21 Mart 2024 Perşembe

Mekan ve Yer Üzerine Büyük Düşünürler

 

Mekân ve Yer Üzerine Büyük Düşünürler

...kitap, son elli yıl içerisinde mekan ve yer kavramlarına ilişkin tartışmalarda etkili olan kişilerden oluşan listenin eleştirel biçimde tartışılmasına imkan verecek şekilde tasarlanmış

 


Mekan ve Yer Hakkında Düşünmek

…mekan, (ölçülebilir) şeyler arasındaki ilişkilerin gözlemlendiği bir yüzey olarak algılanmaya başlanmış

 

Benedict Anderson

Biyografik Bilgiler ve Kuramsal Bağlam

Anderson'un ulusların "hayali cemaatler" olduğuna dair kavramı coğrafi düşünceyi inceleyen kitaplar için standart bir kavram

Hayalidir / her birinin zihninde cemaatlerinin imgesi yaşar

Ulus sınırlı olarak hayal edilir, bir noktada biten, ötesinde diğer ulusların yaşadığı sınırları vardır

Bir ulusun olması / diğer bir ulusun olmasını gerektirmekte

 

Milliyetçiliği yaratan en önemli iki faktörün ikisi de kapitalizmin yükselişi ile yakından ilgilidir. Bunlar özet olarak kitle iletişim araçları ve büyük göçler olarak tanımlanabilir

 

Hayallerimiz bile sonsuza kadar sömürge biçiminde kalmak zorundadır.

Euan Hague

 

Marc Auge

Biyografik Bilgiler ve Kuramsal Bağlam

(Non-Lieux) Auge bu kitabında "aynı anda gerçekleşen çok fazla sayıda olayın olduğu tarihin hızlandığı gezegenin küçüldüğü bireyselliğin aşırılaştığı" ve yok-yerlerin yaygınlaştığı, aşırı modern veya "süper-modern" bir dünyada mekânın, zamanın, bireyselliğin ve yerin değişen özelliklerine ilişkin genel anlamda teorik bir tartışma sunmaktadır

"Unutmanın", modem kültürde "hafıza" kadar gerekli olduğunu iddia eder -2004a

 

Afrika, mekânı düşünmemize yardım etmektedir

Yalnızlığın, herhangi bir toplumsal bağ veya toplumsal duygu yaratmadan bir arada var olduğu, dolaşımın, iletişimin ve tüketimin mekânları…

Bireysel kullanıcılar teskin edilmiş durumdadır; işaretler, metin ve ara yüzler tarafından imal edilerek "sadece bir bakışa" dönüşmektedirler

 

Yerler kendilerini kendi içlerinde yeniden oluştururlar; ilişkiler onun içerisinde eski durumlarına getirilir ve sürdürülür; ... Yer ve yok-yer karşıt kutuplar gibidir: ilki hiçbir zaman tamamen silinemez, ikincisi hiçbir zaman tamamlanamaz; bunlar daha ziyade, kimlik ve ilişkilerin karışık oyununun durmaksızın yeniden üzerine yazıldığı parşömenler gibidirler (Auge, 1995: 78-9).

Peter Merriman

 

Trevor Barnes

 

Jean Baudrillard

"Foucault'nun söylemi, tanımladığı iktidarın bir aynasıdır." demiştir

gerçekliğin sürekli olarak kaybolup gitmesini sağlayan şeyle ilgilenmiştir.

eleştirel teorinin kendisini oyunun diğer kısmını görmez hak getirdiğini iddia etmiştir

Marksizm kapitalizmin bir yansıması

Modernitenin amacı "dünyanın koşulsuz bir biçimde anlaşılmasıdır" ve bunu "görünümlerin radikal bir biçimde yok edilmesi, dünyanın büyüsünün bozulması ve yorumun ve tarihin şiddetine terk edilmesi yolu ile gerçekleştirmiştir”

 

fikirlerini her zaman mekansal terimlerle ortaya koymaya çalışmıştır.

David B. Clarke, Marcus A. Doel

 

Zygmunt Bauman

Postmodernite / modernitenin bir parçası olmuştur

Modernite, ahlaki sorumluluğu daha yukarıdaki bir otoriteye devrederek bireylerin bu sorumluluktan kurtulmalarını sağlamıştır. Karar alma mekanizmalarının bürokratikleşmesi -Max Weber'e göre modernitenin alameti farikası- ahlaki sorumluluğun başka yere devredildiği fikrini geliştirmiştir: "Sorumlusu ben değilim."  

 

"Ahlakın olduğu fakat ontolojinin olmadığı bir dünyada "önce" veya "sonra" yoktur, sadece "daha iyi" ve "daha kötü" vardır

Bauman daha sonra "postmodernite" kavramını reddetmiştir. / tercih ettiği kavram "akışkan modernitedir

Akışkan modern dünyanın doğurduğu sonuçlar –küreselleşme / tüketicilik / bireycilik

 

Yabancı /  fiziksel mekânda yakın olan fakat toplumsal olarak uzak olan.

yabancı, doğası gereği kararsız/ değişken olduğu ve sınırın her iki tarafında da bulunduğu için tüm bilişsel mekan oluşturma çabaları nihayetinde beyhudedir.

 

Küreselleşme çağında, "yakın olmak, fiziksel anlamda yakınlığı gerektirmemektedir; fakat fiziksel yakınlık da artık yakın olmayı tanımlamamaktadır"

David B. Clarke, Marcus A. Doel

 

 

Ulrich Beck

Risk toplumu / sanayi toplumundan bazı tehlikelerin önceden hesaplanamaz hatta bilinemez olduğu geç-modern topluma bir geçişe işaret etmektedir.

Günümüzde insanlar artık nesnelerin içerisinde ruhların olduğuna inanmamaktadır fakat "radyasyona" maruz kalmakta, maddeleri "zehirli boyutlarda" bünyelerine almakta ve nükleer savaşla ortaya çıkan bir kıyamet günü hayalleri görmektedir.

yeni riskler / bilim ve teknolojiden kaynaklanmaktadır / çok daha geniş bir mekan ve çok daha uzun bir zaman üzerinde etkili olabilir

 

Brian Berry

kendisini ekonomi ve toplumun mekansal örgütlenmesini anlamaya adamıştır.

 

Homi K. Bhabha

Parsi bir ailenin çocuğu

Parsiler / Hindistan'da kentsel bir orta sınıfın ortaya çıkmasında önemli rol oynamış ve bu sebeple çoğu zaman Hintliler ve İngilizler arasında arabulucu görevi görmüş

 

Oxford'da olduğu dönemde doktora tezini, daha sonraki çalışmalarında merkezi bir referans noktası olarak aldığı, sömürgeleştirilmiş halkların "taklit" kimliklerine odaklanan Trinidadlı yazar V. S. Naipaul üzerine yazmıştır.

 

Naipaul, sömürgelerin sömürgecilerden ödünç aldıkları kültürün içerisinde yaşayan "taklit insandan" başka bir şey olmadığına dair kötümser bir tanımlanma sunmuş

Bhabha, kolonyal "taklit insanın", imparatorluğun görevinin kalbindeki paradoksu temsil ettiğini iddia etmiştir: İmparatorluğun projesi, hem sömürgecinin yerlinin Avrupalı olmasına dair dileğine hem de yerlinin Avrupalı olması durumunda sömürgeciye benzemesine dair korkusuna dayanmaktadır.

Bhabha'ya göre taklitçilik sömürgenin "neredeyse aynı ama tam da değil noktasına getirilmesine dayanmaktadır 999c

Constantina Papoulias

 

Pierre Bourdieu

Kültürel sermaye habitusun somutlaştırılmış eğilimlerini ve kaynaklarını içermektedir.

Gary Bridge

 

Judith Butler

Toplumsal cinsiyet, bedenin tekrarlı biçimde üsluplaştırılmasıdır

 

Anne Buttimer

 

Manuel Castells

Yeni teknolojilerin ortaya çıkışı ve kentlerin değişen biçimleri.

Mekan / toplumsal süreçlerin yansıması haline gelmiştir

bunun bir sonucu olarak "mekan, tıpkı zaman gibi toplumsal ilişkilere ilişkin bizlere hiçbir şey söylemeyen fiziksel bir nicelik" oldu

kent sorunu / daha çok kapitalist topluma özgü

Phil Hubbard

 

Michel de Certeau

Certeau'nun çalışmaları nesnelerin ve yerlerin sahipliliği ve üretiminden ziyade kullanımına odaklanmaktadır

Mike Crang

 

Stuart E. Corhridge

 

Denis Cosgrove

peyzaj çalışmalarının rotasını önemli ölçüde değiştirmiş

Keith Lilley

 

Mike Davis

Amerikan kapitalizm anlayışının kentsel ve çevresel etkilerinin tavizsiz bir eleştirmenidir.

Donald McNeill

 

Michael Dear

kent kuramları açısından "Los Angeles Okulu'nun" bir temsilcisidir.

 

Gilles Deleuze

düşünce, vaktinden önce planlanamaz.

mekan-zaman, noktalardan değil kıvrımlardan oluşur

 

Peter Dicken

 

Arturo Escobar

 

Michel Foucault

Foucault'nun tarih çalışmaları tepeden tırnağa mekansaldır

Foucault basit bir şekilde mekanların tarihlerini yazmak yerine mekansal tarihleri yazmıştır…

Foucault, öteki olanı aynı olandan uzaklaştıran ayrımcılık ve dışlamanın getirdiği fiziksel bölünmelere" ilgi duymaktaydı ve bu sebeple "deliliği ve aklı, hastalığı ve sağlığı mekansal terimlerle algılamaya başladı ve daha sonra bu alanlarda yaşayan grupları inceledi

Chris Philo

 

 

J. K. Gibson-Graham

J. K. Gibson-Graham iki feminist ekonomik coğrafyacının paylaştığı akademik bir rumuzdur; Katherine Gibson ve Julle Graham.

 

Anthony Giddens

yapılaşma teorisi, kültürü, insanların kanıksadığı şeyler olarak tanımlar,

 

Yapılaşma teorisi içerisindeki sosyal yapıların, sosyal sistemler içerisinde örneklenen kurallar ve kaynaklardan oluştuğu düşünülmektedir. Aktörler günlük yaşamlarında bu kurallardan ve kaynaklardan yararlanırlar ve bunlar da onların eylemlerini şekillendirir; dolayısıyla sosyal eylemleri yaratan yapısal özellikler tam da bu eylemler tarafından yeniden üretilir.

 

Geleneğin egemen olduğu durumlarda, bireyler nadiren kendi eylemlerini analiz etme gereği duyarlar, çünkü tercihler kanıksadıkları dünya tarafından belirlenmiştir.

 

Yapılaşma teorisinin bakış açısına göre küreselleşme eş zamanlı olarak insanlar tarafından üretilir ve bilinçli insan kontrolünün ötesindeki bir güçtür.

Barney Warf

 

Reginald Golledge

Yapısalcılar insanların mekansal davranışlarını idrak seviyesine indirilmesini, dolayısıyla insanların günlük yaşamlarındaki daha geniş çaplı sosyal, ekonomik ve siyasi faktörlerin etkisinin göz önüne alınmamasını eleştirir

 

Hümanistler, özne ve nesnenin birbirlerinden ayrılamayacağını çünkü bilincin kendi yorumlarını objektif dünyaya dayattığını ve dolayısıyla davranışları etkilediğini iddia etmişler

Rob Kitchin

 

 

Derek Gregory

 

Torsten Hagerstrand

göçün mesafe ile ters orantılı olması ve bunun zaman içerisindeki değişimi üzerine ilginç genellemeler yapmakta

Göçün mesafenin artması ile birlikte azalması üzerine yaptığı çalışma, mesafe ve insan ilişkisi üzerine yapılan nicel araştırma geleneğinin başlangıç noktası olmuştur

Robin Flowerdew

 

 

Peter Haggett

Kariyerinin başında, beşeri coğrafya net bir biçimde niteliksel "sanat" olarak tanımlanmaktaydı.

 

Stuart Hall

 

Donna Haraway

 

J. Brian Harley

haritaların geçmişten beri ideolojik olduğunu belirtmiş…

 

David Harvey

Harvey, Explanation in Geography eserinde toplumsal süreçlerin nasıl mekansal biçimler ürettiği ile ilgilenmiş

Harvey "coğrafya" ile kentlerin, kasabaların ve ulaşım ağlarının kapitalizmin "damarları" olarak işleyen somut peyzajını kastetmektedir.

Harvey için mekan kapitalizm içerisinde üretilir ve sistemin içerisindeki çelişkileri dışa vurur.

Noel Castree

 

bell hooks

bell hooks/Gloria Watkins

 

Tim Ingold

 

Peter Jackson

Maps of Meaning

Anlam Haritaları: İnancın Mimarisi, insanların anlamı nasıl inşa ettiğine ve bunun insan varoluşu için neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rasyonel teoriyi anlatır.

Peterson, iki temel soruyu yanıtlamak için mitleri incelemeye yönelir: Kötülük neden vardır ve bununla nasıl mücadele edilebilir?

insan deneyiminin üç kurucu öğesinin Büyük Anne, Büyük Baba ve İlahi Oğul olduğunu belirtir.

Bilinmeyenin dehşetinden kaçmak için insanlar bildikleri gelenek ve değerlere hararetle bağlı kalırlar.

İnsanlar değişime direnir çünkü bilinmeyenle yüzleşmek ölüm ve kaosla yüzleşmek gibidir.

 

ilk hikayelerimizi ebeveynlerimizden öğreniriz.

 

Kahramanın Yolculuğu, yüzyıllar boyunca hikayelerde yaygın olarak kullanıldı çünkü bize bilinmeyenle nasıl yüzleşeceğimizi ve onu kişisel gelişimimizi nasıl dönüştüreceğimizi anlatan bir mitti.

 

Cindi Katz

…sermayeyi, metaforlar yolu ile dünyayı sinsice ve eylemlerinin sorumluluğunu almadan izleyen, özellikle de toplumsal yeniden üretimin mekanlar içerisindeki aktivitelerini yok sayan yersiz bir "serseri" olarak tanımlamakta

 

Bruno Latour

 

Henri Lefebvre

Günlük yaşamın modernleşmesine, ekonominin sanayileşmesine ve Fransa'daki kentlerde banliyölerin oluşmasına tanıklık etmiş, bunların bir araya gelmesinin geleneksel köylü hayatını yok ettiğini belirtmiştir.

 

David Ley

 

Kevin Lynch

…kent imgelerinin kimliği ve yapısı ile ilgilenmiştir ve anlamı formdan ayrı tutmuştur.

 

Doreen Massey

 

Linda McDowell

beşeri coğrafya alanında feminist teorik ve metodolojik yaklaşımların geliştirilmesi konusunda önemli rol oynamış

 

Anssi Paasi

Bölge Paasi için sosyomekansal bir birimdir ve aynı zamanda "toplumun yeniden üretiminin bir parçası olarak o alanda yaşayanların sosyalleştiği "üst ölçekli" bir tarihin temsilidir".

İlk aşama bir bölgenin “topraklarının şekli…”

…ikinci aşama bir bölgenin “sembolik şekli (diller, bayraklar, vb.)…”

Üçüncüsü “kurumsal şekil…”

 

Allan Pred

Pred'in metinleri postmodern coğrafyanın bir örneği olarak ele alınabilir.

 

Gillian Rose

Rose'un araştırmaları "oldukça kişisel algıladığı bir feminizme" dayanmaktadır

 

Edward W. Said

Sürgün ve yerinden edilme

Çalışmalarının çoğunluğu coğrafya ile ilgilidir

Said'e göre tii m metinler (edebi ve diğer) siyasidir ve dünyasallaştırılmalıdır, yani dünya içerisinde konumlandırılmalı ve ortaya çıktıkları coğrafi tasavvurlar açısından açığa vurulmalıdır.

Said Foucaultcu bir şekilde basmakalıp temsillerin "bilginin" kendisini nasıl temsil ettiğini ve otoriter iktidarın uygulanmasını ima ettiğini göstermiştir.

 

Covering Islam / Said bu kitabında kültürel temsil fikirlerini politika alanına taşımıştır.

Karen M. Morin

 

Saskia Sassen

 

Andrew Sayer

 

Amartya Sen

 

David Sibley

 

Neil Smith

 

Edward W. Soja

Kapitalist düzen zamansal yerine mekansal olana ciddi imtiyaz !ar veren bir biçimde yeniden örgütlenmektedir.

 

Gayatri Chakravorty Spivak

 

Michael Storper

 

Peter Taylor

 

Nigel Thrift

 

Gearoid O Tuathail (Gerard Toal)

Jeopolitiği incelemek

jeopolitik devlet bünyesindeki analistlerin, ordunun veya diğer analistlerin devlet gücünün bölgesel anlamda kullanımını ve mekansal kontrolü nasıl yorumladığı ile ilgilidir.

 

Waldo Tobler

Tobler'ın erken dönem çalışmaları harita yapımına ilişkin yeni perspektiflerin gelişimi ile ilgilidir.

 

Yi-Fu Tuan

"iyi yaşam" olarak adlandırdığı ahlaki ve ruhani gerçeklerle ilgilenmiştir.

coğrafyaya ait kavramları fiziksel alanın ötesine, metafizik, etik ve estetik alana doğru genişletmeyi amaçlamıştır.

Escapism / gerçeklik anlayışını ve gerçek olanı "sistematik hümanist coğrafya" perspektifinden incelemektedir.

 

John Urry

 

Paul Virilio

Virilio'nun iddiası, günlük yaşamda kullandığımız tüketici ürünlerinin (konserve gıdalardan internete kadar) kökenlerinin askeri-endüstriyel ihtiyaçlara dayandığı, endüstriyel üretim biçiminin kendisinin yıkım araçlarının gelişiminin rastlantısal bir sonucu olduğu ve "saf savaş" haline doğru giden gelişimini örtbas etmek için bir kılıf olarak görev yaptığıdır

 

Teknobilimin gelişimi ile günümüzde "savaş alanı küreseldir"

…bedenin de içerisine nakledilen teknolojiler ile içsel biçimde kolonileştirilmesi

 

Immanuel Wallerstein

Wallerstein'ın dünya sistemleri analizini geliştirmesi Walter W. Rostow'un çalışmalarında örneklenen modernleşme teorisine karşı verilen daha geniş bir tepkinin bir parçası olarak gerçekleşmiştir.

…sürekli bir kapitalist birikimin olabilmesi için kapitalistlerin sürekli olarak kar elde etmesi gerekmektedir

Tamamen serbest ve tamamen rekabetçi bir piyasa karı azaltır veya tamamen ortadan kaldırabilir, dolayısıyla kapitalizmin sonunu getirir. Bu yüzden kapitalistler her zaman devletin özellikle yatırımcılara kısmi özgürlük sağlarken işçilere çok daha az özgürlük sağlayacak biçimde piyasalara müdahale etmesini tercih etmişler, tekellerin çeşitli önlemler ile korunmasını istemişlerdir. Dolayısıyla devletler küresel kapitalizm içerisinde çok önemli ve kaçınılmaz bir rol oynamaktadırlar.

Jim Glassman

 

Michael J. Watts

 

Benno Werlen

 

Raymond Williams

 

Alan Wilson

 

Iris Marion Young

 

Key Thinkers on Space and Place

Türkçeleştiren: Emek Şevket Ataman

Mekân ve Yer Üzerine Büyük Düşünürler, Editörler: Rob Kitchin, Philip Hubbard – 2. Basım, 2021, Litera Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder