Wilhelm Dilthey – Hermeneutiğin Doğuşu
İnsan mutluluğunun büyük kısmı, yabancıların (diğer
kişilerin) psişik hallerine katılmaktan, bu psişik halleri kendimizde hissedip
yaşamaktan kaynaklanır.
Şüphesiz tin bilimleri tüm doğa bilimleri karşısında
önceliğe sahiptirler…
…kendi tekilliğimi, ancak başkalarıyla karşılaştığım
zaman deneyimliyorum.
Dıştan duyusal olarak verili olan işaretler
aracılığıyla içsel olanı tanıdığımız sürece anlama diyoruz.
Anlama çeşitli dereceler gösterir.
İlgi sınırlı ise anlama da sınırlıdır.
…anlama sanatı, merkez noktasını, insan varoluşunun
yazıya geçmiş terekesinin/kalıtının açımlanması veya yorumlanmasında bulur.
Şairlerin eserlerinin ustalıklı şekilde açımlanması
sanatı (Auslegungskunst, hermenia, ερμηνεια), Grek ülkesinde, öğretim
ihtiyacından doğmuştur.
Bir eserin bütününün anlaşılması tekil sözcüklerin
ve bunlar arasındaki bağıntıların ve tersine tekilin tam olarak anlaşılması
eserin bütününün anlaşılmasını gerektirir.
Hermeneutik yöntemin son amacı, yazarı, onun
kendisini anladığından daha iyi anlamaktır.
Biz anlamayı, psişik yaşamın duyusal olarak verili
işaretlerinden/tezahürlerinden bu psişik yaşamın bilgisine ulaşma süreci olarak
adlandırıyoruz.
Yazıya geçip sabitleşmiş yaşam tezahürlerinin
ustalıklı anlaşılmasına açımlama, interpretasyon diyoruz.
…her insani sanat, sanatçının yaşam birikiminin
herhangi bir form içinde
…kendini kendi uygulamaları içinde arıtır ve
yükseltir.
Türkçeleştiren: Doğan Özlem
Hermeneutik ve Tin Bilimleri, Paradigma Yayınları,
1999
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder