13 Ağustos 2018 Pazartesi

Antik Karadeniz’de Fonetik Yolculuk


Mahiye Morgül - Antik Karadeniz’de Fonetik Yolculuk

Fer-etiko” Rize Bezinin adıdır. Açılımı, Fer-atika; Atti-ka’nın ısısını veren.
Fer / Ateş (Isı)
                
Rize’de mısır çalılarının üst üste yığılması suretiyle oluşan kubbe şeklindeki büyük yığına “tom-oni” denir. Keza dağı kaplayan da duman’dır. Çay ağacı da, fındık ağacı da tom/tam(i)/dam/kubbe şeklindedir, o nedenle çağ ağacı değil, “çay tamisi” denir.

Mezopotamya, “mez” ön ekinden anlaşılacağı gibi, hilal inanışlıların yeridir.

MAZ; Işığını Uma’dan alan, Bereketli Hilale inanan.

"ad", "ada", "ata" (pek çok dilde baba anlamına gelir)

ZE-UG-MA, sağdan okunduğunda MAUZİ, MA-u-Tİ, METE olur. Ki, aynı mozaikte adı MHTİOX olarak yazılıdır. MHTİ-OX, Mehdi Oğuz Mete Oğuz olacaktır.

“Vidi”; Lazca, “geldi”. Kom-o-vidi; gel!
“Visi”; Lazca Ma Pisi, “gördüm”.
Sözcük İngilizceye “visi-on”, AN çoğul ekiyle girmiştir.

Lazca VICE (Findugli/Pan-si-Oğuli) adında “visi”yi görebiliriz, ihtimaldir, buraya Güneşin Gözü anlamında VİSE denilmiştir.
Vini; Vin/Pin/Fin/Pan/Fen; kazanmak (Vinning) sözcüğünün kökeni olup İngilizceye girmiştir.

Horanta; Maaile, Büyük aile, Evdeki kalabalık, Kalabalık.
Antik Horanta; Kor-anati; Korint. Kor Anası olan yer. Ocağı tüttüren yer.
Büyük anne gibi, büyük kadın, kocaana, kocanene, yaşlı kari, kocakarılı ev.
Grand/Korint Mother

So-huma, sağdan kunduğunda U’ma-us, MAZ olur.

Akmenid: Agamen-ata, köleliği kaldıran Karusi Oğuzlu devleti.

Amazon; Maz-oğun (giller). U’ma-od(z)/Tanrı Ma ışığı, Maz analılar, Ma-utu/Ma-odi/Mete oğulları. Amaz/MAZ/Mez, Amed, Mede, Med...

Ardahan; Er-ata-han/kan/kun. Arat-kun; güneşin kutsal askeri! Art-kun; sanat güneşi. Türkçe isim; Artagün.

Gaska: Kaş-ka, Kaşgari kökenliler. Kaşgar Dağlılar. Asya’da, Kaşgar/Kaçkar/Koçkor adıyla ünlenen, Kazakistan, Uygur, Kırgısiztan, İran, Türkiye, gibi birçok yerde dağlar vardır. İlgaz dağları, Ulli-gass, Ulu-Oğuz sıkıştırmasıyla Gaşkailerin adını taşır. Kaşkai adının dönüşümünde Kau-Kas’ya vardır.

Gotyora: Got-yöresi. Ordu, Giresun bölgesinin antik adıdır. Kırım üzerinden gelen İskitlere Got denirdi. “Oğuz” sözcüğünün Og-od halidir.

Mez/Maz: Ma’nın esiği/ışığı açılımlıdır. Uma-oz, Ma-od, ışığını güneşten alan Ay. Kafkas inanışı, Amaz. Amazlar; Amazon. Huma-Oz; güneşin ışığı.
Kafkasyada bereketli Hilal (Ay) inamşlıların adı; Maz, Mez, Med.

Pontos Eukseinos; Karadeniz’in MÖ. 1. yüzyıldaki adı.
Ogzi; eksi, aksi/ters yöndeki.
Euksein-os; Eksi-yön-us; kuzeyliler.

Rize: Uri-ise; Işıktan üreyen, irise; Göz bebeği, görme noktası. Potomya antik kentinin İris’i Rize kalesiydi!
Rize’nin sıfatı Zümrüt Rize, yeşil Rize’dir. Ancak efsanelerdeki Zümrüdü Anka kuşuyla bağı kurulabilir; Yerel şiveyle Sumer-utu veya Lazca Simer-idi şeklinde söylendiğinde Babil gelini Semir-amis’in ve oğlu SÜMER ATA (Sumerdis) karşımıza çıkar. Ki o, Kafkasyayı yöneten Kerkes’dir. Zümrüdü Anka’nın bir adı da Kerkes’tir; tavus kuşuyla sembolize edilir, güçlü ve zümrüt yeşili kanatlarını açtığı zaman, ta Atina’daki köleleri bile kurtarır! Bu nedenle Şamani Oğuzlu devletlerin sembollerinde koruyucu, kol-kanat gerici tavus kuşu resimleri vardır.

Saka: Sakhalar, İskit, Sibir Türkleridir. Çağa, Sağa, Asika, Usag, Işığ; Oğuz.
Işığın oğlu; İsigo, Ogizi,“Kişi”.

Kürt: Kor-ata, Kor-si, Korlar. Kor’un oğulları.
Kor, Güneş’in antik adıdır. Sasani dilinde Gur/ Kur Tanrı’dır.

Doğu Karadeniz bütünüyle antik HATTI bölgesidir. Açılımında Amca’lar,
Ata’lar, yani güçlü atalar, şeddeli halde ATA vardır. Lazcada Amca; ITI, çoğulu
İTTİ, burada belirleyici olandır.

Antik ARİ sözcüğü Ur eden, Lazca BİR, AR ile sesdeştir. Var eden kadını, Khari, Hari, sözcüğünü şeddeli söylersek HARRI olur. Huri, Huri, Hourri burada şeddeli halde, güçlü kadını ifade eder

Lazca küçük çocuk; bere-pe
Peri-bi; "yeni bir ışık" anlamında. Güneş kültü içinde bir tanım.

Türkçe genç kız tarifi: Ay parçası, ayın ondördü gibi güzel!
Lazca “nana-ckimi”; anneciğim, “çiğim” ekinde bize bir ipucu verir;
CKİMİ=CİGİM.
Lazca “nana”, anne demektir. İ’NANA ise bildiğimiz Kibele’dir! İnana’nın Hey Nana olması muhtemeldir; Ulu Ana demektir. İNANNA içerisinde NN çiftlemesi ise vurgudur, değer artırıcıdır.

Rize dilinde: Saydi m(b)a epbeyi bi soz.
İngilizce: Said me a few words.
Türkçe, “bir çay daha”. Özbekçe, “daha bir çay”.

Antik tüm Kafkasyayı içine alan Doğu Karadeniz’in adı olan Kolkhis, örneğin Gürcü dilinde “halk”, fonetik açılımında GOL-HİS, iki sözcüktür, ikisi de iki ayrı heceden oluşmuştur.
Gol: oğul, oğ-uli (July, Jül), kul, köl, gül.
His; Giz; oğ-uz
Goli Giz; Oğuz Oğlu

Hopa Lazcasında “Hopa”, güneşin olduğu yer, güneş şehri demektir. Bu durum Hopa’yı Sümerlerin en önemli şehirlerinden biri yapar.

Latin harfleri Ön-Türk tamgalarından doğduğunu ilk Kazım Mirşan ispatladı.

Ahlat: H’Lat. Bit-lis’in ilçesidir.
Ahlat’da kaya evlerdeki kapı süslerinde Buda ve Tavus kuşu süsleri ortaya çıktı(2004). Burada, buğdayı koruyan Buda’nın Çince MAUTU, Mete/Miti/Biti dönüşümlerini görüyoruz. Tavus Kuşu sembolü, Şamani ve Gazne devletlerinin de sembolüdür, Türklere ait bir semboldür.

Rize
Rize/Irize; iris. Görme noktası. Antik Sümer şehri Potomya’nın açık denizi gözetleme noktası (Mahalle Kale) buradadır.
Uri-esiğ. İşıktan üremiş. Rize; Roze, Ruze, sıkışmış Roz.

Askaroz deresinin doldurduğu körfezin MÖ.6500 deki çökme ve tufan olayıyla bağı olacaktır ki bu yörede Kıble ve Ayane (Şems ve Hilal) Dağının altında SU (deniz) var diye anlatılanlar da bunu göstermektedir.

“Ortaçağın başında BAZİLEUS ülkesinde 3 bin kadın büyücülükle suçlanarak yakılarak öldürüldü.”
Büyücü diye suçlananların, becerikli, ilaç yapmayı bilen, bilici ve at binen savaşmayı bilen direnen kadınlar…
Onlara ölüm fermanını getiren KARAKONCOLOS, soğuk kış gecelerinde, kötü haberi getiren kara giysili papaz efendi olmalı. Çünkü papaz, Roma’ya vergi toplayan “konsolos” demekti. Üstelik de kara pelerin giyinirdi.

Koncolos denizden gelir. (Tarih boyunca saldırılar denizden gelmiştir!)
İnsanlarla konuşmaz.
Evin en değerli varlığı olan erkek çocuğunu alır, gelin burnuna osurur.
(Erkek çocuk köle götürülür, gelin onun hakkından gelebilendir!)
Kapının önüne bırakılan yiyecekle uzaklaşması istenir. (Rüşvet!)
Bu halkın içinden değildir, yabancıdır.

Koliva (kalivi, koliba, kallif): Rize ve Arhavi’de “haşlanmış mısır” demektir. Mısır tarlasındaki “kulübe”, Moldavya Gagauz (Gökoğuz) dilinde “haşlanmış buğday”, yine Moldavya’da ve Yunanca’da mısır tarlasındaki kulübe, Kuzey Kıbrıs Alasya Türkçe’sinde haşlanmış buğday ve kulübe “kallif’.
Kalef; mısır saplarını kuruturken üst üste dikdörtgen oluşturmak üzere özel diziliş şekline denir.

Feretiko: Rize’de yerli dokumanın adıdır. Fer’i, ısıyı koruyan, Hatti Kadın Attika’nın giysisi veya onun gibi koruyucu giysidir. Teri emerek insanı koruyan, sağlıklı bir dokumadır. Beyazdır, Amazonların tören giysisidir. İkizdere’nin yerli dokumasıdır.

Attika
Rize’de, şehrin doğusunda, Askoroz burnunda, eski şehir mezarlığının bulunduğu yamacın adıdır.
Attika; Hatti-ka. Hatti Ece, Hatuka, Tyche, Atike, Hatice’dir. Rize’de Atike ve Atika kız adları halen vardır.

Rize'de Attika. Humrıtğ ve Haldoz semtleri, baştanbaşa portakal bahçeleridir. Haldoz un şimdiki adı Portakallıktır.

Askoroz (Taşlıdere)
Antik adı Bahriye Körfezi’dir. Şimdiki adı Taşlıdere’dir. Körfez çoktan doldu, bir ufacık dereceik kaldı.
Akmenid atası KUROS ile sesdeşliği dikkat çekicidir.

“Askoroz deresinin sol tarafı derindir” türküsüne gelirsek; derin olan o yere 1950’lerde bir uçurumdan bakılırdı. Bu uçurum 1960’larda yapılan Karayolları Parkı’nın bitimindeydi. Uçurumun adı ise Domuzkıran’dı. 2000’de sahil yolu geçirilirken “Domuzkıran Uçurumu” tarihten silindi. Eskiden domuzlar bu uçurumdan aşağı derin suya atılarak telef edilirdi. Suya düşen domuzlar başını sudan kaldıramaz ve hemen ölürlerdi. Oğuz töresinde domuz beslenmez, yenilmez ve telef edilirdi. “Domuzkıran” adı, buraların tarih boyunca hiç Hıristiyan olmadıklarının da belgesidir.

Ramanoz
Ura-Pan-os; Pan’ın var/ur ettiği bereketli yer.

Kaçkar adı, Khaşgar, Asgar, Kaşgar, Kachari, Quaskai, Acari, Kockor, Kaczari, Katzay vb. şeklinde yazılabilir.
Halen İran’ın güneyinde Şiraz çevresinde yaşayan Kaşga/ Quashqa halkı (Kaçkariler), tıpkı Rize-Artvin köylerinde olduğu gibi tulum zurna çalar ve oldukça düzgün Türkçe konuşurlar. 1980’de Humeyni rejimine karşı çıkmalarıyla ünlüdürler.
Bölgede 8 yıl süren (1980-88) savaşta 2,5 milyon Kaçari, savaş sırasında öldürüldü.

Hitit ile hüthüt sesdeştir; Hüthüt kuşu bir ulu ötüşlü kuş, Aziz Kuş olmalıdır.

Mosyn
Müzik yaparak savaştıklarını gören Anabasis yazarı, onları Giresun tarafından gelen, şarkı söyleyerek ilerleyen askerler olarak onları tarif eder: Dizlerine kadar entarileri vardı, mızrakları ve baltaları vardı, kalkanları hasır örgü üzerine gerilmiş deriydi, başlarında tepesi tüylü bir başlık ile 300 kayıkla bir gecede geldiler.

Kelkit
Kelk-it; Kolk-ida. Halk-ida, Halk-dağı açılımı yapılabilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder