S. L. Bartky – Geç Heidegger Felsefesinde Kökensel Düşünme
Heidegger her türlü modernleşmenin düşmanıdır; o şimdi zamanı bir dünya gecesinin uç kıyısı olarak görür ve kökensel düşünmeyi öğrenmedikçe henüz başlangıç aşamasında olan teknolojinin bütün gezegene yayılmasıyla yeryüzünün bir çöle dönüşeceğini bildirir.
Esaslı düşünme Varlığın ‘ikiliği’ni ‘birliğini saklaması’ çerçevesinde düşünmektir.
İkilik (zweifalt) Varlığının kendisinin kendisini açması ve saklamasının ‘sır’ı ya da ‘muamması’ olarak anlaşılan Varlık (sein) ile varolanlar (seienden) arasındaki ontolojik farklılıktır.
Varlığı ‘dünya’ ile ilişkisinden bağımsız olarak tarif etmek mümkün değildir, çünkü Varlık, ‘mümkün olanın sessiz gici’, varolanların özel bir açılımı olarak bir dünyanın vukuunun saklı imkânıdır.
Varlık, varolanların düzenli bir şekilde birbirine bağlı yapısının temeli, ‘yeter neden’i, ya da ‘nihai mümküniyeti’dir ve varolanları en başta mümkün kılan şey olarak kendisi bir varolan olamaz.
Dünya-da-Varlık (Dasein) insan varoluşunun apriori zorunlu yapısıdır.
Varlıkla ilişkimizi kökensel biçimde düşünmeyi öğrenerek dönüştürmemiz gerekir ve ancak kökensel biçimde düşünmeyi öğrenerek tahrif edilmiş, bozulmuş geleneğimizi aşmayı ve böylelikle Varlıkla ilişkimizi dönüştürmeyi umabiliriz.
Martin Heidegger
Hazırlayan: Ahmet Aydoğan
Say Yayınları, 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder