Albert Camus – Düşüş
…hemşehrilerimizin iki çılgınlığı vardır,
Birincisi düşünenler, ikincisi de nasıl diyeyim, sevişme
gibi bir şey. (s. 4)
Birkaç yıl oluyor, Paris’te avukattım.
İş yaşantımda gerçekten de kusursuzdum.
Ben yükseklere nişan alıyordum. (s. 11)
Hiçbir zaman yaşamayı öğrenmeye ihtiyacım olmadı. (s. 15)
Dikkat ettiniz mi duygularımızı uyaran bir tek şey var, o da
ölüm.
İnsan
Kendini sevmeden başkasını sevemez. (s. 18)
Beden tasalı oldu muydu, yürek de eziliyordu. Öğrenmek için
hiçbir güç harcamadığım ama çok iyi bildiğim şeyi (yaşamak demek istiyorum)
yavaş yavaş yitirmeye başlamıştım. (23)
Günü gününe yaşıyordum, ben-ben-ben’den başka bir süreklilik
tanımadan. (s.27)
Yeryüzü karanlık sevgili dostum, tahta kalın, kefense donuk.
İnsanlar sizin düşüncelerinize, içtenliğinize, acılarınızın
önemine, siz öldükten sonra inanırlar ancak. Siz yaşadıkça, durumunuz
kuşkuludur. (s. 40)
…herkes zengin olmanın peşinde. Niçin? Hiç sordunuz mu bunu
kendinize? Elbet elbet güçlü olmak için. Çünkü zenginlik, kesin yargılardan
kurtarır.
Zenginlik dostum, özgür olmak değildir, ama “tecil” edilmiş
bir yargı; hiç de yabana atılacak bir şey değil… (s. 44)
Tüm yalanlarını açığa vurmadan ölemezdi kişi.
Ey Ulu Giyotin
Hiçbir işaret noktamız olmadan ilerleriz, ölçemeyiz
hızımızı. İlerliyoruz evet, hiçbir şey değişmiyor. Deniz yolculuğu değil bir
düş bu. (s. 52)
…kadınların yanına sığındım. Siz de bilirsiniz onlar hiçbir
güçsüzlüğü suçlamazlar, daha çok aşağılamaya ya da elinizdeki silahı almaya
çalışırlar. İşte bu yüzden kadın savaşçının değil, katilin sığınağıdır. (s. 53)
Otuz yıldan fazla kendi kendimi sevmiştim. Nasıl umulur
böylesi bir alışkanlığı yitirmek? (s. 54)
…yalnızlar için günlerin ağırlığı korkunçtur. Tanrı artık
moda olmadığı için kişinin kendine yeni bir efendi seçmesi gerekir. (s. 71)
Hepimiz suçlu olduğumuzda, işte o zaman demokrasi
doğacak.
Ölüm yalnızlıktır, kölelikse birlik. (s. 73)
Türkçeleştiren: Ferit Edgü
Ataç Kitabevi
Ekim 1961
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder