Zübeyir Bütüner - Rudolf Nadolny’nin Türkiye Büyükelçiliği
Birinci Dünya Savaşı bitiminden sonra yaklaşık olarak on yıl
Türkiye'ye büyükelçi olarak görev yaptı Rudolf Nadolny,
Çalışmanın amacı, Rudolf Nadolny'in Türkiye'de görevli
bulunduğu yıllarda yürütmüş olduğu faaliyetlerdir.
Türk-Alman ilişkileri, Birinci Dünya Savaşı sonunda kurulan
Weimar Cumhuriyet’i ve Türkiye Cumhuriyeti ile başlayacaktır.
Mondros Mütarekesi'nin 23. Maddesi, Türkiye'den, Almanya ile
bütün ilişkilerini koparmasını istemişti.
Alman İmparatorluğu ile, “11 Kasım 1918’de sabah saat 5’te
Rethondes Ateşkes Antlaşması imzalandı.
9 Kasım’da sosyal demokrat Friedrich Ebert Şansölye olmuş,
Berlin’de Cumhuriyet ilan edilmiş, Kayser II. Wilhelm tahttan indirilmiş ve
neticede Kayser Hollanda’ya kaçmıştı.
Kurucu Meclis, 31 Temmuz 1919'da Weimar Anayasası'nı kabul
etti.
Dışişleri Bakanı (1923, 1924-29) Gustav Stresemann, önemli
bir başarısı, Almanya, Fransa ve Belçika sınırlarını kesinleştiren Locarno
Antlaşması,
Şubat 1924'de ise; Ankara henüz uluslararası platformda
başkent olarak kabul edilmemişken, iki ülke arasındaki resmi görüşmelere
Ankara'da başlandı. Türk-Alman Dostluk Antlaşması bu görüşmelerin sonucunda 3
Mart 1924 tarihinde Ankara'da imzalanmış, böylece 1918'de kesilen siyasal
diyalog yeniden başlamıştır.
Türkiye'nin Avrupalılaşması
O, Lozan Konferansı barış antlaşmasının yürürlüğe girmesiyle
başladı.
Halifelik devleti sona erdi. Böylece bilinen Panislâmizm
düşüncesi de kayboldu.
1926 yılından itibaren, Büyükelçi Rudolf Nadolny'nin de
teşvikiyle, İstanbul'da yarı resmi bir Almanca "die Türkische Post”
gazetesi yayımlanmaya başladı.
28 Mayıs 1929 tarihinde imza edilen Karşılıklı Konsolosluk
Antlaşması, yeni diplomatik ilişkileri sağlam temeller üzerine oturtmuştur
Türk Ticaret Odası, 1928 yılında Berlin'de açılmıştır.
6 Ağustos 1925 tarihli raporunda ve Büyükelçi Rudolf
Nadolny’nin Şapka inkılabına bakışı:
Türk devrim hareketi, bilindiği gibi, diğer hedeflerini yanı
sıra, eski ve tamamıyla İslam dinine dayalı Türk kültür ve devlet anlayışını
yıkmayı da kendisine görev edinmiştir. Devrim hareketi, bunu, göze batan
İslam-Doğu adetlerini ortadan kaldırmak suretiyle görünüşte de vurgulamak ve
Türkiye'nin bu açıdan da Avrupalı olduğunu anlatmak çabasındadır.
Nadonly Türk Harf İnkılâbı için 11 rapor yazmış.
…
International Journal of Social Sciences and Education
Research, Cilt: 2, Sayı: 1, (s. 262-273), 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder