Frank Herbert - Dune #5 Dune'un Kafirleri
II. Leto’dan sonra bin beş yüz yıl geçti. Leto'dan sonra
baharat kıtlığı yaşandı. Baharat ticaretine dayalı sistem çöktü. Kıtlık ve
çöken ekonomik yapı Saçılma'ya neden oldu. Tiran’ın yönettiği gezegenlerdeki
insanlar evrende başka gezegenler aramaya gittiler, buna saçılma diyor. Saçılmadan
sonra gidenler olduğu gibi gelenler de var. İstilacı baskın bir tür olan
Şerefli Analar, Bene Gesserit, lonca ve Bene Tleilax için büyük bir tehdit.
Leto’dan sonraki otorite boşluğunda üç ırkın gücü arttı:
farkedilmeyen gemileriyle (yokgemi) yıldızlar arasında seyahat eden
Ixia'lılar (yani lonca); akslotl tanklarında baharat üretmeyi başaran Bene Tleilax; kadim
planlarına bağlı hareket eden Bene Gesserit. Bu üçü arasında güç mücadelesi
devam ediyor fakat bir de Saçılma'dan gelen Şerefli Analar var.
Kum solucanları Arrakis'te (Rakis) yeniden ortaya çıktı, baharat üretimi yeniden başladı.
Rakis'te yaşayan, Siona'nın soyundan gelen Sheeana, dev
solucanları kontrol edebiliyor. Bene Gesserit, Sheeana’yı ve solucanları kontrol
edebilmek için Duncan Idaho gulasını kullanmayı planlıyor. Gula için Tleilaxu
ile ittifak yapıyorlar. Bene Gesserit lideri Baş Rahibe Taraza, yeni Idaho'yu
koruması için Miles Teg'i ve Teg'in kızı Rahibe Odrade’yi görevlendirdi.
Idaho'nun yanında bulunan bir diğer Bene Gesserit Lucilla,
Idaho’yu cinsel hünerleriyle eğitmek ve Bene Gesseritlere sadık kalmasını
sağlamakla görevli. Şerefli Analar, Taraza’yı yakaladı ve bir yokgemide rehin
tuttu. Amaçları, gula projesinin kontrolünü ele geçirmek. Teg gemiye gelir, Baş
Rahibe ile ekibini kurtarır.
Bene Gesserit'in Sheeana'ya ulaşmasını engellemek için
Rakis'e bir saldırı yapılır. Odrade, Sheeana'yı kurtarır ve onu eğitmeye
başlar.
Teg, Duncan ve Lucilla ile birliktedir. Teg, Harkonnenlerden
kalma eski bir yokgemide Idaho'nun bilincini/geçmiş anılarını uyandırmaya devam
eder.
Taraza, güvendiği generali Burzmali'yi Teg ve ekibini
bulması için gönderdi. Burzmali Teg ile temas kurdu. Pusuya düşürüldüler.
Lucilla ve Duncan kaçarken Teg yakalanır, işkence görür, bu sırada yeni
yetenekler keşfeder; önsezi ve hız.
Idaho da rehin alınır.
Murbella adlı Şerefli Ana, köleleştirmek için Idaho'yla seks
yapar fakat umulmadık şeyler olur: Duncan’ın bilinci uyanır ve Murbella'ya üstünlük
kurar.
Şerefli Analar, Rakis'e saldırarak Taraza'yı öldürür.
Odrade, Sheeana ile birlikte bir solucanın üzerinde çöle kaçar.
Teg, Taraza'nın yeni vizyonuyla büyük planını gördükten
sonra Odrade, Sheeana ve onların dev solucanını gemisine yükler. Şerefli
Analar'ın öfkesini çekmek için kendisi Rakis’te kalır.
Şerefli Analar Rakis'e saldırarak gezegeni ve kum
solucanlarını yok eder.
…
Notlar / Alıntılar
Mesih mitini irdeleyen bir öykü olacaktı bu.
On ikiden fazla yayıncı bu kitabı baştan reddetti.
Başarı için yazılmaz. Böyle bir tavır sizin dikkatinizin bir
bölümünü çekip yazma işleminden uzaklaştırır.
Frank Herbert
'Niçin?' diye sorma. "Nasıl?" diye sorarken iyi
düşün, "niçin?", paradoksa götürür kaçınılmaz bir şekilde.
"nasıl?", sizi bir nedenler ve sonuçlar evrenine hapseder. Bunların
ikisi de sonsuzluğu yadsır.
(Gammu)
Schwangyu / "Taraza size, bu Duncan Idaho gulalardan on
iki tanesinin gelip geçtiğini söyledi, değil mi? Bu on İkincisi."
Lucilla / çok iyi eğitim almış bir Etkileyici / Gammu
Kalesi'nin komutanı
Saçılma'yla gidenler geri dönüyordu
Saçılma'dan dönen Şerefli Analar sorununa mı yoğunlaşmamız
gerekiyor?
"Bu gulayı asla Rakis'te bulundurmamalıyız" diye
mırıldandı Schwangyu. "Uyuyan solucan uyanmamak."
'Rakis'te Sheeana Brugh adında bir kız çocuğu var" dedi
Schwangyu. "Bu kız da solucanları kontrol altına alabiliyor."
İmparator Tann II. Leto doğanın sıradan bir gücü değildi. O,
insanlık tarihinin en büyük juggernaut’uydu ve üzerinden geçmişti her şeyin:
Sosyal sistemlerin, doğal ve doğal olmayan nefretlerin, yönetim biçimlerinin,
(hem tabu hem de zorunluluk biçimindeki) ritüellerin, gelgeç dinlerin ve güçlü
dinlerin. Tiran'ın çiğner ezen ağırlığı, üzerinden geçtiği hiçbir şeyi, hatta
Bene Gesserit bile damgasını vurmadan bırakmamıştı.
II. Leto buna 'Altın Yol' demişti ve şu anda aşağıda bulunan
Duncan Idaho tipindeki gula, özellikle bu korkunç yolda biçimlenmişti (s. 23).
Rahibelik, Tiran'ın ölümünden bin beş yüz yıl sonra bile, bu
korku veren başarının ana düğümünü çözecek gücü bulamamıştı.
Taraza: Tiran'dan önceki bin yılı onun ölümünden sonraki bin
yılla karşılaştırırsan, büyük savaşlarda hayret verici bir azalma olduğu
görülür. Tiran'dan bu yana, bu türden savaşların sayısı eskisinin yüzde ikisine
düşmüş.
Sevgi keder getirir. Sevgi, zamanında kendi fonksiyonuna
yaramış, ama bugün artık türlerin devamı için şart olmayan çok eski bir güçtür.
Dan yani o günlerdeki Caladan-halkı.
"Bilmemek yaratır en büyük korkuları" dedi Odrade.
"Ve de en büyük hevesleri" dedi Taraza.
"Yani Rakis'e gidecek miyim?"
"Elbette…
(Odrade, Bene Gesserit’lerin Rakis'teki Kale'sinin komutanı)
(Gammu’da Bene Gesseritlerin kontrolü altındaki Duncan Idaho
kim olduğunu soruşturuyor)
(Miles Teg / Bene Gesserit'in emrinde bir Asker Mentat /
Idaho’nun eğitmenlerinden biri ve ayrıca onu korumakla görevli.)
Tleilax
Mahai, yani Tylwyth Waff, yani Ustaların Ustası / Hiçbir
halk genetik dilinde Bene Tleilax kadar ustalaşmış değil, diye düşünüp moral
buldu.
…
Sheeana / on bir standart yaşında, vaktinden önce gelişmiş
bir çocuk.
Başrahip Hedley Tuek
Solucan Tanrı, kızın emri üzerine geri çekilmiş ve çöle
dönmüştü.
Bene Gesserit elçiliği bu konuda tam bir rapor aldı.
…
Rakis'te üretilen bir miligram melanja karşılık Bene
Tleilax'ın axlotl depoları bundan tonlarca üretiyordu. Melanj tüketimi bu yeni
üretime uygun şekilde artmıştı ve Uzay Loncası bile bu gücün karşısında diz
çökmüştü.
…
'Onların çocukları var mı?'
Surat Oynatıcıların yoktur. Onlar katırdır, kısırdır. Ama
efendileri üreyebilir.
Onlar kendi tercihlerine göre, erkek ya da dişi olabilirler.
Onların benlik imajları yoktur. Benlik duygusundan yoksun
oldukları için de ahlâk sınırını bilmezler.
…
Tleilax
(Waff) Şerefli Anaların olası tarihini bir an görür gibi
oldu. Rakis Fremenlerinden, doğal bir Aziz Anne Saçılma'yla gitmişti. Kıtlık
Zamanları'nda ve ondan hemen sonra çeşit çeşit insan yok-gemilerle kaçmıştı.
Bir yokgemi vahşi cadıyı ve onun anlayışını bir yere, tohum gibi ekmişti. O
tohum da bu turuncu gözlü avcı kadın halinde geri dönmüştü.
"Tleilaxu, bizim gönüllü hizmetkârımız mı olacak, yoksa
zorunlu mu?"
Waff fena halde bozulduğunu gizlemeye çalışmadı. "Bize
kölelik mi öneriyorsunuz?"
"Sizin tercih edeceğiniz şıklardan biri bu."
'Elbette, Şerefli Ana." Waff başını eğik tutarak
kollarını sanki selamlama ve teslim olma anlamında yukarı kaldırdı.
Her iki kol yeninden fırlayan iğnelerin ıslık sesi duyuldu.
narkotik zehir, hiçbir çığlığa izin vermedi.
…
Sheeana isminin eski Siona isminin modern biçimi…
(Sheeana’nın kum solucanlarını kontrol ettiği fark edildi;
insanlar korku ve saygıyla karışık duygularla Sheeana’ya itaat etmeye başladı
…
(Taraza Rakis’e giderken Şerefli Analar tarafından ele
geçiriliyor. Taraza bu ihtimali hesaplamış ve durumu lehine çevirecek
tedbirleri almış. Planladığı gibi oluyor ve Miles Teg gelip Taraza’yı
kurtarıyor.)
"İncelikleri gözetmekten hiç vazgeçmemek gerek"
dedi Teg. "Yoksa insan sayılmayız."
…
Bölünmüş Tanrı'nın Başrahibi Hedley Tuek
Kinik bir adamdı Stiros. Rahiplikte "bilimsel
topluluk" denen, çok sinsi ve çok geniş bir etkinliğe sahip, güçlü bir
fraksiyonu temsil ediyordu.
(Ixialılar’ın başını çektiği bir grup suikastçı Rakis’e
saldırdı; saldırının esas hedefi Sheeana)
'Beni Sheeana'yla yalnız bırakın' diye emretti Odrade,
…
Odrade'nin taarruz güçlerinin tapınak kompleksine yapılan
saldırıyı kırmalarının üzerinden ancak üç saat geçmişti.
"Ben sana bir sürü şey öğretmek için buradayım"
dedi Odrade. "Ama bunu senin emrinle yapmam."
"Herkes bana itaat eder!" dedi Sheeana.
(Gammu’da Teg kılığına bürünmüş surat oynatıcı, Duncan’a
saldırdı. Asıl Teg, saldırganı yok etti)
(Waff, Taraza)
Bugüne dek, çiftleşmek üzere hiçbir dişi Tieilax verilmedi
bize."
Rakibin ölümü başarıyı garantiler.
Adamın kollarındaki istemsiz bir kasılma alarma geçirdi kadını.
Kol yenlerinde silah var!
'Sonunda pazarlık hal' dedi Taraza. 'Atreides soyunun
damızlık annelerini önereceğimi ikimiz de biliyoruz elbette." Ve düşündü:
Bırak da bunu umut etsin! Atreides gibi görünecek, ama Atreides olmayacaklar’"
…
…nereye götürüyorsun ki sen bizi?' diye sordu Lucilla.
'Bir Harkonnen yok-küresine' dedi Teg. 'Meğer binlerce
yıldır burada duruyormuş ve şimdi bizimdir artık.'
Odrade gözlerini Waff'tan ayırmadı. Cinayet tasarlıyordu
herif! Odrade bundan emindi.
Waff kollarını hızla yukarı kaldırıp bu iki ayrı ve zor
hedefe nişan almaya çalıştı. Adamın kasları henüz tepki veremeden Odrade
korunma pozisyonuna geçmişti, iğne fırlatıcıların belli belirsiz ıslık sesini
duydu, ama batma hissetmedi. Sol koluyla Waff ın sağ kolunu kıracak keskin bir
darbe indirdi. Sağ ayağıyla da
Waff'ın sol kolunu kırdı.
'Waff Başrahibi öldürdü' dedi Odrade
…
(Miles Teg, gula Duncan’a bilincini kazandırdı)
'Tanrılar; onlardan birini yakalasam da öldürsem şimdi
keşke' diye inledi Duncan.
'Ahh, şarkı söyleyen bir adam vardı!' dedi Duncan. 'Şarkı
söylerken sizi öldürebilirdi ve tek bir notayı kaçırmazdı."
Biz Bene Gesseritler müzikten uzak durmayı öğrendik. Müzik
karışıklık yaratan bir sürü duyguyu uyandırır. Anı-duyguları tabii ki.
…
(Duncan’ın, çevresindeki herkese karşı şüpheleri var. Hangi
amaçla üretildiğini sorguluyor; Bene Geserritler’in planları için damızlık
olarak kullanılmaya tahammülü yok. Duncan’ın güvenliği ve eğitimi için onu hiç
yalnız bırakmayan Miles Teg’den de zaman zaman şüphe ediyor, çünkü Teg onunla
açık konuşuyor, hakkında bilgisi olmadığı konular söz konusu olduğunda bunu da
söylüyor ve belirsizlik, kafasında türlü şüpheler olan Duncan’ı daha da
endişelendiriyor)
(Taraza) Bene Gesserit tasarımındaki oyun çok hoş bir hale
gelmişti. O güne dek, kuşaklar boyu. Bene Gesserit müttefikliğini Rakis
rahipliğine yem diye gösterdik. Ama şimdi! Tieilaxu'nun, rahiplerin yerine
kendilerinin seçildiğini görmeleri gerekirdi. Odrade'nin üç kişilik ittifakı;
bırak da rahipler tüm Aziz Annelerin Bölünmüş Tanrı'ya Bağlılık Yemini ettiğini
sansınlar. Bu manzara karşısında Rahipler Konseyi'ndekilerin heyecandan dili
tutulacaktı. Tleilaxu da sonunda kendilerinden bağımsız melanj kaynağını
denetim altına alarak bu konuda tekel kurma şansını görüyordu tabii ki.
Tleilaxu, Saçılma'dan dönenlerle ilgilenmişti. Şu Şerefli
Ana orospularıyla da, geri dönen Bene Tleilax'la da tabii. Taraza tüm olayların
ardında tek bir tasan sezdi. / Şerefli Analar resmen, fetih düşüyle
gelmişlerdi.
…evren sabit algılamalarla kesinlikle görülemez, duyulamaz
ve sezilmez.
Tanrı / ölmeni istiyorsa / adımlarını, / öleceğin yere
götürür
(Waff ve Odrade de yanında olduğu halde Sheeana, kum
solucanının sırtına binerek çölde daha önce gitmedikleri kayalık bir yere
vardılar. Burası Tabr Siyeçi. Kayalıkların arasında mağara girişini takip
ederek siyeçin derinliklerine indiler.)
Tiran burada bir bahar stoku saklamıştı.
Arafel: Evrenin sonundaki bulut karanlığı
Size soylu bir amacı hatırlatmıyorsa, anılar hiçbir işe
yaramaz!
(Duncan, Teg ve Lucilla Gammu’da saldırıya uğradılar. Teg
yakalandı)
Odrade'nin en son mesajı her türlü barışın, hatta Tiran'ın
binlerce yıllık sindirme döneminin, buna gereğinden fazla güvenenler için
öldürücü sonuçlar doğurabilecek, sahte bir atmosfer yaydığını söylüyordu.
"Gulayı nasıl saf dışı edemiyorsak Odrade'yi de saf
dışı edemeyiz artık" dedi Taraza.
Miles Teg uyandığında Kendini Karanlıkla, süspansorların
üzerinde giden askılı bir sedyede taşınırken buldu (s. 511).
Teg acıyla inlediğini duydu.
Istırap tüm bedenini titretiyor, bilincini körleştirmeye
doğru gidiyordu.
…sanki vücudundaki tüm sinirler çıkarılıyormuş, hatırladığı
ıstırabın iplikleri gibi dışarıya çekiliyormuş gibi hissetti.
Gözlerine bak! Odak noktasının nasıl değiştiğine dikkat et.
Odak noktası dışarıya kayarken bilinç içeriye kayar.
Teg bilincini bu saldırıdan soyutlayabileceğini fark etti
neredeyse. Tüm bu acılan bir başkası yaşıyordu sanki. Hiçbir şeyin ona pek
dokunamayacağı bir sığmak bulmuştu.
…saldıran araştırmanın toplam hareketine yoğunlaştı. Ve bunu
tahmin edebileceğini fark etti hemen. Yeni bir kastı bu.
Teg onların sesini acılı bir hassasiyetle duyuyor.
Araştırmaya karşı çıkan emirler üzerine, açmak için gözlerini zorluyor.
(işkence altındaki Teg, olağanüstü güçler elde ediyor;
aşırı hızlı)
Yar konsoldaki bir şeye uzanıyor. Parmağının hedefe varması
bir haftayı bulacak.
Yapacakları her hareketi, daha yapmadan biliyorum, ne oldu bana?
Mentat tahmini: Araştırmanın ıstırabı beni yeni bir yetenek
düzeyine yükseltti.
…
Değişmeyen gelenek tehlikelidir. Düşmanlar bir yolunu bulup
bunu size karşı kullanır.
Tarihçiler büyük bir gücü kullanır ve bazıları bunu bilir.
Onlar geçmişi yeniden yaratarak kendi yorumlarına uyacak şekilde değiştirirler.
Ve böyle yaparak geleceği de değiştirirler. / s. 547
"Başıma bir Şerefli Ana gelmek üzere' dedi Teg.
Bellek asla gerçeği tekrar yakalayamaz. Bellek ancak yeniden
yapar. Yeniden yapımlar ilkini daima değiştirir
(Waff / Taraza)
Gammu'daki ihtiyar Başar hâlâ dikkate alınması gereken bir
güç mü…
Bizim gulayı nasıl değiştirdiniz? Ne elde etmeyi
umuyorsunuz?
“Şerefli Analar hakkında çok şey biliyor olabilirsiniz"
dedi Waff, "ama siz ..."
…onlar hakkında bildiğim bir şey var ki sizin sözleriniz onu
bilmediğinizi belli ediyor.
Onlar orgazmik platform duygularını, bunu erkek vücudunun
tümüne aktararak arttırabiliyorlar. Erkeğin duyusal içeriğinin tümünü elde
ediyorlar.
(Lucilla ve Burzmali, şerefli analardan Murbella ile
karşılaşıyor. Murbella Duncan’ı tutsak etmiş)
Murbella! Daha önce buradaydı ve onu bırakıp gitmişti. Şimdi
de geri gelmişti.
Kadın Duncan'ın birçok yerine birden, aynı zamanda dokundu.
Duncan Idahoların hepsi, orijinali ve bütün seri gulalar
akarak gelip aklına doluştu. Kendinden başka diğer tüm varoluşları reddederek
patlayan tohum kabukları gibiydiler.
Anılar öylesine sel gibi geldi ki bunların hepsini nasıl
taşıyacağını şaşırdı.
…kocaman bir kadın eti kütlesi gördü-neredeyse kımıldaması
imkânsız büyüklükte bir kadın, korkunç... kadının vücudunu dev metal depolara
bağlayan siyah borulardan oluşan karmakarışık bir ağ.
Axlotl deposu mu?
Yaptığı her şeye karşı, Duncan vahşice tahrik edici bir
karşı hareketle yanıt veriyordu.
Bir kadının başına böyle bir şey gelmemeliydi! Bir Şerefli
Ana bunu yaşamamalıydı. Erkeklerin, kadınlara hükmetmede kullandığı duygulardı
bunlar.
…
Muzzafar kapıya gelince durakladı ve Teg'e baktı.
'Karşılaşacağınız Şerefli Ana buraya gelenlerin en güçlüsüdür. Tam itaatin
dışında hiçbir şeye tahammülü yoktur.'
Çifte görüşü acil tehlike gösteren Teg sonunda anladı. Kendi
geleceğinin farkına varmasının bilinci dalgalar halinde dışarıya yayılırken
içindeki güç de giderek büyüyordu.
…
Taraza zırhlı pilot kabinini gördü. Bir hainlik olduğunu
fark etmişti ki makineden çıkan ilk ışın ark çizerek gelip bacaklarını
dizlerinin altından biçiverdi.
Kazandım! diye düşündü Taraza.
Odrade çatı katından fırlayıp geldi ve Taraza'nın üzerine eğildi.
Hiçbir şey konuşmadılar ama Odrade durumu anladığını, alnını Taraza'nın
şakağına dayayarak gösterdi. Bene Gesserit'in çağlardır süregelmiş bir devretme
hareketiydi bu. Taraza, yaşamını Odrade'ye boşaltmaya başladı-Diğer Anılarını,
umutlarını, korkularını... her şeyini.
Bedenden çıkıp da ruha yükselenler düşmeyi bilir (Roethke)
Teg'in hortum kasırgası haline gelmesi pek fazla bir irade
gücü gerektirmedi.
Kriz hali onu insan olanaklarının başka bir boyutuna
kaydırmıştı.
…
Gammu'da ve çevresinde bulunan yok-gemilerin yerlerini
görebiliyordu,
…
'Hemen gelecekler" dedi Teg. 'Bir solucanın üzerine
binerek gelecekler buraya.'
…
Odrade'yi içeriye alın" dedi Teg. "Sheeana -o
küçük kız- orada kalıp milletin o solucanı ambara sokmasına yardım etsin.
Solucan ona itaat eder.
Duncan, Rakis'in yok edilmesi için sadece bir yem değildi
'Ambardaki o solucan çok yakında, evrendeki tek örnek
kalabilir."
Odrade o zaman anladı: Teg, Taraza'nın tasarısını tümüyle
biliyordu ve Baş Annesinin emirlerini sonuna dek yerine getirmeye kararlıydı.
…
Rakis korkunç bir şekilde yok edilirken Surat
Oynatıcılarıyla ve Miles Teg'le birlikte ölen Waff'ı düşündü.
Rahibeler Meclisi Gezegeni'nin bir çöle dönüşeceğini
düşünmek hoş değildi ama bunun böyle yapılması gerekiyordu.
Gerçek zengin ve güçlülerin adlarını pek kolay kolay öğrenemezsiniz.
Sizin gördüğünüz onların sadece sözcüleridir.
…
Murbella'nın çocuğunu alacağız
Baş Anne'nin plânı hakkında bir açıklamayı hak ettiğini
düşündüm. O plân Rakis'in yok edilmesini amaçlıyordu, gördüğün gibi. Aslında
Taraza'nın istediği, hemen hemen bütün solucanların yok edilmesiydi.
…
Heretics of Dune
Türkçeleştiren: Arzu Taşçıoğlu - Deniz Vural
Sarmal Yayınevi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder