8 Haziran 2018 Cuma

Evliyalar Şehri Giresun


Abdülhalim Durma - Evliyalar Şehri Giresun

Osmanlılar tarafından fethine kadar Giresun ve Kürtün bölgelerinde yaşayan
Çepnilerin lideri, Giresun Fatihi Süleyman Bey idi.

1756’da Canik muhassılı olan Süleyman Paşa ve kardeşi Ali Bey (1720-1785) 12.000 kadar kuvvetle şehri basıp yağmalar. Kaleye kapanan halk yirmi üç gün süren kuşatmadan oldukça etkilenir. Bu sırada şehir yakılır, mallar gemilerle Samsun’a taşınır.

Sultan Selim Camii
Bu cami, 1480’li yıllarda Şehzade Abdullah’ın Trabzon sancak beyliği sırasında inşa edilmiş (…) 1932 yılında yıkılarak yerine Küçük Yalı (bugünkü Taşbaşı) Parkı yapılır.

Seyyit Vakkas türbesi, il merkezinde Kapukahve Mahallesi’nde bulunan 19. yüzyıldan kalma bir türbedir.
Fatih Sultan Mehmet zamanında büyük yararlılıklar gösteren ve bir çatışma sırasında şehit düşen uç beyi Seyyit Vakkas’a ait olduğu kabul edilir. Kendisi 15. yüzyılda yaşamış olmasına rağmen türbesi 19. yüzyılda yaptırılmıştır (s. 14-15).

Halk arasında yaygın olan inanışa göre Seydi Vakkas, kesik başıyla bir süre savaşmış, türbesinin olduğu yere gelince, gördüklerine şaşıran bir kadının çığlığı üzerine de düşüp ölmüştür.

Şeyh Kerameddin türbesi Boztekke köyünde bulunmaktadır. 1462 yılında yapıldığı söylenmektedir.

Yaygın kanaate göre Şeyh Kerameddin, Fatih Sultan Mehmet ile İstanbul’un fethine katılmış bir gönül erenidir. Halk, Şeyh Kerameddin ile Seyyid Vakkas’ın Fatih Sultan Mehmet tarafından Giresun ve etrafını Türkleştirip, Müslümanlığı yaymak için bölgeye gönderildiğine inanmaktadır (s. 21).

Türbe özellikle cumartesi günü ziyaret edilmektedir. Adağı olanların mutlaka bu günü tercih etmesi gerektiğine inanılır. Fakat adağın gerçekleşebilmesi için ziyaretlerin üst üste üç cumartesi tekrarlanması gerekmektedir (s. 23).

Çocuğunun olmasını isteyenler türbenin bahçesindeki kapının iki yanında bulunan selvi ağaçlarının birinin dibinden bir avuç toprak alır. Genellikle sağdaki ağaç tercih edilir. Eğer toprağın içinden canlı bir varlık çıkarsa bir çocuk sahibi olunacağına inanılır. Bir hastalığın iyileşmesini dileyenler türbeye bir giyim eşyası bırakırlar. Böylece hastalığı orada bırakıp kurtulacaklarına inanırlar (s. 24).

Yakup Halife, Alperen Türk dervişlerindendir. Giresun yöresinin fethedilmesine öncülük etmiştir.
14. yüzyıl sonralarıyla 15. yüzyıl başlarında yaşadığı anlaşılan Yakup Halife’nin türbesi içinde Mevlana Ali Şeyh ile onunla beraber hareket eden ve muhtemelen kardeşi olan Süleyman Halife’nin mezarları bulunmaktadır (s. 25).

Şeyh Yakup Halife’nin türbesi kadar Türbenin 200 metre aşağısında bulunan değirmeninin de adak yeri olarak önemli işlevleri vardır.
Şeyh bu değirmeni yaptıktan sonra kerametini kullanarak değirmeni hiç tahıl koymadan un öğütür hale getirir. Halka da kesinlikle değirmenin teknesine bakmamalarını tembih eder.
…köyden bir genç kız değirmenin teknesinde ne olduğunu çok merak eder. Teknede bir sarı yılan görür. Un haline gelip öğütülen tahıl da bu yılanın ağzından akmaktadır. Kızın yılanı görmesiyle tılsım bozulur ve yılan ortadan kaybolur (s. 27).

Alucra, 1876 yılına kadar Mindeval (Teşdik) ve Kuvata adında iki nahiye olarak idare edilir.
Seyyid Mahmud Çağırgan Veli
Türbesi, eski ismi Zun olan ve ilçeye 17 km. mesafedeki Boyluca köyündedir.  
Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet Han Otlukbeli savaşına giderken Alucra’nın Boyluca (Zun) köyünün yakınlarında mola vermiştir.
Fatih; "Burada bizden hiçbir Allah’ın kulu yok mu?" dedikten sonra Seyyid Mahmud Çağırgan çıkagelir; “Size ve ordunuza peksimet ve azık getirdim," der. Fatih, ihtiyarın elindeki azığın orduya yetmeyeceğini söyler. İhtiyar; “Sen hele şunu bir orduna dağıt," der.
Bir sepet peksimet bütün orduya yeter ve artar. Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet o bölgeyi bu zata vakfeder. Bölgenin ismi de o kerameti hatırlatan bir isim olarak ‘Peksimet Tepesi’ şeklinde anıla gelir (s. 31-32).

Fevziçakmak (Zıhar) köyünde İsmail Hakkı Çağırgan Baba türbesi bulunmaktadır. Çağırgan Baba, bir akıncı beyi olarak dokuz müridi olan askeri ile köye yerleşmiş ve Akkoyunlu devletinde saygın bir konuma gelmiştir.

Çağırgan Baba’nın aslanlarla çift yaptığı, geyiklerle harman savurduğuna yönelik birçok rivayetleri yöremizde anlatılmaktadır.

İlçeye 16 km. mesafede bulunan ve eski ismi Gelvaris olan Hacıhasan köyünde türbesi bulunan Hacı Hasan Efendi’nin (1833-1905) babası Hüseyin, dedesinin ismi Veysel’dir.
…mahalleye “Veyselli” denmiştir.
Anlatılır ki, Hacı Hasan Efendinin defnedildiği Cuma günü, hava bulutsuz olmasına rağmen, cenazesi kabre indirilirken, billur taneli yağmur damlaları çisil çisil yağmaya başlar (s. 41).

İlçeye dokuz km. mesafede bulunan ve eski ismi Hanuk/Feygas olan Gürbulak köyünde bir kale, bir han, biri Çalgani Yakup Baba’ya ait olan iki türbe ve bir de kilise bulunmaktadır. Çalgani Yakup Baba, rivayete göre 1300’lü yıllarda Arabistan’dan Anadolu’ya gelerek bu köye yerleşmiş ve İslamiyeti yaymıştır (s. 44).

Bulancak 1455 tahririne göre Mustafa Kethüda, Şemsettin Kethüda ve Çakıroğlu Pir Kadem Kethüda’nın yurdudur.

Çamoluk
Yuvacık mahallesindeki Folbaba türbesi, Derviş Ali Baba Türbesi adıyla da anılmaktadır. 
Derviş Ali Baba’nın halife Ebu Bekir’in torunlarından olduğu söylenmektedir.

Dereli

Espiye
Espiye adına ilk defa "Esbiyelü” şeklinde Osmanlı tahrir defterlerinde rastlanır. 1515 tarihli defterde "Çepni Eli” olarak belirtilen Espiye "Eşter Oğlu Mustafa Bey Zeameti” olarak kayıt edilmiştir.

Görele
Beyli mahallesi Camii’nin arka tarafında bulunan kabristanda Pamuk Dede ismiyle anılan bir yatır bulunmakta ve bazı mahalle sakinleri dilekte bulunmak amacıyla buraya gelmektedir (s. 62-63).

Keşap
Aziz Hüseyin Gökçe Hazretleri, halveti tarikatı silsilesinde Peygamber Efendimizden (s.a.v.) itibaren devam ede gelen halifeler zincirinin halkalarından birini teşkil etmektedir. Şeyh Aziz Hüseyin Baba 1842 Yılında Çingiren köyünde doğmuştur. İrşad görevini köyüne dönerek yerine getirmiş ve köyünde vefat etmiştir. Kabri, vefatından sonra türbeye dönüştürülmüştür.
Çevre halkı türbenin kutsiyetine inanmakta ve her türlü derde türbe vasıtasıyla şifa bulabildiklerini söylemektedir. Türbenin iyi geldiği birçok rahatsızlıktan en önemlileri sara, uykuda gezinme, uykusuzluk, migren, çeşitli eklem ağrıları ve cilt hastalıklarıdır.

Piraziz
İlçe, adını Osmanlı’nın klasik devrinde bölgeye hükmetmiş olan İbrahim oğlu Pir Aziz adlı bir beyden alır.
Gökçeali Köyü’ndeki Şeyh İdris Türbesi ziyaret edilir. Ziyaretçiler türbenin etrafını üç kez dolanıp her dönüşte türbenin kapısında üç İhlas, bir Fatiha suresi okurlar. Daha sonra yan taraftaki caminin şadırvanında abdest alınıp, türbede ya da camide namaz kılınır, dua edilip dilek dilenir, Şeyh İdris’ten şefaat istenir. Önceden türbenin camlarındaki parmaklıklara çaputlar bağlanmakta iken, bu adet zamanla terk edilmiştir (s. 75).

Şebinkarahisar
Şeyh Süleyman’ın türbesi Şebinkarahisar’ın Avutmuş mahallesindeki mezarlıkta yer almaktadır.
Çevre halkı konuşma çağına gelip de konuşamayan çocukları ve yürüme çağı gelip de yürüyemeyen çocukları bu türbeye getirerek şifa bulmaları için dua etmektedir.
Şeyh Sinan Türbesi, Avutmuş mahallesindedir.
…türbe içinde uyuyarak rüya görüldüğü ve bu rüyalarda şeyhin rüyayı gören kişiye nasıl tedavi olacağını söylediği inancı yaygındır (s. 89-90).

Tirebolu

Yağlıdere

---
Durma, Abdülhalim. (2013), Evliyalar Şehri Giresun, Yenigün Matbaası, Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder