31 Aralık 2014 Çarşamba

Sencer Divitçioğlu - Oğuz'dan Selçuklu'ya


Sencer Divitçioğlu - Oğuz'dan Selçuklu'ya
Boy, Konat ve Devlet


Bu kitapta (…) Oğuz toplumunun kimliği ile Oğuz boylarından Selçuklu Devleti’ne nasıl sıçrandığı araştırıldı.

I
Oğuzlar
Çin kaynakları Tokuz Oğuz’dan ilk kez onların Çinlilerle birlik olup Hie-Li (İliğ) Kağanın sonunu hazırladıkları 630 olayları vesilesiyle bahseder.

Dokuz boy da Türk kökenliydi.
Oğuz etimolojisi hakkında;
Golden (1972), akrabalığı imleyen oğ- köküne kapılarak oğuş, oğlan, oğul gibi sözcüklere itibar ediyor. Divitçioğlu’da Golden’in düşüncelerine katılıyor. (s. 13)

İbn Fazlan, Oğuz’la Türk’ü kesinlikle bir tutar. (s. 17)

Oğuzlar bir Tegri’ye taparlar. Ölüm-ötesi hayata inanırlar ve bundan dolayı da ölüyü giysileri, silahları, atı, yiyeceği ve içeceğiyle birlikte mezara koyarlar.
Aralarında armağan ıdışmak (verip-almak) yüceltilir. (s. 18)

İbn Fazlan’a göre Allah’a inandıkları için değil, sırf ülkelerinden geçen Müslümanlara yaranmak için lâ ilâhe ill-Allah derler.
…zina ölümle cezalandırılır. Suçlunun iki bacağı birbirine doğru eğilmiş iki ağaca bağlandıktan sonra ağaçları salıverirler; suçlunun bacakları kasıktan birbirinden ayrılır.
…eşcinsellik büyük suçtur. (s. 19)

Evlilik, dışevlilik üzerine kurulmuş…
Oğuzlar’ın silahları mükemmeldir. (s. 20)

Oğuz Türklerini’nin hükümdarına yabgu derler. (s. 21)

…belgelerden anlaşılan, Oğuzlar’ın siyasal hayatında başkanlığın bir boyun ya da oğuşun tekelinde olmadığıdır. (s. 22)

Oğuz federasyonunun yönetim tarzı için (…) Oğuz Yabgu Devleti yaftalarını kullanabiliriz.  Adını koymak gerekiyorsa bu düpedüz çokboylu başkanlık sistemidir. (s. 25)

Oğuz federasyonu başkanlarına Baz Yabgu denilirdi.

Kayın da, kadın da aynı –ka kökünden gelir (…) bir şeyi içine alanı gösterir. (s. 35)

Oğuz toplumu (…) kurmuş oldukları simgesel sisteme benzer bir başka sistemi (…) yırtıcı kuşlar alemine göre de kurmuşlardır.
Reşideddin (…) arkeolojik çalışmalara ve paleolengüistik araştırmalara dayanarak, Aral-Balkaş ve Ural-Yenisey bölgelerindeki halkların kendileriyle ilahi arasındaki bağın hayvanlar ve kuşlar aracılığıyla kurulduğuna ve ruhlarının, doğrudan doğruya hayvan ve bitki dünyasıyla ilişkili olduğuna inandıklarını saptamıştır. (s. 38)

Bana göre ongun terimi (…) totem kavramıyla aynıdır. Ongun, bir insan öbeğiyle belli bir bitki ya da hayvan arasında hissedilen fiziksel ve psikolojik yakınlık ilişkisidir. (s. 40)

…bu kuşları nasıl yorumlayabiliriz?
Eşlik < eşliğ
Anlamı, sahip olunan aile ruhu, (s. 42)

Oğuz’un Işık’tan doğan üç oğlu ava gittiğinde bir altın yay, Ağaç’tan olan üç oğlu ise üç gümüş ok bulmuştur. Türkler’de altın, hükümdarlık simgesidir. (s. 49-50)

II
Selçuklular
Türkmen adı ilk kez VIII. yüzyılda yazılmış Sogut mektubunda geçer. (s. 60)

Bu adın anlamı Biruni’ye göre,
“Araplar’la Türkler arasında tercümanlık yaptıklarından, tercüman kelimesiyle uyak olsun diye Müslüman Oğuzlara Türkmen denilmiştir.”
DTL’de ise, Türkmen adı Türk-manand yani, Türk benzeri sözünden türetilmiştir.
Doğrusu, Türkmen, Türk adına “pek, yoğun” gibi arttırıcı anlamları yükleyerek –men, man son ekiyle kurulan (…) bir addır. (s. 61)

Biruni için Oğuzlar Türkmen’dir. “Oğuz, Müslüman olunca Türkmen olur.”

Dukak (Selçuk Bey’in babası)
Hazar Kağanlığının ya da Hazar Beyinin yanında bulunan biri,
Museviliği seçmiş olduğu düşünülebilir. (s. 62)

Ölümü 924 dolaylarında olmalıdır.
Oğlu Selçuk
Doğrusu ya Salçuk olmalı ya da Selçük.
Sel-çük (küçük sel) olarak açıklamak imkânsız.
Çünkü X. yüzyıl Oğuzları Arapça sayl kelimesini bilemez. Fakat, Kaşgari üstüne basa basa adı Selçük olarak yazmışsa bunda bir iş var demektir.
Rasonyi (1939) Kırgız lehçesinde bulunan Sel’in “buz” ya da “buzul” anlamını verdiğini anımsatarak, Selçuk adının Selçük yani buzcuk, buzulcuk olabileceğini ileri sürer. (s. 63-64)

İbn Hassul (1058) Selçuklu Devleti’nin (…) divan reisliğinde bulunmuş bir kişidir. Risalesini Tuğrul Bey’e ithaf etmiş olduğu rivayet edilir. Risalede Selçuk adı s.r.j.q olarak yazılmıştır.
Acaba, Selçuk’un adı gerçekten s.r.j.q Sarçuk mu idi?

Sarkel (…) Hazar devletinin orda kentidir.
Sar-kel, Şar/Şere Çuvaşçada ak, beyaz demektir. (s. 64)

Sarçuk (Sar-çuk) adının da Hazarca Akçuk / Akcık demek olduğu anlaşılır.
…komutan Dukak oğlunun adını Hazarca Sarçuk (Akçuk) koymuş olabilir,

Babası Dukak öldüğünde Selçuk 17 yaşında olmalıdır. (s. 65)

Kılıç Arslan, namı diğer Şah Melik’dir. Kötülükleri ve kindarlıklarıyla tanınır.
Selçuk Subaşı (…) Yazgır boyundan Kardıcı atabeyle birlikte yabguluğu yönetmekteydiler.
Oğuz, çokboylu başkanlık sistemi bir hanedana bağlı olmadığına göre kimsenin Oğuz Yabgularının seçimini verasete yani veliaht tercihine göre belirleme hakkının olmaması gerekir. Oysa, Yazgır boyu döneminde bunun tam aksi olmuş, Yabgu Baranlu, oğlu Ali’yi Yabgu atadığı gibi, torunu Şah Melik’e de yabguluk yolunu açmıştır. Tıpkı, Samani ve Harzemşah ülkelerinde olduğu gibi.
Sanırım bu noktada Yazgır Yabgu Baran’la Kınık Subaşı Selçuk arasında ihtilaf başgöstermiş (…) Selçuk başkaldırır olmuş, fakat mücadelede yenik düşerek ili terk etmek zorunda kalmıştır. (s. 66-67)

Selçuk, Cend’e göçerken (985) (…) yanında sadece yüz atlı (…) vardı.
Bu (…) tamı tamına yüz aile eder. (s. 67)

Selçuk’un dört oğlu olmuştur.
Mikail (oğulları; Tuğrul ve Çağrı)
Musa (oğulları; Yusuf, Börü, Hasan)
Arslan İsrail (oğulları; Kutalmış, Resul Tegin)
Dördüncü oğlu Cend’e gelmeden ölmüştür, ismi Yunus veya Yusuf (oğulları; Ersığun, Ertaş, İbrahim) (s. 68)

Selçuk’un oğulları İsrail, Yusuf, Musa, Mikail ile torunları İbrahim’in adları Musevi kökenlidir. Eğer, Hazar Musevi bağlantısı göz önüne alınırsa bu durum şaşırtıcı olmaz. Hele, İsrail adının seçilmiş olması bu görüşü kuvvetlendirir. (s. 70)

Selçuk Cend’e göçerken şöyle dediği söylenir:
“Biz yaşamak istediğimiz bu ülke halkının dinini kabul etmeliyiz. Eğer, onların törelerine uymazsak kimse bize yüz vermez, biz de tek başımıza kalmaya mahkûm oluruz,” (Bar Habreaus) (s. 72)

Müslüman olan Selçuk ve ailesinin ilk işi Cend Müslümanlarını Oğuz yabgusunun haracından kurtarmak olmuştur.
Müslüman olan Tuğrul, Muhammed ve Çağrı da Davut adını almıştır.

Selçuk 1007 (veya 1010) yılında Cend’de öldü. (s. 73)

…tüm Oğuz Türkmeni, Selçuklu Musa Yabgu, Çağrı ve Tuğrul beyler ile İbrahim Yınal’ın başkanlığında Nesa’da birleşiverdiler.
Sultan’a mektup gönderdiler (Gazneli Sultanı Mesut).
Mesuttan Nesa ile Ferave arasındaki bölgenin kendilerine yurtluk olarak verilmesini istiyorlar. (s. 88)

Gazne ordusu Nesa’ya Selçuklu üzerine yürüdü. (s. 89)

Savaş, kesinlikle Selçuklu’nun utkusuyla sonuçlandı.

Çağrı Bey askerlik, Tuğrul Bey siyaset işlerine ağırlık verdi.


Selçuklu’nun siyasal utkusu ülkeyi bir kâbusa dönüştürdü. Çağru Bey sırayla Curcan, Nişapur, Saraks, Talikan, Faryab, Suburkan kentlerini yağma ederken, hacibi Altı, Belh yöresini haşat etti.
Sultan Mesut Selçuklu üzerine yürüdü (…) Selçuklu saklanıp durdu, Gazneli onu aradı.
…ramazan ayında (…) kılıç kuşanmayan Mesut’a rağmen, Türkmen, camide namaz kılan Gazneli askeri üzerine ok yağdırdı. (s. 92)

III
Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu
1040, Dandanakan Savaşı dönüm noktasıdır.

Yapı Kredi Yayınları

Mart 2000

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder