30 Eylül 2011 Cuma

Andre Gide – Chopin Üzerine Notlar

Andre Gide – Chopin Üzerine Notlar

Schuman bir ozandır, Chopin ise bir sanatçı; bu ikisi birbirinden çok farklıdır…

Ama sadece Chopin’e ihanet edilebilir, sadece onun eseri kökünden, özünden bütünüyle çarpıtılabilir.

Chopin yorumcudan uzaklaşır gider ve bunu öylesine incelikli biçimde yapar ki, dinleyici hiç farkına varmaz.

Chopin önerir, varsayar, sezdirir, sevdirir, inandırır; hiçbir zaman kesinlemez, kestirip atmaz.

Chopin’in müzik tarihindeki yeri, Baudelaire’in şiir tarihindeki yerine aşağı yukarı denktir.

Kederli bir Chopin vardır ve piyanodan hıçkırıkların en kederlisini duyurur.

Ama bazılarına kulak verecek olursanız, minör tonların dışına hiç çıkmamış sanırsınız. Benim sevdiğim ve övdüğüm, işte bu hüzünden geçerek, onun üstesinde gene de sevince ulaşmasıdır; çünkü Chopin’de egemen olan sevinçtir (Nietzsche bunu çok iyi sezmişti); bu sevinç Schumann’ın biraz yüzeysel ve bayağı neşesine hiç benzemez, Mozart’takine yaklaşan bir mutluluktur bu, ama daha insanidir, doğanın bir parçasıdır ve Beethoven’ın Pastoral Senfoni’sinde dere kıyısı sahnesindeki o tarifi imkânsız tebessüm kadar manzarayla uyum içindedir.

…onun eserlerinde en hayranlık duyulacak yön, yadsınamayacak romantik katkıın klasisizme indirgenmiş olmasıdır.

Bütünün birliği ancak, her parçanın kendi kişiliğinden uzaklaştırılmasıyla sağlanabilir.

Mükemmel sanat önce kendi sınırlılıklarının bilincine varabilmiş sanattır; sadece o sınırsızdır.


Çeviren: Ömer Bozkurt
Can Yayınları, 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder