25 Mayıs 2014 Pazar

James Surowiecki – Kitlelerin Bilgeliği

James Surowiecki – Kitlelerin Bilgeliği


1906 sonbaharında
Francis Galton, Plymouth kasabasındaki evinden bir taşra panayırına girmek üzere yola çıktı.

Sergi alanında dolaşırken Galton bir ağırlık tahmin etme yarışmasına rastladı. Besili bir öküz teşhire çıkarılmıştı.
Kalabalıktan bazıları öküzün ağırlığı üzerinde bahis oynamak için sıraya giriyordu.
Sekiz yüz kişi şansını denemişti.
Atlar üzerine hiçbir bilgisi olmadığı halde gazetelerin, arkadaşlarının ve kendi hayal güçlerinin rehberliğinde yarışlar üzerine bahse giren şu memurlar ve diğerleri gibi…
Ortalama bir seçmen, hakkında oy verdiği çoğu politik kanunun niteliği üzerine ne kadar akıl yürütebiliyorsa; ortalama bir katılımcı da öküzün net ağırlığını doğru tahmin etmekte herhalde o kadar yeterli olabilirdi.
Yarışma bittiğinde (…) Galton organizatörlerden bahis kuponlarını ödünç aldı ve onların üzerinde bir dizi istatistiksel deney yaptı.
Okunamayacak kadar kötü olan 13 tanesini çıkardıktan sonra kalan 787 tane tahmini en yüksekten en düşüğe doğru sıraladı.
Tahminlerinin aritmetik ortalamasını aldı.
Galton grubun tahmin ortalamasının hedefin çok uzağında kalacağını düşünmüştü.
Galton yanılmıştı. Kitle, kesilip temizlenmiş öküzün ağırlığını 1197 pound olarak tahmin etmişti. Öküzün net ağırlığı da 1198 pound gelmişti.
Sonuç demokratik bir yargının güvenilirliğini beklenileceğinden daha fazla gösteriyor.
…doğru şartlar altında gruplar olağanüstü zekidir ve çoğu kez içlerindeki en akıllı insandan bile akıllı çıkarlar. (s. 9-11)

(Charles Mackay) “kitleler asla bilgelik sahibi olmamıştı”

(Henry David Threau) “Kitle hiçbir zaman en üst üyesinin standardına ulaşmaz; aksine kendini en kötüsünün seviyesine indirir.”

(Nietzsche) “Çılgınlık birey için istisna, gruplar içinse kuraldır.”

(Thomas Carlyle) “Cahil bireylerin kolektif bilgeliğine inanmıyorum.” (s. 13)

(Le Bon) Bir kitle, üyelerinin salt toplamının daha fazlasıdır. Bir çeşit bağımsız organizmadır.
Le Bon’a göre bir kitle cesur veya korkak ya da zalim olabilirdi; ama asla akıllı olamazdı. (s. 14)

…bağımsız insanlardan oluşan büyük bir gruba bir olasılık hakkında tahmin ya da kestirimde bulunmalarını söyler ve sonra da bu kestirimlerin ortalamasını alırsanız, her birinin yanıtı bulurken yaptığı hatalar birbirini telafi eder. Diyebilirsiniz ki herkesin tahmininin iki bileşeni vardır: Enformasyon ve hata. Hatayı çıkarırsanız elinizde enformasyon kalır. (s. 29-30)

(Kitlelerin bilgeliği) …işe yaramalarının nedeni,
…bir gurubun akıllı olması için asıl anahtarın belirli bir yöntemde mükemmelleşmek olmadığı, daha ziyade gerekli koşulları –çeşitlilik, bağımsızlık ve ademi merkeziyetçilik- sağlamak olduğu ortaya çıkmaktadır. (s. 41)

…farklılıklar sadece gruba yeni bakış açıları katmakla değil, bireylerin gerçek düşüncelerini açıklamasını kolaylaştırarak da yararlı olur. (s. 57)

Bir karınca kitlesi çember halinde hareket ediyor.
Oluşturdukları dairenin çapı 365 metre.
Karıncalar iki gün boyunca çoğu ölüp kalana kadar bu daire çevresinde yürüyüp duruyorlar.
Bir karıncanın her hareketi diğer karıncalarınkine bağlı olduğundan, ölüme yürüyüşünü durduracak bağımsız bir davranışta bulunamaz. (s. 59)

…burada ortaya koymak istediğim, bir grubun üyeleri birbirlerine ne kadar nüfuz ederler, birbirleriyle ne kadar çok kişisel temasta bulunurlarsa, gruptan bilgece kararlar çıkmasının o kadar daha az olası olacağıdır. (s. 60)

…çoğunluk, en güvenli yer olduğu için sürüye katılmaktadır.
Enformasyon tek bir kişinin elinde değildir; birçok insana dağılmış haldedir. (s. 68)

Bir enformasyon çavlanın yol açtığı temel sorun, belli bir noktadan sonra insanların kendi bilgilerine –kendi ellerindeki özel enformasyona- dikkat etmekten vazgeçerek, başkalarının hareket tarzına bakıp onları taklit etmesinin rasyonel bir davranış olarak telakki edilmeye başlamasıdır.
…her birey kendi bilgisine güvenmekten vazgeçtiğinde, çavlan gibi gürleşerek akan enformasyon bilgilendirici olmaktan çıkar. Herkes insanların bildiklerine güvenerek kararlar verdiğini sanırken, aslında kendilerinden önce gelenlerin bildiklerini sandıkları şeylere dayanarak karar alır. (s. 72)

Çavlanların temel sorunu, insanların kararlarını hep birlikte ve aynı anda değil, birbirlerinin ardından vermesidir.
…karar alma yeteneğini yükseltmek istiyorsanız, yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri mümkün mertebe kararların birbirinin peşi sıra değil, eşzamanlı verilmesini sağlamaktır. (s. 80)

Her iki taraf da çabasının adilane bir şekilde ödüllendirileceğine emin olmadığından, oyuncular kendi çıkarlarını korumaya gereğinden fazla çaba harcarlar.
Manipülasyon kendi kendini besleyen bir süreçtir.
…güven yokluğunda, sadece kısa vadeli öz-çıkarlar için uğraşmak tek akıllıca strateji olur. (s. 125)

Ültimatom oyunu
İnsanlar ortaklarının ganimetin aslan payını kapmasına izin vermektense, hiçbir şey kazanmamayı tercih etmektedir. (s. 127)

Çoğu insan, başka herkesin katıldığına inanırsa katkıda bulunur. (s. 152)

Kutuplaşma neden olur?
İnsanlar, gruptaki göreli konumlarını korumak amacıyla kendilerini diğerleriyle kıyaslar.
…grubun ortasında bir yerde başladıysanız ve grubun sağa kaydığına inanıyorsanız, kendi konumunuzu da sağa kaydırma eğilimli olursunuz; böylece diğerlerine kıyasla aynı konumda kalırsınız.
Gerçek olduğu varsayılan şey, sonunda gerçek olur. (s. 196)

Türkçeleştiren: Osman Deniztekin
Varlık Yayınları

2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder