8 Haziran 2018 Cuma

Eski Türk Tarihi ve Coğrafyasının Sürekliliğinde Giresun Yöresi ve Bostanlı Köyü'nde Yer-Su Kutsalları


Mehmet Akif Korkmaz - Eski Türk Tarihi ve Coğrafyasının Sürekliliğinde Giresun Yöresi ve Bostanlı Köyü'nde Yer-Su Kutsalları

…yazıda Bulancak İlçesi Bostanlı Köyü ve çevresinin folklorunda yer-su kutsallarının sözlü kültür ürünlerine yansımaları incelenmektedir.

Bulancak, Pazarsuyu Deresi havzasının sonundaki düzlükte kurulmuştur. Pazarsuyu, birçok dereden örülmüş bir saç örgüsü biçiminde toplanır ve eskiden çeltik üretimi yapılmış bir düzlükte denize kavuşur.

Sahilden başlayarak yörede kavak denen ulu çınarların, yeşil düzlüklerin arasından ve taşkınların oluşturduğu adacıkların etrafından kıvrılarak denize ulaştığında Pazarsuyu genellikle bulanıktır.

Bu akarsu bölge coğrafyasında ana unsurlardandır.

Asya Hunları, Köktürkler ve Uygurlar ilkbaharda mevsim törenleri düzenler, kutsallara kurbanlar sunarlardı.

Eski Türklerde nehir kaynakları, onların birleştiği veya döküldüğü yerler; nehir adacıkları kutsal yerlerdendir.
Aksu ve Karagöl gibi diğer birçok yer ve su adları, bunları kutsal temele dayalı adlandırma gelenekleri kültür süreğini gösterirler.

Yerleşik hayat, eski Türklerde coğrafya ile ekonomi kurallarına göre şekillenmiştir. Hunların, Köktürklerin ve Uygurların yılın mevsimlerine göre düzenlenmiş sosyal ve ekonomik hayatları bunun bir göstergesidir. Hayvancılık çalışma hayatının temeliydi. Buna bağlı bir yaşam tarzı olan yaylacılık, bugün de küçük ölçüde devam etmektedir.

Bostanlı Köyünde eski ve yaşayan âdetlerden biri de yaylaya çıkıldığında belli mekânları ziyaret etmektir. Ya bir çeşme ya bir göl ya da bir tepe ziyaret edilir, orada bir süre konaklanır. Bu eğlenme ve dinlenme biçimi bugünkü bakışla bir anlam taşımaz.
Yaylaya yapılan gezintiler, muhakkak oranın etinden yemek ve sularından içmekle tamam olur.
Aygır Gölü adlandırması ve göl hakkında anlatılan şöyle bir olay var: Burada gölün içinden çıkan aygır bir at varmış. Suyun içinden çıkar, kenarda otlar; çevreden gelen diğer atlarla çiftleşirmiş. İnsanlara görünmediği gibi onu yakalamak da mümkün değilmiş. Bu sebepten gölün adı Aygır Gölü kalmış.

Bektaş Yaylasında kutsal bir mesire yeri olarak kullanılan Yürücek Tepesindeki su kaynağının hikâyesi şöyledir: Yürücekte kâfirlerle savaşan Hz. Ali Atamız çok susamış. Kırın yüzünde hiç su yokmuş. Üç defa besmele çekerek elindeki kılıcı oradaki bir taşa çalar. Üçüncüsünde taştan su fışkırır. Savaştaki kâfirlerin kellesi hâlâ orada çukur bir yerde taş kesilmiş olarak durur.”

Aksu Deresi ağzında yapılan şenlik Rumî 7 Mayıs’ta kutlandığı için halk Mayıs Yedisi veya kısaca Yedi der. Mayıs Yedisi, artık Aksu şenlikleri diye anılır olmuş ve 19 Mayıs kutlamalarının hemen peşinden başlanan birkaç günlük programa dönüşmüştür.

Suya girmek, dereye yedi çift bir tek taş atmak, sacayağından geçmek kötülüklerden arındırır, dilekler kabul olur.
Fakat resmî tören ve protokol uygulaması, merasimlerin farklı alanlara kaydırılması gibi düzenlemeler(!), Mayıs Yedisini bir şehir festivaline dönüştürmektedir. Ayrıca bu kutlamalarda hiçbir yöresel müzisyen ve grup yer almamaktadır. Halk oyunları ekipleri olsun müzisyenler olsun kurumsallaşmış yapılardan seçilmekte ve bunlar öne çıkarılmaktadır.

Akarsular eskiden beri türkülere konu olmuştur.(Bu yörede de) yer-su-insan konulu birçok türküden günümüze kadar gelmiş olanlar vardır.
Eşref (Giresun Üstünde Vapur Bağrıyor), Eminem (Adaköy Deresi), Micanoğlu ve Dere Boyu Kavaklar (Oy Giresun Bulancak) gibi…

Dere boyu kavaklar
Açtı yeşil yapraklar
Ben yârime doymadım
Doysun kara topraklar

Oy Giresun Bulancak
Bu işler ne olacak
Verin benim yârimi
Vallahi kan olacak

Hikâyesinin bilinmesi, türküyü söyleyenlerin o olayı yaşamış gibi olmalarına, onu içselleştirmelerine kolaylık sağlıyor. Aynı durum dinleyenler için de söz konusudur.

Bu coğrafyanın her tarafında olduğu gibi sözlü ürünlerinde ve mevsim törenlerinde Türk kültürüne ait bir süreklilik, takip edilebilir şekilde açıktır.

---
Korkmaz, M. Akif. (2005), “Eski Türk Tarihi ve Coğrafyasının Sürekliliğinde Giresun Yöresi ve Bostanlı Köyü'nde Yer-Su Kutsalları,” Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, Sayı: 34

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder