8 Haziran 2018 Cuma

Günümüzde Karadeniz Bölgesinde Ahşap Tekne Yapımcılığı


Mahmut Davulcu - Günümüzde Karadeniz Bölgesinde Ahşap Tekne Yapımcılığı

Ağaç malzemeden imal edilen ürünler arasında su üstü taşıtları da -gemiler, tekneler, kayıklar- bulunmaktadır.
Tekne yapımcılığı denizi ve ormanı birleştiren son derece orijinal bir meslek ve kadim bir sanattır.
Ahşap tekne yapımcılığı günümüzde Karadeniz, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yer alan bazı merkezlerde az sayıda usta tarafından, özveriyle geleneksel teknik, yöntem ve malzemelerle devam ettirilmektedir (s. 53).

…ahşap ürünler, Karadeniz ormanlarının kestane, ceviz, meşe vb. gibi çok çeşitli ağaçlarından meydana getirilmiştir. Bu ağaçları özeliklerine göre kullanabilme yeteneği ve bilgisi bu yörenin insanlarınca yüzlerce yıllık uygulama ve deneyim neticesinde elde edilebilmiştir (s. 55).

Fenikeliler tarafından deniz ticaretine açılan bölge, sahip olduğu zenginlikler ve hammadde kaynakları (deniz ürünleri, orman ürünleri, madenler vb.) nedeniyle, Antik Çağ’da Yunan anakarasından gelen yerleşimciler tarafından kolonileştirilmiştir.
Anadolu Türklerinin Karadeniz kıyılarında gemi yapımcılığına dair ilk faaliyetleri hiç kuşkusuz Selçuklular döneminde başlamıştır. Sultan Alaaddin Keykubat Sinop’ta bir tersane kurmuş ve bir donanma inşa ettirmiştir (s. 59).

Osmanlı döneminde (…) Her liman şehrinde en azından sandal, balıkçı tekneleri, tüccar gemileri vb yapımı söz konusu idi (s. 60).

Karadeniz denizcilik açısından şartların çok çetin olduğu, kuvvetli akıntıların bulunduğu, şiddetli fırtınaların aniden patladığı, çalkantılı ve sisli bir denizdir. Bununla birlikte su ürünleri açısından son derece zengin bir deniz olan Karadeniz’in balık kaynakları Antik dönemden beri kullanılmaktadır (s. 61).

Günümüzde ahşap tekne yapımcılığı Karadeniz kıyılarında birkaç merkezde ve aile işletmesi şeklinde devam ettirilmektedir. Bu işletmelerde ayrıca bakım-onarım gibi hizmetler de verilebilmektedir. Tekne inşa ve donanımında kullanılan malzemelerin üretimi ya da temini bölge ekonomisine katkı sağlayan bir faaliyettir. Büyük sac teknelerin ortaya çıkışı ahşap teknelerin yapımını azaltmıştır. Karadeniz sahillerinde inşa edilen tekneler bütün Türkiye sahillerinde mukavemet gücü, sağlamlığı ve güvenilirliği ile tanınmaktadır (s. 62).

…mesleği profesyonel olarak yürüten kişiler yörede usta, kayık ustası, tekne ustası ya da mimar olarak adlandırılmaktadır (s. 64).

Diğer geleneksel meslekler gibi tekne yapımcılığı da büyük ölçüde sözlü kültüre dayalıdır ve usta-çırak ilişkisi içerisinde kuşaktan kuşağa aktarılır.
Eğitim süreci yazılı materyallerden ziyade göze, kulağa ve pratiğe dayalıdır.
Bir ustanın yanına çırak olarak alınan genç uzun yıllar boyunca çalışır. Cüz’i bir ücret alan ve ustasına elinden geldiğince iyi bir şekilde hizmet etmeye çalışan çırağın en önemli kazancı elde ettiği bilgi, beceri ve deneyimdir (s. 65).

Geleneğe göre ilk gemi Nuh Peygamber tarafından inşa edilmiştir. Bundan dolayı Nuh Peygamber gemicilerin piridir.
Tekne yapımı, bakımı ve donatımı konusunda boyacılık ve kalafatçılık yardımcı meslekler olarak karşımıza çıkar.
Kalafatlama ahşap teknelerin dış kaplama tahtalarının arasının zifte bulanmış ve bükülmüş pamukla doldurularak su geçirmez hale getirilmesi işlemidir.
Bölgede kalafatçılık konusunda uzmanlaşmış köyler bulunmaktadır.
Örneğin Rize’de Yaka ve Aspet köyleri… (s. 67)

Tekne inşaatlarında metrik ölçüler kullanılır. Ancak geçmişte karış, kulaç, ayak gibi geleneksel ölçü birimleri de kullanılmıştır (s. 68).

Kestane ağacından elde edilen kereste yörede tekne inşası amacıyla kullanılan ana malzemedir. Kestane ağacı yüksek mukavemetli ve uzun ömürlü bir ağaç olması nedeniyle ustalarca tercih edilmektedir.
Ustalar sonbaharda kesilen kestane ağacının daha mukavemetli olduğunu yüzlerce yıllık deneyim sonucu görmüşlerdir (s. 69).

Tekne yapımı sırasında (özellikle bodoslama ve eğrilerin yapımında) doğal eğrilerden yararlanmayı bir alışkanlık haline getiren ustalar bu amaca hizmet eden en makbul ağaçların yamaçlarda yetiştiğini ifade etmektedir. Geçmişte Rize yöresinde tekne yapımcıları için dağlardan “eğri” temin ederek pazarlarda satan kişilerden de bahsedilmektedir.
…kereste halinde satın alınan ağaç bir süre bekletilir ve açık havada sertleşmesi sağlanır. Daha sonra (…) deniz suyu içerisinde ya da yağmur altında bekletilerek acı suyunu salması sağlanır. Kuruması ve acı suyunu atabilmesi için kereste, kurulan eşekler üzerinde hava alacak şekilde düzgün bir şekilde diklemesine istiflenir ve birkaç ay boyunca bekletilir. Kuruyan ve acı suyunu atan ahşap malzeme kullanılmaya hazırdır.
Meşe, çam, kayın yaban kirazı vb. ağaçlar da yer yer tekne yapımında kullanılmaktadır. Meşe ağacı daha çok büyük boyutlu teknelerin yapımında karşımıza çıkar.
Cıvata ve galvanizli çividen oluşan aksam, ahşap malzemenin birbirine bağlanması amacıyla kullanılmaktadır.
Karadeniz kıyılarında inşa edilen teknelerin en büyük özelliği Karadeniz’in çalkantılı sularına, güçlü dalgalarına ve şiddetli fırtınalarına dirençli ve dayanıklı olmaları ile denize kolaylıkla indirilip bir o kadar kolaylıkla da karaya çekilebilmeleridir (s. 71).

1-Balıkçı tekneleri (Küçük balıkçı teknesi, gırgır teknesi vb.)
2-Gezinti tekneleri
3-Kayık ve sandallar

Üretilen tekneler içerisinde balıkçı tekneleri sayısal açıdan ağırlıklı bir yer işgal etmektedir.
…gezinti amaçlı tekne ve yatlarda uyuma ve dinlenme ihtiyacı için kamara(lar), tuvalet ihtiyacı için hela ve yemek ihtiyacı için mutfak mekânı bulunabilmektedir.
Tekneler esas olarak bir omurga, bu omurgaya sabitlenen kaburgalar ve dış sargı olmak üzere üç ana katmandan müteşekkildir (s. 73).

Yeni yapılan her tekneye bir isim verilmektedir.
Omurganın dengeli ve sağlam bir zemin üzerine yerleştirilmesi inşaatın doğru yürümesi açısından önemlidir.
Teknenin dengesini sağlayan en önemli unsur omurgadır.
Omurga ağacının tamamlanmasından sonra baş ve kıç bodoslamalar hazırlanarak omurgaya sabitlenir. Bodoslama teknenin baş ve kıç bölümünde yer alan omurgaya dik elemanlardır. Bodoslamalar doğal olarak eğri forma sahip olan ağaçlardan yapılır. Bodoslamaların da hazırlanmasından sonra teknenin kaburgasının yapımına başlanır (s. 74).

Eğri olarak da adlandırılan postalar omurgaya sabitlenir ve dış sargı için bir altyapı oluşturur.
Teknelerin iskelet kısmı inşaat süresince güneşten vs. etkilenmemesi amacıyla boyanmaktadır. Bu amaçla eskiden katran sürülmüştür. Teknenin kaburgası tamamlandıktan sonra dış sargının yapımına geçilir.
Kalafat işlemi, inşa edilen her yeni tekneye uygulandığı gibi bakıma alınan teknelere de tatbik edilir. Kalafatlama teknenin ömrünü uzatan bir işlemdir.
Kalafatlama işleminin de tamamlanması ile ilk kat boya yapılır ve macun çekilir, daha sonra ikinci kat boya vurulur. Ayrıca su kesiminin altına kurt vurmaması için zehirli boya sürülür.
Ustalar inşa ettikleri her tekne için (iyi bakılması şartıyla) yirmi, yirmi beş yıl ömür biçmektedir (s. 76).

Yörede yapımı tamamlanan bir deniz taşıtının suya indirilmesi “denize atmak” ya da “suya atmak” deyimleriyle ifade edilir.
Tekne yağlanan felekler ve kızaklar üzerinde ipler ve makaralar yardımıyla yavaş yavaş kaydırılarak denize indirilmekte ve yüzdürülmektedir.
İnşa edilen bir teknenin suya indirilmesi sırasında bir adak kurban kesilmesi bugün Karadeniz sahillerinde yaşatılan canlı ritüellerden birisidir.
…teknenin suya indirilmesi sırasında gerçekleştirilen uygulamalardan birisi de ustaların bahşiş almalarıdır (s. 78).

…nazarlıklar denizcilik ve deniz taşıtları söz konusu olduğu zaman da karşımıza çıkar (s. 80).

---
Davulcu, Mahmut (2015), “Günümüzde Karadeniz Bölgesinde Ahşap Tekne Yapımcılığı,” Uluslararası Karadeniz Havzası Halk Bilimi Araştırmaları Dergisi, 2, (s. 53-91)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder