Annemarie Gettmann-Seifert – Heidegger ve Hölderlin
Yoksul Bir Çağda Şairlere Muhtaciyet
Hölderlin… ‘halkın eğitimi için bir ideal’in taslağını ortaya koyar. Hölderlin, bu idealin sanat yoluyla ortaya çıkacağını ve ilk kez kendi şiirinde karşılanacağını ummaktadır.
Heidegger aslında kendi niyetiyle çatışacak biçimde, üzerinde Hegel ve Hölderlin’in uzlaştıkları bir sanat ideali, bir din ideali ve bir de onların olgusal ifedalarinin eleştirisi olarak üç bölüme ayırdıkları erken halk eğitimi ideali anlayışına geri döner.
Heidegger’in Hölderlin yorumunda sanat, felsefenin bir aracı olur.
Şiir, tarihsel Dasein’ın temel yapısı ve insanların, aynı zamnda ‘çok kısa bir hayat süresi’ne katlanma sorunu olan, sorgulanabilirliğidir.
Şiir sanatı, ‘sahici’ varoluşun en mükemmel örneğidir; hayatın kendi mânâsını yaşayan gerçekleştirmesi ve tasarısıdır; yani tarihselliktir.
Şiir çağın yok(sul)laşmasını tersine çevirir, o bizi her şey için geçerli olan yeni bir kadere ya da yeniden eski bir kadere doğru götürdüğünden, bize tarihi bahşeder.
Şiir sanatı en azından şairin ‘işi’ olarak, bir cevabın zamanı-daima-belirli, bir Dasein yorumu olan önerisi içinde varolur.
Düşünceye Çağıran : Yurt Müdaafası
Hazırlayan: Ahmet Aydoğan
Say Yayınları, Nisan 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder