Serkan Çakmak - Türkistan Meslek Risalelerinde Alet Pirleri, Kullanım Adabı
ve Duaları
“arı” sözcüğü yaba, dirgen
anlamlarıyla çağdaş Uygur ağızlarında kullanılmaktadır.
“ara” kelimesi “beş dişli çatal” anlamına gelir.
Baluk Demircilik risalesinde (Risâle-i Temürçilik) “baluk”
biçiminde yazılan kelime bağlam gereği çekiç olmalıdır. Uygur yazı dilinde
çekiç anlamına gelen bolka / balka… / demirci çekici karşılığında kullanılan
Farsça “palok” sözcüğünden gelişmiştir.
Demircilik risalesinde “baluk” adlı demirci çekicinin
Allah’ın emriyle Cebrail tarafından cennetten getirildiği, Allah’ın onu Davud
peygambere körük ve örsle birlikte ikram ettiği, Allah’ın bu çekici tuba
ağacından yarattığı ve söz konusu çekicin sapının ona uygun biçimde yapılmasını
Allah’ın Cebrail’e bildirdiği bunun üzerine Mikail’in bu sapı öd ağacından
yaptığı bildirilir.
Bürende Farsça kökenli bir sözcüktür. Kelimenin aslı
“keskin” anlamındaki burende sıfatıdır.
Ayakkabıcılık risalesinde (Risâle-i Mûzedûzluk)
ayakkabıcının demir aletleri arasında anılan bürendenin Cebrail’den kaldığı
bildirilir.
Çangak Çağdaş Uygur yazı ağızlarında çaŋgak biçimi de
kullanılan çok uçlu çengel anlamındaki sözcük, Kaşgar-Yarkent ağızlarında “çangak”
olarak telaffuz edilmekte ve “kasapların etlerini asmak için kullandıkları bir
grup çengel”i ifade etmektedir.
Çarh Farsçadan Türkçeye alıntı bir sözcük olan çarh, Doğu
Türkçesinde kadınların iplik eğirdiği çıkrık anlamıyla da kullanılmıştır.
…risalede söz konusu aletin Şit peygamber tarafından dua
edilerek cennetten getirildiği ve Şit peygamberin kırk bir kızı ile her gün bir
makara ip eğirdiği ve bu suretle kırk yıl eğirilen iplerle Şit peygamberin
giysi dokuyup Âdem peygambere giymek üzere verdiği ifade edilir.
Deftin / aletin adı çağdaş Uygur edebî dilinde ve
ağızlarında “deptin”dir.
“Yerli dokumacılıkta örülen iplere mekik ile geçirilen çözgü
iplerini sıkılaştırıp sağlamlaştıran dişli çift alet”.
Tarif edilen alet geleneksel Türk dokuma tezgahlarında
kullanılan kirkittir.
Derefş Kelimesinin aslı Farsça direfş olup bu kelime
Farsçada kunduracı bizi, neşter; sembol, sancak, bayrak, âlem; ışık, parıltı ve
savaşa giderken başlık üzerine sarılan kuşak gibi anlamlara sahiptir.
…Saraçlık risalesinde (Risâle-i Ahkâm-ı Serraclık) ise
derefş adlı aletin cennetin tuba ağacından yapıldığı / belirtilir.
Dûzende Farsça dikmek anlamındaki /dûz/ fiilinden fail
simleri türeten /-ende/ ekiyle türetilen; diken, dikici anlamlarındaki
“dûzende” kelimesinin ayakkabıcılık risalesinde (Risâle-i Mûze-dûzluk) ayakkabı
dikmek için kullanılan iğne veya çuvaldız benzeri ahşap bir aracın adı olarak
kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Elgek Çağdaş Uygur yazı dilinde elgek biçiminde yaşayan elek
kelimesinin elemek anlamındaki / elge-/ fiilinden alet isimleri de türetmek
için kullanılan /-k/ yapım ekiyle türetilmiş bir isim olduğu açıktır.
Erre Çağdaş Uygur ağızlarında erreh, herre, hari
versiyonlarıyla da karşılaşılan bu kelimenin aslı Farsçadır. Sözcüğün anlamı
orijinal dilinde olduğu gibi testeredir.
Ferme Tahta ve ağaç gibi ahşap malzemeleri döndürülmek
suretiyle delen burgu delici anlamındaki ferme sözcüğünün aslı Farsça perme
kelimesidir.
Fıçak Tespit edilebildiği en eski yazılı ürünlerde
biçek/piçek şekliyle kaydedilen bıçak sözcüğü, Harezm ve Çağatay Türkçesi
dönemi yazılı ürünlerinde ünlülerin kalınlaşması ve kelime sonundaki ön damak
sesinin artlaşmasıyla bıçak şekline dönüşmüştür.
Kasaplık risalesinde (Risâle-i Kassâblık) bıçağı keskin
saklanması ve hayvan boğazlandıktan sonra canı çıkıncaya kadar hiçbir uzvuna
bıçak değdirilmemesi gerektiği ifade edilir.
Gücek / kürek
anlamındadır.
İskine Tornacı keskisi, torna kalemi, oyma bıçağı
anlamındaki iskine sözcüğü Farsça eskene kelimesinden gelişmiştir.
Kalak / “Ağaç kaşık”,
Karmal / ke’men kelimesiyle fonetik ilgisi dikkate
alındığında kasaplar tarafından kullanılan bir tür çengel adı olduğu
düşünülmektedir.
Kenâre Koyun asılan demir çengel, kasap çengeli
Kerki Çağdaş Uygur ağızlarında kerke, keke biçimleri de
kullanılan kerki kelimesi marangoz keseri anlamındadır.
Ketmen / çapa anlamındadır.
Kulâb / kanca, çengel anlamlarındadır.
Mikrâz Arapça makas anlamında
Moka/Maku Farsça dokuma mekiği anlamındaki mâkû sözcüğü aynı
anlamla
Ötkürme/Ötkeme / “Buğday, mısır gibi şeyleri eleyen yuvarlak
hazneli tel ağları bulunan alet.”
Rezende / “hasıra yün koymak için ahşaptan yapılan yedi
dişli alet, keçeci dirgeni”
Rîsmân-tâb / kıvrılmış tel, ip kıvrımı anlamlarına gelir.
Saykal-mâl / cila sürmek için kullanılan alet
Şang Sözcüğün “çizmenin ayak bileklerinden baldıra kadar
olan kısmına (koncuna) yerleştirilen ağaç kalıp” anlamıyla çağdaş Uygurcanın
Turfan ağzında kullanıldığı tespit edilmiştir.
Şâne-çûb / Kelimenin Farsça tarak anlamına gelen şâne ile
çubuk, değnek, sopa anlamlarındaki çûb sözcüklerinden oluştuğu açıktır.
Şoşang / koyun kırkmak için kullanılan nispeten uzun makas
Tîşe / kazma
Tütük / Dokumacıların ip sardığı küçük tahta olup mısır
dalı, ayçiçeği sapı, kamış gibi şeylerden yapılır
Yingne / “iğne” kelimesinin en arkaik biçimidir.
…
Alet İşler, Ed. Akif Kuruçay, Kanca El Aletleri AŞ Yayını,
2022
…