Yakup Kahraman - Son Dönem Osmanlı Düşüncesinde Felsefi Yapı Pozitivist Paradigmanın İnşası
Son dönem Osmanlı düşüncesi / Avrupa’daki felsefi akımların
etkisi altında / bu düşünce geleneği Modern Türk düşüncesinin kökenlerini
oluşturur.
…pozitivist bilinç, son dönem Osmanlı düşüncesinin Modern
Türkiye’ye bıraktığı en etkin düşünce mirasıdır.
…akla ve bilimin verilerine sarılmışlardır.
…son dönem Osmanlı düşüncesi bu iki yaklaşımın, dolayısıyla
pozitivist paradigmanın oluşum dönemidir.
Pozitivist anlayış, geleneğin getirmiş olduğu her türlü
değere kuşku ile bakar
Osmanlı düşüncesini etkileyen Fransız aydınlanması,
kışkırtıcı, inkârcı ve kendisine büyük güveni olduğu için dogmatik ve
bağnazdır.
Bu dönemde Fransız aydınlanmasıyla ilgili çeviriler
yapılmış, fakat bu çevirilerin içeriğini çeviri yapan kişiler tam olarak
anlamamışlardır.
Tanzimat döneminde bu düşünürlerin eserlerini çevirenler ise
bürokrat kimlikli kişilerdir ve yaptıkları çalışmalarda pratik kaygılar ön
plandadır.
Bundan dolayı İslam’la, pozitivizmi, materyalizmi hatta
evrimciliği birbirini tamamlayan unsur olarak görmüşler ve aydınlanmanın
etkisiyle İslam dininin bir akıl dini olduğu bilincini geliştirmeye
çalışmışlardır.
Şinasi,
Ona göre artık yeni bir medeniyete girilmiştir ve bu
medeniyetin kökeni Avrupa’nın mucizesi olan akıl ve kanundur.
Münif paşa
Yayınladığı mecmua-i fünun dergisinde ise aydınlanma ile
ilgili fikirlere yer vermeye çalışmış
Meşrutiyet döneminde
Tanzimat’taki gibi aydınlanmaya ait fikirlerin yaygın
olmasının yanı sıra bilimci anlayışında yerleşmeye başladığı gözlenebilir.
Beşir fuad meşrutiyet döneminin etkili düşünürüdür
…yönteminin pozitivizme, varlık anlayışında materyalizme
yakın olduğunu söyleyebiliriz.
Ahmet rıza Comte’un etkisini taşıyan hatta onun
öğrencilerinden birisidir.
Türkiye’deki ilk felsefe dergisini çıkaran kişi / Baha
Tevfik
O, felsefenin ancak metafizikten arındırılmış şekilde mümkün
olabileceğine inanır.
…pozitivizme yakın olduğu kadar varlık anlayışı bakımından
da materyalisttir.
Filibeli Ahmet Hilmi,
…spritüalist görüşleri benimsemiş bu görüşlerin savunmasını
da dönemin paradigmasına uygun olarak bilimci bir metodoloji ile yapmış ve yer
yer Dekartçı varlık anlayışına ve Kantçı bilgi anlayışına da yer vermiştir.
Son dönem Osmanlı düşüncesinde fikir zenginliğinin daha
fazla olduğu, fakat cumhuriyetle birlikte fikirlerin tekdüze hale geldiği
görünmektedir.
Rıza Tevfik pozitivist olmamakla beraber çalışmalarındaki
yöntem ve içeriksel yaklaşım pozitivizme oldukça yakındır
Ziya Gökalp
Görüşlerinde pozitivizmin etkisi hâkimdir.
Gökalp Fransız sosyoloji okulunun Türkiye’deki devamı gibi
çalışmış ve Durkheim’in sosyoloji ile ilgili prensiplerini Türk sosyal
kurumlarına tatbik etmeye çalışmıştır.
…sosyolojide determinist bir tavır sergilemektedir.
Osmanlı modernleşmesi, yüzü batıya dönük ama kendi köklerine
de bağlı kalmayı deneyen entelektüel teşebbüsü ifade etmektedir.
…
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 4, Sayı: 18,
2011, (s. 345-351)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder