Elisabeth Feist Hirsch – Martin Heidegger ve Doğu
Zen, gerek Hinduların yadsıyıcı, gerekse Buda’nın kötümser bakışından uzak durarak dünyayı varolduğu haliyle kabul ettiği için Heidegger’in düşüncesine en iyi uyum sağlar. (s. 494)
...ölüm başlarına hiç gelmeyecek gibi yaşamaları "onlar"ın (das Man) ayırt edici özelliğidir.
Sahih oradaki-Varlığın ölüme doğru özgür kararlılığı, Heidegger’in Sein und Zeit’ta ele aldığı bir endişe/kaygı hali yaratır.
Ne var ki ölüme doğru bu endişe hali insan etkinliğini felç etmeye müsait olumsuz bir güç değildir; tam tersine endişe hali sahih oradaki-Varlığın kendisini kendi geleceğine fırlatmasının imkânıdır. (s. 495)
“Gözlerinizi ve kulaklarınızı içeride olana açın ve düşünce ve bilgiyi dışarıda bırakın.” Chuang Tzu
Lao Tzu, her şeyi birleştiren şeye Tao der. (s. 501)
(logos)
Boşluk o halde hiçlikle, yani vücuda gelen ya da gelmeyen her şeyden farklı olarak düşünmeye çalışıtığımız Varlık ile aynı şeydir.
Bizim için boşluk ‘sein’ (Varlık) sözcüğüyle anlatmaya çalıştığımız şey için en yüce isimdir. (s. 502)
Varlığın hakikati bizden ebediyen gizli olduğu için Varlık son tahlilde bir sır olarak kalır. (s. 506)
“Tao’da tek hareket geri dönüştür.”
Lao Tzu (. 508)
İşitme konuşulmamış olandan söylenileni çıkaran bir anlatımın temkinli kestirimidir. (s. 511)
Çokların hissettiği sıkıntı ve bezginliğin temel sebebi varoluş kökümüzden kopmamızda ve ona yabancılaşmamızda aranmalıdır. (s. 514)
Martin Heidegger
Hazırlayan: Ahmet Aydoğan
Say Yayınları, 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder