aeronefs] hiçbir durumda
kullanamazlar.
Madde 16. Boğazlarda transit olarak bulunan savaş gemileri,
hasar ya da deniz arızası durumları kapsam dışında kalmak üzere, geçişleri için
gerekli sürelerden fazla Boğazlarda kalamazlar.
Madde 17. Yukarıdaki Maddelerin hükümleri, herhangi bir
tonaj ya da bileşime sahip bir deniz kuvvetinin, Türkiye Hükümetinin çağrısı
üzerine, Boğazlardaki bir limana sınırlı bir süre için bir nezaket [cour
toisie] ziyaretinde bulunmasına engel olmaz.
Madde 18. 1 – Karadeniz’de kıyısı bulunmayan Devletlerin
barış zamanında bu denizde bulundurabilecekleri tonaj toplamı şöylece
sınırlandırılmıştır:
a) Aşağıdaki (b) Fıkrasında öngörülen durum kapsam dışında
kalmak üzere, söz konusu Devletlerin toplam tonajı, 30.000'i aşmayacaktır.
b) Eğer herhangi bir zamanda Karadeniz’in en güçlü
donanmasının tonajı, işbu Sözleşmenin imzası gününde bu Denizde en güçlü olan
donanmanın tonajını en az 10.000 ton aşarsa, (a) Fıkrasında yazılı olan 30.000
tonajlık toplam o ölçüde ve en çok 45.000 tona varıncaya değin, artırılacaktır.
Bu amaçla, her kıyı Devleti, işbu Sözleşmenin IV. Eki uyarınca, Türk Hükümetine
her yılın 1 Ocak ve 1 Temmuz günlerinde Karadeniz’deki donanmasının tonaj
toplamını bildirecek ve Türk Hükümeti de bu bilgiyi öbür Bağıtlı Yüksek
Taraflar ile Milletler Cemiyeti Genel Sekreterine iletecektir.
c) Karadeniz’de kıyısı bulunmayan Devletlerden herhangi
birinin bu Denizde bulundurabileceği tonaj yukarıdaki (a) ve (b) Fıkralarında
yazılı tonajın üçte ikisini geçmeyecektir.
d) Bununla birlikte, Karadeniz’de kıyısı bulunmayan bir ya
da bir kaç Devlet bu Denize insancıl bir amaçla deniz kuvvetleri göndermek
isterse, toplamı hiç bir durumda [hypothese] 8.000 tonu geçemeyecek olan bu
kuvvetler, işbu Sözleşmenin 13. Maddesinde yazılı ön bildirime gerek olmaksızın
(…) Türk Hükümetinden alacakları izin
üzerine Karadeniz’e girebilecektir.
2. Karadeniz’de bulunmalarının amacı ne olursa olsun, kıyısı
bulunmayan Devletlerin savaş gemileri hu Denizde 21 günden çok kalamayacaktır.
Madde 19. Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, savaş
gemileri 10-18. Maddelerde belirtilen koşullar içinde, Boğazlardan tam bir
geçiş ve gidişgeliş serbestliğinden yararlanacaktır.
Bununla birlikte, savaşan herhangi bir Devletin savaş
gemilerinin Boğazlardan geçmesi yasak olacaktır.
Madde 20. Savaş zamanında Türkiye savaşan durumda ise,
10-18. Maddeler hükümleri uygulanmayacaktır; savaş gemilerinin geçmesi tümüyle
Türk Hükümetinin kararına bağlı olacaktır.
Madde 21. Türkiye, kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi
tehdidiyle karşılaştığı kanısında ise, işbu Sözleşmenin 20. Maddesi hükümlerini
uygulamak hakkına sahip olacaktır.
Madde 22. İçinde veba, kolera, sarıhumma, lekelihumma ya da
çiçek olayları olan ya da içinde 7 günden az bir zamandan önce hastalıklar
görülmüş bulunan savaş gemileri ile bulaşık limandan 24 saatin beş katından az
bir zamandan beri ayrılmış olan savaş gemileri, Boğazlan karantina altına
geçecek ve, Boğazların bulaştırılmasına olanak vermemek için, gerekli korunma
önlemlerini gemi araçlarıyla almak zorunda olacaktır.
Kesim III
Hava Ulaşım Araçları
Madde 23. Sivil hava ulaşım araçlarının Akdeniz ile
Karadeniz arasında geçişini sağlamak için, Türk Hükümeti Boğazların yasak
bölgeleri dışında bu geçişe ayrılan hava yollarını gösterecektir.
Kesim IV
Genel Hükümler
Madde 24. Boğazlar Rejimine ilişkin 24 Temmuz 1923 günlü
Sözleşme uyarınca kurulmuş olan Uluslararası Komisyonun yetkileri Türk
Hükümetine geçirilmiştir.
Kesim V
Son Hükümler
Madde 26. İşbu Sözleşmede en kısa bir zamanda
onaylanacaktır.
Madde 27. İşbu Sözleşme, yürürlüğe girişinden haşlayarak, 24
Temmuz 1923 günlü Lozan Barış Andlaşmasının imzacısı herhangi bir Devletin
katılmasına açıktır.
Madde 28. İşbu Sözleşme, yürürlüğe
girdiği günden haşlamak üzere, 20 yıllık bir süre için geçerli olacaktır.
Bununla birlikte, işbu Sözleşmenin
1. Maddesinde doğrulanan geçiş ve gidişgeliş serbestliği ilkesinin süresi
sonsuzdur.
Söz konusu 20 yıllık sürenin sona ermesinden iki yıl önce
hiçbir Bağıtlı Yüksek Taraf, Fransız Hükümetine bir sona erdirme ön bildirisi
vermemişse, Sözleşme sona erdirici bir ön bildiri gönderilmesi gününden
haşlamak üzere, 2 yıl geçinceye dek yürürlükte kalacaktır.
Madde 29. İşbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden haşlayarak
her beş yılın sonunda Bağıtlı Yüksek Taraflardan her biri, Sözleşmenin bir ya
da bir kaç hükmünün değiştirilmesini önerme girişiminde bulunabilir.
Montreux'de, 20 Temmuz 1936 günü, 11 örnek olarak
düzenlenmiştir.
EK 1
1. İşbu Sözleşmenin 2. Maddesi uyarınca alınabilecek olan
resimler ve harçlar aşağıdaki çizelgede gösterilenler olacaktır. Türk
Hükümetinin hu resim ve harçlardan kabul edebileceği indirimler, bayrak farkı
gözetilmeksizin, uygulanacaktır.
a) Sağlık kontrolü: 0.075 (Frank, (Şu sırada 100 kuruş
yaklaşık 2,5 Franktır))
c) Kurtarma hizmeti: Bu, Kurtarma sandalları, halat
bağlayıcı roket İstasyonları, Sis düdükleri, Radyo farlar ile (b) Fıkrasına
girmeyen ışıklı Şamandıralar ya da o türden başka tesisleri de kapsamı içine
alır: 0.10 Frank
2. İşbu Ekin 1. Paragrafına bağlı çizelgede gösterilen
resimler ve harçlar Boğazlardan iki kez geçiş içindir (gidiş-dönüş).
3. Eğer bir ticaret gemisi gidiş geçişinde, dönmeyeceğini
bildirirse, işbu Ekin 1. Paragrafının (b) ve (c) Fıkralarında yazılı resim ve
harçlar konusunda tarifenin yansını ödeyecektir.
EK II
"Ton" terimi, "metrik ton" denilmedikçe,
1.016 Kilogramlık (2.240 librelik) bir tonu belirler.
(gemilerle ilgili teknik bilgiler)
EK III
Japonya donanmasına ait üç Okul Gemisinden iki geminin
Boğazlardaki limanları birlikte ziyaretine izin verilmesi kararlaştırılmıştır.
EK IV
1. İşbu Sözleşmenin 18. Maddesinde yazılı Karadeniz’de
kıyısı bulunan Devletlere ilintili donanmaların tonaj toplamının hesabına girecek
gemilerin sınıfları ve alt sınıfları…
Protokol
Bugünkü Sözleşmeyi imza ettikleri sırada, aşağıda imzalan
bulunan yetkili Temsilciler, Hükümetlerini yükümlülük altına sokarak, aşağıdaki
hükümleri kabul ettiklerini açıklarlar:
1. Türkiye, anılan Sözleşmenin giriş kesiminde tanımlanan
Boğazlar Bölgesini hemen yeniden askerselleştirebilecektir [ remilitariser].
2. 15 Ağustos 1936 gününden başlayarak, Türk Hükümeti, bu
Sözleşmede belirlenen rejimi geçici olarak uygulayacaktır.
3. İşbu Protokol bugünden başlamak üzere geçerli olacaktır.
Montreux'de, 20 Temmuz 1936 günü düzenlenmiştir.
...
Künye
Soysal, İsmail (2000), Türkiye’nin Siyasal Andlaşmaları
(1920-1945) 1. Cilt (3. Baskı), Türk Tarih Kurumu, Ankara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder