Hanok’un Gizemleri & Baruh’un Kıyameti
M.S. 1. yüzyılda yazıldığı düşünülen
“Hanok’un Gizemleri”, 1200 yıl boyunca Rusya’da bir manastırda saklı kalmıştır.
Bu kitap, Hanok’un göğe alındıktan
sonra orada gördükleri ve yaşadıkları konusunda detaylı bilgiler içermektedir.
İkinci bölüm; “Baruh’un Kıyameti”,
İ.Ö. 7. yüzyılın sonları ile 6. yüzyılın başlarında yaşamış olan Peygamber
Yeremya’nın kâtibi Baruh’un dilinden aktarılmaktadır.
Metin, geçmişte yaşananlardan ve
gelecekte yaşanacak olanlardan söz eder. (s. 8)
…uzun iki adam karşıma çıktı. (s. 11)
…uyandım ve bu adamların önümde
dikildiğini açıkça gördüm.
…önlerinde saygıyla eğildim.
Adamlar bana şöyle dedi: “Neşelen
Hanok, korkma,
…adamlar beni kanatlarının üzerine
alarak bulutların üzerine koydular.
Bulutlar hareket etti.
Beni ilk semaya çıkardılar.
…muazzam bir deniz gösterdiler.
Sonra karşıma yaşlıları ve
yıldızların düzenlerini yönetenleri çıkardılar, (s. 12)
Yıldızları yöneten iki yüz meleği
gösterdiler.
(İkinci sema)
Bana karanlığı gösterdiler.
…yargı gününü bekleyen mahkûmları,
(Üçüncü sema)
Beni, …bir bahçenin ortasına
bıraktılar. (s. 13)
Bahçenin ortasında Tanrı’nın cennete
geldiğinde üzerinde dinlendiği hayat ağacı vardı.
(Ağaç) Yaratılmış her şeyden daha
güzeldi.
…kızıl renkteydi ve ateş gibi
saydamdı.
Bahçedeki kökünden; bal, süt, yağ ve
şarap akan dört kaynak çıkıp dört ayrı yönde sakince akıyordu.
Sürekli yağ damıtan zeytin ağacı
vardı.
Hanok, burası… Tanrı’nın huzurunda
günahsız ilerleyen ve sadece ona hizmet eden dürüstler için sonsuz bir miras
olarak hazırlanmıştır.
Ardından beni Kuzeydeki bölgeye
götürüp çok korkunç bir yer gösterdiler. (s. 14)
Hanok, burası Tanrı’ya saygı
göstermeyen dünyada fena işlerle uğraşanlar için hazırlanmıştır.
Acınacak haldeki insanların ruhlarını
çalan,
…elle yapılmış alçak şeylerin önünde
eğilenler için bu yer, sonsuz bir miras olarak hazırlanmıştır.
(Dördüncü sema)
Bana Güneş ve Ay’ın ileri geri
gidişlerini, tüm ışınlarını gösterdiler. (s. 15)
…beni alıp Doğu yakasına götürdüler
ve Güneş’in belirli mevsimlerde içinden geçtiği kapıları gösterdiler. (s. 16)
Daha sonra, beni semanın Batısına
götürdü.
Onlar bana Güneş’in dönüşünü
hesaplamayı öğretti.
Ay’ın hesaplamasını; tüm gidişlerini
ve devirlerini gösterdi. (s. 17)
(Beşinci sema)
…orada Grigori adı verilen
hizmetkârları gördüm. İnsana benziyorlardı, devlerden de büyüktüler.
Bu adamlar neden bu kadar solgun?
Neden hiç konuşmuyorlar?
Bana şöyle cevap verdiler:
“Gördüklerin başlarındaki Satanail’le birlikte Efendi’yi reddeden Grigoriler.
İçlerinden üç tanesi Tanrı’nın
tahtını bırakıp Ermon diyarına gitti. Iermon Dağı’nda insanlarla iş
ilişkilerine girdiler. Sonra dünya kızlarını görüp beğendiler ve onları
kendilerine eş olarak aldılar.
Ardından uzun devler doğdu ve
yeryüzüne günahkârlık hâkim oldu.
Bu yüzden Tanrı onları yüce
adaletiyle yargıladı. Kardeşleri için ağıt yakıyorlar.
(Altıncı sema)
Orada yedi melek gurubu gördüm. (s.
19)
(Yedinci sema)
Orada muazzam bir ışık, yüce baş
meleklerin ateşten ordularını, cisimsiz güçleri, lortları, prensleri, Kerubim
ile Serafim’in tahtlarını ve onları izleyen birçok göz gördüm.
Yüce tahtında oturan Efendi’yi
gösterdiler bana.
Bütün bunları gördüğümde adamlar
bana: “Hanok, buraya kadar sana eşlik etmekle görevlendirilmiştik” dedi ve
yanımdan ayrıldı. (s. 20/21)
Cebrail bana: “Korkma Hanok, hadi
kalk ayağa ve benimle gel. Ebediyen Tanrı’nın huzurunda bekle.” dedi.
Efendi, Vretil’e şöyle dedi:
“Saklandıkları yerden kitapları getirin ve Hanok’a bir kaval verin.” (s. 21/22)
Vretil, 30 gün 30 gece hiç durmadan
bana öğretti,
Bende bu bilgileri yazdım.
Sonunda 366 kitap yazdım.
Efendi benimle konuştu (s. 22)
Altıncı gün bilgeliğimle, yedi
cevherden oluşan insanı yaratmasını söyledim, (s. 25)
…adını Âdem koydum. Ona irade verdim
ve iki yol gösterdim: Işık ve karanlık.
Ben onun doğasını biliyordum ama o,
kendi doğasını bilmiyordu. Bu yüzden günah işleme cehaleti onun kaderiydi ve
günahları için ona ölümü verdim. Ardından onu uyuttum. Kaburga kemiğinden alıp
ona eş yaptım. Eşi aracılığıyla ölüm geldi ve onun son sözünü aldım. (s. 26)
Sonra şeytan başka bir dünya
yaratmayı düşündü çünkü yeryüzündeki her şey Âdem’e hizmet ediyordu ve şeytan
onları yönetmek, onlara hükmetmek istedi.
Bunun üzerine Âdem’e karşı planlar
yaptı; öyle bir hale büründü ki Havva’yı kandırdı. Ama Âdem’e dokunmadı. (s.
27)
Yanına seni bana getiren Samuil ve
Raguil’i veriyorum. Onlarla birlikte yeryüzüne dön ve oğullarına sana
söylediklerimi, en alttaki semadan benim tahtıma kadar neler gördüğünü anlat.
(s. 28)
…sana otuz günlük bir süre veriyorum.
Otuz gün sonra, meleklerimi
göndereceğim ve onlar benim talimatımla seni yeryüzünden, oğullarından
alacaklar. (s. 29)
Tanrı insanı kendi suretinde yarattı,
Bir insanı kötüleyen, Efendi’yi
kötülemiş olur. (s. 34)
Tanrı dedi ki: “Ben yemin etmem,
bende adaletsizlik yoktur yalnızca hakikat vardır. Bir kişi de doğruluk yoksa
evet, evet ya da hayır diye yemin edebilir. (s. 36)
Çalışmak için kendi ellerini
kullananlar kutsanmıştır. Bir başkasının emeğinden faydalanmaya bakanlarsa
lanetlenmiştir. (s. 37)
Hanok insanlarla konuşurken Efendi
yeryüzüne karanlığı gönderdi,
Melekler aceleyle Hanok’u alıp
Efendi’nin onu karşıladığı en yüksek semaya çıkardı. (s. 43)
---
Baruh’un Kıyameti
Neriah oğlu Baruh’a Tanrı’nın sözleri
ulaştı ve ona şöyle dedi: “Bütün bu insanların bana yaptıklarını gördün mü?”
(s. 47)
Tüm bunlardan sonra geriye ne
kalacak?
Tanrı bana şöyle yanıt verdi: “Bu
şehir bir süreliğine teslim edilecek ve böylece insanlar cezalandırılmış
olacak.” (s. 48)
Ertesi sabah, Keldaniler şehri
kuşatmış.
…bir melek gökten inmeye başladı.
Dünya, yüce Tanrı’nın sözlerine kulak
ver. Sana Emanet ettiklerimi al ve onları son ana kadar koru ki; istendiğinde
onları yerine koyabilesin. (s. 49)
Tüm bunlar olup bittikten sonra Keldani
ordusu tapınağı ele geçirdi.
Yedi gün sonra Tanrı’nın sözleri bana
ulaştı.
Yeremya’ya gidip Babil’de esir düşmüş
insanlara yardım etmesini söyle.
…sen burada Siyon harabelerinde kal.
Sana günler sona erdiğinde yaşanacakları göstereceğim. (s. 50)
…senin ebedi tesellilerin var.
Bozulmuş ne varsa temizlenecek,
ölümlü her şey gidecek ve şeytanlarla dolu şimdiki zaman unutulacak. (s. 67)
Yeni dünya, onun kutsallığını
bilenler için hiç bozulmayacak. (s. 68)
Üzerinde doğanların hiç yaşlanmadığı
dünyayı reddettiler. Görkemli bir hayatı geri çevirdiler. (s. 73)
Âdem yaratıldığı zaman melekler
özgürdü. Sonra onların bir kısmı düştü ve kadınlarla birleşti. Ve sonra bunun
için cezalandırıldılar. (s. 77)
Düşmanlar şehri kuşattığında
kardeşlerim, en yüce olan meleklerini gönderdi ve onlar güçlü surları yıktılar.
…düşman ele geçirmesin diye
tapınaktaki bütün eşyaları sakladılar. (s. 88)
Türkçeleştiren: Damla Saydam Çizme
CBN Yayıncılık, Mart 2013