Buchhenwald / gürgen ormanı
Lazım olan ölüyü bulduk! Diye bağırdı Kaminsky
…gidip uyumayı tercih edebilirdik.
…Pazar sayımı sona erer ermez. (s. 13)
…kendinden kurtulmak için çabalamak…
O Pazar havadisler pek iç açıcıydı…
Ama aralık güneşi aldatıcıydı…
Ruh üzülüyor, sızlıyordu. (s. 14)
Tam senin yaşında … hem de öğrenci!
Bana benzeyen bir ölü (Francois L.) … (s. 15)
En iyi tanık tek gerçek tanık, … hayatta kalamamış olan, deneyimin sonuna kadar gitmiş ve ölmüş olan kişi. Ama, henüz ne tarihçiler ne de sosyologlar bu çelişkiyi çözebildi. (s. 16)
Berlin’den not gelmişti. … hakkımda bilgi istiyorlardı. (s. 18)
Sahte ada rağmen gerçek bir yaşam! (s. 21)
(Kaminsky) Şu pislik Müslümanlar geliyor!
Müslümanlar … kamptaki halk tabakasının en aşağı tabakası, zorunlu çalışma sisteminin kıyısında, yaşamla ölüm arasında bitkisel bir hayat sürenler. (s. 31)
Kaminsky’nin Müslümanları sevmediğini anlamıştım.
Müslümanlar onu rahatsız ediyor, hepsi bu.
Müslümanlar … Hayatın ötesinde, hayatta kalmanın ötesindeler.
Hâlâ kımıldıyor olmalarını yalnızca içgüdünün yaşamsal durgunluğuna borçlular –ölmüş bir yıldızın titrek, kararsız ışığı: ruh ve beden tükenmiş. (s. 32)
Taşocağındaki SS astsubayı bizi gözlüyordu…
Yüzüne bir gülümseme yayılıyor. Memnun ve zalim bir gülümseme: insanca, pek insanca. İnsanın kötülük yapma sevincinin taklit edilemez gülüşü. (s. 46)
Kötülük insanlıkdışı değildir, tersine, insan özgürlüğünün radikal bir ifadesidir. (s. 54)
Yaşama alanında kitap olmaması, ölümcül bir şeydir. (s. 71)
Seni hatırlayabilmek için hayatta kalmaya çalışacağım. (s. 135)
Francois L.’nin son sözleri: Ölümden sonrası hiç, ölüm bile hiç (Post mortem nihil est ipsaque mors nihil). (s. 141)
Kaçınılmaz ve süreğen yan yanalık, Buchenwald’deki gündelik yaşamın en korkunç felaketlerinden biriydi.
Bu yan yana yaşam, kişinin bütünlüğüne, tek tek kişilerin mahrem kimliğine yönelik sürekli dayaktan daha kurnazca… daha az kaba, daha az şaşaalı, çoğu zaman grotesk… daha şaşırtıcı bir saldırıdır. (s. 147/148)
Berlin’den benimle ilgili gelen not…
Benim hakkımda Paris’ten, Franco’nun Paris’teki büyükelçisinden, José Félix de Lequerica’dan gelen bir bilgi talebiydi. (s. 159)
Buchenwald kampında tutulduğu dönemde Berlin’den gelen bir not kampta telaşa neden olur. Gelen not Semprun hakkındadır ancak tam olarak ne ihtiva ettiğini öğrenemeyen mahkumlar, muhtemel idam emrine karşı kaçış planı hazırlıklarına girişirler. Ölen bir mahkumu Semprun’un yerine koyacaklar ve bu yolla Semprun’un kaçmasını sağlayacaklar.
Planladıkları kaçış planı çok fazla risklidir ne var ki bu plan gerçekleşmeden, Berlin’den gelen haberin ölüm emri olmadığı anlaşılır.
Semprun’un bu kitabı yazarken okurlarını heyecanlandırmak için sürükleyici bir kaçış öyküsü kaleme almayacağını hesap etmiş olmak gerekir. Semprun’un toplama kampı deneyimleri ve gözlemleri açısından okunması gereken bir anı-romandır “Bir Ölü Lazım”.
Yazarın hayatında oldukça derin bir travmaya sebep olan bu dönemle ilgili hissettiklerini satır aralarında görmek/bulmak mümkün.
Çeviren: Işık Ergüden
Can Yayınları, Kasım 2006
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder