20 Eylül 2012 Perşembe

Jamal Mahjoub – Cinlerle Yolculuk


Jamal Mahjoub – Cinlerle Yolculuk

Babamın işi golf sopalarını taşımak…
Ben göçebe kavmin, cahil yığınların bir üyesiyim,
İki pasaportum ve çeşitli kimlik belgelerim nerelerde bulunduğumu belirtir, ama kim olduğumu, nereye gideceğimi söylemezler. (s. 13)

Adı Leo,
İsimler kendi kararlarını verirler. (s. 15)

Genç bir anne baba ilk çocuklarının adını ne koyacakları konusunda anlaşamıyorlarsa, büyük ihtimalle bu (…) gizlenen başka bağdaşmazlıkların işaretidir.
Arabayla Almanya’dan geçerek güneye gidiyoruz.  (s. 16)

Peugeot 504

İki zıddın arasında bulunma fikri bana anlamlı geliyor. (s. 21)

Leo, neredeyse sekiz yaşında.
Hakkında kimsenin bir şey bilmediği bir yerde doğup büyümüşseniz, her soruya üç saat süren bir açıklamayla cevap vermek zorunda kalırsınız.
Bütün evlilikler sorunludur, ama çoğu insan bir şekilde uzlaşmanın yolunu bulur. (s. 39)

(Ellen) “Kocamın en iyi arkadaşımla bir aşk macerası yaşadığını epeydir biliyorum.”
Gece vakti ağlayan bir çocuktan daha acıklı bir şey olamaz.
(Simurg) … başından beri aradıkları şeyin kendileri olduğunu anlamışlar.
Okurken, öyküyü bildiğimi fark ettim. Uzaktaki bir şey yakınıma geldi; insanın hayatının iki yarısının birleştiği, her şeyin bir düzene oturduğu ve dünyanın anlam kazandığı o garip anlardan biriydi. (s. 53)

Sonuçta aşk dünyanın mantığıyla mücadele etmeye çalışan iki insan arasındaki gizli işbirliğidir. Kendimizi baştan yaratırız, çünkü aşk bizi başkasının gözündeki görüntümüze dönüşebileceğimize inandırır. Böylece bir başka insanın varoluşunun eksenine sıkıca tutunuruz. Gezegenleri yerinden oynatan, evrenin dağılmasını önleyen budur. Bir tür yerçekimi. Yok olduğunda, çekim gücünü kaybettiğinde bir an sersemleşir, ne tarafa döneceğimizi bilemez, öteden beri bizi çevreleyen dev, karanlık boşluğu ansızın fark edip korkarız. (s. 60)

Benim karanlık kıtam Avrupa, ben onun yüreğini arıyorum.
…ulaşamadığımız çeşitli şeylere özenerek büyüdük.
…uçak yapmak için bir tahta parçasına birkaç çivi çakmak, oyuncak fabrikasındaki zeki adamların yaptığı kalıba dökülmüş plastikten oyuncakların hepsinden çok daha tatmin edici. Mükemmeliyete yaklaştıkça hayal kırıklığına uğratma ihtimali de artıyor. (s. 85)

Derviş = / Kapı arayan

Gerçek tıpkı bumarenga benzer, ne kadar kuvvetle fırlatırsan, o kadar kuvvetle döner sana gelir ve mutlaka geri döner. (s. 98)

İnsanın hayatta ne yapmak istediğine karar vermesi yıllar sürer.
Zaman kimseyi beklemez… (s. 102)

Zaman hayatın gerçeklerini öyle bir evirip çeviriyor ki, sonunda insan ne başlangıç noktasını, ne de sebebini hatırlıyor. (s. 109)

İnsan nereye giderse gitsin, dertlerini de yanında götürür. Buna nişse denir, şeytana benzeyen küçük yaratık. (s. 190)

Rimbaud (s. 317)

…oyunu onların kurallarıyla oynuyorsun. Oyunu onlar yönetiyor. Kazanman imkânsız. (s. 347)

Türkçeleştiren: Roza Hakmen
Yapı Kredi Yayınları
Şubat, 2005

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder