Mimarlıkta eleştirel bölgeselcilik ve Turgut Cansever -
YLT
Gelenek, Cansever için
sadece biçimsel verileri sağlayan bir araç olmaktan fazlasıdır. O geleneği,
kendisini oluşturan öz, kültürel içerik, inanç sistemi ve tarihsel deneyimden
hareket ederek gelecek için çözüm geliştirmek üzere ele alır.
Tezin ilk bölümünde
bölgeselci mimarlıkların tarihi ve 1980’lerde tanımlanan Eleştirel
Bölgeselcilik açıklanmaya çalışılmış
İkinci bölümde
Türkiye’deki bölgeselci yaklaşımlar araştırılmıştır.
Üçüncü bölümde,
Cansever’in mimarlık hakkındaki düşüncelerine yer verilmiş
Tzonis ve Lefaivre,
(1985, 14), bölgeselci olarak tanımlanan mimarlığın Vitruviusçu, Neoplatonik ve
klasik formüllere bilinçli bir karşı tavır olarak Rönesans’ın sonlarında ortaya
çıktığını ifade etmişlerdir.
Bölgeden bölgeye
bina tipindeki farklılıklar fiziksel çevre ve doğanın etkisiyle oluşur.
Casa dei Crescenzi
binası / Bölgeselci mimarlığın ilk örneği olarak gösterilen bu yapı, bir
topluluğun özgürleşme ideallerini ve bu topluluğun kimliğini tanımlamak, güçlendirmek
üzere, mimarlığı araçsallaştırmıştır.
…ondokuzuncu yüzyılda
“medeniyetin” neden olduğu yabancılaşmaya karşı “hakikat”in kaynağı olarak, doğa
ve geçmiş zamanlar, egzotik yerler şeklinde sığınılacak iki kült
yaratıldı…
İngiliz bahçeleri / kuralları
olmayan doğa, mimarlıkta değer bulmuştur.
İtalyan ve Fransız
bahçeleri / geometrik düzenlemelere sahip
Sir Henry Wotton
1624’deki “Mimarlığın Elemanları” adlı kitabında binanın kurallı düzeni ve
bahçenin kuralsızlığı arasındaki zıtlığı ifade eder. Doğanın düzenlenmesi demek
olan bahçe anlayışının İngiltere’de gelişmesi, Sir William Temple’ın Çin’e
giderek Çin bahçelerini keşfetmesiyle olur
Çinlilerin
“Sharawadgi” kelimesi ile bahsettikleri kuralsız yapıdaki bahçenin güzelliğini
ve kutsal ifadesini över.
…modern mimarlık / “kültür
ve yer ile bağlarını koparmış uluslararası mimarlık” şeklinde tanımlandı
1950’lerin Amerika’sında
Uluslararası Üslup artık tasarıma sadece biçimsel verilerle yaklaşan bir tavra
dönüşmüştür.
…bir moda akım haline
gelen Uluslararası Üslup, Amerika’dan tüm dünyaya yayılarak her yerde benzer
binaların ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Lewis Mumford’ın
Bölgeselciliği / eleştirel bölgeselcilik
(Cumhuriyet dönemi) iklim
ve malzeme koşullarına uyan ve yerli iş gücüne dayanan bir yapı
“Modern eşittir
milli”
Turgut
Cansever’in Mimarlığı
Cansever’in yazı ve
konuşmalarında sık sık bahsettiği, varlığı bütün yönleri ile kapsayan yaklaşım,
mimarlığının temelini oluşturuyor
İnsan, inşa edilip
biçimlendirilen bir mimari çevrenin oluşumuna katıldığı nispette onun sorumluluk
ve bilincine erişir.
“Yapmak istediğim
şeylerden bir tanesi, maddi varlık tabakasının; yani bütün inşaat malzemesi,
teknoloji vs.nin gereklerini dikkatle yerine getirerek, ancak bütün bu malzemeyi
fikir dünyamızın, inanç dünyamızın transandantal çerçevesi içerisine yerleştirerek
sosyal, iktisadi ve biyolojik varlık alanı gerçeklerini de saygıyla inceleyip onların
gereklerini tam yerine getirerek; güneş, gölge gibi biyolojik varlık alanının ihtiyaçlarını
da karşılayarak, psişik dünyamızın gerektirdiği sükunet ve huzuru sağlayarak,
yavaş hareket çerçevesi içinde, bağımsız tektonikleri üzerlerine ilave alabilecek
mass kolektivitelerini tezyini bir niteliğe ulaştırmak istiyorum. Bu da üslubun
niteliğidir.” / Cansever, Şehir ve Mimari Üzerine Düşünceler, s.214),
…“yapılan şeyin hem
geçmişe hem geleceğe doğru olmasını” bugünün çözümü olarak önerir.
Cansever’in
mimarlığı, bir bitmişlik tanımlamaz, değişkenlik, sınırsızlık tüm yapılarında
hakimdir.
Cansever’in yapıları
daima bir sorgulama, yeniden analiz ile oluşturulduğundan kendiliğinden
eleştirelliği içinde barındırır. Geçmişe bilinçle bakmaya dayanan yaklaşım,
kendi içinde zaten sorgulamayı ve eleştirel bakışı getirir.
Demirgüç, Ufuk
(2006), Mimarlıkta Eleştirel Bölgeselcilik ve Turgut Cansever, Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder