11 Ağustos 2020 Salı

Montrö Sözleşmesi Hükümleri Çerçevesinde Altın Frank Uygulamasına İlişkin Tartışmaların Değerlendirilmesi

 Cihat Yaycı - Montrö Sözleşmesi Hükümleri Çerçevesinde Altın Frank Uygulamasına İlişkin Tartışmaların Değerlendirilmesi

Boğazlardan yararlanacak olan gemiler ile Boğazların sahibi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin birbirlerine karşı hak ve yükümlülükleri vardır. Türk Boğazları’ndan geçen gemilerin Montrö ile belirlenmiş özlük hakkı geçiş ve seyir serbestisi iken, Türkiye Cumhuriyeti’nin de gemilerin fener, tahlisiye ve patente ücretini ödemelerini sıkı bir denetime tutmak ve yaptırtmak, ödeme yapmayan gemilerle ilgili işlemler yapmak, gerektiğinde ödeme yapılana kadar gemiyi Boğazlar’dan geçirmemek gibi hakları olduğu değerlendirilmektedir.

Montrö Sözleşmesi’nin 1. Lahikası, ticaret gemilerinin geçişi sırasında alınacak ücretleri netton başına ve hizmet türü itibariyle Altın Frank üzerinden belirlemiştir.

 

İstanbul Boğazı’ndan 2012 yılında 27.345 uğraksız gemi geçiş yapmıştır.

 

…belirtilen “Altın Frank” değerlerinin Boğazlar’dan iki defa geçiş için olduğu (…) Boğazlar’a girdiği tarihten itibaren altı aydan fazla bir zaman sonra vaziyete göre, Ege Denizi’ne veya Karadeniz’e dönmek üzere Boğazlardan tekrar geçerse bu gemiden sancak farkı gözetilmeksizin yukarıda belirtilen “Altın Frank” değerindeki verginin ikinci defa alınabileceği,

 

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından 27 Temmuz 1990 tarihinde yayınlanan “Fenerler ve Tahlisiye Ücretleri Tarifesi” uyarınca; (Boğaz geçişleri) tarife hükümlerine tabidir.

100 tona kadar Türk Bayraklı gemiler, 300 tona kadar Türk Bayraklı balıkçı ve sünger gemileri ile tüm harp gemileri ve bilimsel araştırma ve okul gemileri fener ve tahlisiye ücretinden muaftır.

 

KEGM Fener ve Tahlisiye Ücret Tarifesi

Transit seferler (Gidiş-Dönüş)    800 N.Tona kadar: 0,338646 dolar

                                                           800 N.Tondan fazlası: 0,169323 dolar

 

Tarifeye göre, Montrö anlayışında uğraksız geçiş yapan gemiler Türk Boğazlarından birine ilk giriş tarihini izleyen günden itibaren 8 takvim günü içinde geçiş ücret(ler)ini ödemektedir.

Uygulamada ücretlerin gemi acentesinden tahsili öngörülmüş…

Oysa Montrö’nün kuralı açık olup, Boğaz geçişi yapan gemilerin ancak geçiş ücretlerini ödeyerek geçiş yapabileceklerini hükme bağlamıştır.

 

Türk Boğazlarından uğraksız geçiş yapan gemilerin yükümlülükleri Montrö Sözleşmesi’ne ve 8 Ekim 1998 tarihli Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü 20 hükümlerine göre şunlardır:

  1. Geçiş yapmadan önce: fener parasını yatırma, tahlisiye parasını yatırma, patente ücretini ödeme…
  2. Geçiş sırasında: geçişin zararsız olması…
  3. Türk Boğazlarında seyir serbestisinden yararlanacak gemiler, Sözleşme ile alınması öngörülmüş vergileri ve harçları ödeyecektir. Bu ücretler fener parası, tahlisiye ücreti ve sağlık resmidir.

1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS)’nin 28’inci maddesi 2’nci fıkrası,

“Kıyı Devleti, yabancı bir geminin karasularından yaptığı yolculuk sırasında (zararsız geçiş (Gündüz, 2003, s.362) sırasında) veya yolculuk amacıyla üstlendiği veya maruz kaldığı yükümlülükler veya sorumluluklar müstesna olmak üzere, herhangi bir hukuki dava amacıyla bu gemiyi haczedemez veya tutuklayamaz” hükmüne amirdir. Dolayısıyla, ücret dâhil yükümlülüklerini yerine getirmeyen gemiler üzerinde tutuklama yetkisi kıyı devletine BMDHS tarafından tanınmıştır.

 

Kıyı Devletinin barışını, güvenliğini, düzenini olumsuz yönde etkileyecek geçişlerde ticaret gemileri tutuklanabilir, savaş gemileri tutuklanamaz.

 

Lahika-1’de Altın Frank ile tayin ve tespit edilmiş olan rüsum ve tekalifin geminin tonajına göre tespit edilecek altın gram miktarının tahakkuk günü bir gram altının serbest piyasadaki fiyatı ile çarpılmasından ibarettir…”

 

Merkez Bankaları Guvernörleri 13 Kasım 1973 tarihinde İsviçre’de yaptıkları toplantıda altının resmi değerini kaldırmış, (…) Böylece uluslararası para sisteminin altınla bütün ilişkileri son bulmuştur.

Türkiye de bu yeni ana sözleşmeyi 21.4.1978 gün 2146 sayılı kanunla onaylanmıştır.

 

…bir altın Frank / 24 ayar 0,5895 gram altına eşittir

 

1982 yılında Boğazlardan uğraksız geçiş yapan gemilerden alınan geçiş ücretleri Altın Frank’ın olması gereken değeri üzerine oturtulmuş ve 10 kat artırılmış, fakat gösterilen tepkiler nedeni ile uygulama geri çekilerek gemi geçişlerinden alınan ücretlerde %75,2 oranında indirime gidilmiştir. Bu indirim ile birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin Altın Frank kurunun sabitlenmesi ile 30 yılda kaybı 10 milyar doları aşmıştır.

 

Altın Frank tarifesine geçilmesi halinde hâlihazırdaki fener ücretleri 55,5 kat, tahlisiye ücretleri ise 54,5 kat artacaktır. Türkiye’nin mevcut tarife uyarınca Türk Boğazlarından yılda 150 milyon ABD doları geçiş ücreti elde ettiği dikkate alındığında, Altın Frank tarifesine geçilmesi halinde bu rakam yaklaşık olarak 8,1 milyar ABD dolarını aşacaktır.

 

Bilge Strateji Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 8, Bahar 2013, (s. 149-167)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder