Mehmet Serhat Yılmaz - Türkiye'deki Şapka ve Kıyafet İnkılâbının Mısır Kamuoyunda Yansımaları (1925-1933)
Mısır’daki muhafazakâr basın şapka inkılâbına daha temkinli ve eleştirel yaklaşırken, liberal basın bu durumu çağdaşlaşmanın bir gereği olarak görmektedir.
Giyim-kuşam alanında yapılan inkılâplarla ilgili olarak olumlu bir hava yaratmak, önceden halka tanıtıp mâl etmek düşüncesi ile gerçekleştirilen Atatürk’ün Kastamonu seyahati olumlu sonuçlar vermiştir.
…büyük şehirlerdeki memurlardan başlayarak okur-yazar grupları arasında şapka yaygınlaşmıştır.
1920 tarihinde Meclisin ilk döneminde iki milletvekili tarafından fesin kaldırılıp yerine kalpak giyilmesi hakkında bir önerge verilmiş fakat reddedilmişti.
Mısır’ın bağımsızlığını savunan El-Ahbar gazetesi Millî Mücadele döneminde Anadolu hareketine destek verirken hilâfetin kaldırılmasından itibaren yayın politikasında değişiklik yaptığı görülmektedir,
Liberal basını temsil eden El-Siyasa gazetesinde, şapka ve kıyafet hakkındaki gelişmelerden bahisle muhafazakârlık/gelenekçilik ve yenilikçilik arasında şapka ve kıyafet konusu tartışmaya açılmış: şark ayağa kalkıyor ve yürüyor, yürüdüğü görünüyor. Allah, zayıflıktan sonra milletlerin yücelmesini takdir ediyor…
Bunu idrak edemeyenler Türkiye dinden çıktı diyecekler...
El-Ahbar tarafından yayınlanan başka bir makalede bu konuya temkinli yaklaşılarak kıyafet ve terakki arasındaki ilişki sorgulanmaktadır.
El-Mukattam gazetesi de aynı yaklaşımı sergilemektedir. Bu gazetedeki görüşe göre, Türkiye'deki yöneticilerin çıkardıkları kanunların bir kısmının zaman içinde ilga edileceği veya uygulanan reform programında bir aksaklığın meydana geleceği beklentisi içerisinde oldukları anlaşılmaktadır.
Mısır'da 1926 yılı başından itibaren şapka ve fes konusu Mısır kamuoyunun bir meselesi haline gelmiş…
Doğu Birliği adlı dergide İran Şâhının Türkleri takip ve taklit ederek şapka giymesi ayrıca eleştirilmektedir. Burada temelde sorgulanan husus, medeniyet ve ilerleme konusu olup, bu duruma giyim şeklinin önemli bir katkısının olmadığı ve olamayacağı belirtilmektedir.
Mısır’daki bir Türk gazetecisi olan Avni Bey’in Mısırlıların şapka konusunda Türkiye’ye olan tutumunu eleştiren bir yazısı yayınlanmıştır. El-Mukattam da yayınlanan bu makalede Avni Bey özetle, şapka veya fesin başka, dinin ise başka olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Türklerin şapka giymelerine rağmen dinlerine bağlı oldukları da vurgulamaktadır.
Tanta İslam Enstitüsü hocaları tarafından El-Ahram gazetesinin 28 Mart 1926 tarihli sayısında Bütün Müslümanlara başlığıyla fötr şapka (Bernita) giymenin İslâm'ın dört büyük mezhebine göre haram olduğu üzerine bir beyanname yayınlanmıştır.
Hilâl adlı dergi bir kısım Mısırlıların şapka giyme hususunda Türkleri örnek almaları desteklenmektedir.
Bu konu halikındaki tartışmaların uzaması üzerine Mısır’da Cemiyet-i Rabıta-i Şarkiye (Doğu Birlik Cemiyeti) tarafından bir toplantı düzenlenmiş, toplantıda Mısır aydınları bir araya gelmişler. Cemiyet meseleyi doğunun batıyı bir taklidi olarak görmüş ve fesin gerçek bir serpuş/başlık olmadığına karar vermiştir.
Mısır basınında 1926 yılından sonra diğer alanlarda yapılan inkılâp hareketlerinin de gündem oluşturması sebebiyle şapka ve kıyafet konusundaki tartışmaların azaldığı ve bu sürecin 1932 yılına kadar devam ettiği…
1932 yılında Türkiye Cumhuriyetinin dokuzuncu yıldönümü kutlamalarına davet edilen Mısır temsilcisinin, ülkesinin milli kıyafeti olan fesle davete katılması, Türkiye ve Mısır arasındaki fes krizine sebep oldu.
Türkiye’deki bir yenilik veya Türkiye’nin bir problemi olarak algılanan konu daha sonra Mısır’ın iç siyasî konusu haline gelmiştir.
…
Hacettepe Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 2, (91-103), 2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder