1 Ağustos 2015 Cumartesi

Platon – Gorgias

Platon – Gorgias - ΓΟΡΓΙΑΣ

Platon bu diyalogunda (…) söylev sanatını (…) çok katı bir tutumla, bir kandırma sanatı olarak mahkûm eder.

Kallikles / Adamın akıllısı kavgaya geç kalır ama şölene geç kalmaz, (447)

Sokrates / …bakalım Gorgias bizimle karşılıklı konuşacak mı? Çünkü ben ondan, sanatının özü nedir, Gorgias necidir, neyi öğretir, bunları öğrenmek istiyorum.

Kallikles / Daha demin bizim evde diyordu ki, isteyen istediğini sorsun, cevabını vereyim.

Sokrates / Ne olduğunu sor ona.

…Gorgias sen söyle, (449 a)
Gorgias / Benim sanatım, söylev sanatıdır.

…olabildiğince kısa tutmak benim sanatımın gereklerindendir.

Sokrates / Ustası olduğun (…) şu sanat nenin sanatıdır?
Söylev sanatı ne ile ilgilidir?
Gorgias / Sözlerle.
Sokrates / Ne çeşit sözlerle? Hastalara nasıl iyi olacağını öğreten sözlerle mi?
Gorgias / Hayır.
Sokrates / Öyleyse söylev sanatı her çeşit sözle uğraşmıyor!
…bu sanat insanlara (…) söylediklerini düşünmeyi de öğretir mi?
Gorgias / Elbette.

Sokrates / …söylev sanatının kullandığı sözler ne biçim sözlerdir? (451 a)

Sokrates / Ne üstünedir bu sözler?

Gorgias / İnsanla ilgili en büyük ve en iyi şeylerle…

Sokrates / İnsanla ilgili en büyük ve en iyi şeyler nelerdir?
Sağlık, güzellik, zenginlik…
Senin sanatın nedir?

Gorgias / İnsanlara (…) başkalarını yönetmek gücünü sağlar.
Mahkemelerde yargıçları, kurultayda üyeleri, halk toplantısında (…) vatandaşı kandırmak için sözden büyük ne var?

Sokrates / …demek istiyorsun ki, söylev sanatı bir kandırma sanatıdır. (453 a)

Gorgias / Söylev sanatının başı da sonu da kandırmadır.

Sokrates / Bilmek diye bir şey var mıdır?
Gorgias / Vardır.
Sokrates / Ya inanmak diye bir şey?
Gorgias / Vardır.
Sokrates / Bu ikisi bir midir?
Gorgias / Bence aynı şey değildir.
Sokrates / …doğru bilgiler olduğu gibi yanlış bilgiler de var mıdır?
Gorgias / Hayır yoktur.

Sokrates / …bundan ötürü de bilmekle inanmak ayrı ayrı şeylerdir.
…ama bilenler gibi, inananlar da bir şeye kanmışlardır.
…Öyleyse iki çeşit kandırma vardır (…) Biri bilgisiz olarak inanmaktan doğar, öteki bilerek inanmaktan. (454)

Gorgias / Sadece inanç veren bir kandırma…
Sokrates / Öyleyse söylev sanatı, doğru olan, ya da olmayan üzerinde sadece inandıran, ama doğru olan nedir, doğru olmayan nedir, bunu öğretmeyen bir kandırma sanatıdır…

Gorgias / …karar vermek gerekti mi, söylevcilerin öğüdü dinlenir. Çünkü düşüncelerini kabul ettiren adamlar onlardır. (456)

Gorgias / …söylevci (…) elindeki silahı herkese karşı kullanılmalıdır.

Sokrates / …söylevci, bilgili kimseleri kandıramaz.
Ama söylevcinin kandırma gücü, hekimin kandırma gücünden daha büyükse, bu demektir ki, söylevcinin kandırma gücü, belli bir sanatı bilen birinden daha büyüktür. (459)

Sokrates / Söylevci, hekimden daha kandırıcı olduğuna göre, demek ki, bilgisizin biri, bilgisiz kimseleri kandırmakta bilgiliden daha ustadır.

Polos / Öyleyse sen söyle, söylevcilik nedir?

Sokrates / Bir çeşit görenek.
…söylevcilik, pek değerli olmayan bir bütünün parçasıdır. (463 a)

Sokrates / Bence (…) söylevciliğin bir parçası olduğu o bütün, hiç de sanat değildir, insanları çekip çevirmeyi bilmeye dayanan bir açıkgözlülük, bir gerginlik alışkanlığıdır. Ben bu alışkanlığa, kısaca, “dalkavukluk” diyorum. Bunun birçok parçaları var, onlardan biri aşçılık.

…söylevcilik, siyasetin bir parçasının gölgesi ya da görüntüsüdür.
Polos / Yani soylu bir şey mi, soysuz bir şey mi?
Sokrates / …soysuz bir şeydir (…) Çünkü kötü olan soysuzdur bence.

Sokrates / Beden ve ruh diye iki şey var
Bu iki şeye uygun düşen iki de sanat var
Ruhla ilgili olanı siyaset sanatıdır
Bedenle ilgili olan (…) onu ikiye ayırabiliriz, birine beden eğitim birine de hekimlik diyebiliriz.
Siyaseti de ikiye bölüp birine yargılama diyebiliriz,
Öteki yasalardır
Yargılama ile yasaların konusu birdir
Hekimlikle beden eğitimin de öyle
Şimdi dört sanat var
İkisi bedenin ikisi de ruhun iyiliği ile ilgili
Dalkavukluk (…) çoğu zaman sezgi ile kendini dörde böler, her bir parçasını o sanatlardan birine benzetir.
Ama insanın en yüksek iyiliği ile uğraşmaz da hoşa gideni yaparak sanki insan için en değerli olan şey bu imiş gibi, düşüncesizleri haz tuzağına düşürerek aldatır.
Dalkavukluk
…en iyi olanı düşünmeden hep hoşa gideni vermeye bakar. Bu yüzden ona bir sanat değildir, bir görenektir dedim. (464-465)

Beden eğitiminin süse orantısı ne ise, hekimliğin aşçılığa orantısı da odur.
Aşçılığın bedenle ilgisi ne ise söyleciliğin ruhla olan ilgisi de odur.

Sokrates / söylevciler de zorbalar da bir devletin en güçsüz kişileridir.
Çünkü (…) istedikleri şeylerin hiçbirini yapamazlar ancak kendilerine iyi görünen kârlı saydıkları şeyleri yapar. (466)

Genel olarak (…) bir adam, başka bir şeyi elde etmek için bir şey yapıyorsa onun istediği şey yaptığı şey değil, onu yapmakla elde ettiği şeydir.

…kötülük yapmaktansa, kötülük görmek yeğdir.

…kim iyi ise mutludur; doğruluktan ayrılan, kötü olan, mutlu değildir.

…bir yığın saygıdeğer yalancı tanığın karşısında, bir adam suçlu duruma düşebilir.
İki çürütme yolu var, bunlardan biri senin ve bütün dünyanın tuttuğu yol; öteki de benim ki…
Mutlulukla mutsuzluğun ne olduklarını bilip bilmemek…
Hangi konu bundan daha önemli olabilir?

…doğru olmayan işler yapan bir kimse, ne durumda bulunursa bulunsun, mutsuzdur.
Yaptıklarından ötürü ceza görmezse, yaptıklarını ödemezse onun mutsuzluğu artar. (472)

Ruhun kötülükleri
Doğruluktan şaşmak, bilgisizlik, alçaklık…

Eğrilik, hastalık, yoksulluk gibi üç kötü şey…

Bu kötülüklerin en çirkini hangisidir? Ruhun kötülüğü olan eğrilik değil mi?

…kendini bilmeyeni, doğruluktan şaşanı kime götürürüz.
Polos / Yargıçlara…

Sokrates / …para kazanma sanatı yoksulları,  hekimlik hastaları kurtardığı gibi, doğruluktan şaşanlarla kendini bilmezleri de doğruluk kurtarır. (478)

…mutluluk, fenalıklardan kurtulmak değil, onlara düşmemektir.

Ruhunda hiçbir kötülük olmayanın mutluluğu en başta gelir.

Ondan sonra da, kötülüklerden kurtulmuş olan gelmez mi?

Öyleyse, kötü olan, kötülükten kurtulamayan, insanların en mutsuzudur değil mi?

…en büyük suçları işledikten sonra, öğütten, azardan, cezadan kaçan insanların en kötüsü, en mutsuzu olmuş olur.

…doğru olmayan bir işi yapıp da cezalandırılmamak en büyük kötülüklerin başında gelir…

…yanlış bir iş yapan (…) gönüllü olarak ceza göreceği yere koşmalıdır (…) kötülük hastalığının yerleşmemesi (…) için yargıç katına çıkmalı. (480)

…insanlarda duygu birliği olmasaydı (…) kimse kendi duygularını başkasıyla paylaşmasaydı; izlenimlerimizi başkasına anlatamazdık.

Kallikles / karşısındaki, bir konuyu, yasalara göre tartışırken, sen, kurnazlık edip, sözü tabiat kurallarına getiriyorsun; karşındaki tabiat kuralları üzerinde dursa, sen yasalara kayıyorsun. İşte, kötülük etmekle kötülük görmek konusundaki tartışmada da böyle yaptın.
Yasaları yapanlar, güçsüz kimselerdir.
Onlar (…) güçlü olanları, kendilerinden daha çok kazanmasınlar diye korkuturlar.
…başkalarından daha çok kazanmaya çalışmak, yasalara göre ayıptır.
Oysa tabiata göre, en iyinin en kötüden, en güçlünün en güçsüzden daha varlıklı olması doğrudur. (483)

Sokrates / Ruh kötü durumda ise akılsız, ölçüsüzse, doğruluktan, dinden ayrılmışsa, onun isteklerini dizginlemek, iyileşmesine yaramayan şeylerden onu korumak gerekmez mi? (505)

…mutlu olmak isteyen ölçülülüğü aramalı.

…zorba ancak kendi gibilerle (…) dostluk kurabilir.

Sokrates / …Kallikles, yurttaşları yedirip içirenleri, onların bütün isteklerini yerine getirenleri övüyorsun; halk da onlar için, kenti büyülttüler, diyor (…) onlar kenti limanlarla, tersanelerle, surlarla, vergilerle, daha başka şeylerle öylesine doldurdular ki, doğruluk ve ölçülülük için yer bırakmadılar.
Devlet adamlarından biri suçlandırılınca, yanlıştır efendim, diye bir gürültüdür, bir öfkedir gidiyor… Neymiş, devlete ettikleri bunca iyilikten sonra, haksız olarak yok ediliyormuş, filan filan…

Bugün Atinalılar içinde gerçek siyaset sanatını uygulayan bir benim sanıyorum,
Konuşurken karşımdakinin gözüne girmeyi düşünmediğim, en hoş olanı değil, en iyi olanı gözettiğim, senin bana öğütlediğin o ustalıkları, o incelikleri kullanmayı istemediğim için, mahkemede söyleyecek bir söz bulamam. (521)

Herkesin amaç bildiği üstünlüklerden vazgeçerek, yalnız doğruluğu bilmek, elimden geldiğince iyi bir insan olarak yaşamak, sonra da elimden geldiğince iyi bir insan olarak ölmek istiyorum. (526)
…herhangi bir işte doğruluktan ayrılan oldu mu onu cezalandırmalı, çünkü doğruluktan sonra gelen ikinci iyilik, doğru olmak için ceza çekmektir. (527)
---

Platon – Diyaloglar I
Türkçeleştiren: Melih Cevdet Anday
Remzi Kitabevi
1982 (s. 41-135)


1 yorum:

  1. Sokrates / Öyleyse söylev sanatı, doğru olan, ya da olmayan üzerinde sadece inandıran, ama doğru olan nedir, doğru olmayan nedir, bunu öğretmeyen İR kandırma sanatıdır…

    …en büyük suçları işledikten sonra, öğütten, azardan, cezadan kaçan insanların EM kötüsü, en mutsuzu olmuş olur.

    YanıtlaSil