21 Mart 2021 Pazar

Arthur Schopenhauer - Felsefe Tarihinden Kesitler

Arthur Schopenhauer - Felsefe Tarihinden Kesitler

 

Sunuş (Ahmet Aydoğan)

Felsefe tarihi uzmanlık alanı olarak kabul gördükten sonra düşünmeyle/düşünceyle bağı koptu. Tasniften öteye gitmiyor felsefe tarihi.

 

…müphemiyet bir üslup kusuru olmaktan çok daha derinde yatan esaslı bir nakisanın, ele alınan meseleye vukufiyet noksanlığının sonucudur.

 

…sözü meramın tasrih ve tavzihine faydası dokunmayan her türlü kalabalıktan arındırmak ve söyleyeceğini olabildiğince sade söylemek Schopenhauer'in söyleyişteki en büyük hedefiydi.

 

Bilgiye ulaşma imkanlarının artmış olduğunu düşünüyoruz fakat öğrenmek hiç olmadığı kadar zor. Buna sebep olarak bilgiyi kimden öğrenmek gerektiğinin belirsizleşmesi öne sürülüyor. Tam bu noktada eskilerin talip olanı seçme keyfiyetine atıf yapılıyor.

 

Bir şeyin hayret uyandırıcı olmaktan çıkması hayreti mucip olmaktan çıkmış olmasıyla mı yoksa hayret edeceklerin hayret kabiliyetlerini kaybetmesiyle mi ilgilidir?

 

Sokrates'in yönteminin üstünlüğü, ispatlamayı düşündüğümüz önermeleri temelleri yahut illetleri bakımından düzenlememize dayanır.

 

…bilgeyi tanımak için bilge olmak gerekir

 

Ne kıymeti var?

Muazzam bir altüst oluşun yaşandığı, taşın taş üzerinde kalmadığı bir dünya bu.

Ortalık toz duman.

 

…gafletin sökün ettiği yer kalp ise vurduğu dildir.

 

Bizi hakkın er geç galebe çalacağı hususunda önce mütereddit sonra böylesine sabırsız yapan her şeyimize sirayet eden yalan sayesinde kazanmış olduğumuz basiretsizliktir. Ve bugün bu sabırsızlık düpedüz itikatsızlığa dönüşmüştür.

 

Felsefe nedir?

İrade salt kendi başına düşünüldüğünde bilgiden yoksundur,

…irade, istemesinin ve istediği şeyin bilgisine ulaşır; bu tam var olduğu haliyle dünyadan, hayattan başka bir şey değildir.

…nerede irade varsa orada hayat, orada dünya vardır.

 

Felsefe Tarihinden Kesitler

Felsefe Tarihi Üzerine

Herakleitos'un şeylerin sürekli akışı / Platon'un İdealar öğretisini doğurmuş oldu.

Aristoteles

 

Stoacılar

 

Stoacıların günümüze ulaşmış, hepsi de dağınık ve düzensiz biçimde telif edilmiş olan yazılarında bizden sürekli olarak beklenen sarsılmaz sükünet (ataraksia) yahut itidalin nihai temelini arayacak olursak dünyanın gidişinin irademizden tamamen bağımsız, dolayısıyla başımıza gelen kötülüğün kaçınılmaz olduğu bilgisinden başka bir şey bulamayız.

 

Yeni-Platoncuları okumak çok sabır gerektirir çünkü hemen hepsi biçim ve üsluptan yoksundur.

 

Plotinos hakkında bir hüküm vermek ziyadesiyle güçtür; Enneadlar'ın her biri birbirinden fevkalade farktı değer ve muhtevaya sahiptir; dördüncüsü herhalde en harikuladesidir.

Mamafih onda da takdim ve üslup büyük ölçüde berbattır. Düşüncelerindeki tertipsizlik önceden düşünülmemişliğin, akla geldikleri gibi gelişigüzel yazılmışlığın bir sonucudur.

 

Gnostikler

Kabalacılara göre Tekvin kitabının girişinde anlatılan Adem'in günahından önce bugünkü maddi dünya yoktu.

 

Scotus Erigena

 

Skolastik felsefe

 

Francis Bacon

Aristoteles külli doğrulardan cüzilere ulaşmanın doğru yönteminin bütünlüklü bir izahatını ve dolayısıyla aşağılara inmenin yolunu ilk defa ortaya koymuştu. Bu kıyasa dayalı akıl yürütme, Organum Aristotelis idi. Buna mukabil Bacan yukarıya çıkan yolu gösterdi ve cüzi doğrulardan küllilere ulaşmanın usûlünü açıkladı. Bu dedüksiyondan farklı olarak tüme varımdı ve onun izahı ve tefsiri Novum oryanumdur.

 

Yakın Çağ Felsefesi

Descartes önündeki Aristoteles'in metafizik örneğini izleyerek cevher kavramından hareket etti.

Spinoza da üstadının ayak izlerini takip ederek sanki verili bir şeymiş gibi cevher kavramından yola çıktı. Ancak o biri düşünen diğeri yer kaplayan bu iki cevher türünün bir ve aynı olduğunu açıkladı...

 

Kant

Kant felsefesinin ana eğilimi, / gerçek ve ideal olanın tam farklılığını ispatlamaktır.

 

(Hegel) benim ortaya koyduğum şeylerden hiçbirini ciddiye alıp değerlendirmeye tenezzül etmedi hatta bunları göz atmaya bile değer bulmadı.

 

(Yahudilik) İşin en hazin tarafı da bu dinin Avrupa'nın hakim dininin temelini oluşturmasıdır; çünkü bu hiçbir metafizik eğilimi olmayan bir dindir.

 

Kendi Felsefeme Dair Bazı Müşahedeler

Benimki kadar sade ve bu kadar az unsurdan müteşekkil bir felsefi sistem nadiren bulunur

Hayatı felsefede ve dolayısıyla nazari olarak sefalet ve ıstırapla dolu, arzulanmaya değmez bir şey olarak gösterdi­ğim için çoğu zaman eleştiriye uğradım.

 

Türkçeleştiren: Ahmet Aydoğan

Say Yayınları, 2014 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder