29 Mart 2013 Cuma

Hanok’un Gizemleri & Baruh’un Kıyameti


Hanok’un Gizemleri & Baruh’un Kıyameti


M.S. 1. yüzyılda yazıldığı düşünülen “Hanok’un Gizemleri”, 1200 yıl boyunca Rusya’da bir manastırda saklı kalmıştır.
Bu kitap, Hanok’un göğe alındıktan sonra orada gördükleri ve yaşadıkları konusunda detaylı bilgiler içermektedir.
İkinci bölüm; “Baruh’un Kıyameti”, İ.Ö. 7. yüzyılın sonları ile 6. yüzyılın başlarında yaşamış olan Peygamber Yeremya’nın kâtibi Baruh’un dilinden aktarılmaktadır.
Metin, geçmişte yaşananlardan ve gelecekte yaşanacak olanlardan söz eder. (s. 8)

…uzun iki adam karşıma çıktı. (s. 11)
…uyandım ve bu adamların önümde dikildiğini açıkça gördüm.
…önlerinde saygıyla eğildim.
Adamlar bana şöyle dedi: “Neşelen Hanok, korkma,
…adamlar beni kanatlarının üzerine alarak bulutların üzerine koydular.
Bulutlar hareket etti.
Beni ilk semaya çıkardılar.
…muazzam bir deniz gösterdiler.
Sonra karşıma yaşlıları ve yıldızların düzenlerini yönetenleri çıkardılar, (s. 12)

Yıldızları yöneten iki yüz meleği gösterdiler.

(İkinci sema)
Bana karanlığı gösterdiler.
…yargı gününü bekleyen mahkûmları,

(Üçüncü sema)
Beni, …bir bahçenin ortasına bıraktılar. (s. 13)

Bahçenin ortasında Tanrı’nın cennete geldiğinde üzerinde dinlendiği hayat ağacı vardı.
(Ağaç) Yaratılmış her şeyden daha güzeldi.
…kızıl renkteydi ve ateş gibi saydamdı.
Bahçedeki kökünden; bal, süt, yağ ve şarap akan dört kaynak çıkıp dört ayrı yönde sakince akıyordu.
Sürekli yağ damıtan zeytin ağacı vardı.
Hanok, burası… Tanrı’nın huzurunda günahsız ilerleyen ve sadece ona hizmet eden dürüstler için sonsuz bir miras olarak hazırlanmıştır.
Ardından beni Kuzeydeki bölgeye götürüp çok korkunç bir yer gösterdiler. (s. 14)
Hanok, burası Tanrı’ya saygı göstermeyen dünyada fena işlerle uğraşanlar için hazırlanmıştır.
Acınacak haldeki insanların ruhlarını çalan,
…elle yapılmış alçak şeylerin önünde eğilenler için bu yer, sonsuz bir miras olarak hazırlanmıştır.

(Dördüncü sema)
Bana Güneş ve Ay’ın ileri geri gidişlerini, tüm ışınlarını gösterdiler. (s. 15)

…beni alıp Doğu yakasına götürdüler ve Güneş’in belirli mevsimlerde içinden geçtiği kapıları gösterdiler. (s. 16)

Daha sonra, beni semanın Batısına götürdü.
Onlar bana Güneş’in dönüşünü hesaplamayı öğretti.
Ay’ın hesaplamasını; tüm gidişlerini ve devirlerini gösterdi. (s. 17)

(Beşinci sema)
…orada Grigori adı verilen hizmetkârları gördüm. İnsana benziyorlardı, devlerden de büyüktüler.
Bu adamlar neden bu kadar solgun?
Neden hiç konuşmuyorlar?
Bana şöyle cevap verdiler: “Gördüklerin başlarındaki Satanail’le birlikte Efendi’yi reddeden Grigoriler.
İçlerinden üç tanesi Tanrı’nın tahtını bırakıp Ermon diyarına gitti. Iermon Dağı’nda insanlarla iş ilişkilerine girdiler. Sonra dünya kızlarını görüp beğendiler ve onları kendilerine eş olarak aldılar.
Ardından uzun devler doğdu ve yeryüzüne günahkârlık hâkim oldu.
Bu yüzden Tanrı onları yüce adaletiyle yargıladı. Kardeşleri için ağıt yakıyorlar.

(Altıncı sema)
Orada yedi melek gurubu gördüm. (s. 19)

(Yedinci sema)
Orada muazzam bir ışık, yüce baş meleklerin ateşten ordularını, cisimsiz güçleri, lortları, prensleri, Kerubim ile Serafim’in tahtlarını ve onları izleyen birçok göz gördüm. 
Yüce tahtında oturan Efendi’yi gösterdiler bana.
Bütün bunları gördüğümde adamlar bana: “Hanok, buraya kadar sana eşlik etmekle görevlendirilmiştik” dedi ve yanımdan ayrıldı. (s. 20/21)

Cebrail bana: “Korkma Hanok, hadi kalk ayağa ve benimle gel. Ebediyen Tanrı’nın huzurunda bekle.” dedi.
Efendi, Vretil’e şöyle dedi: “Saklandıkları yerden kitapları getirin ve Hanok’a bir kaval verin.” (s. 21/22)

Vretil, 30 gün 30 gece hiç durmadan bana öğretti,
Bende bu bilgileri yazdım.
Sonunda 366 kitap yazdım.
Efendi benimle konuştu (s. 22)

Altıncı gün bilgeliğimle, yedi cevherden oluşan insanı yaratmasını söyledim, (s. 25)
…adını Âdem koydum. Ona irade verdim ve iki yol gösterdim: Işık ve karanlık.
Ben onun doğasını biliyordum ama o, kendi doğasını bilmiyordu. Bu yüzden günah işleme cehaleti onun kaderiydi ve günahları için ona ölümü verdim. Ardından onu uyuttum. Kaburga kemiğinden alıp ona eş yaptım. Eşi aracılığıyla ölüm geldi ve onun son sözünü aldım. (s. 26)

Sonra şeytan başka bir dünya yaratmayı düşündü çünkü yeryüzündeki her şey Âdem’e hizmet ediyordu ve şeytan onları yönetmek, onlara hükmetmek istedi.
Bunun üzerine Âdem’e karşı planlar yaptı; öyle bir hale büründü ki Havva’yı kandırdı. Ama Âdem’e dokunmadı. (s. 27)

Yanına seni bana getiren Samuil ve Raguil’i veriyorum. Onlarla birlikte yeryüzüne dön ve oğullarına sana söylediklerimi, en alttaki semadan benim tahtıma kadar neler gördüğünü anlat. (s. 28)

…sana otuz günlük bir süre veriyorum.
Otuz gün sonra, meleklerimi göndereceğim ve onlar benim talimatımla seni yeryüzünden, oğullarından alacaklar. (s. 29)

Tanrı insanı kendi suretinde yarattı,
Bir insanı kötüleyen, Efendi’yi kötülemiş olur. (s. 34)

Tanrı dedi ki: “Ben yemin etmem, bende adaletsizlik yoktur yalnızca hakikat vardır. Bir kişi de doğruluk yoksa evet, evet ya da hayır diye yemin edebilir. (s. 36)

Çalışmak için kendi ellerini kullananlar kutsanmıştır. Bir başkasının emeğinden faydalanmaya bakanlarsa lanetlenmiştir. (s. 37)

Hanok insanlarla konuşurken Efendi yeryüzüne karanlığı gönderdi,
Melekler aceleyle Hanok’u alıp Efendi’nin onu karşıladığı en yüksek semaya çıkardı. (s. 43)


---

Baruh’un Kıyameti

Neriah oğlu Baruh’a Tanrı’nın sözleri ulaştı ve ona şöyle dedi: “Bütün bu insanların bana yaptıklarını gördün mü?” (s. 47)

Tüm bunlardan sonra geriye ne kalacak?

Tanrı bana şöyle yanıt verdi: “Bu şehir bir süreliğine teslim edilecek ve böylece insanlar cezalandırılmış olacak.” (s. 48)

Ertesi sabah, Keldaniler şehri kuşatmış.
…bir melek gökten inmeye başladı.
Dünya, yüce Tanrı’nın sözlerine kulak ver. Sana Emanet ettiklerimi al ve onları son ana kadar koru ki; istendiğinde onları yerine koyabilesin. (s. 49)

Tüm bunlar olup bittikten sonra Keldani ordusu tapınağı ele geçirdi.

Yedi gün sonra Tanrı’nın sözleri bana ulaştı.
Yeremya’ya gidip Babil’de esir düşmüş insanlara yardım etmesini söyle.
…sen burada Siyon harabelerinde kal. Sana günler sona erdiğinde yaşanacakları göstereceğim. (s. 50)

…senin ebedi tesellilerin var.

Bozulmuş ne varsa temizlenecek, ölümlü her şey gidecek ve şeytanlarla dolu şimdiki zaman unutulacak. (s. 67)

Yeni dünya, onun kutsallığını bilenler için hiç bozulmayacak. (s. 68)

Üzerinde doğanların hiç yaşlanmadığı dünyayı reddettiler. Görkemli bir hayatı geri çevirdiler. (s. 73)

Âdem yaratıldığı zaman melekler özgürdü. Sonra onların bir kısmı düştü ve kadınlarla birleşti. Ve sonra bunun için cezalandırıldılar. (s. 77)

Düşmanlar şehri kuşattığında kardeşlerim, en yüce olan meleklerini gönderdi ve onlar güçlü surları yıktılar.
…düşman ele geçirmesin diye tapınaktaki bütün eşyaları sakladılar. (s. 88)

Türkçeleştiren: Damla Saydam Çizme
CBN Yayıncılık, Mart 2013

13 Mart 2013 Çarşamba

Thomas De Quincey – Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet


Thomas De Quincey – Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet

Cehennem Ateşi Kulübü

Erdemi Ortadan Kaldırma Derneği

Cinayet Konusunu İyi Bilenler Derneği

“…zevkin istedikleriyle suçun istedikleri aynı şey olmuş.” Lactantius

…bir cinayet işlenirken orada bulunmak bile bir insana suç ortaklığı yüklüyorsa; cinayeti sadece seyretmek bile bizi onu işleyenle aynı suça ortak ediyorsa, bundan zorunlu olarak şu sonuç çıkar: arenalarda işlenen bu cinayetlerde, öldürücü vuruşu yapan el, hiçbir şey yapmadan onu seyredenin elinden daha fazla kana bulanmış değildir. (s. 7)

Bir adam kendisine filozof diyorsa ve buna karşın hiç canına kastedilmemişse, kafasının bomboş olduğu konusunda içiniz rahat olabilir. (s. 18)

Des Cartes

Kant

Spinoza

Locke

…ben cinayet sanatında virtüözüm ama işin ayrıntılarında biraz tekniğimi geliştirmek arzusundayım ve senin boğazının o geniş yüzeyine tutuldum, onun müşterisi olmaya kararlıyım. (s. 34)

“Aklın en soylu işlevlerinden birinin, bu dünyadan çekip gitme zamanının gelip gelmediğini bilmek” olduğunu söylüyordu (Aurelius). Hiçbir tür bilgi böyle bir bilgiden daha ender olmadığına göre, insanlara böyle az bulunur bir bilgiyi karşılıksız olarak ve kendisi için hiç de küçük olmayan tehlikeleri göze alarak vermeye girişen kişi herhalde son derece insansever biri olmalıdır. (s. 37)

…cinayet işlemeye uygun insan türü,
Öldürülecek kişi (…) …bunun iyi bir insan olması gerektiği sanırım açıkça bellidir, (s. 39)

“Ben biley taşının yaptığını yapacağım, demiri keskinleştirme gücü olan, kendisinin ise kesme şansı olmayan.” Horatius

İnsan bir cinayetle karşılaşınca, gözlerini, kulaklarını ve anlama yetisini pantolon cebine koymak zorunda değildir. Düpedüz koma halinde değilse, sanırım, beğeni açısından bir cinayetin öbüründen daha iyi veya kötü olduğunu görmesi gerekir. (s. 45)

…öldürülmeye en elverişli insan bir dosttur. (s. 69)

Hayat boyu sürecek ciddi sonuçlar bazen ne denli önemsiz rastlantılara bağlı oluyor. (s. 72)

Şiddete yatkın insanlar, hem aşırı kendini beğenmiş olduklarından hem de gerekli alışkanlıkları edinemediklerinden, özellikle bu tür uğraşların istediği nitelikleri taşımazlar. (s. 85)

Türkçeleştiren: İsmet Birkan
Ayraç Yayınları, Ekim 1998, Ankara

11 Mart 2013 Pazartesi

Jerome A. Shaffer – Zihin Felsefesi


Jerome A. Shaffer – Zihin Felsefesi

Bilinç, insanı çevresindeki birçok şeyden ayıran şeydir. (s. 23)

Davranış, iç durumun dış tezahürüdür. (s. 42)

Zihni olaylar mekânda bir arada oluşun şartını yerine getirmemekte ve bu yüzden de bunların olaylarla özdeş olmaları mümkün olmamaktadır. (s. 80)

İrade, sadece “eylemin sebebi” olarak anlaşılabilir. (s. 131)


Türkçeleştiren: Turan Koç
İz Yayıncılık, 2. Baskı, 2005

Paul Tillich – Din Felsefesi


Paul Tillich – Din Felsefesi


Vahiy, Tanrı’nın etkinliğinden; ‘din’ insanın etkinliğinden söz eder. (s. 37)

Din felsefesi, dinin vahiy olma iddiasını göz önüne getirmezse objesini kaybeder ve gerçek dinden söz edilemez; bu iddiayı kaybettiği zaman teoloji olur.

Din felsefesi bu iki yolu da kullanamaz. (s. 38)

Din felsefesi dini fonksiyonun ve bu fonksiyonun kategorilerinin teorisidir. Teoloji, din kavramlarının somut tasavvurunun normatif ve sistematik biçimde sunulmasıdır.

Fenomenoloji için din, özün sezgisine giriş yoludur. Fenomenolojinin temeli, sözün demek istediği şeyin sezgisine sahip olmaya çalışmaktır. (s. 61)

Anlamın ilk öğesi, her anlam fiilinde verilen bilinçtir, anlamların birbirine bağlanması gerektiği bilincidir: anlamı bütünden, dünyadan izole etmenin imkânsız olduğunun bilincidir. (s. 66)

Din, şartsız olana doğru, kültür ise şartlı biçimlere ve onların birliğine doğru yönelmedir. (s. 70)

Ruhun özü sadece kutsal ruhta gerçekleşir. Kültür dinin ifade biçimi; din, kültürün muhtevasıdır. (s. 83)

Mistisizm, tapınmayı eleştirmez, onu aşar. (s. 125)

Agope; Platon felsefesinde, ‘iyilik’, güzellik gibi, ezeli ebedi ve yetkin idealara duyulan, zaman zaman ahlaki, manevi ya da ruhsal bir temeli olan aşk için kullanılan Yunanca terim.




Türkçeleştiren: Zeki Özcan
Alfa Yayınları, Eylül 2000

Paul Tillich – İmanın Dinamikleri


Paul Tillich – İmanın Dinamikleri

İman, nihai derecede kaygılı olma halidir,

İman sahasına giren kimse hayatın kutsal bölgesine girmiş olur, imanın olduğu yerde kutsalın farkında oluş vardır.

İlahi huzurda tükenmiş olma, insanın kutsalla olan ilişkisinin derin bir ifadesidir ve bu, her hakiki iman eyleminde, her nihai kaygı halinde zımnen vardır. (s. 24)

İmanın, inanmanın tehlikesi putçuluktur. Bizim nihai kaygımız, bizi iyileştirebileceği gibi yok edebilir de, fakat biz kesinlikle onsuz yapamayız. (s. 26)

İman olmaksızın kişilik mümkün değildir.

Varoluşsal şüphe ve iman aynı hakikatin yani nihai kaygı halinin iki kutbudur.

Dil, sadece tinsel varlıklar toplumunda diridir. Dil olmaksızın iman eylemi yoktur. (s. 29-31)

Yalnızca sembol dil, nihai olanı anlatabilir.

İman dili, sembollerin dilidir.

Temel sembol – Tanrı

Sembol ve mit, insan bilincinin daima varolan formlarıdır. Bir kimse bir miti diğeriyle değiştirebilir. Fakat o miti, insanın tinsel hayatından söküp atamaz.
Çünkü sembollerin ve mitlerin yerine geçecek başka bir şey yoktur. (s. 52)

Tinsel olarak iman, ilahi gücün insan zihnindeki varlığıdır. (s. 69)

Akıl, imanın ön şartıdır. (s. 72)

Akıl, imanın gereğidir ve iman, aklın fiiliyata dökülmesidir. (s. 73)

İnsanda Tanrı’nın tecellisi olmadan Tanrı ve Tanrı’ya imam sorunu mümkün değildir.

Aşk, var olan her şeyin temellerindeki güçtür. (s. 102)


Türkçeleştiren: Fahrullah Terkan & Salih Özer
Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2000

Paul Tillich – Ahlak ve Ötesi

Paul Tillich – Ahlak ve Ötesi

Ahlak, tini taşıyan yapı yani odaklanmış şahıstır, din ise, varlık ve anlamda nihai ve şartsız olana doğru ruhun bizzat kendini aşmasıdır. (s. 31)

Agape anlamındaki sevgi, kendinde şartsız öğe ve onun aşırı duygusallaştırılmasına karşı silah olarak kendinde adaleti içerir.

Sevginin yanlış anlaşılma sebeplerinden biri de sevgi ile duygusunun özdeşleştirilmesidir.

Agape, sevgideki dini öğenin kendini aşmasını ifade eden sevginin bir özelliğidir.

Agape, insanın sonlu imkânlarını aşar.

Sevginin kendini aşan öğesi olarak agape, genellikle epithymia (sevginin libido özelliği), philia (sevginin arkadaşlık niteliği) ve eros (sevginin mistik niteliği) olarak tasvir edilen diğer öğelerinden ayrılmaz. (s. 52)

Sevgi, sorgulamaz, sorgulanamaz.

Benlik, Tanrı’yı sevme hususunda isteksiz olduğu için, Tanrı’dan kopmuştur.

Ontoloji, metafiziğin temelidir. Varlık problemini, yani her zaman herkesle var olan şeyleri sorgular.

Sevgi, hayatın hareket ettirici gücüdür.

Sevgi, yabancı olan şeylerin birleşmesi değil, ayrılmış olan bir şeyin yeniden birleşmesi olarak tanımlanabilir. Sevgi, en büyük gücünü, büyük ayrılıkların üstesinden geldiği durumlarda açığa vurur. En büyük ayrılık Ben’in Ben’den ayrılığıdır.

Kişinin aslıyla yeniden birleşme arzusu olmadan Tanrı’ya yönelik sevgi, anlamsız bir kelime olur. (s. 110)

Sevgi + güç + adalet = Tanrı

Kendi kendimizle ilişkimiz, Tanrı’yla ilişkimizin bir işlevidir. (s. 122)

“İnsan zekâsı doğal erdemden ilahi töze ulaşamaz çünkü hali hazırdaki hayat tarzımıza göre, zihni bilgilerimiz, duyguyla başlar.” Aquinolu Thomas


Türkçeleştiren: Aliye Çınar
Elis Yayınları, Ankara, 2000

Aytunç Altındal – Gül ve Haç Kardeşliği


Aytunç Altındal – Gül ve Haç Kardeşliği
Avrupa Birliğinin Gizli Masonik Kimliği

Avrupa olarak bilinen coğrafya geçmişte ilk olarak Çanakkale – Datça arasıyla, Yunanistan’ın Ege sahillerini kapsayan bölgenin adıydı.

Günümüzdeki Avrupa’nın ilk ismi Latin kaynaklarında Christianias, Yunan kaynaklarında ise Dikoumene (Ekümene) idi. İ.S. 893’de Anglo-Sakson kralı Alfred bölgeyi Christiandome (Hıristiyanlığın Kubbesi) olarak tanımladı.

Yahudilikte bir din yoktur. Onlar Tanrı ile kendileri arasında özel/kutsal bir duruma inanırlar. Kutsal bir ırk olduklarından dolayı imana ihtiyaç duymazlar.
İman, Yahudi’dir. Yahudi olmak yeterlidir.
Günaha kendileri karar verirler.
On Emir dışında hiçbir sınırlamayı kabul etmezler ve bu On Emir onlar için Yahudi ayrıcalığıdır, Yahudi’nin hakkıdır.

Katolik kilisesinin inandığı bir tek bilim (ilim) vardır o da kendilerinden başka kimselere yasak olan teolojidir. 16. yüzyıla gelindiğinde halk içinde kiliseyle görüş/düşünce ayrılığına varanlar diri diri yakılma pahasına mücadeleye girmişlerdir.
Herhangi bir bilgi dahi kilisenin aforozuna hedef olabildiği için olsa gerek (nedenler asla bir tane değildir) özel bir terminolojiyle Kudüs merkez olmak üzere varlığını sürdüren diğer ilimse simyaydı.

Paracelsus, Luther’in çağdaşı ve Gül & Haç Kardeşliği’nin üstadıydı.

Maddenin değişkenliği ilmi simyada en önemli bilgiydi.

Her varlık mysterium magnum’un (büyük esrar) bir parçasıdır. Ayrışma varoluşun nedenidir. Ayrışma, şeylerin maysterium magnum’dan doğuşudur. Kim ki şeyleri mysterium magnum’dan dışarıya çekebilir, işte o gerçek simyacıdır.

Fama Freternitatis; Gül & Haç Kardeşliği manifestosu

Johann Valentin Andrea; Gül & Haç örgütünün adı açıklanan ilk lideri.

Samuel - İsmail - İsa’nın kardeşi, Tanrının oğlu
İsmail, Şeytan - Satan
Kötülüğün değil logos’un (bilgi-hikmet) ta kendisiydi.

“Kutsallık insanın kendisiyle özgürlüğü arasında bir yerde bekler insanoğlu bu nedenle Tanrı’yı öldürmedikçe tam olarak özgür olamayacağını düşünür.” (M. Eliade)

Carnellius Agrippa’ya (1533) göre sayılar:
1-      Mükemmel - Ortak ölçü – Tanrı - Güneş - Hikmet
2-      Kötüdür - Evlilik
3-      Gizem - Teslis - Zamanın birliği (geçmiş / şimdi / gelecek)
4-      Dayanışma - 4 Evanjelist - 4 Element - 4 Mevsim
5-      Adalet sembolü - duyular - Stigmata - Pentagram
6-      Mükemmel sayı - yaradılışı sembolize eder
7-      Mucizevi - İnsanın bedenini/hayatını temsil eder
8-      Tamlık - Hakkaniyet
9-      İlham perisi - düşlerin anahtarı
10-   Mutlak sayı - Gizli örgütlere üyelik 10 günde tamamlanır ve törenlerle yapılırdı - Tanrı’nın on sırrı vardı
11-   Emirlerin sayısı
12-   İsa’nın havarileri - İsrail’in 12 kavmi - Yeni Kudüs’ün 12 kapısı

Alfa Yayınları, 2. Baskı, Eylül 2004

Siegfried Obermeier - İsa Keşmir’de mi Öldü?


Siegfried Obermeier - İsa Keşmir’de mi Öldü?
Hindistan’daki Yaşamının Sırrı

Kitap, Hz. İsa’nın 13-30 yaşları arasında Hindistan’da bulunduğu üzerine kurulu.

Apollo / İsa özdeşliği

“Kadına saygı duyun, çünkü o evrenin annesidir ve tanrısal yaratılışın tüm hakikati ona dayanmaktadır.”
Kadın, güzel ve iyi olan her şeyin temeli olduğu gibi hayat ve ölümün de kaynağıdır. Erkeğin tüm varoluşu ona bağlıdır. Çünkü kadın erkeğin tüm ruhsal ve doğal işlerindeki desteğidir. (s. 55/56)

Hz. İsa’nın kronolojisi
M.Ö.  5, Nasıra’da doğdu
M.Ö.  3, Mısır’a kaçış
M.S.  8, Ticari bir kervanla birlikte doğuya seyahat
M.S. 20-25, Zerdüşt inancıyla tanıştı
M.S. 26-28, Esseniler ve Vaftizci Yahya ile tanıştı
M.S. 28-30, Yahya tarafından vaftiz edildi
M.S. 30, Paskalya haftası, son akşam yemeği
7 Nisan 30, Çarmıha gerildi
M.S. 30-31, Doğuya ikinci seyahat
M.S. 31-32, Şam’da Pavlus’la buluşması
M.S. 50-80, Yus Asaf ismiyle Keşmir’de peygamber olarak bulunması
M.S. 80-90, Ölümü, Srinagar’da gömülmesi

Türkçeleştiren: Gül Öner
Ruh ve Madde Yayınları, Ekim 1996

Robert Chaney - Antikçağdan Günümüze Kadar Essniler ve Sırları


Robert Chaney - Antikçağdan Günümüze Kadar Essniler ve Sırları

Hz. İsa’nın yaşamı ve Esseni gelenekleri arasındaki benzerlikler üzerinde durarak Hz. İsa için Esseni yakıştırması yapılıyor.

Daha çok Vaftizci Yahya üzerinde duruyor.

Yıkanma / vaftiz bir gelenek olarak Essenilerde karşımıza çıkıyor.

Tarihsel kanıtların yeterli olmayışı bütün iddiaları muallakta bırakıyor.

Essenilerin M.Ö. 60-40 gibi Romalılarca ortadan kaldırıldıklarını kabul ediyoruz.

Yitik bilgileri ve kayıp hazineleri üzerinde bir muamma hâlâ daha sürüp gitmektedir.

Türkçeleştiren: Duygun Aras
Ruh ve Madde Yayınları, Ekim 1996

Paul L. Williams - Para, Cinayet ve Mafya Üçgeninde Vatikan Sırları


Paul L. Williams - Para, Cinayet ve Mafya Üçgeninde Vatikan Sırları

İ.S. 312’de 28 Ekim günü, Hıristiyanların lideri Miltiades, Roma İmparatoru Maxentius’u deviren Konstantin tarafından tanındı. Bu tarihten sonra Hıristiyanlık Roma İmparatorluğunda resmiyet kazandı.

Hoc est Corpus,
Bir Hıristiyan azizin cesedini papaz bu sözlerle kutsarsa o ceset çarmıhtaki İsa’nın tenine ve kanına kavuşur. Bu ritüel, Protestanlarca alaya alınarak “Hokus pocus” esprisine dönüşmüştür.

Papa XI. Pius’un Mussolini ile olan yakın münasebetiyle Katolik kilisesinin muhteşem ekonomik başarıları.
Lateran Antlaşması sonrasında Vatikan’ın iştirak ettiği din dışı faaliyetler.

1922-200 yılları arasında Vatikan’da bulunan Papa XI. Pius’tan itibaren Papa II. Jean Paul’e uzanan listede yer alan isimlerle ilgili ayrıntılı suç iddiaları vs.

Türkçeleştiren: Handan Eğlence
Güncel Yayınları, 2. Baskı, 2004

Halit Erol – Sion Tarikatı ve Tapınak Şövalyeleri


Halit Erol – Sion Tarikatı ve Tapınak Şövalyeleri

Godfroi de Bouillon, 1. Haçlı orduları komutanı

Katolik kilisesi ile İstanbul Ortodoks Patriği 1054 yılında birbirlerinden ayrıldılar.

Asmodeus

Merovechlerin Maria Magdalena’nın soyundan benimsemiş olan Sioncular bu nesli saklıyor ve koruyor.

Merovachlerin Siriuslu bir ırk olduğunu iddia edenler de var.

Katharizm,
Roma Katolik kilisesinin modeli dışında kabala öğretisinden izler taşıyan bir Hıristiyanlık uygulaması.
Kiliseye göre aşırı sapkındılar (Haça ibadet edilmez, çarmıha inanılmaz, üreme teşviki olmaksızın cinsel yaşam kabul edilir vs.) 1165 yılında Albi konseyinde Roma Kilisesi tarafından mahkûm edildiler.

Guiallum de Gisors: 1307 yılında Templiyeler durulmasında engizisyonda şövalyeler aleyhinde önemli deliller veren kişi, Sion tarikatının o dönemdeki büyük üstadı.

Tapınak şövalyeleri 1118 yılında Hugues de Payen ve 8 arkadaşı tarafından Kudüs’e giden hacıları korumak amacıyla kurulmuş! 13 Ekim 1307 Cuma günü, 1500 Tapınak şövalyesi zindana atıldı.

Pozitif Yayıncılık, 2004

Israel Shahak – Yahudi Dini Yahudi Tarihi


Israel Shahak – Yahudi Dini Yahudi Tarihi

Hemen yanı başında kanlar içinde yatıyor olsa da eğer Yahudi değilse ona asla el uzatıp yardım etmez, arkasına dönmeden yoluna devam eder. En dindarı dahi bunu meşrulaştırmak için Talmud’dan yasa öne sürebilir.

Yahudi ve Gentile

Anti-Semitizm tartışılabiliyorsa neden Gentile diye tanımlanan Yahudi olmayanlara karşı olan düşmanlıktan hiç söz edilemiyor?

Demokrasisi olmayan bir devlettir bugünkü İsrail. Bugünkü İsrail’de yerleşim, çalışma ve yasalar karşısında Yahudi olanlarla olmayanlar eşit değildir. Yahudi olmayan birisi asla bu topraklarda çalışma, çalıştırma için mülk edinemez. Ev dahi alamaz.

Tüm Yahudilerin ortak paydalarından bir diğeri de vaat edilmiş topraklar düşüncesidir. Şu zamanki gücüyle bunu gerçekleştirmekten uzak olan İsrail devletinin bu ülküsünü asla yitirmeyeceği, aktif siyasetteki siyasal partilerince bile dile getirilmektedir.

Geleneksel Yahudi toplum-devlet ilişkisi Platon’un Yasalar adlı kitabından (942a/b) Popper’ın Açık Toplum ve Düşmanları adlı çalışmasında alıntılayıp açık toplum için tehdit olarak belirttiği rejimi özetleyen sözleriyle birebir örtüşmektedir. Birey, toplum içinde kendine ait hiçbir düşünceyi üretememelidir. Tamamen devlet ne çerçeve çizmişse onun içinde kalmalıdır.

Talmud’daki hoşgörüsüzlük günümüze dek varlığını muhafaza etmiştir. İsa’nın cehennemde yanıyor olduğunu vazeden Talmud, İncil’in yakılmasını emretmektedir.

Gentile için lanet okumak yüzyıllardır devam eden bir fanatizm.

Maimonides’in “Kafası Karışıklar İçin Rehber” isimli kitabı günümüzde bile sıklıkla başvurulan, okunana bir kitap ancak bir tek kişi bu metni Hıristiyan ve zencileri lanetlemekten geri kalmadığı halde, eleştirmemiştir bile.
Aynı kitapta Türkler için (Moğol ırkı) şöyle bir tanım yapılıyor; onların maymundan farkı maymuna kıyasla görüntülerinin insana daha fazla benziyor olmalarıdır.

İsrail devletinin ordusu dahil tüm erk alanlarında ciddi bir etkileme gücüne sahip fanatik bir kol olan Hassidizm hareketinin başlıca kitabı olan Hayanya’da, Yahudi olmayan tüm insanlardan “içlerinde mutlak anlamda hiçbir iyi şey bulunmayan” şeytani yaratıklar ifadesi yer almaktadır. Varolan tüm canlılar sadece ve sadece Yahudiler için varedilmiştir. Buber ve Yehezkel Kaufman bu çizgidedir. 

Türkçeleştiren: Ahmet Emin Dağ
Anka Yayınları, 3. Baskı, Temmuz 2004

Reşat Numan – Masonluğun Tarihi


Reşat Numan – Büyücülükten Felsefeye Masonluğun Tarihi

II. Urban önderliğinde Müslüman avı olarak gelişen Haçlı Seferleri 1095’te başladı. 1099’da Kudüs’e girdiklerinde buldukları tüm Müslümanları ve Arapları katlettiler.
Haçlı askerlerinden Raymund of Aquiles en merhametli askerlerinin Müslümanların kafasını kesmekle yetindiklerini dikte ediyordu.
Haçlılar Kudüs’te iki gün içinde 40 binden fazla Müslümanı katletti.
Kudüs’e yerleşen Haçlılardan iki şövalye (Hugh des Payens ve Godfrey of st. Omer) İsa’nın ve Süleyman Tapınağı’nın fakir askerleri isimli bir tarikat kurdular (1118). İlk etapta 9 şövalyeden ibarettiler. Sayıları, Kudüs’ü ziyarete gelen kafileleri korumak görevini üstlenmeleri yoluyla arttı. Bu süreçte servet sahibi oldular. Bulundukları yerde adeta küçük bir devlet konumundaydılar. Bu güçlü yapıları 14. yüzyıla kadar devam etti.

Tapınakçıların kökeni Kabbala, Kabbala’nın kökeni Paganizm ve hatta Eski Mısır’dır. 

Kabbala’ya göre yaradılışın başlangıcında daireler ya da yörüngeler anlamına gelen Sefirot adlı maddi ve manevi nitelikli oluşumlar vardı. Bunların toplam sayısı 32 idi.

İnsanın yaradılışı yerine kusursuz insan nitelemesi yapılan bir Tanrı betimi vardır. Ve insanlar özel olarak bu Tanrı motifiyle bir tutulurlar.

Günümüz materyalizmi ve fizikteki kaos teorisi Kabbalaist evren tasarımıyla aynı çizgi üzerindeki izleklerdir.

Masonluk Tanrı dengi düşünce evriminin son aşaması, kusursuz insan olarak karşımıza çıkar ki, bu da yine Hümanizm ve Kabbala kökenli, onlarla uyumlu bir düşüncedir.

Hümanist ahlak sloganı yaymaya çalışan masonların, P2 Mason Locası, Büyük Doğu Locası gibi mafya olarak etkinlik gösteren masonlarla ilgili ikna edici bir açıklaması olamaz. Sözde hümanizm masonlar için uygun “zemini” sağlayan bir araçtır. Anarşi ve kaos onları servet sahibi yapıyor.

Eski Mısır’da göklerin ikiz mimarı Horus ve Sut’a atfen iki sütun sembolü kullanılır.

Klasik Yahudilik (8. – 18. yüzyıllar arası)
Haham Yahudiliği olarak tabir edilebilir. Eski Ahit tek tanrılı değildir. Yehova (Yahweh = Jehovah) tanrıların en güçlüsüdür. Rakiplerini kıskanan bu tanrı “halkının” onlara ibadet etmesini yasaklamıştır.

Kabbala’ya göre evren:
Asıl Tanrı -> Bilgelik (Wisdom) -> Baba
                        Bilgi (Knowledge) -> Anne
Bu ikisinin evliliğinden bir çift genç tanrı doğar.
Erkek olan -> Ufak yüz (Small Face) -> Kutsanmış kişi -> The holly blasedome
Dişi olan -> Kutsal kadın (lady) -> Allah’ın tecellisi
(Shekinah) -> Kraliçe (Queen)

Şeytan, Shekhinah’ın ırzına geçtiği için ilahi birleşme gerçekleşememiştir.
İşte Yahudilerin varlığı Tanrı’nın başarısız birleşmeye müdahalesi sonucudur. Tanrı, Musa suretinde dünyaya iner ve Yahudileri bir araya toplar.
Her Yahudinin sabah duası Tanrının ve onun Shakhinah’ı ile birleşmesi yönündedir.
Yahudilik Eski Ahit’ten ziyade Talmud’a dayalıdır.

Decaloque “On Emir”
“Hiçbir zaman çalma” Exodus
Gentile’den çalmak günah sayılmaz, bu ibare Talmud’a aittir. Ve de geçerli olan (pratikte hâkim olan) budur.
Tüm yasakların Yahudi ırkçılığına uyarlamışlardır.

Babil Talmud’u asıl kabul edilir, diğer Talmud metinleri yardımcı kaynaklardır. Babil Talmud’u Mişna ve Gamara’dan oluşur.

Mişna, 6 bölümdür. Hukuki bir metindir. M.S. 200 dolaylarında Filistin’de yazılmıştır.
Gamara, Mişna tefsiridir. İki farklı derlemeye sahiptir. Talmud’a kaynak alınan Gamara, M.S. 200 ile 500 arasında Mezopotamya’da yazılmış olandır.

Yahudi sınıf yapıları;
  1. Cahiller, 
  2. Kutsal kitabı bilenler
  3. Aggadah (öykü/mesel)’ı bilenler
  4. Gamara üzerinde çalışmış olanlar.

Sadece Gamara’yı bilenler Yahudilere öncülük edebilirler.

Talmud’da bir Yahudinin yine bir Yahudiden faizle borç alıp vermesi şiddetle yasaklanmış olmasına karşın Gentile’yle faizle iş yapmak önerilmiş/emredilmiştir.

Klasik Yahudilik geliştiği hemen her yerde tarım ve hayvancılıktan nefret etmiştir. Köylülere karşı olan bu tutumu üzerine hiç gidilmemiştir. Onlar kral ve soylulara bağlıydılar.
Alt sınıfı reddediş/küçümseme nedeni belki de duruşlarını netleştirmekti.
Tarihten ibret alamayanlar ona ibret olurlar.
Kendi geçmişiyle hesaplaşamayan Yahudi toplumu çatışmanın göbeği olmaya müstahaktır.

Voltaire’ın hayranlıkla okuduğu Çinli bilge Mancius (M.Ö. 4. yüzyıl), kuyuya düşen çocuğu gören adam. (Merhamet)
                                  
                                   Merhamet


 



Utanma                                                  Nezaket




                        Doğru             Yanlış
                                   Bilgelik


Günümüze dek geçerliliğini yitirmemiş Talmud metinlerinden Mişna, 12. yüzyılda Moses Maimonides tarafından yazılan Mişna’dır.
Bir diğeri, R. Yosef Karo tarafından yazılan Shulhan ‘Arukh’tur. 14. yüzyılın sonlarında yazılmıştır.
Mişna’ya göre dolaylı yoldan Gentile öldürmek günah değildir.
İsrail ordusu savaş sırasında karşılarına çıkacak sivilleri Halacho’ya göre öldürmeleri yönünde emir almışlardır.
Talmud der ki, kuyuya düşmekte olan Gentile ne kurtarılır ne de içine itilir.

Bir doktor olan İbn Meymun (Moses Maimonides) para karşılığında bile olsa bir Gentile’i iyileştirmemeyi emrediyor.

Yahudilerde üç büyük günah Yahudi’yi öldürme, Yahudi Tanrısını reddetme ve Yahudilerin Yahudilerle olan/olası gayrı meşru cinsel münasebetleridir.
Tüm Gentile kadınlarını fahişe olarak kabul eden Talmud, onlarla girilen cinsel ilişkiyi zina saymaz. Zira bir insan değil bir hayvanla mukayese edilen Gentile kadını ile girilen cinsel ilişki bir hayvanla girilen cinsel ilişkiden farklı değildir.
Yahudi metal para gibidir.
Olduğu yerde dik vaziyettedir ve sizin onu nasıl göreceğinize o karar verip size öyle görünür. Bu onun doğasının özü olan ikiyüzlülüktür.

Düşünce Yayınları
4. Baskı, Ağustos 2004


Sergius Nilus – Siyon Liderlerinin Protokolleri


Sergius Nilus – Siyon Liderlerinin Protokolleri

“Protokollerde planlanan amaç, otoktarik bir yönetim kurmak amacıyla mevcut tüm yönetim sistemlerini zayıflatmak ve sonunda yıkmak olarak açıklanmaktadır (s. 43).

Kökü toprakta olan insanların topraktan uzaklaştırılması protokollerde önemli yer tutuyor. Özellikle 6. Protokolde tarım ve hayvancılığın gerilemesi son derece önemli bir husus olarak ele alınıyor. Bu sayede bağımsız olarak ayakta kalabilen sınıf ortadan kalkacak; insanları fakirleştirmenin kolay bir yolu da yine tarım ve hayvancılığın geriletilmesidir.

Kol Nidre
Bir Yahudi duasıdır. İsmini bu ismi oluşturan kelimelerin açılımı olan “tüm yeminler”den alır. Kaynağı Talmud’un tesniyeleridir. (s. 98)
Yahudi’nin yıl boyunca edeceği antlar bu duayla geçersiz kabul edilir.

Eli
22. mezmurun ilk mısraı kaynağıdır. Bu, İsa’nın çarmıhtaki feryatları anlamına gelir. İnsanları ırkçılığa teşvik eden bir etkiye sahiptir. Yahudileri yeryüzünde Yahudi olmayanlardan ayıran ve diğerlerine karşı Tanrı’dan kendileri için yardım dileyen bir içeriğe sahiptir.

Judaizm en iyi dini inanç ya da dini inançların özeti olarak tanımlanabilir. (s. 111) Temellerini kabaladan alır.

Din değiştirmeye zorlanan aksi halde İspanya’da barınamayacak olan Yahudiler Grand Sanhedrin’den tavsiye isterler.
1-) Din değiştirmeye zorlarsalar direnme, istemediğin şeyi yapma
2-) Mallarını yağma edenlere karşı evlatlarını tüccar yap, sen de böylelikle onları yağmala
3-) Canına kastedenlere karşı evlatlarını doktor, eczacı yap, böylelikle sen de can al
4-) Sinagoglarını tahrip edenlere karşı evlatlarını rahip, keşiş yap, sen de yok etmiş ol

  1. Protokol
Hak, güçte yatar. Özgürlük sadece bir fikirdir.
  1. Protokol
Ekonomik savaşlar, toplumları zayıf düşüren mekanizma
  1. Protokol
Sembolik yılan ve anlamı, anayasal dengelerin zayıflığı, saraylarda terör
  1. Protokol
Yahudi olmayan masonluk, altın mezhebi
  1. Protokol
Güçlü, merkezi hükûmetler, masonluk vasıtasıyla iktidara sahip olma
  1. Protokol
Tekeller, aristokrasinin elindeki toprakları ele geçirmek
  1. Protokol
Silahlanmayı teşvik
  1. Protokol
Özel okullar ve eğitim sistemi
  1. Protokol
Masonik yapı, hizmet edenler
  1. Protokol
Kibir, liberalizm
  1. Protokol
Yahudi olmayan sürü
  1. Protokol
Basın-yayın
  1. Protokol
Halkın efsunu, eğlence
  1. Protokol
Geleceğin dini
  1. Protokol
Geleceğin ebedi yasaları
  1. Protokol
Üniversitenin zayıflatılması
  1. Protokol
Değerlerin değersizleştirilmesi, otorite
  1. Protokol
Tedbir, ilk şüphede saf dışı bırakma
  1. Protokol
Fitne
  1. Protokol
Adam kayırma, vergilendirme
  1. Protokol
Endüstriyel değerlerin düzenlenmesi
  1. Protokol
Otoritenin yapısı, çevresi
  1. Protokol
İdeal devlet yapısı, sadece mason olanlar için
  1. Protokol
Davud’un soyunun onaylanması, Kralın belirlenmesi, eğitimi, Kral kaderdir.

Türkçeleştiren: İsmail Tulçalı
Nokta Kitap, Temmuz 2004


Will Durant & Roger Lambelin – Yahudiliğin Tarihi ve Sion Liderlerinin Protokolleri


Will Durant & Roger Lambelin – Yahudiliğin Tarihi ve Sion Liderlerinin Protokolleri

Dan - Yakub’un 5. oğlu, 12 Yahudi kabilesinden biri.

Bugünkü topraklarına Sümer’deki Ur şehrinden İbrahim Peygamber’in buraya gelişiyle yerleştiklerine inanırlar (M.Ö. 2200).

İlk Yahudi kralı Talut (Saul), onun halefi Davud ve oğlu Süleyman.
Barış ve huzuru sağlayan Süleyman, Kudüs’ü servet sahibi yapıp tapınak ve saraylar inşa ettirdi.

Süleyman’dan bir asır sonraki kral Ahab’ın öküze tapındığı gerçeği, her gelişmiş toplumun gelişim süreciyle birlikte tapındıkları ilahla ilgili birtakım düzenlemeler yaptıklarını ortaya koyuyor.

Süleyman’ın sanat ve zenginliğe meyil vermesi ilerleyen dönemlerde de devam etti. Saray ve çevresi zenginleşti. Bunu yapabilmek için vergiler arttırıldı ve nihayetinde halk fakir düştü. Her zenginleşmede olduğu gibi burada da farklı sınıflar ve sınıflar arası çekişmeler ortaya çıktı.

Yılanın yolu - M.Ö. 429, Pericles Yunanistan’ı - İsa’dan kısa süre önce Auguste zamanında Roma - Charles Quint zamanında Madrid - XIV Luis’nin sarsıldığı dönemde Paris - Napoleon’un düştüğü yıllarda Londra - 1881’de Berlin - daha sonra Moskova, Kiev, Odesa, İstanbul ve son nokta Kudüs…

Protokoller
Hak, kuvvette gizlidir. Hürriyet bir fikirdir. Altın, inanç, yöneticilik, sermayenin baskısı, içerideki düşman, cahil halk, anarşi, politika ve ahlak, amaç araçları meşru kılar. Bu yolda en iyi idare şekli; monarşi, zevke düşkünlük.

Özgür olan sadece yasa koyuculardır. Tutsaktır bunu sorgulayanlar dâhil buna sessiz kalanların tümü. Karşı koyabilenlerdir özgür olanlar. Yasa koyucuların esareti kendi inançlarıdır. İnançları fanatizmden ötededir. Bu bir iman değil bu bir inanç değil binlerce yıldır süregelen bir vendetta’dır. Öç zamanını yıllarca beklemiş ve bununla bilenmiştir onlar.

Türkçeleştiren: A. Basat Kocaoğlu
Okumuş Adam Yayınları, Eylül 2004


Gershom G. Scholem – Zohar


Gershom G. Scholem – Zohar
İhtişamın Kitabı

Tora ve Talmud ile eşit statüdedir.

Yaratılış
Kara bir alev ile birlikte oluşmamış olanın sükûtu bozuldu

İlk ışık
İlk ışık gözün ışığıdır. Görmeyi sağlayan. Günahkâr kavimlerden geri alınmıştır bu ışık.

Erkek toprakta yaratıldı ve kadın onun yanına, ondan ona ait bir parça olarak gönderildi. Yüz yüze değil yan yana yaratıldılar.

Günahsız hiçbir ölüm yoktur.

Şeytani – Sıradan  - Erdemli
İnsan ruhunda bunun gibi üç ayrı teli vardır.
Hangi yola meylederse bir kişi o yolda önü açılacaktır.

Ruh bedeni destekleyip besleyen kaynaktır.
Aydınlanmışlar için beden ruha taht olur ve ruh mumun ışığı gibi o taht da parıldar.

Türkçeleştiren: Ebru Yetiş
Dharma Yayınları, 2. Baskı, Ocak 2005

Yehuda Berg - Kabala’nın Gücü


Yehuda Berg - Kabala’nın Gücü

“Bilgeliğin arayışında ilk aşama sessizliktir. İkincisi dinlemek, üçüncüsü hatırlamak… (Solomon Gabriol)

Kabala için tanım,
İnsanlık tarihinden, dinler tarihinden hatta evrenin tarihinden daha eskidir bilgi. İşte bu kadim bilgi kabaladır.

Zohar onun temel metnidir.

Müziği duymayanlar dans edenlerin deli olduğunu düşünüyorlardı. (Angela Monet)

İnsanlığın temel yapısı, arzu
Kimlik farklılıklarımızın belirleyicisi yine arzu sapmalarımızdır.
Cinsel tatmin peşinde olanlar / zihinsel doyum peşinde olanlar.

İhtiyaçlar dedikleri 1. seviye arzulardır, fazlasıyla somut ve maddidirler.
2. seviyede güç, itibar, onur gibi soyut öğeler yer alır.
3. ve en üst seviyede arzu zihinsel sınırlamaları zorlamak gayesindedir. Bilgi ve bilgelik peşindedir.
Arzunun sınırı yoktur.
Arzuların nihayetinde amaç mutluluktur. Bu yoldaki seçimlerimiz kendi modelimizdir. Seçtiğimiz ışık’tır.
Etki, belirti ve tepki bizi meşgul eder. Orada olanı görmez. Bu örneklerdekilerle oyalanıp tatmin ararız.

Bilgelik 100 ise varolan dünya da duyu algılarımızla bu pastanın sadece %1’ine dokunabiliriz. %99 ışık alanıdır.

Hiçbir şey nedensiz ve öncesiz değildir. Arzular için de bu geçerlidir. Sigarayı bilmeyen, görmeyen, duymayan biri onu arzulayamaz. Arzunun nedeni onu biliyor olmaktır. Bilinmeyenin merak uyandırması perdenin (%1 ile %99 ayrımı) öte yanının kokusunu almış olmakla izah edilebilir.

Her şeyde eksik bir şeyler mutlaka olur. O nedenle başlangıçta hiçbir şey vardı diyebiliriz. Zira hiçbir şey her şeyden daha geniştir.

İsteyen yoksa hiçbir şey veremeyiz.

Durgun denizlerde yetenekli denizci yetişmez.

Türkçeleştiren: Charlotte Gabay & Defne Korur
Goa Yayınları, 2005

Perle Epstein - Kabala


Perle Epstein - Kabala
Musevi Mistiklerinin Yolu

Giriş bölümünde kabalanın genel mistik düşüncede olduğu dünyevi olanın özünü görüp ondan arınarak tanrıyı kavramak olduğu ortaya konuluyor.
Kabbalistin bunu başardığı ölçüde tanrısalı yansıttığı kabul edilir.
Rav: Usta
Çeşitli dönemlerdeki kabala mistiklerinin inanç ritüellerine olan katkıları öne çıkıyor. Bu kitap daha ziyade belli şahsiyetlerin kabala üzerindeki etki ve katkılarını açıklıyor.
Kitapta ne olduğu değil nasıl olduğu ekseninde inceleme yapılmış.

Türkçeleştiren: Nusret Karayazgan & Şeyma Barkın
Dharma Yayınları, 3. Baskı, Ocak 2005