27 Mart 2014 Perşembe

Levon Panos Dabağyan – Türk Cihan Hâkimiyetine Açılan Yol

Levon Panos Dabağyan – Türk Cihan Hâkimiyetine Açılan Yol

(kitabın dili fazlaca hamasi)

Demir Yaylı lakaplı Dukak Bey’in ölümünden 7 yıl sonra, henüz 25 yaşlarında iken babasının mevkiine geçti Selçuk Bey
Cent şehrine göç etti,
Yabgu ve Selçuk Bey arasındaki ilk çatışma 936 yılında vuku bulmuş ve Selçuk Bey’in galibiyetiyle neticelenmiştir.
1007 yılında Selçuk Bey, 108 yaşında, küçük oğlu Aslan’ı başa geçirdi.
…büyük oğlunun yetim kalmış evlatları Tuğrul ve Çağrı ile yakından ilgilendi. Ömrünün son yıllarını torunlarının eğitimine vakfetti.
Yabgu Aslan, Gazneli Mahmud tarafından esir edilmiş (1025), tutsak bulunduğu Kalincar Kalesi’nde 1032’de vefat etmiştir.
Yabgu’nun oğlu Kutalmış Bey
Kuzenlerine karşı kin güdüyordu.
Çağrı Bey’in oğlu Alparslan’ın çocukluk ve delikanlılık çağı cenk talimleriyle geçti.
Cennt hâkimi Şah Melik,
1 Kasım 1034 tarihinde Selçuklulara karşı ani baskın yapmıştır.
Selçukluların Gaznelilerle çatışmaları bu tarihten sonra artmıştır.
23 Mayıs 1040 tarihinde Dandanakan mevkiinde yapılan meydan savaşında Gazneliler mağlup edildi.
Selçuklu ülkesinin Batı’sı Tuğrul Bey’in, Doğu’su Çağrı Bey’in kontrolüne verildi.
Tuğrul Bey, 17 Ocak 1055’te Bağdat’a girdi. Büveyhoğulları saltanatına son vererek Abbasi Halifesini kurtardı.
Sultan Tuğrul, bu seferiyle, İslam dünyasının hamiliğini fiilen üzerine almıştır. (s. 44)

Sultan Tuğrul’un çocuğu yoktu.
 Selçuklu prenslerinden Süleyman, Al-Künderi’nin gayret ve telkinleriyle kendini sultan ilan etti. Kutalmış Bey de isyan edip kendini sultan ilan etti.
Sultan Alp Aslan isyan hareketlerini bastırmak üzere harekete geçti.
Damgan’da Kutalmış Bey’in ordusunu bozguna uğrattı.
Sultan Alp Arslan, emrindeki askerlerin bir kısmını oğlu Melikşah’ın yanına vererek onu Aras nehri civarındaki hudut kalelerini fethetmeye gönderir. Alp Arslan aynı sıralarda Kafkasya’ya yöneldi. 1064 yılında bugünkü Gürcistan topraklarını ele geçirdi.
Aynı yıl Ani kalesini ele geçirdi. Halife Kaim bi Emrullah ona Fetihlerin Babası unvanını verdi.

Hıristiyan memleketler Ermenileri din kardeşliği mefhumunun her daim dışında tutarlar. (s. 57)

Afşin Bey
Gümüştekin’le giriştiği çatışmalarda elde ettiği başarılarla tanınmıştır. Gümüştekin’i öldürdüğü için Alp Arslan’ın öfkesinden çekinmiş, kendisine bağlı birliklerle Batı istikametine kaçarak, kendi başına fetih hareketine girişir.
Afşin Bey, Bizas’ın çok güvendiği sınır karakollarını tek tek ele geçirir. Afşin Bey’in bu başarıları Malazgirt zaferinin yolunu hazırlamıştır.
Afşin Bey Halep’i üs edinir. 1067-68 yıllarında Bizans’a bağlı Antakya Dukalığı’na son verdi.
Malatya dolaylarında Bizans’ın ünlü komutanlarından Filaretos’a bağlı kuvvetleri yok etti. Kayseri’ye girip şehri yağmaları. Yağma ve talana Karaman ve Konya’yla devam etti.
Afşin Bey, Alp Arslan tarafından affedildiğine dair ferman alınca askerleriyle birlikte Alp Arslan’a iltihak etti.
İlk görevi Prens Ersıgın’ın yakalanması oldu. Afşin Bey’den kaçan Prens, Bizans’a bağlı bazı birliklerle çatıştı ve galip geldi. Esir aldığı Bizanslı kumandan onu ilticaya davet etti. Prens Bizans’a iltihak etti.
Afşin Bey hırs ve öfke içinde Anadolu içlerine akınlar yaptı. Ege ve Marmara sahillerine kadar indi.

Ermeni kaynaklarında: Oğuzlar ve Peçeneklerle birlikte, Ermeni kuvvetinin de Sultan Alp Arslan’ın saflarına geçmiş olduklarını açıkça yazmaktadırlar.
Suren Şamlıyan Bey, Savaşa Doğru Tebi Baderazm adlı eserinde, “Batı dünyası bizleri: Malazgirt meydan Harbi’nde, Türklerin saflarına yer aldığımız için; kendi tabirleriyle aforoz etmiş ve düşman olarak tanımışlardır…” (s. 132)

26 Ağustos 1071 akşamı Selçuklu ordusu Malazgirt’te zafere ulaştı.

Alp Arslan’ın damadı, Karahanlı hükümdarı, Şems ülk-mülk Nasr Han, Alp Arslan’ın kardeşi olan eşini öldürür. Bundan mütevellit Alp Arslan, Türkistan seferine çıkar.
Harezm’de bulunan Hana Kalesi komutanı Yusuf Harizmi, sultanın önünde yere kapandığı bir anda hançerini çıkarı sultanın kalbine sapladı. Sultan Alp Arslan 25 Ekim 1072de öldüğünde 42 yaşındaydı.

Kral Nabukadnezar;
Kudüs Kralı Yoachim’e karşı bir sefer açmış ve bu sefere, Doğu Ermenistan Kralı Hıraçya büyük bir ordu ile iştirak etmişti.
Kran Nabukadnezar, Kral Hıraçya’ya esir almış olduğu 10.000 Yahudi’nin yarısını hediye etmişti.
Bu esirlerin arasında meşhur İsrail prenslerinden Şampat da vardır.
M.Ö. 150-128’lerde aile menşeinin Davud peygambere uzandığını iddia eden Pakarad Şampa
Ermeni kralı Vağarşak’a müracatla sarat hizmetine girdi.

Ermeni krallarından II. Dikran,
Filistin’e sefer yapmış (M.Ö. 90-36)
Birçok Yahudi esiri ülkesine getirmiştir.
Yahudi, emre itaat etmeyince yurdunda bulunan Yahudileri, kendi adına inşa ettirmeye başladığı Dikranakerd / Diyarbakır Surları’na sürdü.
Yahudiler,
Pakarad Şampa’nin liderliğinde çoktan teşkilatlanmışlar,
Bizanslı tarihçi Pavatos,
Üçüncü asırda Ermenistan’a iskân etmiş ve kısmen Hıristiyan olmuş Yahudilerin miktarı, 400.000’i bulmuştu, kaydını geçmektedir. (s. 171)

Aşod Pakraduni, I. Aşod unvanı ile Ermenistan’da 885’te kral ilan edildi.

Selçuk Bey’in babası Dokak veya Tokak adını taşıyan ve Temir-Yalık / Demir-Yaylı denilen bir yiğittir ki Oğuzlar arasında bu lakap ile anılırdı. (s. 201)

Karadağ Yayınları
Mart 2006


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder